Konu
:
İki Yol İki Amaç Nasıl Bir Dost?
Yalnız Mesajı Göster
İki Yol İki Amaç Nasıl Bir Dost?
10-10-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
İki Yol İki Amaç Nasıl Bir Dost?
İki yol iki amaç nasıl bir dost?
Biz ona 'iki yol-iki amaç' gösterdik
(Beled Suresi10)
Her insan "yakın bir dost" arayışı içerisindedir
Mutluluklarını paylaşacak zor anlarında kendisine destek olacak çözümsüz kaldığı konularda çözüm yolları gösterecek kendisini kayıtsız şartsız sevecek sadakat gösterecek koruyup kollayacak hatalarına şefkatle yaklaşacak sağlığında olduğu kadar hastalıklarında ya da yaşlılığında da kendisini yalnız bırakmayacak insanlar arar
Ancak insanın böyle bir dost bulabilmesi için önünde iki farklı yol vardır
Bunların bir tanesi yalnız Allah rızasını gözeten müminlerin tercih ettiği Kuran ahlakının gerektirdiği Rahmani yoldur
Diğeri ise dünya menfaatini amaçlayan ve çıkara dayalı dostlukların yoludur
İki farklı durumun sebeplerini incelediğimiz bu yazımızda müminlerin arasındaki güçlü bağın ve iman etmeyen insanlar arasındaki dünyevi menfaatlere dayanan ilişkilerin açık farklarını ortaya koyacağız
Ahlaka Önem Verilen Dostluk: "Gerçek dost" olabilmek için bir insanı "sadece güzel ahlakı için sevebilmek" gereklidir
Bunlar bir kişinin "Allah korkusu ve sevgisi imanı samimiyeti ve takvası"dır
Ancak bu değerler üzerine kurulan dostluklar kalıcıdır
Böyle yüksek bir ahlaka sahip kişilerin dostluğu sarsılmaz bir özellik kazanır
Bitmeyen Bir Dostluk: Kuşkusuz her insanın ihtiyacını hissedip aradığı "gerçek dostluk" çok büyük bir nimettir
Gerçek bir dost insanın iyi gününde de kötü gününde de yanında olan kendisi için ne istiyorsa arkadaşları için de hiç tereddütsüz aynısını isteyen onun mutlu olmasını iyi olmasını en az kendisi kadar arzu eden insandır
Kıskançlık çekememezlik rekabet gibi düşüncelere kapılmadan karşısındaki insanı samimiyetle seven ve onun her zaman iyiliğini isteyen insandır
Kuran ahlakından kaynaklanan böyle sağlam bir dostluğu başka hiçbir şekilde elde etmek mümkün değildir
Ahireti Hedefleyen Dostluk: Gerçek dost olmanın şartı o kişinin dünyada ve ahirette mutlu olmasını hedeflemektir
Gerektiğinde dürüst ve açık konuşup varsa ona imani yönden eksik olan yönlerini anlatmak şefkatle bunları telafi etmesinin yollarını göstermek de önemli bir dostluk vasfıdır
Bu tür bir davranışı ancak gerçekten seven ve gerçekten dost olan bir insan yapar
Saygı ve Sevgiye Dayanan Dostluk: Kuran ahlakının yaşandığı bir ortamda Allah korkusu ve iman insanların birbirlerine gerçek anlamda sevgi ve saygı duymalarını sağlayacak değerlerdir
İman edenlerin birbirlerine karşı duydukları sevgi güven ve sadakat tamamen onların Allah yolunda gösterdikleri çabaya göre şekillenmektedir
Allah'ın rızasını kazanabilmek için sahip olduğu herşeyini hayır için kullanan bu yolda 'dosdoğru' bir istikamet tutturan bir mümin diğer Müslüman kardeşlerinin sevgisini kazanacak ve onlara en güzel şekilde örnek olacaktır
Aralarındaki güçlü sadakatleri birbirlerine karşı olan sevgi bağlılık ve güvenlerinin de artmasına neden olacaktır
Dolayısıyla dostluk ve yakınlık kişilerin Allah korkuları imanları ve güzel ahlakları üzerine kurulmuş ise hastalık ya da yaşlılık nedeniyle oluşan fiziki değişiklikler bu dostluğa kesinlikle etki edemez
Aksine bu durumdaki bir mümine daha da fazla şefkat ve merhamet duyulur
Dürüstlüğe Dayanan Dostluk: Samimiyet insanın içiyle dışının bir olması kalbinde ne hissediyor ne yaşıyorsa dışarıya da bunu yansıtmasıdır
Son derece dürüst açık ve net olması gerçek düşüncelerini duygularını hiç saklamadan hiç hesap yapmadan kendisini olduğundan farklı göstermeye çalışmadan gerçek karakterini açıkça ortaya koymasıdır
Kuran ahlakına göre bir insan samimiyeti ölçüsünde değer kazanır; yakınları ve sevdikleri ona samimi olduğunu bildikleri için güven ve sevgi duyarlar
"Sizin dostunuz (veliniz) ancak Allah O'nun elçisi rüku' ediciler olarak namaz kılan ve zekatı veren mü'minlerdir
" (Maide Suresi 55)
Yalnızlığa Mahkum Bir Dostluk: Kuran ahlakını kendilerine rehber edinmeyen insanlar tüm isteklerine rağmen gerçek bir yakın dostu asla bulamazlar
Bu nedenle birçok insanın bu konudaki "Çok yalnızım" "Tek bir dostum bile yok" "Hepsi zor günümde yalnız bıraktılar meğer hepsi de iyi gün dostuymuş" gibi yorumlarına sıkça rastlanır
İtibara ve Makama Dayalı Dostluk: Bazı insanların zenginlik güzellik itibar makam ya da sosyal statü gibi değerlere göre kurdukları dostluklar hiçbir zaman için uzun süreli olmaz
Çünkü dostluğun dayandığı bu değerlerde bir değişiklik olduğu anda dostluk da biter
Örneğin bu ahlaka sahip bir insan çok güzel ve gösterişli olduğu için arkadaş olduğu bir kişinin bir anda bir kaza sonucu tanınmayacak kadar kusurlu ve aynı zamanda da bakıma muhtaç aciz bir duruma gelmesiyle birlikte bu kişiye olan tüm ilgisini yakınlığını kaybedebilir
Rekabete Dayalı Dostluk: Rekabet gözüyle bakan haset eden insanlar çoğu zaman sadece mecbur kaldıklarında başkalarına hatalarını söylerler
Çünkü genellikle başkalarının kendilerinden iyi olmasını istemez veya dostluklarının bozulacağını düşünerek yanlış yönlerini görseler bile "Çok iyisin" "Biz seni böyle olduğun gibi seviyoruz" gibi sözler söyleyerek çoğu zaman samimiyetsiz yaklaşımlarda bulunurlar
Çıkarlara Dayanan Bir Dostluk: Çıkarlarına göre yaşayan insanlar kendileri de yaşamları süresince birtakım maddi manevi iniş ve çıkışlar yaşarlar
Güzelliklerini gençliklerini sağlıklarını sahip oldukları malları zenginliklerini yitirebilirler
Öncesinde gerçek dost zannettikleri insanların yaşlılıklarında düşkün hale geldiklerinde kendilerine değer vermediklerini görürler
İyi günlerinde çok candan çok yakın davranan birbirlerine ölümüne sadakat sözleri veren bu insanlar birbirleriyle konuşmayacak ve hatta birbirlerini tanımazlıktan gelecek kadar uzak bir tavra bürünürler
Bir sorunları olduğunda bunu paylaşacakları danışacakları yardım isteyecekleri güvenebilecekleri kimselerinin olmadığını görürler
"En yakınım" dedikleri insanların bile menfaatlerini dostluktan öncelikli tuttuklarını anlarlar
Güvensizliğin Hakim Olduğu Dostluk: Kuran ahlakına göre yaşamayan insanların birbirlerinin kötü ahlak özelliklerini bilerek birbirlerine gerçek anlamda sevgi saygı duyabilmeleri güvenebilmeleri imkansızdır
Bir kişinin yalan söylediğini ikiyüzlü ve yapmacık bir tavır içerisinde olduğunu bilip çıkarları için başkalarını kullandığını görüp de ona içten bir sevgi ve saygı duymak mümkün değildir
İnsan -her ne kadar dostum yakınım dese de- bu kişinin başkalarına olduğu gibi kendisine karşı da aynı yaklaşım içerisinde olacağını bilir
O gün zulmeden ellerini (hınçla) ısırarak (şöyle) der: "Ah keşke elçiyle birlikte bir yol edinmiş olsaydım"
"Vah yazıklar bana ne olurdu da filanı dost edinmeseydim
"
"Çünkü o gerçekten bana geldikten sonra beni zikirden (Kur'an'dan) saptırmış oldu
Şeytan da insanı 'yapayalnız ve yardımsız" bırakandır
" (Furkan Suresi 27-29)
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul