Prof. Dr. Sinsi
|
Hani Kurşun Sıksan Geçmez Geceden
HANİ KURŞUN SIKSAN GEÇMEZ GECEDEN
Yiğit harmanları, yığınaklar,
Kurulmuş çetin dağlarında vatanların
Dize getirilmiş haydutlar,
Hayınlar, amana gelmiş,
Yetim hakkı sorulmuş
Hesap görülmüş
Demdir bu   
Demdir,
Derya dibinde yangınlar,
Kan kesmiş ovalar üstünde Mayıs   
Uçmuş, bir kuştüyü hafifliğinde,
Çelik kadavrası korugan'ların
Olunmuş, canım, olunmuş,
Murad alınmış   
Gelgelelim,
Beter, bize kısmetmiş
Ölüm, böyle altı okka koymaz adama,
Susmak ve beklemek, müthiş
Genciz, namlu gibi,
Ve çatal yürek,
Barışa, bayrama hasret
Uykulara, derin, kaygısız, rahat,
Otuziki dişimizle gülmeğe,
Doyasıya sevişmeğe, yemeğe   
Kaç yol, ağlamaklı olmuşum geceleri,
Asıl, bizim aramızda güzeldir hasret
Ve asıl biz biliriz kederi
İçim, bir suskunsa telkin mi ola?
O malta bıçağı, kinsiz, uyanık,
Ve genç bir mısradır
Filinta endam  
Neden, neden alnındaki yıkkınlık,
Bakışlarındaki öldüren buğu?
Kaç yol ağlamaklı oluyorum geceleri  
Nasıl da almış aklımı,
Sürmüş, filiz vermiş içimde sevdan,
Dost, düşman söz eder kendi kavlince,
Kınanmak, yiğit başına
Bu, ne ayıp, ne de yasak,
Öylece bir gerçek, kendi halinde,
Belki, yaşamama sebep   
Evet, ağlamaklı oluyorum, demdir bu
Hani, kurşun sıksan geçmez geceden,
Anlatamam, nasıl ıssız, karanlık   
Ve zehir-zıkkım cigaram
Gene bir cehennem var yastığımda,
Gel artık
Ahmet Arif
|