Konu
:
Canlıların Sınıflandırılması - Canlıların Sınıflandırılması Nasıl Yapılır?
Yalnız Mesajı Göster
Canlıların Sınıflandırılması - Canlıların Sınıflandırılması Nasıl Yapılır?
09-11-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Canlıların Sınıflandırılması - Canlıların Sınıflandırılması Nasıl Yapılır?
Canlıların sınıflandırılması - Canlıların sınıflandırılması nasıl yapılır?
Canlıların sınıflandırılması - Canlıların sınıflandırılması nasıl yapılır?
CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI
CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI
Canlıları benzer özelliklerine göre gruplara ayırmaya sınıflandırma denir
Sınıflandırmayı inceleyen bilim dalına ise Biyosistematik denir
1
Ampirik (Yapay) Sınıflandırma
Canlıları dış görünüşleri ve yaşadıkları ortama bakarak sınıflandırmaktır
Bu tür sınıflandırma günümüzde geçerliliğini kaybetmiştir
Dayandığı temel analog (görevdeş) organlar ve şekil benzerliğidir
Analog Organ : Kökenleri farklı görevleri aynı olan organlardır
Örneğin; yarasanın kanadı ile böceğin kanadı analog organlardır
Böyle organlara görevdeş organlar da denir
2
Doğal (Filogenetik) Sınıflandırma
Canlılarda doku ve organların köken bağıntılarına bakılarak yapılan sınıflandırmadır
Anatomik benzerlik akrabalık dereceleri protein yapıları gibi birçok özellik dikkate alınarak sınıflandırma yapılır
Dayandığı temel homolog (kökendeş) organlar ve kalıtsal benzerliktir
Homolog Organ : Kökenleri (orjin) aynı görevleri farklı olan organlardır
Böyle organlara yapıdaş organlar da denir
A
CANLILARIN İSİMLENDİRİLMESİ
İlk kez Linne tarafından yapılmıştır
Sistematikte temel birim olarak tür kabul edilmiş ve her türe iki kelimeden oluşan (binominal) bir isim verilmiştir
Türlerin akraba veya benzer olduğunu birinci kelimelerin aynı olması ifade eder
B
SİSTEMATİK BİRİMLER
Filogenetik sınıflandırmada canlılar yedi (7) ana kategoriye ayrılır; Bu kategoriler ve aralarındaki değişmeler aşağıdaki tabloda gösterilmiştir
Şekil : Sınıflandırma Birimleri ve Aralarındaki İlişkiler
Tür : Sistematiğin temel birimi olarak kabul edilir
Yapı ve görev bakımından birbirine benzer organ sistemlerine sahip çiftleştiklerinde kısır olmayan ***ler meydana getirebilen ortak bir kökene sahip canlılar topluluğudur
Birbirine çok yakın Tür’lerin oluşturduğu daha büyük gruba ise cins denir
Benzer Cins’ler Aile’yi benzer Aile’ler Takım’ı benzer Takım’lar Sınıf’ı benzer Sınıf’lar Şubeyi ve Şube’ler Alem’i oluştururlar
C
MONERA ALEMİ
Canlı organizmaların en küçükleri ve yapısal organizasyon bakımından en basit olanları bu alemde yer alır
Virüsler bu alemde incelenen ve hücresel yapıda olmayan organizmalardır
Bakteriler ve mavi-yeşil algler ise en küçük hücreler olup prokaryot (basit çekirdekli) özellikte olmalarından dolayı bu aleme konulmuştur
1
Bakteriler
Çekirdekleri ve zarla çevrili organelleri bulunmadığı için “prokaryot” hücre yapısındadırlar
Klorofil ve oksijenli solunum enzimleri gibi moleküller hücre zarından sitoplazmaya uzanan kıvrımlar üzerinde veya sitoplazmada serbest olarak bulunur
Şekil : Bakterilerin Genel Hücre Yapısı
DNA molekülü bir tane olup etrafında zar yoktur
Bazı bakterilerde normal DNA dan çok daha küçük yapılarda vardır
Üremeyle ilgisi olmayan bu yapılara plazmitler denir
Plazmitler antibiyotik ve diğer bazı kimyasal maddelere karşı kazanılan direncin diğer hücrelere taşınmasını sağlar
Bütün bakteri hücrelerinde zar çeper ribozom DNA RNA ve çeşitli enzim sistemleri bulunur
Bazı türlerde bu yapılara ek olarak bazı özel görevli oluşumlar bulunabilir
Hücre zarının sitoplazmaya doğru kıvrımlaşmasıyla oluşan mezozomlar oksijenli solunum enzimlerini bulundurur
Mitokondrinin işlevini gerçekleştirir
Aynı şekilde oluşmuş tilakoit zarı üzerinde ise klorofil molekülleri bulunur ve kloroplastın işlevini üstlenir
Hücre zarından dışarıya doğru uzanan sil ve kamçı şeklindeki tüpçükler ise hareketi ve korunmayı sağlar
Çok az türde üçüncü bir hücre örtüsü vardır
Kapsül denilen bu yapı olumsuz şartlara dayanma gücünü artırır
Bunun için kapsüllü bakteriler genellikle patojen (hastalık yapıcı) özelliktedir
Bakterilerdeki hücre çeperi protein yağ ve karbonhidrattan yapılmış olup selüloz içermez
Bakteriye şekil verir ve onu korur
Ribozomları çok sayıda olup ökaryot hücrelerdekinden daha küçüktür
a
Bakterilerin Gruplandırılması
Mikroskoplarla incelenen bakteriler değişik özellikleri bakımından araştırılmış ve dört özelliğe göre gruplandırılmıştır
Gram boyasıyla boyanarak mikroskopta mavi-mor renkli görünenlere gram pozitif bakteriler denir
Gram negatifler ise bu boyayla boyanmazlar
Bu farklılık çeper yapılarının özelliğinden kaynaklanır
b
Bakterilerin Solunumları
Bazı bakteriler sadece fermantasyon (anaerobik solunum) yapabilirler ancak oksijenli ortamlarda gelişemezler
Bunlara zorunlu anaerob denir
Bazı bakteriler ise sadece oksijenli ortamlarda gelişebilirler
Bunlara zorunlu aerob denir
Bakterilerin bir kısmı ise geçici aerob veya geçici anaerob olup gerektiğinde her iki solunumu da yapabilirler
Böyle bakterilere “fakültatif” bakteriler denir
c
Bakterilerin Beslenmesi
Bakterilerin az sayıda türü ototrof olarak beslenir
Kendileri için gerekli organik besinleri inorganik bileşiklerden senaaalerler
Bunların bir kısmı klorofilli olup ışık enerjisini kullanırlar
(Fotosentetik bakteriler)
Bir kısmı ise klorofilsiz olup inorganik bileşikleri oksitlemekle kazandıkları kimyasal enerjiyi kullanır (kemosentetik bakteriler)
Bakterilerin çoğunluğu heterotrof olarak beslenir
Gerekli olan glikoz amino asit vitamin gibi organik maddeleri dışarıdan hazır almak zorundadırlar
Bunların çoğu çürükçül(saprofit) olup organik artıkları ayrıştırarak beslenir
Bu olay sayesinde doğadaki madde döngüsüne katkı yaparlar
Bir kısım bakteri ise diğer canlılar üzerinde parazit yaşayarak beslenir
d
Bakterilerde Üreme
Bütün bakteriler bölünerek çok hızlı çoğalabilirler
Şekil : Bir Bakterinin Bölünerek Çoğalması
Bakterilerde zarlı bir çekirdek olmadığından ve kromozom sadece bir tane olduğundan bölünme tam bir mitoz değildir
Bu tür hücre bölünmesine gizli mitoz denir
Bazı bakteri türleri bölünerek (eşeysiz) üremenin yanında eşeyli üremeyi de gerçekleştirebilirler
Bu üremede gamet oluşumu ve ***lenme görülmez
Kalıtsal yapısı farklı iki hücre aralarında bir köprü oluşturarak gen aktarımı yaparlar
Sonuçta her iki atadan da farklı bir hücre (rekombinant bakteri) oluşur
Bu çeşit üremeye konjugasyon (kavuşma) denir
Konjugasyon sonucunda kalıtsal çeşitlilik sağlanır
Şekil : Bakterilerde Konjugasyonla Eşeyli Üreme
Bazı bakteriler olumsuz ortam şartlarını endospor oluşturarak atlatırlar
Bakteri parçalansa ve ölse bile endospor ortam şartlarına dayanır
Şartlar normalleştiğinde gelişen endospor normal bakteriyi oluşturur
Şekil : Bakterilerde Endospor Oluşumu
Endosporlar bakteriye göre daha küçük az sitoplazmalı kalın çeperli ve aaaabolizması çok yavaştır
Bazı sporlar 120 °C de 15 dakika kalırsa ancak ölebilmektedir
2
Mavi – Yeşil Algler
Hücre yapısı bakımından bakterilere çok benzerler
Zarlı çekirdekleri ve zarlı organelleri yoktur
Hepsinde sitoplazmaya dağılmış klorofil pigmentleri vardır
Fotosentetik bakterilerden farkları sitoplazmalarında fikosiyanin denilen mavi renk maddesi içermeleridir
Genellikle denizlerde tatlı sularda verimli topraklarda yaşarlar
Hepsi fotosentetik olup suyu ayrıştırdıkları için ortama oksijen verirler
Şekil : Prokaryot Hücreli Canlılara Örnekler
Çoğu havanın serbest azotunu bağlayarak toprakta azotlu bileşiklerin artmasını sağlarlar
Bunun için bitki gelişmesine yardımcı olurlar
Bölünerek ve sporlarla çoğalırlar
Tek tek veya koloni halinde yaşarlar
3
Hücresel Olmayan Canlılar Virüsler
Canlı olarak kabul edildiklerinden “en küçük oranizmalar” olarak adlandırılabilirler
Ancak elektron mikroskobuyla görülebilirler
Virüsler; çoğalabilirler kendilerine özgü nükleik asit içerirler özel bir protein kılıfa sahiptirler ve içine girecekleri hücrenin zarını eritecek enzimlere sahiptirler
Bu özellikleri onları cansızlardan ayırır
Hücresel yapıda olmamaları enzim sistemlerinin bulunmaması sitoplazmalarının olmaması organellerinin yokluğu ve dış ortamda kristal halde bulunmaları ise virüsleri diğer canlılardan ayıran özelliklerdendir
Özellikle kristal halde bulunmak cansızların özelliğidir
Virüsler ancak konak hücre içinde aktivite gösterebilirler
Bunun için “zorunlu hücre içi parazitleri” denir
Kendilerini çoğaltmak için konak hücrenin maddelerini harcarlar ve onun enzimlerini kullanırlar
Virüsler DNA veya RNA dan yalnız birisine sahiptirler
Bu kalıtsal yapıya genom denir
Bazıları bitki hücrelerinde bazıları hayvansal hücrelerde bazıları ise bakterilerde çoğalabilirler
Bakteriyofajlar ve hayvansal virüslerin çoğu “DNA virüsleri” adını alır
Bitkisel virüsler ve bazı hayvansal virüslere ise “RNA virüsleri” denir
Şekil: Bakteriyofajın Yapısı
Virüsler hacim olarak büyümezler ve bölünerek çoğalmazlar
Enzim sistemleri olmadığı için solunum protein senaaai beslenme boşaltım gibi hayatsal olayların hiçbirini gerçekleştiremezler
Virüsler girdikleri hücrede yönetimi ele geçirirler ve hücrenin materyallerini kullanarak kendilerini çoğaltırlar
Sonuçta hücrenin parçalanmasına (lizis) neden olurlar
Şekil : Virüslerin Girdiği Hücreyi Parçalaması
Bazı virüsler girdiği hücreyi öldürmez ancak onun hızlı ve düzensiz olarak bölünmesine neden olur
Böylece kanserleşme ortaya çıkar
Bir virüs tarafından enfekte olmuş hücre ve doku bazı savunma meddeleri üretir
İnterferon denilen bu maddeler yeni bir virüs enfeksiyonunu engeller
D
PROSTİSTA ALEMİ
Bu alemin üyeleri ökaryot yapılı bir hücrelilerdir
Nemli topraklardan diğer canlıların vücutlarına küçük su birikintilerinden okyanuslara kadar çok geniş ortamlara yayılmıştır
Tatlı sularda yaşayanlarında kontraktil koaaaaar bulunur
1
Protozoa (Hayvansal Protistler)
Protista aleminin daha çok hayvansal özellikteki türleri kapsar
Hepsi bir hücrelidir
a
Silliler (Kirpikliler)
Hareketi sağlayan yapı hücre yüzeyini kaplamış olan sillerdir
Hücre zarı kalınlaşıp sertleşerek pelikula adını alır
Hepsi heterotroftur
Besinlerini pinositoz ve difüzyonla alırlar
Bölünerek eşeysiz üreyebildikleri gibi birçok türü konjugasyonla eşeyli üremeyi de gerçekleştirir
En gelişmiş ve tanınmış örneği Paramesyum (terliksi hayvan) dur
Paramesyum da iki çekirdek bulunmakta olup küçüğü üremeyi büyüğü beslenme ve aaaabolizmayı düzenler
Şekil : Protozoa Grubuna Örnek Canlılar
b
Kamçılılar
Hareketi sağlayan yapıları kamçılarıdır
Hücreleri çepersizdir
Bazıları kloroplastlı olup fotosenaaa yaparlar
Örnek; Öglena
Ancak bunlar karanlıkta kaldıklarında heterotrof olarak beslenirler
Öglenada ışığı karşı duyarlı göz noktası bulunur
Depo maddesi nişastaya çok benzer
Bazı kamçılılar insanda ve hayvanlarda parazit olup bazı hastalıklara neden olur
Örnek : Tripanosoma adlı çeşidi kan emici bir sinekle insana taşınır ve uyku hastalığına neden olur
c
Kök Ayaklılar
Belirgin bir hücre şekilleri yoktur
Hücre zarının uzantılarıyla geçici (yalancı) ayaklar oluştururlar
Bunlar hem hareketi hem de besin almayı (fagositozu) sağlar
En tanınmış örnek amiptir
Amip’lerin bazıları insanda parazit yaşayarak amipli dizanteriye neden olur
Bazıları ise ağız boşluğunda ve kalın bağırsakta zararsız (kommensal) olarak yaşar
Sularda yaşayan bazıları ise kabuk oluşturur
d
Sporlular
Hepsi insanda omurgalı ve omurgasız hayvanlarda parazit olarak yaşar
Hücre yapıları diğer protistlerden daha küçük ve daha basittir
Besinlerini sindirilmiş olarak alırlar
Spor oluşturarak çok hızlı üremeyi sağladıkları gibi; zaman zaman gamet oluşturarak eşeyli üremeyi de sağlarlar
Hareket organelleri ve kontraktil koaaaaarı yoktur
Örnek: Plazmodyum malaria türü insanda sıtmaya neden olur
Anofel türü sivrisineklerle taşınır
2
Cıvık Mantarlar
Hücre çeperlerinin olmaması yönüyle gerçek mantarlardan (Fungi aleminden) ayrılırlar
Belirgin bir hücre şekilleri olmayıp amipler gibi hareket ederler
Hepsi çok çekirdeklidirler
Çoğu zaman koloniler oluştururlar
Şekil : Cıvık Mantarın Üremesi ve Hayat Devri
Nemli ortamlarda yaşar ve saprofit olarak beslenirler
Sporla ürerler
Sporları sert bir çeperle örtülüdür
Bazı türleri diğer canlılarda parazittir
Depo karbonhidratları glikojendir
3
Bir Hücreli Algler
Hepsi çeperli kloroplastlı ve fotosentetiktir
Depo karbonhidratları nişastadır
Şekil : Bir Hücreli Alg Örnekleri
Sularda ıslak ve nemli yerlerde yaşarlar
Çoğu kamçılı olup yer değiştirebilir
Bazıları kolonileri meydana getirirler
Örnek: volvox pandorina vs
E
MANTARLAR (FUNGİ) ALEMİ
Hücreleri çeperli olduğu için gerçek mantarlar diye de adlandırılır
Hepsi ökaryot hücrelidirler
Genellikle çok hücreli olarak yaşayan klorofil içermedikleri için hazır besin tüketen canlılardır
Depo karbonhidratları glikojendir
Bazıları çok çekirdeklidir
Şekil : Mantarlar Aleminin Çeşitli Örnekleri
Spor oluşturarak eşeysiz üremeyi sağladıkları gibi çoğu eşeyli üremeyi de gerçekleştirir
Bazıları ise tomurcuklanır (mayalar)
Köksüleriyle (rizoit) kendilerini bir yere bağladıklarından yer değiştiremezler
Bir çoğu bitkilerde ve hayvanlarda parazit yaşayarak hastalıklara neden olur
Genel beslenme biçimleri saprofitliktir
Bu sayede organik artıkların parçalanmasına ve madde döngüsüne katkı yaparlar
Mantarlar; küfler mayalar paslar ve şapkalı mantarlar olarak gruplandırılabilir
F
HAYVANLAR ALEMİ
Hepsi çok hücrelidir
Çok azı mikroskobik (tenyalar su pireleri) çoğu ise makroskobiktir
Hepsi heterotrof olarak beslenir
Hücrelerinde çeper ve plastitler yoktur
Sentrozomları bulunmakta olup depo karbonhidratları glikojendir
Şekil : Hayvanlar Alemindeki Alt Gruplar
Çoğunlukla bir yere bağlı olmadıklarından ve kasları bulunduğundan yer değiştirebilirler
Süngerler hariç tutulursa hepsinin sinir sistemi vardır
Çoğu ayrı eşeyli olarak ürer
Eşeysiz üreme yapabilen türleri azınlıktadır
Omurgalı Hayvanlar
Baştan (merkezi sinir sisteminden) çıkan sinirler vücuda sırt tarafından ve omurga iskeleti içinden dağılır
Dolaşımları kapalıdır
Kandaki oksijen bağlayıcı pigmentler alyuvarlarda bulunur
Duyu organları gelişmiş yapıdadır
Amfiyoksüs gibi ilkel kordalılarda kıkırdak veya kemik bulunmaz
Hepsi ayrı eşeylidir
a
Balıklar
Solungaç solunumu yaparlar
Üyeleri yüzgeç şeklindedir
Denizlerde ve tatlı sularda yaşar dış ***lenme ve gelişme yaparlar
Vücutları zaman zaman dökülebilen pullarla örtülüdür
Değişken ısılı (soğuk kanlı) hayvanlardır
Bazılarının iskeleti sadece kıkırdaktan oluşur (köpek balıkları gibi)
Çoğunluğu kemikli balıklara ait türler oluşturur
Şekil : Kıkırdaklı ve Kemikli Balık Örnekleri
b
Amfibiler (Kurbağalar)
Dış ***lenme ve gelişme yaptıklarından suya bağımlıdırlar
Bazılarının erginleri karalarda da yaşayabilirler
Bunun için bu gruba amfibi (iki yaşayışlılar) denir
Şekil : Kuyruklu ve Kuyruksuz Kurbağalar
Değişken ısılıdırlar
Başkalaşım (aaaamorfoz) geçirirler
Larva evresinde balıklar gibi yaşarlar
Ergin evrede kuyruklu olanlarına semender denir
c
Sürüngenler
Solunum organları akciğerlerdir
İç ***lenme ve dış gelişme yaparlar
Derileri kuru ve pulludur
Pullar kaynaşmış olup dökülmezler
Şekil : Sürüngenler Sınıfının Yaşayan Takımları
Vücut ısıları değişkendir
Sıcak ve kurak ortamları severler
Yılanlar kertenkeleler timsahlar ve kaplumbağalar olmak üzere dört takıma ayrılırlar
d
Kuşlar
Sıcak kanlı (sabit ısılı) hayvanlardır
Üremeleri ve gelişmeleri sürüngenler gibidir
Vücutları tüylerle örtülüdür ve deride yağ bezleri vardır
Dişleri yoktur
Şekil : Kuşlar Sınıfının Örnekleri
Akciğerlerinde büyük hava keseleri bulunur
Gaga ve pençe gibi yapıları yaşadıkları ortama ve beslenme biçimine uyumludur
Kivi ördek tavuk pelikan ve şekilde gösterilenler değişik örneklerdendir
e
Memeliler
Kuşlar gibi sabit ısılıdırlar
Vücut kıllarla örtülüdür
Deride yağ ve ter bezleri vardır
Dişleri gelişmiştir
Yavrularını sütle beslerler
İç ***lenme ve iç gelişme yaparlar
Çoğu doğurur
Soluk alıp vermede etkili kaslı bir diyaframları ve kulak kepçeleri vardır
Şekil : Memeliler Sınıfının Örnekleri
Çoğunda olgunlaşmış alyuvarlar çekirdeksizdir
Balina yunus fok deve zürafa koyun tavşan fare sığır ve daha bir çok cins plasentalı memeliler grubundandır
Kanguru ve koala gibi cinsler keseli memeliler grubuna girer
En az türü bulunan memeli grubu ise gagalı memelilerdir
Örnek; Ornitorenk (Platipus)
G
BİTKİLER ALEMİ
Hepsi çok hücreli hücre yapıları ise ökaryottur
Hücreleri çeperli çeperin esas maddesi ise selülozdur
Klorofil molekülleri kloroplastlar içinde kümelenmiştir
Kloroplasttan başka kromoplast ve lökoplast gibi renk pigmentleri de vardır
Depo karbonhidratları nişastadır
Şekil : Bitkiler Alemindeki Alt Gruplar
Yeşil bitkilerin hepsi ototrof olup ışık enerjisini kimyasal enerjiye çevirirler
Çoğunluğu toprağa bağlı olduğundan yer değiştiremezler
1
Sporlu (Çiçeksiz) Bitkiler
Üreme ve gelişmelerinde çiçek ve tohum oluşturamazlar
Spor oluşturarak eşeysiz üremeyi gamet oluşturarak eşeyli üremeyi gerçekleştirirler
Bu iki üreme çeşidi birbirinin devamı şeklindedir ve olaya *** almaşı denir
Üreme bakımından suya bağımlıdırlar
İletim demetlerinin (damarların) bulunup bulunmamasına göre iki gruba ayrılırlar
a
Damarsız Sporlu Bitkiler
Yaprak kök ve gövdeleri yoktur veya çok basittir
Çok hücreli “algler (yeşil su yosunları)” bu grubun en basit yapılı üyeleridir
Bunlar denizlerde tatlı sularda ve nemli yerlerde yaşayabilirler
Şekil : Damarsız Sporlu Bitkiler
b
Damarlı Sporlu Bitkiler
Vücut yapısı bakımından daha gelişmiş olduklarından ve karalarda yaşamaya uyum sağladıklarından madde taşınmasına ihtiyaçları vardır
Bunu damarlarla gerçekleştirirler
Kök gövde ve yaprakları bulunmakta ancak tohumlu bitkilerden biraz daha basittir
En önemli grupları eğreltiler at kuyrukları ve kibrit otlarıdır
Şekil: Damarlı Sporlu Bitkilere Örnekler
2
Tohumlu (Çiçekli) Bitkiler
Hepsi damarlı olup kök gövde ve yaprakları gelişmiştir
Üreme hücreleri (polen yumurta) çiçeklerde oluşur
Eşeyli üremelerini tohum oluşturarak gerçekleştirirler
Doku ve organları iyi gelişmiş olup kök gövde ve yaprakları belirgindir
Tohumun meyve tarafından örtülüp örtülmemesine göre iki alt bölüme ayrılır
a
Açık Tohumlu (Kozalaklı) Bitkiler
Tohumlarındaki çenek sayısı çok değişken olup tohumları örten bir meyve veya örtü yoktur
Bu grubun bitkileri genellikle iğne yapraklı veya pul yapraklı olup hepsi çok yıllık çalı ve ağaçlardır
Şekil : Açık Tohumlu (Kozalaklı) Bitki Örnekleri
Hemen hepsi kışın yaprığını dökmez ve düzenli kambiyum halkaları sayesinde enine kalınlaşma gösterirler
En önemli cinsleri; çam sedir köknar mazı ardıç servi ladin porsuk sikas ve ginkgo olarak sıralanabilir
b
Kapalı Tohumlu Bitkiler
Tohumlar meyve tarafından örtülmüştür
Çiçeklerinde çanak ve taç yapraklar da vardır
Meyve tohumun yayılmasına yardımcı olur
Tohumlardaki çenek sayısına göre iki alt gruba ayrılır
Tek Çenekliler : Tohumda bir tane çenek vardır
Damarlanma genellikle paralel tiptedir
Çoğu tek yıllık otsu bitki çok azı (palmiye ve muz gibi) ise çok yıllık bitkilerdir
En önemli örnekler; zambak soğan lale tahılgiller muz palmiye kuşkonmaz ve orkide olarak sıralanabilir
Şekil: Tek Çenekli (Monokotil)
Bitki Örnekleri
Çift Çenekliler : Tohumlarında iki tane çenek bulunur
Yapraklar çok değişken şekilli ve ağsı damarlıdır
Kökler çoğunda kazık tiptedir
Otsu türlerde basit kambiyum odunsu ve çok yıllık olanlarında ise gelişmiş kambiyum halkaları vardır
Enine kalınlaşma görülür ve iletim demetleri düzenli dizilmiştir
Şekil : Çift Çenekli (Dikotil) Bitki Örnekleri
Erkek ve dişi organlar genellikle aynı çiçekte bulunmakta olup bazı gruplarda farklı çiçeklerde bulunabilir
Etrafımızda gördüğümüz otsu ve odunsu bitkilerin çoğu bu gruptandır
Kabakgiller baklagiller toplu çiçekliler turpgiller gülgiller en önemli familyalardır
Örnek Soru :
Canlıların bilimsel olarak adlandırılmasında kullanılan yönteme göre;
I
Capra domesticus
II
Felis domesticus
III
Canis lupus
IV
Felis leo
olarak adlandırılan canlıların cins ve tür adlarına bakarak hangilerinin birbirleriyle diğerlerinden daha yakın akraba olduğu düşünülebilir?
A) I ve II B) I ve III C) II ve III D) II ve IV E) III ve IV
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul