09-10-2012
|
#32
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Osmanlıca Sözlük (E Harfi)-Osmanlıca Sözlük (E Harfi)Osmanlı Terimleri Sözlüğü...
RE: Osmanlıca Sözlük (E Harfi) EVTAF
Kirpikleri uzun ve kaşı kıllı olan kimse
EVTAN
(Vatan C ) Vatanlar, insanın doğup büyüdüğü ve sevdiği memleketler, hatta uğrunda can verilen topraklar
EVTAR
(Vatar C ) İhtiyaçlar
EVTAR-I ÂCİLE
Acil ihtiyaçlar
EVTAR
(Veter C ) Tek, eşi olmayan (harf) * Saz telleri Yay
EVTAS
Arap Yarımadasında, Hevâzın ilinde bir derenin ismi olup, Peygamberimizin (A S M ) Huneyn Vak'ası bu vâdide vuku bulmuştur
EVVAB
(Evb den) Rücu' eden Geri dönen * Günahlardan tevbe edip hakkı kabul eden
EVVABÎN
Tevbe edip günahlardan dönenler
EVVAH
Kusurunu bilerek, ah, vâh ederek yalvarmak * Çok âh edip duâ eden * Merhametli Sağlam imanlı Yakin ilim sahibi Dinde çok âlim olan Hz İbrahim Aleyhisselâmın bir vasfı
EVVEL
İlk İbtida
EVVEL-ÜL-EVÂİL
Evvellerin evveli * Hâdiselerin başlangıcı
EVVELA
İlkönce, birinci olarak, herşeyden önce
EVVEL-BAHAR
Nevbahar İlkbahar
EVVEL-BE-EVVEL
Herşeyden önce, ilk, evvelâ
EVVEL-EMİRDE
İşin başlangıcında, herşeyden önce
EVVELEN
Evvelâ, birinci, ilk olarak
EVVELÎN
Evvelkiler, ilkler
EVVELÎN Ü ÂHİRÎN
İlkler ve sonlar Evvelkiler ve sonrakiler
EVVELİYAT
Başlangıçlar Mukaddemat İlk öndekiler İbtidaki cihetler * Her akıllının tereddütsüz tasdik ve kabul edeceği hususlar * Man: Mücerred mevzu ve mahmulleri arasındaki nisbet tasavvur edilince aklın kat'iyyetle teslim ve tasdik ettiği kaziyeler
EVVELİYET
Evvel oluş (Bak: Mecaz)
EVY
Bir nesne yerine gelmek
EVZA'
(Vaz' C ) Haller Durumlar
EVZA-I GARİBE
Garip haller
EVZAH
Daha açık Pek âşikâr En vâzıh
EVZAK
İçinde su veya başka birşey biriken çukur yer
EVZAN
(Vezin C ) Vezinler Tartılar
EVZAN-I ARUZİYYE
Edb: Aruz vezinleri
EVZAR
(Vizr C ) Ağırlıklar Yükler * Mc: Günahlar * (Vezer C ) Kal'alar, kaleler, hisarlar, sığınılacak yerler * Üstünlükler, galebeler * Dağlar
EVZAYİŞ
f Çoğalış, artış
EY
(Arabçada) "Bak, dinle, dikkat et, yahut, demektir ki" mânalarına gelir Bir ibareyi tefsir için kulanılır Türkçede: Yakın nidâ içindir
EYA
f Acaba mânasına nidâdır "Hey, ey" gibi çağırma, nidâ, seslenme edatı olarak da kullanılır
EYADİ
(Eydi) (Yed C ) Eller * Mc: Sebepler Nimetler
EYADİ-İ KESİRE
Çok eller Çok sebebler
EYALAT
(Eyâlet C ) Valilerin idareleri altında olan memleketler, vilâyetler
EYALET
(C: Eyâlât) Vilâyet Bir vâlinin idaresinde olan memleket, şehir
EYAMA
(Eyyim C ) Bekârlar, evli olmayanlar
EYAMİN
(Eymen C ) Pek hayırlı, uğurlu olanlar En yümünlü
EYAZİ
f Kadınların yüzlerine örttükleri peçe, örtü
EYBE
Rücu' etmek * Gurub etmek, batmak
EYD
Kuvvet
EYD
Rücu' etmek * Avdet etmek
EYDA'
Za'feran
EYDİ
(Yed C ) Eller * Mc: Kuvvetler (Daha çok Eyâdi şeklinde kullanılır )
EYDİYE
(Yed C ) Nimet * Eller
EYHEM
Sağır * Bahadır
EYHEMAN
Ateş ve sel
EYHUKAN
Maydanoz otu
EYİD
Kuvvetli, şiddetli kimse
EYİR
Sıcak yel
EYKE
Sık ve birbirine karışmış ağaç * Yumuşak * Ağaç bitiren bataklık (Bak: Ashab-ı Eyke)
EYKER
İlâç yapılan bir ot
EYM
(C: Üyum) Yılan
EYMAN
(Eymün) (Yemin C ) Andlar Yeminler Kasemler * Fık: Zevcesi ölmüş er * Sağ taraflar Sağlar
EYMAN-I SÂDIKA
Doğru yeminler
EYMEN
En meymenetli En uğurlu Sağ taraf
EYMEN VÂDİSİ
Musa'nın (A S ) tecelliye mazhar olduğu Tûr Dağı'ndaki vadi
EYNE
Nere? Nerede? Nereye? (mânasına sual için söylenir ve zarf-ı mekândır) * Zaman An * Yorgunluk (mânâsında da kullanılmıştır )
EYNEL MEFER
(Eyn-el mefer) Nereye gidilebilir? Nereye kaçılabilir? Kaçacak yer var mı?
EYNESSERA-MİN-ES-SÜREYYA
(İmkânsızlık bildiren bir tâbirdir ki) Yer nerede, Süreyyâ nerede? Süreyyâ ile yer bir olur mu? (meâlindedir ve birbirlerine zıt ve uzak olan şeyler için söylenir )
EYNİYET
Mekânda bulunması sebebiyle birşeye ârız olan hâlet
EYS
Varlık Vücud Mevcud * Kahir Zulüm * Zarar, ziyan * Ümidsiz olmak Ye'se düşmek (Bak: Leys)
EYSAR
Çadır eteğini kazığa bağlamakta kullanılan kısa ipler * Ot
EYSER
Sol taraf Soldaki * Pek kolay
EYTAL
(C: Eyatil) Boş böğürlü
|
|
|