Konu
:
Uyku Bozuklugu...
Yalnız Mesajı Göster
Uyku Bozuklugu...
09-06-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Uyku Bozuklugu...
İnsanın ömrünün üçte biri uykuda geçer
Uyku ile ilgili bilgiler özellikle son 50 yılda elde edilmiştir ve uyku çağımızın önemli araştırma konularından birisi haline gelmiştir
UYKU BOZUKLUGU
Uyku genel sağlığın bir göstergesidir
Ruhsal ve bedensel bozukluklarda uyku sorunları meydana gelebilir ve bu nedenle uyku bozukluğu çok sık görülür
B
aşk
a bir ruhsal ya da bedensel rahatsızlığa bağlı olan uyku bozukluğunun yanında kendi başına bir sendrom sayılabilecek uyku bozukluğu türleri de yaygındır
Özellikle son yıllarda başlı başına bir sendrom olan �uyku bozuklukları� üzerinde çalışmalar artmıştır
Bir hastada uykusuzluk depresyon sonucunda ortaya çıkabileceği gibi
uyku ağrı ya da tıbbi bir hastalık sonucunda da bozulabilir
Bu tip olgular ikincil uyku bozukluklarıdır
Birincil uyku bozukluklarında uykuyu düzenleyen mekanizmalarla ilgili aksaklıklar söz konusudur
Uyku sorunları kişinin yaşamında ciddi verim düşüklüğüne sebep olabilmektedir
İlk olarak Freud geçen yüzyılın sonlarında rüyalar üzerinde bazı çalışmalar ortaya koymuştur
Zihnin uykuda da etkin bir şekilde çalışmaya devam ettiğini ve bunun kanıtının da rüyalar olduğunu ileri sürmüştür
Uyku üzerinde ilk bilimsel çalışmalar Aserinsky
Kleitman
Dement ve Hartman tarafından 1950 ve 1960� lı yıllarda ortaya koyulmuştur
Uyku beynin etkin olarak çalıştığı
nörofizyolojik olarak bir toparlanma ve onarım yapıldığı
uyanıkken öğrenilenlerin ayıklama
depolama ve uyanıklık için etkin hazırlanmanın olduğu aktif bir süreçtir
Çocuklarda ve bebeklerde çok daha uzun olmakla birlikte yetişkin bir insanda ortalama uyku süresi günde 7�8 saattir
Yeni doğanda bu süre 16�18 saati bulur
Uyku miktarındaki gereksinimi biyolojik etkenlerin yanı sıra öğrenme ve alışma etkenlerine de bağlı olarak kişiden kişiye değişkenlik gösterir
Hartman kaygılı
sıkıntılı
karamsar kişilerin daha çok uyuduklarını
canlı iyimser ve yaşamlarını kendileri programlayabilen kişilerin daha az uykuya gereksinim duyduklarını söyler
UYKU FİZYOLOJİSİ
Uyku
Non-REM (hızlı göz hareketlerinin olmadığı dönem) ve REM (hızlı göz hareketleri dönemi) olarak iki bölümden oluşur
İkisi birlikte bir uyku periyodunu oluşturur
Bir gece boyunca 4-5 adet uyku periyodu izlenir
Gece boyunca Non-REM uykunun süresi giderek azalırken
REM uykusunun süresi artar
Yetişkin bir bireyin uykusunun %80� i Non-REM
%20� si REM uykusudur
Non-REM de kendi içinde dört dönemden oluşur ve uyanıklık haline göre fizyolojik işlevler belirgin azalır
REM uykusu ise beyin aktivitesinin yüksek seviyede olması ve uyanıklığa benzer fizyolojik aktivite ile karakterizedir
Rüyaların %80� inin REM sırasında görüldüğü bilinmektedir
Bedensel yenilenme ve dinlenmenin olduğu NREM uykusunda; metabolizma yavaşlar
kardiyovasküler sistem ve solunum sistemindeki fizyolojik aktivitelerde genel olarak azalma dikkati çeker
REM uykusunda; bilişsel ve fizyolojik aktiviteler dikkati çekmektedir
Kalp hızı
solunum sayısı ve derinliği değişkenlik göstermektedir
Beyin kan akımı ve oksijen kullanımı uyanık dönemdekine benzer patern gösterir
Erkeklerde ereksiyon ortaya çıkabilir
Genç erişkinlik döneminde oranlar:
1- NON-REM toplam uykunun %75� idir
Dönem 1: (%5) halüsinatuar imgeler görülebilir
uyku uyanıklık arası geçişler olabilir
yüzeyel uyku dönemidir
Dönem 2: (%45) bu evrede de yüzeyel uyku izlenir
Dönem 3: (%12) vücut ısısı ve kan basıncı azalır
orta derecede derin uykudur
Dönem 4: (%13) uykunun en derin olduğu evredir
Yüzeyel Uyku(Dönem 1 ve Dönem 2): Uyku-uyanıklık arasındaki geçiş dönemidir
insanlar kolaylıkla uyandırılabilir
Derin Uyku(dönem 3 ve 4): İnsanın uyandırılması zordur
Bu dönemde Büyüme Hormonu salınımında artış olur
Protein senaaai artar
metabolizma yavaşlar
kardiyovasküler ve solunum işlevlerinde genel olarak azalma olur
2- REM toplam uykunun %25� idir
UYKU BOZUKLUKLARI
Her insan zaman zaman uykusuzluk çekebilir
ruhsal sıkıntılar ve bedensel hastalıklar uykuyu geçici olarak bozabilir
Bunlara uyku bozukluğu denmez
Birçok ruhsal bozuklukta da uykuda bozulma görülebilir
Fakat bu durumlarda da başlı başına uyku bozukluğu tanısı konmaz
Bu hastalarda tanı
birincil bozukluğun tanısıdır
Uyku muayenesi yapılırken her hastadan uykusu hakkında ayrıntılı bilgi alınmalıdır
a) Uykuya geçişteki problemler(uykuya dalış biçimi
hızı
dalmada güçlük)
b) Uykunun sürdürülmesi sırasındaki problemler (rüyalar
bölünmeler
diş gıcırdatma
sayıklamalar
uyurgezerlik)
c) Uyanmada problemler (erken uyanma
geç uyanma
uyanma güçlüğü)
Uykunun asıl muayenesi uyku laboratuarında yapılmalıdır
ancak her hastanın uyku laboratuarında incelenmesi olanaksızdır
Bu yöntem genellikle araştırma amacı ile tedaviye yanıt alınamadığında ya da bazı özel bozuklukların(örneğin cinsel güçsüzlük
uyku apnesi
huzursuz bacak sendromu gibi) tanısını koyabilmek için kullanılır
Uyku bozukluklarını Dünya Sağlık Örgütü şu başlıklar altında toplamaktadır:
ICD-10 sınıflaması
- F 51 Organik nedenli olmayan uyku bozuklukları
- Organik nedenli olmayan uykusuzluk
- Organik nedenli olmayan aşırı uyuma
- Organik nedenli olmayan uyku-uyanıklık düzeni bozukluğu
- Uyurgezerlik
- Uykuda korkular
- Bunaltılı düşler
- Organik nedenli olmayan b
aşk
a uyku bozuklukları
- Organik nedenli olmayan uyku bozukluğu
belirlenmemiş
DİSSOMNİA
Uykuyu başlatma
sürdürme ya da aşırı uyku ile ilgili bozukluklardır
Uykunun miktarı
niteliği ya da zamanlamasındaki bozuklukla belirlidir
İNSOMNİA(uykusuzluk)
Uykuya başlama ya da devam ettirme güçlüğüdür
Kişi uyuduğu halde uykuyu alamama ya da dinlenmeme yakınmasının olması da insomnia olarak değerlendirilir
En sık görülen uyku yakınmasıdır
HİPERSOMNİA(aşırı uyku)
Uyku miktarında artma
gündüz uykululuğunda artma ya da her ikisinin birlikte görülmesidir
PARASOMNİA
Uyku süresince ya da uyku uyanıklık arası eşikte görülen istem dışı veya olağandışı bir fenomendir
UYKU-UYANIKLIK DÜZENİ BOZUKLUĞU
Uykunun istenen sirkadyen periyodun dışına yer değiştirmesidir(1
2)
PRİMER İNSOMNİA(Birincil Uykusuzluk)
Primer İnsomnia
ana yakınmanın dinlendirici olmayan bir uyku ya da uykuya başlamada veya devam ettirmede güçlük olduğu ve bu yakınmanın en az 1 ay devam etmesi şeklinde tanımlanır
Bu tanımlamalar hastanın kendi uykusunu değerlendirmesine göre yapılır
Bu yüzden tanı için hastadan alınan öykü yeterlidir
Bu yakınmalara eşlik eden gün içinde yorgunluk
dikkat ve bellek sorunları da gözlenir
Erişkinlerde yıllık yaygınlığı %30-40 olup
bu vakaların %10-20�si ağır ve kalıcı bir şekilde uykusuzluktan yakınırlar
En sık uykuya dalma güçlüğü ve aralıklı uyanma birlikteliğini bildirilmektedir
Kronik insomniası olanlar
uykularının yüzeyel olduğunu
kolaylıkla uyanıp
tekrar uyumakta güçlük çektiklerini söylerler
Kronik insomnia kadınlarda
yaşlılarda ve bedensel/ruhsal hastalığı olanlarda daha sıktır
Bu tarz yakınması olan kişilerden anlamlı işlevsellik bozulması olanlara primer insomnia tanısı konmalıdır
TEDAVİ
Tedavi de amaç b
aşk
a bir hastalığın olup olmadığının saptanması ve nedene yönelik tedavisinin düzenlenmesi ve belirgin bir ruhsal ya da organik neden yoksa uyku hijyeninin düzenlenmesidir
Uyku hijyeninin düzenlenmesine yönelik öneriler;
- Sabah uyanınca yataktan çıkılmalı
- Her sabah aynı saatte kalkılmalı
- Gündüzleri uyunmamalı
- Düzenli egzersiz yapmalı
- Yatak odası ses
ışık
ısı yönünden korunmuş olmalı
- Çok aç ya da tok olunmamalı
- Kafeinli
alkollü içecekler ve tütünden uzak durulmalı
- Uyumaya çabalamamalı
- Gece boyunca saate bakılmamalı
- Yatak odası uyku dışında b
aşk
a amaçla kullanılmamalı (ders çalışma
TV seyretme gibi)
İlaç tedavisinden önce gevşeme egzersizleri
ılık banyo ve davranışcı yöntemler denenmelidir
Sadece uyku hijyeninin düzenlenmesiyle bile önemli ölçüde yarar sağlanmaktadır
Bu düzenlemelerin yeterli olmadığı durumlarda hipnotik ilaçlara başvurulabilir
Stimulus Kontrol Terapisi
Amaç uyuyamama ile yatak odası ve yatağın eşleştirilmesi sonucunda ortaya çıkan olumsuz yaşantının değiştirilerek yeni bir davranış modeli oluşturmaktır
(Uyku gelmeden yatağa girmemek
yatak odasını sadece uyuma amaçlı kullanmak
uyuyamadığında yataktan çıkarak uyku gelince tekrar yatağa dönmek
ne kadar uyunursa uyunsun sabah belli bir satte kalkmak)
Uyku Kısaltma Tedavisi
Muhtemel uyku saatleri belirlenerek bunun dışında yatağa girmeye engel olunmalıdır
-Gevşeme tedavileri: Gevşeme kasetleri
meditasyon
PRİMER HİPERSOMNİA (Birincil Aşırı Uyuma)
Kişinin gece yeterince uyumasına karşın gündüzleri kendisini uyumak zorunda hissettiği
bir aydan uzun süredir devam eden
kişinin işlevselliğini etkileyen uyku bozukluğudur
Kişi gün içinde uyanık kalmada güçlük çeker ve istemsiz uyuklamalar görülebilir
Tanının konulabilmesi için belirtilerin en az 1 ay süreyle devam etmesi
toplumsal ve mesleki alanlarda işlevsellikte bozulma olması gerekmektedir
Türk toplumunda genel popülasyonun %14�ü hipersomniadan yakınmaktadırlar
Genellikle ergenlik döneminde başlar ve yaşam boyu süren kronik bir durum haline gelebilir
Hipersomnia okulda
işte ve toplumsal ilşkilerde işlev bozukluğuna yol açabilir
Hipersomnia
1-Ruhsal bir hastalığa bağlı (örneğin depresif bozukluklarda)
2-Bedensel bir hastalığa bağlı (örneğin Obstrüktif Sleep Apne sendromunda)
3-Birincil hipersomnia olarak 3 grupta incelenir ve tedavi nedene yönelik olarak yapılır
NARKOLEPSİ
Uyanıklıkta uyku atakları ve kaslarda aniden olan kısa süreli gerginlik kaybıyla giden
uyku-uyanıklık geçişi sırasında uyku felci ve uykuya dalarken/uykudan uyanırken olan halüsinasyonlar ile karakterize bir bozukluktur(1
2
3)
Ailesel eğilim göstermektedir
Tüm belirtiler her hastada olmasa da en yaygın yakınma gündüzleri olan uyku ataklarıdır
Karşı konulamaz uyku epizodu atakları 5-10 dk sürer ve kişiler uyuduklarında tamamen dinlenmiş olurlar
Uyku epizodu atakları ortalama olarak günde 2-6 kez oluşur
Uykunun başlamasının ilk 10 dakikası içinde REM uykusu görülür
Sıklıkla adölesan ve genç erişkinlerde
genellikle de 30 yaşından önce başlar
Tedavi:
-Günün belli saatlerinde kısa uykuların planlanması önem taşır
-Uyku ataklarının sayısını azaltmada ve psikomotor performansın iyileştirilmesinde çeşitli ilaçlar kullanılabilir(1
2
3)
SOLUNUMLA İLİŞKİLİ UYKU BOZUKLUĞU
Uyku sırasında solunumla ilgili bozukluklar yeterince tanınmayan
yaygın sorunlardır ve ağır komplikasyonları vardır
Uyku ile ilişkili solunum bozukluklarının ortaya çıkardığı insomnia ya da hipersomnia ile karakterize bozukluklardır
En yaygın görülen formu Obstrüktif Sleep Apne Sendrom(Uyku Apnesi Sendromu)dur
Uyku apnesi; uyku sırasında 10 saniyeden uzun süren solunum durmasıdır
Tanısı için 1 saatlik uykuda 5 defadan fazla apne bulunması gerekir
Yaşlılarda
erkeklerde ve şişman kişilerde daha yaygın görülür
Horlayan hastalarda görülme sıklığı daha yüksektir
Yorgunluk
isteksizlik
verimsizlik
bilişsel işlevlerde bozukluk yapabilir
Tedavi:
-Tedavinin ilk adımı: Kilo verme
-Üst solunum yollarında yapısal bozukluk varsa onarılması: uvuloplasti
burun ameliyatı
�
-CPAP(continuous positive airway pressure) adı verilen üst solunum bölgesinde basıncın düzenlenmesini sağlayan cihazlar
-Antidepresanlar: Sıklıkla apnelerin oluştuğu REM uykusunu kısaltmak
-Alkolden kaçınmak sayılabilir(1
2
3)
SİRKADİYEN RİTİM UYKU BOZUKLUĞU(Uyku Uyanıklık Düzeni Bozukluğu)
Bir günlük süre zarfında Çevreye göre uyması gereken uyku-uyanıklık düzeni ile kişinin kendi sirkadiyen uyku-uyanıklık döngüsünün birbirine uymamasına bağlı olarak ortaya çıkan
hipersomnia ya da insomniaya yol açan sürekli ya da tekrarlayıcı olan uyku bozukluğudur
Gecikmiş uyku evresi tipi: uykuya dalma ve uyanma saatlerinin sürekli bir biçimde geç olmasıdır(1
2)
Uykunun başlangıcı genellikle kabul edilen zamana göre 2 saatten daha fazla gecikmiştir
Öne kaymış uyku evresi tipi: uyku dönemi olağan zamana göre birkaç saat öne kaymıştır
İstenenden daha erken bir saatte uyanma ile karakterizedir
Jet Lag tipi: Birden çok zaman dilimini geçerek seyahat edildiğinde ortaya çıkan
içinde bulunulan zamana göre günün uygunsuz saatlerinde uykulu ya da uyanık olma durumudur
Değişen mesai saatleri tipi: Gece mesaisi ya da mesai saatlerinin sık değişmesi ile birlikte kişinin uyku dönemi sırasında uykusuz ya da asıl uyanıklık dönemi sırasında uykulu olmasıdır
4- Belirlenmemiş tip olarak alt tiplere ayrılmaktadır(1
2)
BAŞKA TÜRLÜ ADLANDIRILAMAYAN DİSSOMNİALAR
-Restless Legs (huzursuz bacak) Sendromu:
İstirahat ve uykuda
çoğu zaman ayaklarda belirgin olmak üzere uyuşma
karıncalanma gibi hisler
bazen ağrı ve sıçramalarla giden bir tablodur
Bu nedenle kişi uykuya dalma ve sürdürme güçlüğü çeker
Yakınmalar genelde geceleri kötüleşme eğilimindedir
Yürümekle ve hareket etmekle azalır
Kişi meydana gelen bu şikayetler nedeniyle yataktan kalkma ihtiyacı duyduğundan uykuya başlamada güçlük çeker
Kişiler bu durumla başetmek için ayaklarını oğuşturmakta
masaj yapmakta
dolaşmakta
bir şeyler yemektedirler
Nedeni kesin olarak bilinmemekle birlikte dopaminerjik eksiklikten söz edilmektedir
Hamilelikte demir eksikliği anemisinde
B12 vitamin eksikliği anemisinde ve böbrek hastalıklarında görülme sıklığı artmaktadır
Uzun uğraşlardan sonra bu hastalar uykuya dalsalar bile bacaklarda miyoklonus denilen periyodik hareketlerin devam etmesi nedeni ile uykunun devamlılığı bozulmaktadır
Tedavide dopaminerjik ilaçlar
opiyatlar
gabapentin kullanılabilmektedir
-Nokturnal Miyoklonus(periyodik uzuv hareketi sendromu):
Özellikle bacaklarda ortaya çıkan
yineleyici ve düşük amplitüdlü
kısa süreli atmalar şeklinde görülür
Böbrek hastalıkları
demir ve B 12 vitamin eksikliği anemisi ile ilişkilendirilmektedir
Cinsiyet farkı gözetmeksizin orta yaş sorunu olarak görülür ve yaşla birlikte görülme sıklığının arttığı bildirilmektedir
İnsomniaya
sık sık uyanmalara yol açabilir
KABUS BOZUKLUĞU(nightmare)
Genellikle REM döneminin sıklaştığı ve uzadığı gece uykusunun sonuna doğru görülür ve bir dış uyaran olmaksızın uyanmaya yola açan
korkutucu rüyalar ile belirlidir
Her yaşta ortaya çıkabilir
En yaygın olarak 3-5 yaşlarda görülür
Erişkinlerdeki sıklığı %5
çocuklarda ise %10-30 civarındadır(1
2
4)
Cinsiyetler arasında fark yoktur
Kişiler uykudan korku ile uyanırlar
Uyku teröründeki gibi çığlık atma
otonomik aktivitede artma ve anormal davranışlar olabilir
Ancak çok az ş
aşk
ınlık içindedirler ve rüya içeriğini hatırlarlar
Epizod geçtikten sonra uykuya dalarlar
Tedavide antidepresanlar
hipnotikler kullanılabilir
REM uykusunu baskılayarak kabus sıklığını azaltırlar(1
2)
UYKU TERÖRÜ BOZUKLUĞU(pavor nokturnus)
Uykunun ilk saatlerinde ortaya çıkan
çığlık atma ve ağlamanın eşlik ettiği
yoğun korku ile birlikte otonomik ve davranışsal değişikliklerle karekterize bir bozukluktur
Yoğun korku
panik ve bunlara bağlı otonomik belirtiler( çarpıntı
terleme�) vardır
Kişi yataktan çıkmaya
kaçmaya kalkışabilir
ani hareketler yapabilir
yaralanmalar olabilir
Kişi sabah uyandığında olayla ilgili hiçbir şey hatırlamaz(1
2
3)
Genellikle gecede bir epizod görülür ve epizodlar genellikle 15 dk içinde tam bir uyanukluk hali olmaksızın yatışır
Yaygınlığı çocuklarda %1-6 olup en çok 5-7 yaşlar arasında görülmektedir
Ergenlik döneminde atakların sıklığı azalmaya başlar
Erişkinlerde sıklık %1� in altındadır
Tedavide antidepresanlar
hipnotikler kullanılabilir(1
2
3
4)
UYURGEZERLİK BOZUKLUĞU(somnambulizm):
Non-REM Dönem 3 ve 4�te
özellikle uykunun ilk üçte birinde başlar
Bir sıra karmaşık davranışlardan oluşur
Tam bilinçliliğin olmadığı ya da epizodun bir kısmının hatırlandığı
yataktan ayrılma ve yürüme ile karakterizedir(1
3)
Buna konuşma
tuvalete gitme gibi kompleks davranışlar da olabilir
Düşmeler
yaralanmalar gözlenebilir
Hastanın uyandırılması güçtür ve tabloya hatırlamama eşlik eder
Hasta genellikle yatağına geri dönüp uykuya devam eder
En çok 5-7 yaşları arasında görülür ve ergenlik döneminde sonlanma eğilimindedir
Çocukların %25-30�unda uyurgezerlik epizodları görülür
Yetişkinlerde yaklaşık %1� dir
Ailesel yatkınlık belirgindir
Uykusuzluk
yorgunluk gibi faktörler atakların sıklığını artırır
Ataklar ağır değilse ilaç tedavisinden kaçınılmalıdır
Tedavide antidepresanlar
hipnotikler kullanılabilir(1
3)
BAŞKA TÜRLÜ ADLANDIRILAMAYAN PARASOMNİALAR
Uykuyla İlişkili Bruksizm: Uykuda diş gıcırdatmadır
En yoğun olarak ergenlik döneminde görülür
Sıklığı %5-21 arasındadır
Uyku hijyeni
gevşeme teknikleri
antidepresanlar
hipnotikler
kas gevşeticiler kullanılabilir
Uyku Felci(rekürren uyku paralizisi): Uykuya dalarken ya da uykudan uyanırken
ölüm korkusunun eşlik ettiği
istemli hareketleri yapamama halidir
Göz ve solunum kasları hareket eder
Kendiliğinden düzeldiği gibi
bir b
aşk
asının dokunması gibi dış uyaranlarla da düzelebilir
Ergenlik döneminde yaygın görülür
Uykuda Konuşma: Uykuda sesler çıkarma veya konuşma ile belirlidir
Uykunun ilk saatlerinde
derin uyku sırasında ortaya çıkmaktadır
Uyku enürezisi(enuresis nokturna): Sıklıkla gecenin ilk üçte birinde görülür
Uyku sırasında tekrarlayıcı istemsiz idrar yapma ile karakterizedir(1
2
3)
REM uykusu davranış bozuklukları: Uykunun ilerleyen dönemlerinde
REM uykusunda mevcut olan kas tonusu kaybının geçici olarak ortadan kalkması ile birlikte rüya ile ilişkili motor aktivitelerin oluşması sonucu gözlenir
Kol ve bacaklarda atmalar
konuşma
çığlık atma izlenir
Nadirdir
Sıklıkla geç erişkinlik döneminde görülür
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul