09-06-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Orta Yıllara Genel Bakıs
RTA YILLARA GENEL BAKIS
Orta yasli yetiskinler gelisimin tepe noktasina ulasmis kisilerdir
Ancak, gelisimde orta yillarin ne zaman basladigini saptamak çok zordur,
çünkü bunu saptamayi saglayacak özel biyolojik degisimler yoktur;
bu nedenle genellikle toplumsal ölçütlerin kullanilmasi yeglenmektedir
Insanlarin kisisel, toplumsal ve ekonomik yönden en üst düzeye
eristikleri 35 yaslarindan baslayarak birçok görevlerinden emekliye
ayrildiklari 65 yasina kadar olan dönemi gelisimde "orta yillar"
olarak kabul edebiliriz Aslinda bu da orta yillar için yapay bir
sinirlamadir Her seyden önce, kronolojik yasin yasam dönemlerini saptamakta
iyi bir ölçüt olmadigini biliyoruz 45 yasinda duygularini bir
genç kadar taze tutan insanlar vardir, 40 yasinda bir baskasi ise hem
kisiligi hem ekonomik durumu yönünden bir ergen kadar bunalimli
olabilir Su halde, hem toplumsal saat, hem de bireylerin çesitliligi
yas sinirlarinin belirsizligini arttiran nedenlerdir
Orta yillara iliskin görüsleri belirleyen bir baska neden de gençligin
önemsendigi ve vurgulandigi toplumlarda orta yasliligin görmezlikten
gelinmesidir Çocuklar ve gençler sevilir, ihtiyarliga dehsetle
bakilir, orta yas ise bilmezlikten gelinir Çocuk ve ihtiyar için
özel bir ad varken, orta yasli için özel bir ad yoktur Yetiskinligin
getirdigi sorunlar öylesine abartilir ki, kimse bu yaslara ulasmak istemez
Orta yillar yasliliga ve dolayisiyla ölüme giden yolun basi gibi
görüldügünden, kimse 40 yasini asip gitmek istemez 40 yas dolaylari
bunalimli, huzursuz, hüzünlü yillar olarak algilanir
Yetiskinlik psikolojisi konusunda kamuoyunda ve kitle iletisim
araçlarinda ortaya çikan ilgi normalin ne oldugu sorununu yeniden
gündeme getirmistir Yetiskin yasamindaki degisimler, ister ilimli
"geçisler", ister dramatik "degisimler", ister korkunç "bunalimlar" olsun,
neyin normal oldugunu tanimlama sorunu ortadadir Yasami, bireylerin
ayni kurallara göre izledigi ve belirli yaslarda belirli olaylarin
ortaya çiktigi evreler olarak betimlemek her zaman çok akla yakin
görünür Oysa bugün hem "biyolojik saat"imiz (erinligin her iki cins
için de daha erken baslamasi, menopozun daha geç gelmesi, vb ), hem
de "toplumsal saat"imiz (is, egitim, aile, saglik kosullarinin iyilesmesi,
ileri yaslarda bile yeni islere girme, yeni aileler kurma, vb ) degismistir
ve giderek degisecektir Günümüzde toplumlar gelismislik düzeyleri
ölçüsünde "yasa bagli" toplumlar olmaktan çikmaktadirlar Dolayisiyla,
yetiskin kisiliginin degismezligi, yetiskin yasamindaki bunalim
noktalari türünden görüslerin de yeniden gözden geçirilmesi gerekmektedir
|
|
|