Aklıma Sen Geldin Fatih Emre Öztürk
 

Aklıma Sen Geldin / Fatih Emre Öztürk

Aklıma Sen Geldin

Uzandım yatağıma

Ve her zaman yaptığım gibi

Doğru olanı yapmaya koyuldum.

Tavanı izlemeye…

Aklıma geldin,

Bu vakitlerimi sen doldururdun.

Dedim, nasıl geçecek zaman yokluğunda

Sensizken nasıl solunacak

hava?

Üzerime binen sorumluluklar

Yapmam gerekenleri arttırırken

Ve ben sensizken, hiçbir şey yapmak istemiyorken,

Nasıl devam ettireceğim yaşantımı?

Umursamam gereken şeyler vardı.

Aklıma sen geldin.

Gerekçelerin geldi ve açtım kitabı

Test çözmeye başladım.

Aklımda sen varken test çözdüm.

Bittiğinde, tüm yanıtlarımın,

“C” yanında kümelenmesine bir kahkaha fırlattım.

Aldırmadım, çünkü aklımda sen vardın.

Tüm algılarım sana yönlenmişti.

Boğulduğumu hissettim bir anda

Açtım camı, nefeslendirdim aklıma sıkıştırdığım seni,

Kıskançlığın geldi sonra aklıma,

Yarı ciddiyetli kızışların,

Sonra gitti onlar aklımdan

Sen geldin yine.

Aklıma sen geldin.

Bana olan yakınlığını, hayali bir kopyanı hissettim.

Özlemiştim bunu, yakınlığını…

Annemin haykırışlarını duydum sonra,

Evin camlarını silmem için bağırıyordu bana

İlginçtir, yine aklıma geldin burada

Elime bezi aldım

İnsanların garipseyen bakışlarına aldırmadan

Bir sağa bir sola sildim camı,

Burada da aklıma geldin.

Sonra annemin teşekkür öpücüğüyle sarsıldım.

Ya lanet, burada da aklıma geldin.

Hiç öpmemiştin beni

Hiç öpmemiştim seni

Alakayı kuramıyorum, anlamıyorum ama

Burada da aklıma geldin.

Sonra telefon çaldı.

Ablamdı arayan, açtım.

Açarken de aklıma geldin.

Aklımda sen varken konuşunca da

Seni anlattım ona.

Dinlemekten bıktığını hissettim ama

Neyim vardı ki başka?

Sonra kararan gökyüzüne uyarak,

Döndüm yatağıma, kapattım gözlerimi,

Aklıma sen geldin yine

Rüyalarımda da sen vardın,

Şaşırmadım.

Sanki sürekli gidiyormuş da, dönüyormuş gibi

Sürekli geldin aklıma.

Şimdi aklım sen dolu

Sanki benim değil, senin oldu.

Camları sildim, aklıma geldin

Ablamla konuştum, aklıma geldin.

Ne yapsam aklımdaydın,

Sürekli aklımdaydın,

Ulan ne biçim bir şey bu?