![]() |
Bingöl Şiirler
Bingöl Şiirler Bingöl Şiirler BİNGÖL ÇOBANLARI Daha deniz görmemiş bir çoban çocuğuyum. Bu dağların en eski âşinasıdır soyum Bekçileri gibiyiz ebenced buraların. Bu tenha derelerin bu vahşi kayaların Görmediği gün yoktur sürü peşinde bizi Her gün aynı pınardan doldurur destimizi Kırlara açılırız çıngıraklarımızla... Okuma yok yazma yok bilmeyiz eski yeni; Kuzular bize söyler yılların geçtiğini. Arzu başlarımızdan yıldızlar gibi yüksek; Önümüzde bir sürü yanımızda bir köpek Dolaştırıp dururuz aynı daüssılayı; Her adım uyandırır ayrı bir hatırayı: Anam bir yaz gecesi doğurmuş beni burda Bu çamlıkta söylemiş son sözlerini babam; Şu karşıki bayırda verdim kuzuyu kurda "Suna"mın başka köye gelin gittiği akşam. Gün biter sürü yatar ve sararan bir ayla Çoban hicranlarını basar bağrına yayla. -Kuru bir yaprak gibi kalbini eline al Diye hıçkırır kaval: Bir çoban parçasısın olmasan bile koyun Daima eğeceksin başkalarına boyun; Hülyana karışmasın ne şehir ne de çarşı Yamaçlarda her akşam batan güneşe karşı Uçan kuşları düşün geçen kervanları an! Mademki kara bahtın adını koydu: Çoban! Nasıl yaşadığından ne içip yediğinden Çıngırak seslerinin dağlara dediğinden Anlattı uzun uzun. Şehrin uğultusundan usanmış ruhumuzun Nadir duyabildiği taze bir heyecanla... Karıştım o gün bugün bu zavallı çobanla Bingöl yaylarının mavi dumanlarına Gönlümü yayla yaptım Bingöl çobanlarına! |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.