ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   İslami Genel Konular (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=324)
-   -   Bütün Vücud (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=901906)

Prof. Dr. Sinsi 10-11-2012 10:07 PM

Bütün Vücud
 

Bütün Vücud
Hakkında Bütün Vücud




“Bütün vücud âlemlerinin ‘Elhamdülillah Elhamdülillah’ ve bütün adem âlemlerinin de ‘Sübhanallah Sübhanallah’” demesini nasil degerlendirmeliyiz? “O dehsetli Cehennem fabrikasi, sair vazifeleri içinde, âlem-i vüc

Vücud, varlik; adem ise yokluk mânâsina geliyor. Her varligin terki, bir yoklugu netice veriyor. Sihhatin bozulmasina hastalik, dogru olmayana yalan, dürüstlügün terkine sahtekârlik, imandan mahrum kalmaya küfür, tevhitten sapmaya sirk deniliyor.

Yok iken var olan insanoglu, kendisini bu varlik nimetine kavusturan Rabb’inin de var oldugunu anlamis ve böylece, “iman varligi”na erismistir.

Nur Külliyati`ndan bir cümle: “Bütün kusurlar ademden ve kabiliyetsizlikten ve tahribden ve vazife yapmamaktan -ki birer ademdirler- ve vücudî olmayan ademî fiillerden geliyor.” (Sualar)

Ademî fiil denilince, yokluga dayanan, yahut sonu yokluga çikan isleri anliyoruz. Adem-i itimat, “itimatsizlik” demek oluyor; adem-i kifayet ise “yeterli olmama.” dir.

Meselâ, namaz kilmak vücudî bir fiildir, kilmamak ise ademîdir. Namaz kilmamak diye müstakil bir is yoktur; ama insan namaz kilma fiilini terk ettiginde bu adem kendiliginden ortaya çikmis olur.

Görmek vücut âlemindendir, körlük ise adem. Birisini kör eden insan, adem âlemleri hesabina çalismis demektir.

Hidayet vücut âlemindendir, dalalet ise adem âleminden. Iman ve hidayet ile kalp gözü açilir ve insan sonsuz bir varliga kavusur.
Küfür, imanin yoklugu, dalâlet ise hidayetten mahrumiyettir.

Ayni sekilde, ilim “vücuttur”, cehalet ise “adem”. Cehalet ilmin yoklugudur.
Tevhid, yani Allah’i bir bilmek vücut âlemindendir. Bir insan tevhid hakikatini kabul etmekle ortaya müspet bir inanç koymus oluyor. Ama sirk ademdir. Allah’in, seriki olmadigindan ona kosulan sirk de boslukta kalir, adem âleminden çikamaz.

Su var ki, hakikati olmayan bu yanlis inanca birtakim kimseler sahip çikabilirler. O müsriklerin vücudu vardir, ama “sirkin vücudu” yoktur.
Dogru söylemek vücut âlemindendir, yalan söylemek ise ademî bir fiil. Misalleri çogaltabiliriz.

Ademin kaynaklarindan birisi: Kabiliyetsizlik.

Yumurtada kuzu olma kabiliyeti yoktur. Ve bu ademin neticesi de bir baska ademdir: Yumurtadan kuzu çikmamasi.

Bir diger kaynak: Tahrip.

Meselâ, insanlarin ahlâkini tahrip eden yayinlar, adem hesabina çalisirlar. Bu ademin adi, ahlâksizliktir. Ahlâk vücuttur, bundan mahrumiyet ise adem.

Ademin baska bir kaynagi: Vazife yapmamak. Is görmemek, tembelce yatip ortaya bir sey koymamak “adem” hesabina geçer.

Üstad hazretleri, Asa-yi Musa adli eserinde, “Bütün vücud âlemlerinin ‘Elhamdülillah Elhamdülillah’ ve bütün adem âlemlerinin de ‘sübhanallah Sübhanallah’ ” dedigini kaydeder.

Allah’in cemal, kemal ve rahmetini gösteren bütün tecelliler karsisinda kul, Rabb’ine hamd eder, “Elhamdülillah” der. Yani bütün medih ve senalarin ancak Allah’a mahsus oldugunu beyan eder.

Allah’i noksan sifatlardan tenzih ederken de “Sübhanallah” der.
Demek oluyor ki, hayir, ihsan, güzellik, kemal, hayat, görme, isitme gibi bütün vücut âlemleri, insani hamd etmege götürürken, noksanlik, bilgisizlik, çirkinlik, görmeme, isitmeme, hayattan mahrum olma gibi bütün adem âlemleri de insana Sübhanallah dedirtir, yani Allah bütün bu ve benzeri noksanliklardan münezzehtir, mukaddestir.

Peygamberler ve onlarin yolundan gidenler hep vücut âlemleri n----- çalismislardir. Günümüz tabiriyle onlar hep “yapici” olmuslardir; “yikici” degil. Zira, tamir vücuttur, tahrip ise ademdir.

Onlar, insanlarin ruh binalarini, “iman, takva, salih amel ve güzel ahlâk” üzerine kurmak istemisler, seytanlar ve onlarin temsilcileri ise küfür, günah, isyan ve ahlâksizlik yolunu tutarak adem âlemlerinde faaliyet göstermislerdir.

Bu ikinci güruhun akibeti de ayni eserde söyle dile getirilir:
“O dehsetli Cehennem fabrikasi, sair vazifeleri içinde, âlem-i vücud kâinatini âlem-i adem pisliklerinden temizlettiriyor.” (Sualar)

Cehennemde küfür yoktur, zira oraya girenler artik bütün iman hakikatlerine inanmislardir. Kabri görmüsler, orada azap meleklerini tanimislar, dirilmeyi yasamislar, mahserde Rablerinin huzurunda hesap vermisler ve iste simdi bu hesaptan müflis olarak ayrildiktan sonra azap diyarina girmislerdir.

Cehennemde sirk de yanmis, kavrulmus ve yerini tevhide birakmistir. Artik Cehennemin her ferdi çok iyi bilmektedir ki, Allah’tan baska Mabud, Ondan baska Hâlik ve Mâlik yoktur.

Ahiret ülkesi, iman ve itaat edenlerin mükafat beldesidir; etmeyenlerin de ceza menzili. Cennet vücut âlemlerinin, cehennem ise adem âlemlerinin mahsûlleriyle dolup tasacaktir.

Cennet ehli, “cemal, rahmet, ihsan ve kerem” tecellileriyle mest olacaklar, Cehennem ehli ise Allah’in kahrini, izzet ve celalini en kâmil mânâsiyla idrak edeceklerdir.



Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.