ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   Bir Tutam Hikaye (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=456)
-   -   Burdur Efsaneleri ( Tüm Burdur Efsaneleri ) (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=894402)

Prof. Dr. Sinsi 10-11-2012 10:20 PM

Burdur Efsaneleri ( Tüm Burdur Efsaneleri )
 


http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg

Burdur Efsaneleri

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg

Rengini topraktan,

Gökyüzünden ve sudan

Alan doğa harikası

Güzeller güzeli bir göldür

Dünyanın ikinci temiz suyu,

Mars ile örtüşür toprak yapısı

Türkiye’nin ikinci derin gölü Salda

Yaşıyor dipdiri efsânede, masalda…

Kahveci Osman Usta şöyle diyor;

Yağmurla karışık fırtınalı bir gündü,

Gün değil sanki, göklerin bizim gölle

Bizim gölle yaptığı, oynaştığı düğündü

Düğümdü belki de bilemedik,

Bilemedik sığındık bir kuytuya

Kuytudan korkularla bakıyorduk Salda’ya...

Salda’ya göklerin yedinci katından yağmur durmaksızın

Durmaksızın o kadar uzun zaman yağdı

Yağdı..

…..Yağdı…

………Yağdı ha yağdı…

Yağdı tepelerden aşağıya, oluştu seller

Seller ki önüne katıp her şeyi

Her şeyi alıp, sürükleyip getirmişti,

Getirmişti kökünden söküp ağaçları,

Ağaçlar, kütükler, taşlar, kayalar, ne varsa

Ne varsa yamaçlardan ortasına gölün

Gölün en karanlık noktasına çekiyordu,

Çekiyordu, yutuyordu her şeyi girdap,

Girdap bu işte, bu yüzden hep

Hep gölün ortası karanlıktır zaten,

Zaten kimse bilmez Salda’nın

Salda’ nın yuttukları gider nereye? Çıkmaz,

Çıkamaz asla dışarı bir daha…

*

Gölün kıyısında su ateş,

Hamam suyu sanki

Fakat ilerledikçe

Tam tersi buz kesmede

…..Söylenen o ki,

……….İki adım soğuk,

………….İki adım sıcak…

Bazı gecelerde uğultuyla göl kıyısı

Uyanır, uyumaz; kıvranır sabaha kadar

Ortada insan eseri ne bir yapı, ne bir makine,

Yok… Yok ki yok…

Çok yüksekden çağıl çağıl akan bir şelale

Uğuldayan bir ses, uyutmaz ki göğü, yeri

Neyin nesidir bu, uyandırır seherleri…

*

Dev sazan balıklarından bahseder kimi

Kimisi “bir adam boyunda” der ekler

Duyan çok ama dev sazanları

Görene de henüz rastlanmadı,

Koyu maviden bu yana

Bu yana asla gelmezler,

Yakalamak için

Açılmak gerek

Sandalla

Salda’ya…

Basmamış Mars’a insan ayağı,

Aynen öyle anlatırlar işte:

İnmemiş, inememiş,

……..Dalamamış Salda’ya

…………Dipte geçit vermez ağaç kökleri

……………Yüzlerce metre aşağıda

………………Ve kutup soğuğu buz

Su canlı, su diri, su aşk

Öylesine şahane…

……………Su var suyun içinde

…………………Sulara efsâne…

Mustafa Ceylan

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpg

TEKELİOĞLU EFSANESİ

Yiğit Tekelioğlu, Burdur Beylerinden birinin güzel kızına gönlünü kaptırır. kızı ister:

- Biz, başıbozuk zeybek takımına kız vermeyiz, gitsin kismetini baska yerden arasın, derler.

Bu sözler, Burdur yaylalarının korkusuz mert zeybeği Tekelioğlu’nun gururunu incitir, gönlünü yaralar. Üstelik bey kızı da kendisini sevmektedir. Bu umutsuz aşk, böyle sürüp giderken, bir haber ulaşır Tekelioğlu’na. Bey kızı, komşu beylerden birine verilmiş, Burdur’da anlı - şanlı düğünler yapılmakta. Tekelioğlu canevinden vurulur. Üç-beş arkadaşıyla birlikte, düğün alayının geçecegi yolda pusu kurar. Alay, bulunduğu yere yaklaşır yaklaşmaz, yayından fırlayan ok gibi, atına atlar, kalabalığa dalar, gelini atından alır, terkisine bindirerek dört nal sürer. şaşkına dönen alayın koruyucuları az sonra Tekelioğlu’nun peşine düşerler. Burdur gölü yakınlarında yaman bir çarpışma olur. Tekelioğlu’nun adamları birer birer yakalanırlar. Tekelioğlu bakar ki kurtuluş yok, önü göl, ardı beyin adamlarıyla sarılmış, terkisindeki geline seslenir:

- Kurtulus umudu kalmadı. İn aşağı canını kurtar.

kız cevap verir:

- Tanrı bana bir can verdi, onu da sana adadım. Beni senden ölüm ayırır ancak.

Tekelioğlu ısrar eder, kız kararından dönmez. Çaresiz kalan Tekelioğlu, bunun üzerine sürer atını göle. Burdur gölü, sessizce çeker bağrına onları. Az sonra, gölün köpüklü suları üzerinde bir telli duvak görünür. Başka şey görünmez.

Bu acı olay, yıllarca unutulmaz. Yürek yakan bir oyun havası, Tekelioğlu Zeybek Havası’ adıyla, düğünlerde dile gelir.

Tekelioğlu seslenir:

Alt yanım deniz de üst yanım balkan

Kır atın üstünde şavkıyor kalkan

Namert olsun beyler ölümden korkan

Tekelioğlu diye ünüm var benim.

Al-yesil kuşanmış ince beline

Kıymayın ağalar telli geline

Atımı dehledim Burdur gölüne

Tanrı’ya verecek canım var benim.

Her sabah dikilir bir sırlı gömlek

Ak üstüne al al benli şafaktan

Sabah kapı kapı haber vererek

Geçer adım adım her bir sokaktan.

‘Göl’ ince kıvraktır, ‘gül’ katmer, katme

Üzümler asmadan lezzeti emer.

Genç kızda bir çift göz yemyeşil güler,

Yemyeşil gözleri yeşil topraktan…


Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.