![]() |
Dolmabahçe Sarayı
2 Eklenti(ler)
Dolmabahçe Sarayı
http://frmsinsi.net/attachment.php?a...1&d=1347352228 İstanbul'da Boğaziçi'ni süsleyen en görkemli yapılardan biridir. Boğazın Marmara çıkışında, DolmabahçeBeşiktaş arasında yer alır. Sarayın olduğu yerde eskiden küçük bir koy vardı. Sefere çıkmadan önce kaptan paşalar burada ziyafet verirlerdi. Koyun gerisinde ise padişahlara ait bir yalı ile bir köşk vardı. 17. yüzyılda bu koy doldurularak önce Miri Bahçe adıyla padişahların gezinti yeri oldu. Ardından da saraylar yapılmaya başlandı. Burada Dolmabahçe Sarayı'ndan önceki son yapı III. Selim tarafından yaptırılan ahşap Beşiktaş Sarayı idi. http://frmsinsi.net/attachment.php?a...1&d=1347352228 Sultan Abdülmecid yenilikçi ve batılılaşma yanlısı bir padişahtı. Saltanatı sırasında hemen her alanda yenilikler gerçekleştirilmiş, Tanzimat ve Islahat fermanlarıyla batılılaşma yolunda önemli adımlar atılmıştı. Abdülmecid hem bu yenileşme ve batılılaşma girişimini simgeleyecek, hem de imparatorluğun görkemini gözler önüne serecek bir saray yaptırmak için mimar Garabet Amira Balyan ile oğlu Nkogos Balyan'a Beşiktaş Sarayı'nın yerine mermerden yeni bir saray yapılmasını buyurdu. 1853'te yapımına başlanan saray iki yıl gibi kısa bir sürede tamamlandı. Sultan Abdülmecid 1856'da büyük bir törenle bu yeni saraya taşındı. Yeni saray belirli bir mimari biçimi yansıtmıyordu ama 19. yüzyılda dünyada yapılan sarayların en büyüklerinden ve güzellerinden biriydi. Birçok biçimin, bu arada geleneksel mimari özelliklerinin bir bileşimi gerçekleştirilmişti. Saray denizden doldurulan alanın üzerine yapıldığı için adına da Dolmabahçe Sarayı dendi. Dolmabahçe Sarayı Kabataş ile Beşiktaş arasında 64.120 m2'lik bir alan üzerine kurulmuştur. Bu alan içinde ana yapının yanı sıra cami, tiyatro binası; Hazinei Hassa, Mefruşat, Paşalar, Musahipler, Kızlarağası, Harem Kapıcıları daireleriyle iki Hareket Köşkü, Kuşluk Köşkü, Camlı Köşk ve saray askerleri ile hizmetçilerinin kaldığı daireler yer almaktadır. Bu bölümlerden Dolmabahçe Camisi' nin karşısında bulunan saray tiyatrosu 1937'de çevrenin düzenlenmesi sırasında yıkıldı. Saray ahırlarının yerine ise İnönü Stadyumu yapıldı. 600 metre uzunlukta bir mermer rıhtım üzerine kurulan sarayın ana yapısı bir bodrum ve iki kattan oluşmaktadır. Toplam 46 salon ve 285 odası olan sarayda Mabeyni Hümayun (selamlık), Muayede (bayramlaşma) salonları, Harem ve Veliaht daireleri bulunur. Bu bölümler geleneksel Türk evlerinden esinlenerek yapılmıştır. Süsleme ve ayrıntılarda batı etkisi görülmektedir. Duvar ve tavan resimleri ile banndırdığı çok değerli eşyalar açısından saray oldukça zengindir. Sarayda bulunan kristal avize ve şamdanlar, Yıldız, Avrupa, Çin ve Japon porseleni vazolar, çok değerli saatler göz kamaştırıcı bir görünümdedir. Muayede Salonu'nu Kraliçe Victoria'nın armağan ettiği 4.500 kg ağırlığında 750 pullü bir kristal avize aydınlatır. Duvarlarda, aralarında Ayvazovski, Zonaro, Şeker Ahmed Paşa'nm da bulunduğu birçok ünlü ressamın 600'e yakın tablosu vardır. Yerler özel olarak dokunmuş 4.500 m2'lik değerli halılarla kaplıdır. Dolmabahçe Sarayı'nın dokuz kapısı vardır. Ama aralarında ana kapı olan iki tanesi son derece görkemli ve süslüdür. Bunlardan Dolmabahçe Camisi'ne bakan Hazinei Hassa Kapısı'nın önüne 1895'te bir saat kulesi yaptırılmıştır. Öbürü kara tarafında, Dolmabahçe Caddesi üzerinde bulunan anıtsal Saltanat Kapısı'dır. Günümüzde, Milli Saraylar Dairesi'ne bağlı bir müze ve kültür merkezi olan sarayın tüm birimleri ziyarete açıktır. Yeni düzenlemede girişte kültür bilim tanıtım merkezi, saraylarla ilgili konularda çeşitli gösterilerin sergilendiği bir salon, sergi ve toplantı salonları, iki tane "değerli eşyalar sergi salonu" ve bir sanat galerisi bulunmaktadır. Dolmabahçe Sarayı birçok tarihsel olaya sahne olmuştur. 1877'de ilk Osmanlı Mebusan Meclisi burada açılmıştır. 1870'te AvusturyaMacaristan İmparatoru Franz Joseph, 1878'de Rus Grandükü Nikolay, 1889'da Alman İmparatoru II. Wilhelm sarayda konuk edilmiştir. Cumhuriyet'ten sonra ise 1932, 1934 ve 1936'da üç kez Türk Dil Kurultayı, 1937'de Türk Tarih Kurultayı burada toplanmıştır. Cumhuriyet sonrasında da saray yabancı konuklann ağırlandığı yerlerden biri olmuş; Atatürk de yaşamının son yıllannı Dolmabahçe Sarayı'nda denize bakan 71 numaralı odada geçirmiş ve burada ölmüştür. |
Cevap : Dolmabahçe Sarayı
http://frmsinsi.net/attachment.php?a...1&d=1347352228 Dolmabahçe Sarayı,İstanbul"da ,Dolmabahçe semtinde deniz kıyısında ,Abdülmecid"in 1848-56 arasında mimar Garabet Balyan"a yaptırdığı saray binası.Bulunduğu yerin küçük bir koyken 17.yüzyılın ilk yarısında doldurulduğu üstüne çeşitli padişahlar zamanında ahşap köşler ve sahilhaneler yapıldığı bilinmektedir.Bugünkünden önceki son yapı III.Selim"in mimar Melling"e yaptırdığı cephelerinde İon ve Korent düzeninde sütunların yer aldığı Köşktür.II.Mahmud burada uzun süreli oturan ilk padişah olmuştur.19.yüzyılın ilk yarısında Osmanlı Devleti"nin bünyesinde yenileşmelerin başladığı bir dönemde Abdülmecid"in Avrupadakiler tarzında bir saray istemesi üzerine bu son yapı da yıkılarak yerine bugünkü Dolmabahçe Sarayı yapılmış ve padişah 1856"da buraya taşınmıştır. Bir bodrum ve iki kattan oluşan ana yapıyı tek bir kütle yerine ,bir eksen üzerinde üç bölümün birbirine eklendiği bir bütün olarak tanımlamak daha doğru olur.Bu ana yapı,büyük kolu denize paralel,bunun doğu ucundaki küçük kolu da kara tarafına doğru uzanan bir "L" harfi biçimindedir.Büyük kolun güney ucunda cephesi sarayınkinin devamı niteliğindeki Veliaht Dairesi yer alır.Ana yapıdan ayrı Hazine-i Hassa,Mefruşat,Paşalar ,Musahipler,Kızlarağası,Harem Kapıcıları daireleriyle iki Hareket Köşkü,Kuşluk Köşkü.ve Camlı Köşk,ayrıcı mutfak,kiler,marangozhane ,depo vb.gibi servis birimleri sarayı tamamlayan öbür yapılardır.Bunlardan başka saraya ait iki önemli yapı da bugün ortadan kalkmış,Dolmabahçe Camisinin karşısında bulunan saray tiyatrosu 1937"de çevrenin düzenlenmesi sırasında yıkılmış,İstabl-ı Amire adıyla anılan saray ahırlarının yerineyse bugünkü İnönü Stadyumu yapılmıştır. 10 m.yüksekliğindeki duvarın,arada geniş bir bahçe bırakacak gibi kara tarafından çevrelediği saray,deniz tarafında uzunluğu 600 m"yi bulan rıhtımdan biraz geri çekilmiş,burada da dar bir yeşillik bandı bırakılmıştır.Rıhtım boyunca beş,bahçe duvarı üzerinde de dokuz kapı vardır.Ama bunlardan iki tanesi ana kapıdır ve çok görkemli bir biçimde düzenlenmiştir.Hazine-i Hassa Kapısı bahçenin batı duvarında ,denize paralel ana yapı ekseninin Dolmabahçe Camisi yönündeki uzanıtısı üzerinde yer alır.Tören Kapısı diye de anılan Saltanat Kapısı kara tarafındaki ikinci anıtsal giriştir ve kuzey duvarında,bugünkü Dolmabahçe Caddesi üzerindedir.Her iki kapıda da nişler,pilastrlar,(gömme ayak).Korent düzeninde sütunlar yarım daire alınlık kornişleri gibi yeni -klasik ,oymalar,rozetler,askı çelenkler,denizkabuğu ve bitkisel bezemeler gibi barok öğelerle seçmeci ( elektrik) bir biçimde düzenlenmiştir.Saltanat Kapısından denize doğru dikine uzanan eksenle Hazine-i Hassa Kapısı ekseni,ana yapının dar batı cephesindeki Mabeyn-i Hümayun ( Selamlık) girişinin mermer merdiveni önünde kesişir.Mabeyn-i Hümayun ,ana yapıyı oluşturan üç bölümden biridir.Girişteki büyük salon ,dört tarafı birer eyvanla genişletilmiş ( haç planlı).bir orta sofa niteliğindedir.Geleneksel Türk konut mimarlığında sık karşılaşılan bu plan çözümünün,özellikle cephe düzeni ve bezemeleri bakımından Avrupa"daki örneklere benzetilmeye çalışılan sarayın içinde başka bölümlerde de kullanılmış olması dikkat çekicidir.Bu salondan geçilen merdiven holünün ortasında tek kolla başlayan ,sahanlıktan sonra iki kolla devam eden iki taraflı anıtsal bir merdiven yer alır.Merdivenin kristal korkuluk parmaklıkları,basamak altı bezemeleri ,kristal avizesi ve üst katta manastır tonozu biçiminde düzenlenmiş camlı tavanından giren ışıkla bu mekan,saray içindeki en göz alıcı köşelerden biridir. http://frmsinsi.net/attachment.php?a...1&d=1347352228 Mabeyn"den sonra gene uzun eksen üzerinde kendi başına sarayın bir bölümünü oluşturan ve hem deniz,hem de bahçeye cephesi olan Muayede ( Bayramlaşma) Salonu bulunur.Saray bütününün bu en önemli mekanı,bahçe cephesinde dışa taşırılarak ve iki yanındaki kanatlardan iyice yükseltilerek yapı kütlesi içinde özellikle vurgulanmıştır.İki yanındaki Mabeyn ve Harem dairelerinden koridorlara ulaşılan salonun deniz cephesinde de mermer merdivenli asıl giriş yer alır.Yaklaşık 40 m x 45 m boyutlarında karaye yakın dikdörtgen biçimli salonun köşelerine birer kare mekan yerleştirilmiş,böylece gene birhaç plan elde edilmiştir.Haçın kollarının iç köşelerine gelen dört büyük ayağa geniş askı kemerleri oturmakta,bunların üstünde de tavanı oluşturan ve tepe noktasının yüksekliği 35 m"yi aşan kubbe yükselmektedir.4,5 ton ağırlığındaki ünlü kristal avizenin asılı bulunduğu bu kubbe,dışarıdan bir topuz çatıyla örtülmüştür.Köşe ayaklarının arasına sağda ve solda ikişer tane dörtlü sütun grubu yerleştirildiği için,haç planlı salon bir dikdörtgen biçiminde algılanır.Üst katta salonu dört yandan bir galeri çevrelemektedir.Burada yabancı konukların ve Harem"den gelenlerin törenleri seyrettikleri localar vardır.Muayede Salonu"nun boyutlarından başka bezemeleriyle de görkemli kılınmasına özellikle önem verilmiştir.Bezemenin bütününde o dönem Avrupa mimarlığında geçerli olan tarihsel üslup öğelerinin seçmeci bir biçimde bir araya getirildiği ber beğeni egemendir.Köşe ayaklarının ön yüzlerindekilerle iki yandaki askı kemerlerinin altında bulunan dörtlü gruplardakiler başta olmak üzere,salondaki 56 sütun kompozit başlıklar taşır.Başlıklarla birlikte meander,yumurta ve damla örgeli kornişler ,ayrıca akantus yaprakları,rozetler, duvarları ve kemerlerin yüzleriyle tablalarını kaplayan alçı işi başka kabartma bezemeler de altın yıldızla kaplanmıştır.Dört büyük askı kemeri arasındaki pandantiflerle ( küresel bingi) kubbenin içinde gene barok kökenli kıvrıkdallar,denizkabukları,asık çelenkler,vazolar,gerçekçi çiçek buketleri resim olarak ama gölge verilerek derinlik duygusu uyandıracak biçimde işlenmiştir.Kubbe bezemesinde ayrıca pencere,sütun gibi mimarlık öğelerinin perspektif çizimlerine yer verilmiştir. Kaynak;AnaBritannica cilt 10 frmsinsi.net için derlenmiştir. |
Cevap : Dolmabahçe Sarayı
3 Eklenti(ler)
Ana yapının üçüncü bölümü Harem-i Hümayun"dur.Harem,denize paralel yapı kütlesinde Muayede Salonu"nun doğusundaki kanadı ve bunun sonundaki denize dik uzanan kanadı kaplar.Denize bakan kanadın planı oldukça karmaşıktır.Denize dik kanatta ise odalar iki uzun cephe boyunca,dizilmiş ortak mekanlar ,çifte koridorlar,merdivenler ve aydınlık boşlukları ortaya alınarak oldukça düzenli bir plan oluşturulmuştur.Kenarlardaki odalar arasında 10 tane de özel daire yer alır.Bu özel daireler ,koridordan geçilen bir antre çevresindeki servis hacimleriyle üçer odadan oluşur.her biri kendi içinde iki katlı olarak düzenlendiği için de hepsinin ayrı birer merdiveni vardır.
http://frmsinsi.net/attachment.php?a...1&d=1347355254 Rıhtım boyunca uzanan 284 m uzunluğundaki ana yapının cephesi simetrik olarak düzenlenmiştir.Ortada çift sıra pencereleriyle Muayede Salonu ktlesi yükselir.Soldaki ( batı ) Mabeyn ve sağdaki ( doğu) Harem kanatları ise yatay etkinin vurgulandığı kütlelerdir.Bunlar da iki katlı olmakla birlikte ,saçak kornişleri Muayede Salonu"nun iki katı arasındaki silme ile aynı hizadadır.Her iki kanat da yer yer geri çekilip yer yer dışarı taşırılarak deniz cephesine hareketlilik getirilmiştir.Duvarlar ayrıca yeni -klasik ,ampir,barok üsluplara öztü sütun ve pilastrlarla,çeşitli korniş bezemeleriyle,kıvrıkdal örgeli kabartmalarla zenginleştirilmiştir.bütün bu bezeme öğeleri o kadar iç içe kullanılmıştır ki ,sarayı yapılırken gezen Fransız yazar The-oplihe Gautier ,onu hiçbir belirli mimarlık üslubu içine yerleştirmenin olanağı bulunmadığını yazmıştır. Yapı,dolgu arazide yer aldığı için,zemine çakılmış büyük ahşap kazıklardan bir temel üstüne oturtulmuştur.Beden duvarları,taş,bölme duvarları tuğla,döşemeleri ahşap kirişlemedir.45.000 M2"yi bulan kullanım alanında 285 oda,46 salon yer alır.Ahşap çatı,bütün yapıyı dolanan süslü bir saçak parapet duvarı arkasında gizlenmiş ,üstü kurşun kaplanmıştır. Abdülmecid"den başlayarak ,II.Abdülhamid dışında bütün osmanlı padişahlarının sürekli ya da zaman zaman oturduğu Dolmabahçe Sarayı,birçok önemli tarihsel olaya da sahne olmuştur.İlk Osmanlı Heyet-i Mebusan-ı burada açılmış (1877) ,Abdülaziz Avusturya-Macaristan imparatoru Franz Joseph"i ( 1870),II.Abdülhamid Rus grandükü Nikolay"ı,(1878).Alman imparatoru II.Wlhelm"i ( 1889).burada konuk etmiştir.Cumhuriyet"ten sonra da ilk Türk Dil Kurultayı (1932-1934-1936)ve 2.Türk Tarih Kurultayı ( 1937)burada toplanmış.Türkiye"yi ziyaret eden Yugoslav kralı I.Aleksandar (1933),İngiliz kralı VIII.Edward (1936).Yunan kralı I.Paulos (1953).ABD başkanı George Bush (1991).Dolmabahçe sarayında ağırlanmıştır.Atatürk de hastalığının son dönemlerini burada geçirmiş ve denize bakan 71 No"lu odada ölmüştür.Cenazesi,Ankara"ya götürülmeden önce halkın ziyaret etmesi için Muayede Salonunda kurulan bir katafalka konmuştur. http://frmsinsi.net/attachment.php?a...1&d=1347355254 Bugün TBMM"in Milli Saraylar Daire Başkanlığına bağlı olan Dolmabahçe Sarayı,duvar ve tavan resimleri ,parke döşeme kaplamaları,şömineleri ,bezemeli merdivenleri gibi yapının parçası olan öğelerden başka,barındırdığı çok değerli eşla ile de zengin bir müzedir.Kristal avize ve şamdanlar,Yıldız,Avrupa,Çin ve Japon porseleni vazolar,saatler,aralarında Ayvazovski,Zonaro,Fromentine,Boulanger,Gerome gibi Avrupalı ve Şeker Ahmed Paşa,Osman Hamdi Bey,Avni Lifij gibi yerli ressamların yapıtlarının da bulunduğu 600"e yakın tablo.Hereke"de kurulan fabrikada özel olarak saray için dokunmuş ve 4.500 m2"ye yakın yer kaplayan halılar bunların başlıcalarıdır.Sarayın Veiaht Dairesi de 1937"den beri İstanbul Devlet Resim ve Heykel Müzesi olarak kullanılmaktadır. http://frmsinsi.net/attachment.php?a...1&d=1347355254 Kaynak;AnaBritannica cilt 10 frmsinsi.net için derlenmiştir. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.