![]() |
Kelime Tahlili
Sizin bildiğiniz az bilinen ve ilginç olan kelime tahlillerini buraya alalım ve varsa etimolojisi hakkında bilgi verelim.
İlk kelime benden: "çaydanlık" Çay-dan-lık Buradaki "dan" eki farsça kökenli bir ektir ve bizdeki "-lık,-lik" ekinin karşılığı oluyor. Yani anlam itibariyle çaylıklık gibi bir anlam çıkıyor. Bu arada "çay" Çince bir kelimedir. Çince üstüne Farsça ve üstüne Türkçe ek getirerek Türkçeleştirdiğimiz bir kelime. |
Cevap : Kelime Tahlili
na: olumsuzluk eki
mahrem: haram olan namahrem: haram olmayan yani helal Türkçe'de ise haram anlamında kullanıyor yani tam tersi Bu şekilde kullanımlara Galat-ı meşhur yani meşhur hata deniliyor. Önemli olan da sözcüğün kullanılışıdır. Bir sözcük bir dilden başka bir dile geçerken fonetik, semantik açıdan bir takım değişikliğe uğruyor. |
Cevap : Kelime Tahlili
''intizar'' kelimesi vardır ki, Türkçe'mize ''beddua- sitem'' anlamında yerleşmiş.
oysa bu kelimemizin aslı bekleyiştir. arzulu bir bekleyiş. Baki 'nin : Gül hasretinle yollara dutsun kulağını Nergis gibi kıyâmete dek çeksin intizâr. beyti vardır ki anlam olarak :'' Gül hasretinle yollara tutsun kulağını , nergis gibi kıyamete dek "beklesin'' manasına gelmektedir. intizar kelimesinin karıştırılma sebebi , ''beddua- sitem'' anlamına gelen ''inkisar '' kelimesine benzemesidir. Ceyhuni'nin: ''İnkisar eylesem yazıktır sana Döşek üzre yan gelesin sevdiğim Ağzından burnundan hicran yerine Parça parça kan kusasın sevdiğim '' şiirinde , anlamını bularak geçen ''inkisar'' kelimesi buna örnektir. |
Cevap : Kelime Tahlili
'' lâf'' diye bir kelimemiz vardır. Son zamanlarda ''söz, kelam'' karşılığı olarak kullanılması yaygınlaştı. Oysa, lâf denildiği zaman söz veya kelama bir menfilik, hatta yerine göre istenmeyen bir tavır takınılmış olur.
Söz, nötr bir varlıktır. Onun üst deresecine kelâm, alt derecesine lâf denir. Kelime, Farsça bir sözlükte, ''beyhude, manasız söz, lakırdı, haddin fevkınde söylenen söz'' karşılıklarıyla verilmiş ki, tam olarak''lâf''ı karşılar. Bu kelime, eskiden beri dilimize daha ziyade '' lâf ü güzâf'' şeklinde kullanılmıştır. Güzâf( aslı gizaf), '' beyhude söz, faydasız lakırdı'' demektir. Yani, lâf ile eş anlamlı( müteradif) bir kelimedir. Bu yüzden ikisini yan yana kullanırken lâf-ı güzâf, şeklinde (tamlama biçimiyle) ifade edilmesi hatalıdır. |
Cevap : Kelime Tahlili
"Serbest" sözcüğündeki ser, baş; best, bağlı anlamına gelir.
Başı bağlı ifadesi Osmanlı zamanında evli erkekler için kullanılırdı. İstanbul' dan çıkış izni sadece, geri dönmelerine kesin gözüyle bakılan evli ve çocuklu erkeklere verilmekteydi. Günümüzde bu sözcüğün "istediği gibi davranabilen, özgür" anlamında kullanılması, seyahat özgürlüğünü ifade etmektedir. |
Cevap : Kelime Tahlili
"Okan" ismi bugün sıkça kullandığımız isimlerden biri, Eski Türkçede Tanrı manasına geliyor.
Eski Türkçede u- iktidari fiili üstüne -gan ekinin getirilmesiyle oluşmuş, eskiden"ugan" iken şimdi "okan" olmuş. |
Cevap : Kelime Tahlili
Öksüz ök anne demekmiş öksüz annesiz anlamında...
Eski Türkçede "ög" olarak geçiyordu kitabelerde. |
Cevap : Kelime Tahlili
Terane sözcüğü günümüzde çoğunlukla mecaz anlamda kullanılıyor; tekrar edildiği için bıktıran ve etkisi kalmayan sözer için " Terane okuma!" denir. Sözcüğün asıl anlamıysa "Ezgi, müzik." |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.