ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   Bir Tutam Hikaye (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=456)
-   -   Dramatik Hikayeler (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=84539)

TiFus 06-25-2009 06:18 PM

Dramatik Hikayeler
 
Dünya Çocuklar Günümü

Dayak atmak için fırsat arayan öfkeli bir hoca sınıfa girmiş ve girer girmez;"Geçen gün müfettiş geldiğinde kimler yaramazlık yaptı bakayım diye sormuş."Bir kız hemen ayağa fırlayıp;"Öğretmenim ahmet ve serdar yaramazlık yaptı." demiş.Hocada onları tahtaya kaldırıp bi güzel dövmüş.Daha sonra aynı kız tekrar "Öğretmenim bugün UNICEF dünya çocukları koruma günü siz bize bugün kimseyi dövmeyeceğinizi söylemiştiniz."demiş.Hocada "Tüh yav ben bugün kimseyi dövmeyecektim neden hatırlatmadanız..."deyipsinirlenerek o kızı dövmüş.

TiFus 06-25-2009 06:18 PM

Cevap : Dramatik Hikayeler
 
Bir Garip Gece Yarısı

Bir gece yarisi. Uykusuzluk hatirasi, Kara kalemle karalanmis ve belki,kara kalemin hayatimizda biraktigi izlerden pek de geri kalmayan bir yazi. Yasamasak da düsünmenin suç olmadigi bir kaç ani… Geceyi aydinlatmaya engel nankör sanci… Bedene ihanet eden beyindeki müthis agri… Hepsi kelepçe vurmusken geceme ; Diyelim kapi çalmis,sohbete gelmissin.Bir kaç bardak çay içmissin elimden,pek canin istemese de.Biraz da sikilmissin sohbetimden.Yorgun gibisin,bir çay içer misin? sözün ün söylendigi her yerin evimiz sayilabilecegi bu dönemin geregiyle,sabretmissin biraz da…Evimiz uzak sehirlerde… Pek de sevmezmissin gece yarisi sohbetlerini ama içinden gelmis…Belki biraz da sevildigini duymak istemissin.Oysa kapiya yaklastiginda içindeki ses ; gelecegim bazen uykudayken sen,beklenmedik uzak bir konuk gibi,kapiyi üzerime sürgüleme,disarida bir basima koyma beni,usulca girecek bir yere ilisecegim,görüntün doyasiya dolunca gözlerime seni kucaklayacak ve çikip gidecegim. dizelerini söylemis. Ne düsünüyorum biliyor musun? diye baslayan konusmamin devamini dinlememissin.Oysa içinden geçirmissin o ara defalarca,ne olurdu sana biraz daha yakin olup,düsündüklerini yasayabilseydim. Fransiz müzigi eslik etmis geceye sayemde,çayin yanina hiç de gitmeyecek,çayin tatsizligini biraz olsun tatlandiramayacak.Zevksizligime anlam veremeyip bir kaç sarki mirildanmissin,sözleri pek de anlasilmayan.Bir de o igrenç sesimle sarki söylemeye kalkmisim sana eslik anlaminda.Susmussun çaresiz.Ne zulüm oldugumu düsünmekten alamamissin kendini. …Ve tablolardaki soyut çalismalarin evden çok soyutlanmis oldugunu vurgulasan da defalarca,resimler hakkinda bilgi vermekten geri kalmamisim. Yapmayi bildigim tek seydi kek çayin yanina,aslinda begenmeyip tok oldugunu söylesen de,çatalin ucunda uzatinca gülümseyerek,yutmak zorunda kalmissin sevgimle beraber…Bir daha kek yemeye tövbe ederek ama herseye ragmen sevgiyi tatmis olmanin sarhoslugu ile… Baktim ki sikildin ellerin anlatir bunu bana televizyonu açmisim.Türkan Soray ve Tarik Akan filmi.Türkan Soray’a dalmissin derin derin.Onun gözlerini benimkinden daha çok begenmissin.Oysa her gözlerimi hayal edisinde aklindan geçenin su siir oldugunu zannetmisim;ben senin en çok gözlerini sevdim.Kah inadina yesil,kah çocukça mavi.Aydinliklar,mutluluklar hiç biri anlamli degil gözlerin kadar…Gözlerim kara olsun istemisim o an.Kara gözlerimi çerçeveleyen kara sürmenin,bu kara gecenin biraktigi izden daha derin bir iz birakmasini istemisim.Bense Tarik Akan’a hiç bakmamisim bile.Bal rengi gözlerine doyamadigimdan. ..Ve ben sana doyamadan,sen de bana daha fazla katlanamadan çikip gitmissin,gecenin tüm çekilmezligini geride birakarak.Oysa gelisinde sokaga yaklastirdikça ayaklarin seni,içim ürperiyor ya evde yoksan satirlarini geçirdigini düsünmüsüm aklindan.Belki de bir kaç dizesini daha söyledigini türkünün… Gitmissin…Öyle derin bir sanci çekmisim ki,dogum sancisindan,ölüm sancisindan bin beter. Gecenin serinligine kendini teslim etmemek için sardiginda montunu bedenine,aslinda içini isitanin bu sahte kusanmalar olmadigini anlamissin.Geceden kalan tüm kirintilari toplamak kalmis hafizandakiler arasindan sana… …Ve aslinda saat vurmus;yi…Ne kapi çalmis,ne sen gelmissin,ne de bir ani kazandirmisiz yasanmamisliklarimiza.Bunu anlayinca daha bir yanmis canim.Biraz aglamisim ve uyuyakalmisim. Yeni günüm günaydin.

TiFus 06-25-2009 06:19 PM

Cevap : Dramatik Hikayeler
 
Acının İlacı

Tek oglunu kaybeden üzüntü içindeki çinli kadın bir din adamına gider ve, \hangi duaları etsem, hangi büyüleri, sihirleri yapsam oglumu bana geri getirir?\ diye sorar. Ona birkaç teselli sözü söyleyip, geri yollamak yerine; din adamı, \Bana asla acı tatmamış bir evden, bir hardal tohumu getir. Onu, senin yaşamından acıyı yoketmek için kullanacagız\ der. Kadın hemen bu büyülü tohumu aramaya başlar. Çok güzel, kocaman bir evin önüne gelir ve kapıyı çalar. \Asla acı yaşamamış bir ev arıyorum. Burası öyle bir yer mi? Bu benim için çok önemli\ diye sorar. Onu içeri alırlar ve \sen yanlış yerdesin\ diye söze başlarlar. Daha sonra son günlerde başlarından geçen tüm trajik olayları anlatmaya koyulurlar. Kadın kendi kendine düşünür. \Bunlar benden daha acılı, bunlara birinin yardımcı olması gerekir.\ Ve orada kalıp onlara yardımcı olmaya karar verir. Daha sonra başka evler aramayı sürdürür, acısı olmayan. Ama nereye gitse her birinden acı dolu binbir hikaye duyar. Ancak insanların acılarını azaltabilme işine öylesine kendini kaptırır ki neredeyse oglunun acısını ve onu unutturacak olan hardal tohumunu aramayı unutur. Böylece yavaş yavaş acı onun yaşamından çıkar gider...

TiFus 06-25-2009 06:19 PM

Cevap : Dramatik Hikayeler
 
Bir Aşk ve Dram

bir gün olur diyar deginin gurbetde gözlerin dolarsa sen aglam derler ama öyle bir aglarsınız ökteki yagmur misaliolup akar evet yaşandıgım yerlerdeki hasret ve hüzün bir savaş sonrası olan ırakta başladı ve sonunda hüzün denizde yok oldu bu aşk her sevdaya masal olup şekilde inş devamı gelecek görüşmek dileyle

TiFus 06-25-2009 06:20 PM

Cevap : Dramatik Hikayeler
 
Üzücü Bir Olay

Adam genç eşini çok seviyor,bir o kadarda kıskanıyordu öyleki iş yerinde yemek verildiği halde,her öğlen o uzun yola rağmen evine gidiyor,eşiyle birlikte yemek yiyordu.Kadın, eşinin sadece yemek yemek için geldiğini düşünüyordu.Bilmediği bir şey vardı eşi kendisini kontrol ediyordu.Bu bilinmeyenle uzun süre birlikte yediler yemeklerini taa ki adam gelipte eşini evde bulamayana kadar. Kapıyı açıp seslendi eşine ses yok...Odaları gezdi bir bir...yok...yok...yok...Telefona sarıldı hemen.Kapalıydı kadının telefonu.İrkildi birden."korktuğum başıma geldi kesin aldatıyor beni" diye düşündü.........Tanıdığı herkesi aradı ailesi,arkadaşları,aile dostları,komşuları hiç kimse görmemişti kadını saatler geçiyor kadından ses çıkmıyordu.Akşam oldu adam evin içinde ümitsiz ve karışmış düşüncelerle dönüp duruyordu.Sabahın . ilk ışıklarıyla birlikte adam kararını vermişti boşanacaktı avukat arkadaşına giderek dava açtırdı.Kesin aldatmıştı kocasını ve dönmeye yüzü yoktu artık herşey bitmişti. Eve dönünce eşine ait ne varsa attı resimleri yırttı,elbiselerini yaktı,takılarını karşılıksız verdi bir eskiciye geriye sadece bir sevgililer günü kartı kalmıştı." hep seninim...hep senin kalacağım..."yazıyordu üzerinde.adam nefretle bakarak duvara astı kartı uzun uzun baktı elinde tuttuğu içki kadehini sıktığının farkında bile değildi.Elleri kan içinde kalmıştı ama o görmüyordu bile. Telefonun sesini duyduğunda ancak farketti elinin acıdığını ve kan içinde kaldığını açtı telefonu ADAM __ buyrun dedi adam TELEFONDAKİ __ iyi günler beyfendi ........ beylerin evimi? ADAM __ buyrun benim TELEFONDAKİ __ ben ........... hastanesinden arıyorum iki gün önce yaralı bir bayan getirdiler hastanemize henüz bugün kendine gelebildi sizin isminizi öğrenebildik hemen gelebilirmisiniz? Adam yığıldı olduğu yere yanlış duymuş olabilirmiydi."kesin sevgilisi dövdü" dedi içinden gitmekle gitmemek arasında bocaladı birden sonra "gidip yüzüne tükürmeliyim"diye düşündü.Fırlayıp çıktı sokağa attığı adımların sesini duyuyordu sadece koştu,koştu...Hastaneye ulaştığında nefesi tıkanmıştı danışmadan eşinin kaldığı odanın numarasını öğrendi artık biliyorduki anlatılan doğruydu eşi yaralıydı ama neden?merdivenleri nasıl çıktığını hatırlamıyordu.Kapıya geldiğinde doktorları gördü.Kendisini tanıttı ve eşini görmek istediğini söyledi.Doktorlardan birisi başını öne eğdi "başınız sağolsun eşinizi kurtaramadık dedi adam aldatılmışlığın acısıylamı yoksa sevdiği içinmi bilinmez, bakamadı eşinin yüzüne son kez cenaze işlemlerini bile eşinin ailesine bıraktı. Aradan 10 gün geçmişti adam iyiden iyiye yıpranmış,çökmüş,sanki hayattan elini eteğini çekmişti devamlı duvarda asılı duran karta bakıyordu o arada kapı çaldı.Genç bir kurye,büyük bir paket bıraktı kapının önüne.Gülümseyerek "doğum gününüz kutlu olsun efendim eşiniz 10 gün önce ayırdı hediyenizi ve bugün için size teslim etmemizi tembihledi.Çok şanslısınız beyfendi dedi ve çıkıp gitti ne yapmalıydı bilmiyordu adam.Açtı kutuyu elleri titreyerek bir kazak vardı en üstte "çok beğenmiştin bu tazağı ama bana elbise alabilmek için vazgeçmiştin bundan güle güle kullan aşkım" yazılı bir kağıt iliştirilmişti bir paket daha vardı kutuda açtı...saatti bu.Yine bir yazı. "eve geleceğin zamanlar,geç kaldığın her dakika ölüm gibiydi.Umarım artık geç kalmazsın" en alttada bir kart vardı.Sanki sonunu biliyormuş gibiydi yazdıkları "son olacak belki belkide hep yanında,hep birlikte kutlayacağız.Bizli nice yıllara aşkım" Genç kadın,eşi için seçtiği hediyeleri,doğum . gününde teslim edilmek üzere bırakmıştı mağazaya dönüşte şarjı bittiği için telefonu kapanmıştı.Yolun karşısındaki kulübeden eşini aramak istemişti merak etmesin diye ama hızla gelen arabayı farkedememişti...

TiFus 06-25-2009 06:20 PM

Cevap : Dramatik Hikayeler
 
18 Yaşındaydı

Daha henüz 18 yaşındaydı, ama hayatının sonundaydı. Tedavisi mümkün olmayan ölümcül bir kansere yakalanmış, dert içinde eve kapanmıştı. Sokaga çıkmıyordu. Annesi... Bir de kendisi... O kadardı bütün hayatı...Bir gün fena halde bunaldı, dayanamadı, attı kendini sokağa. Bir yığın vitrinin önünden geçti. Tam bir CD satan dükkanı da geride bırakmıştı ki, bir an durdu. Geri döndü, kapıdan içeri, gözüne hayal meyal takılan genç kıza bir daha baktı. Kendi yaşlarında harika bir genç kızdı tezgahtar.. Hani ilk bakışta ask derler ya, öyle takılıp kalmıştı işte...İçeri girdi. Kız gülümseyerek koştu ona... "Size nasıl yardım edebilirim" diye...Nasıl bir gülümsemeydi o... Hemen oracıkta sarılıp öpmek istedi kızı... Kekeledi, geveledi, sonra "Evet" diyebildi.. Rastgele bir plağı işaret ederek... "Evet.. Su CDyi bana sarar mısınız?" Kız CDyi aldı, içeri gitti. Az sonra paket edilmiş geri geldi. Aldı paketi, çıktı dükkandan, evine döndü, açmadan dolabına attı. Ertesi sabah gene gitti aynı dükkana. Gene bir CD gösterdi kıza, sardırdı, aldı eve getirdi, attı paketi dolaba, gene açmadan..Günler hep alınıp sardırılan CDlerle geçti. Kıza aıilmaya bir türlü cesaret edemiyordu. Annesine açıldı sonunda... Annesi "Git konuş oğlum, ne var bunda" dedi. Ertesi sabah bütün cesaretini topladı. Erkenden dükkana gitti. Bir CD seçti. Kız gülerek aldi plağı. Arkaya gitti, paketlemeye.Kız içerdeyken bir kağıda "Sizinle bir gece çıkabilir miyiz" diye yazdı, altına telefon numarasını ekledi, notu kasanın yanına koydu gizlice.. Sonra paketini alıp kaçtı gene dükkandan... Iki gün sonra evin telefonu çaldı. Anne açtı telefonu. CD dükkanındaki tezgahtar kızdı arayan... Delikanlıyı istedi. Notunu yeni bulmuştu da. Anne ağlıyordu. "Duymadınız mı" dedi. "Dün kaybettik oğlumu." Cenazeden birkaç gün sonra, anne oğlunun odasına girebildi sonunda..Ortalığa çeki düzen vermeliydi. Dolabı açtı. Oraya atılmış bir yığın açilmamış paket gördü. Paketleri aldı, oğlunun yatağına oturdu ve bir tanesini açtı.Içinde bir CD vardı, bir de minik not.. "Merhaba. Sizi öyle tatlı buldum ki.. Daha yakından tanımak istiyorum. Bir aksam birlikte çıkalım mı. Sevgiler. Jacelyn!." Anne bir paketi daha açtı. Onda da bir CD ve bir not vardı. "Siz gerçekten çok tatlı birisiniz, hadi beni bu gece davet edin, artık. Sevgiler. Jacelyn!" Unutmayın. Düşündüğünüz seyi mutlak söyleyin. Birini seviyorsanız, söyleyin ona. Içinizdekini söylemekten korkmayın. Birisi hakkında ne hissediyorsanız söyleyin ona. Ve hemen söyleyin. Hemen! Çünkü, doğru zamanı bekler ve "İşte şimdi tam zamani" derseniz, bir bakarsınız çok geç olmuş. Gününüze sahip olun ki, pişmanlıklar yaşamayasınız. Yaşamı yaşanmaya değer yapan şey sevgidir...

TiFus 06-25-2009 06:21 PM

Cevap : Dramatik Hikayeler
 
Sevmek Suçmu

mrb arkadaalr bende bu siteye girdim bişeyler yazayim dedim.evet arkadaşlar bende çok sevdim ölürcesine.ama şimdi o yok hayatimda.düşünün çocukluk aşkimdi.şimdi 18yaşindayim bu yaşim 8yilini ona harcadim.bende ona çok bakiyordum oda bana çok ama çok aşiri bakiyordu.diyordumki bu;bu beni seviyor.sonra aradan yillar geçti 16yaşindaydim ben sevdiğimi kuzenimle konuşturdum.denemek amaciyla.baktimki çocuk konuşuyor kizla.öyle bir zoruma giittiki geceleri yastiğa sarilip ağliyordum.sonra kuzenim ikimizin arasini yapmak istedi.benim konu açti benim yaninda olduğumu söyledi.oda tlfonu kapatti.benim numaramla aramişti kuzenim.sonra benim orda olduğumu öğrendikten sonra yine kuzenimle konuşmaya devam etti.sonra bunlar konuşmayi biraktilar.aradan 6ayfalan geçti ben vicdanim el vermedi benim arattirdiğimi söyledim.ben ona msj yazdğmda iyi bi cvb yazdi.sevindim m.sonra söyledim işte arattirdiğimi.sonra bana çok kötü tepki verdi.bhaneler uydurmaya başladi.yani hata yaptim sevdiğim aşkim herşeyim hatami kabul etmedi beni küçümsedi.ağladim saatlerce.onu kaybettiğim için.bende onu unutmak için konuştuğ erkeklerle ama hata yaptiğimi anladin.şimdim ise nişanlaniyorum.bu yazini.işte arkadaşlar neyapayim ben onu unutmak için bu yola girim ya ben bu deli olurum hatasiz kul olmaz ama bu hatami kabul etmedi.işte biti herşey yine yanlizim

TiFus 06-25-2009 06:22 PM

Cevap : Dramatik Hikayeler
 
TiFus Tavsiye Hikaye ;

ilk Görüşte Aşk

ilk görüşte aşk derler ya hani!ben buna inanmazdim.bir insan daha tanimadan,konuşmadan,bakişmadan bir insani nasil sevebilirki derdim.ta ki onu ilk gördüğüm ana kadar.o zamana kadar saçma sapan bulduğum bu düşünceler artik benim hayatima girmişti.umursamadiğim,yadirgadiğim bu görüş benim o anki yaşadiğimla öyle örtüşüyordu ki inanamadim.yapim itibariyle sevmeninde,sevmeninde bir o kadar zor olacağini düşünmüştüm benim için.ama o kadar kolay oldu ki...bir anda kayiverdi gönlüm ona.gözlerim kamaşmişti onu gördüğümde.ondan başkasini göremiyordum.onu nerede mi görmüştüm?bir arkadaşimin doğumgünü partisinde.o kapidan içeri girer girmez bağlanmiştim ona.gerçekten abartmiyorum.gözüm ondan başkasini görmez olmuştu.utangaç bir yapim vardi.dişarida ne kadar neşeli biri gibi görünsem de içimdeki firtinalari yalnizca ben biliyordum.öyle kolay kolay aşik olan birisi de değilim.zor ama tam severim.kim olduğunu dahi bilmiyordum.sonra öğrendimki bizim okuldaymiş.telefonunu zar zor buldum.aramak için değildi.çünkü arasam ne söyleyebilirdim ki.arkadaş çevresindeydi artik ve ben onu hergün görüyordum.okulda da görüyordum.ona aşkimi söyleyemedim.belli etmemeye onu kalbimden çikarmaya çaliştim.ama öyle dokunulmaz öyle korumali yerine koymuştumki kalbimin kalbimdeki yerine yaklaşamadim.her ne kadar belli etmemeye çalişsamda er geç birileri tarafindan anlaşildi aşkim.yalan dedim.o benim aşkim değil sadece arkadaşim dedim.ama yalan derken en büyük yalani söylüyordum.inanmadilar elbet.üstüme geldiler.en sonunda dayanamadim.itiraf ettim.evet sevmiştim onu dedim sevmiştim ama artik arkadaşim o benim demiştim.ne koca bir yalan.artik daha dikkatli olmaya,gözlerim ona kayinca hayallere dalip uzun uzun bakmamaya gayret ediyordum.aci çekiyordum,çok büyük aci çekiyordum.onu her görüşümde kalbim aciyor,gözlerimde yaşlar birikiyordu.onu çok ama çok seviyordum.ama söyleyemiyordum.neden mi?kendime güvenim yoktu.o bana bakar mi hiç diyordum.kendimi çirkin buluyordum ki bunu her söylediğimde arkadaşlarim bunun tamamen kuruntu olduğunu söylüyorlardi.yinede ben kendime güvenmiyordum.çirkindim işte beni avutmak,üzmemek için öyle söylüyorlardi diye düşünüyordum.ama her yemin ettirerek söyletişimde yalan değil gerçekten yakişiklisin diyorlardi.ama ben yine söyleyemedim,yine söyleyemedim...dişarda neşeli görünsemde,aynaya baktiğimda tek parça görünsemde,içim,yüreğim paramparça,lime limeydi.her gece onu düşünüp sessizce gözyaşi döküyordum.arkadaş bile olamiyordum onla,yaklaşamiyordum.yaklaşmaya dahi kiyamiyordum.ta ki kötü bir olay olana kadar... güvendiği,dostum dediği kişiler arkasindan vurmuştu onu.yapayalniz,kalbi kirikti.dayanamadim onu öyle görmeye.aldiğim telefon numarasi işe yaramişti.yazin bir mesaj attim ellerim titreye titreye.takma kafani onlara ne olur üzülme dedim.değmez hiçbir şey senin üzülmene her şey geçer her şey zamanla unutulur,gözyaşi dökme ne olur dedim.ve yaz tatilinde destek oldum ona.her zaman arkasindaydim.siğinacak limaniydim artik.çok iyi dost olmuştu benimle.ama gördüğüm bir sahneyle başimdan aşaği kaynar sular boşaldi.birisiyle gördüm onu.birisiyle çikiyordu.birini seviyordu.dayanamadim,ikinci kez dönüp bakamadim bile...eve gidip yalnizliğima kapandim...en iyi dostuydum onun neler olup bittiğini öğrenebilirdim.konuştum onunla aşik değilim sadece seviyorum,bu aşk değil dedi.fakat sonuçta seviyordu işte.3 sene oldu onu göreli,aşik olali.ve bu olay benim ona iki sene aşkimi söyleyemememden sonra geçen sene oldu.hala onunla çikiyor.hala en iyi dostu benim...yapabileceğim hiçbir şeyim yok.artik umudumu kestim bu aşktan,yani onun beni sevebilme ihtimalinden.yanliş anlaşilmasin hala onu seviyorum ve sonsuza kadar onu seveceğim.umudumu kessemde çok küçük kirik bir ümit taşiyorum hala.belki bir gün ben kendimi aşabilirde ona içimi dökebilirsem...hala bir umut,neden olmasin...çok aci çekiyorum.çok yakinimda ayrica çok çok uzağimda.sevilmek ümidi sevmekten daha beter gerçekten.ama yine de ona söyleyebileceğim bir şey varsen mutlu olsanda yeter benim için.ben burda acimi çekerim.hatta senin acilarinida çekerim. her zaman yanindayim.siğinacağin bir limanim hala.görünmez bir şekilde seni izliyor,koruyorum...SENi ÇOK SEViYORUM...

TiFus 06-25-2009 06:23 PM

Cevap : Dramatik Hikayeler
 
Neden Hep Ben

ne gelirse zaten benim başıma geliyo,14 yaşındayım ve emin olun tattığım acılar sayesinde gün görmüş fakat geçirmiş değil geçirememiş bir kişiyim.Canımdan çok sevdiğim iki arkadaşımı gözlerimin önünde kaybettim en çok sevdiğim arkdaşım kardeşim gibiydi,bir gün pikniğe gittik yeşillik güzel bir gündü rahmetli dondurmayı çok severdi hele antepfıstıklısı yokmu ölürdü onun için öldü zaten,canı dondurma çeken iki öğretmenim ve arkdaşım ve beraberinde ben yolun karşısındaki dondurmacıya gittik,yedik geri dönüyordukki arkim WC ihtiyacı duydu geri dödük tabi bizim öğretmenler piknik alanına dönmüştü,nese ben arkimi beklerken o bana şaka yapmaya çalışıyormuş,benim haberim olmadan pknik alanına gidip beni bekletecekmiş ki olmadı fren sesi üzerine gözlerimi yola çevirdiğimde arkadaşımı paramparça olarak gördüm,onunla son dakikalarında konuştum,onu hatırladığımda; bana ağlamamı değil,gülmemi istedi yoksa hakkını helal etmeyeceğini söyledi ve sonra onu ebedi bi yolculuğa uğurladım daha sonra bayılmışım tabi kendime geldiğimde hiç ağlamadan gülmeye başlamışım ve cenazede bile gülmüşüm.onun öldüğü ilk ay kendimi toparlayamamış,bitkisel bir çöküşe girmişim sürekli okuldaydım,yanımda oturuyordu rahmetli,sıramızda onun bir resmi ve mum vardı mum yanıyordu,arkimin resmi mumla beraber düştü ve yandı ve de o güne kadar hiç ağlamamıştım işte bu bir ay içerisinde onu hatırlıyorum sanki o resim yanarken ben yandım sadece ama sadece onu hatırlıyorum diğerleri arkilerimin anlatııkları ,arkadaşlarım beni bir bebekmişim gibi bakıyorlarmış cenazesinde kollarımdan ikiz olan atilla ve atakan tutmuşlar ve bana ddestek olmuşlar fakat atakan ve atilla çok zayıf olduklarından beni tutmamışlar ve mezarın içine düşmüşüm tabi güç bela zor çıkarmışlar.Arkadaşlarımın aramadığı hoca kalmamış ve o günden sonra hatırladıkça bayılma nöbetlerim çoğalmış .Tabi daha sonraları kendime gelmişim bir arkimin sayesinde bana yaptığı konuşma sayesinde hayata yeniden başlamıştım.Fakat çok geçmedi bir yıl sonra öğretmenlerle beraber gittiğimiz bir alışveriş mağazasında bana konuşma yapan arkadaşım kenini merdiven boşluğundan atarak intihar etti.Fakat hiç bir zaman Allah benden arkadaşlarımı aldı diye hiç bir zaman isyan etmedim ama neden hala ben.....


Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.