ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   İslami Yazılar & Hikayeler (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=320)
-   -   Menzildeki Işık:Seyda(k.s) (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=64409)

gülgüzeli 02-16-2009 03:56 AM

Menzildeki Işık:Seyda(k.s)
 
MENZİL'DEKİ IŞIK: SEYDA (K.S.)

DERLEYEN:ALPEREN GÜRBÜZER

Hayatını kaleme alırken, asıl anlamamız gereken sır şu olmalıdır:

"O, insanları Allah yoluna davet eden sıradan bir âlim değildir. Çünkü sadece bu iş için binlerce yol ve metod vardır. Seyda (K.S.), bu yolun aşkını insanların yüreğine kazıyan, işleyen, nakşeden, hak ve hakikat yolunu beşeriyete gösteren; Gönül Sultanı'dır".

Peygamberimiz (S.A.V.)'ın; "Benim ümmetimin âlimleri, Ben-i İsrail'in nebileri gibidir" beyan-ı şeriflerindeki manaya işaret eden bir feyz kaynağıdır. Bu kaynak, ta Resullulah (S.A.V.)'den bu yana elden ele gelerek kıyamete dek sürecek ve durmadan yoluna devam edecek. Seyda Hazretleri (K.S.), maddi veraset bakımından, Peygamberimiz (S.A.V.)'in otuzuncu göbekten torunudurlar. Yani Seyyid'dir. Manevi veraset bakımından da otuzsekizinci duraktırlar. Manevi veraset yolu ile hilafeti, Nakşibendî tarikatının Halidi kolundan Seyyid Taha (K.S.)'ya geçen yoldan sırayla:

— S.Sıbgatullahi Arvasi (K.S.)

— Abdurrahman-i Taği (K.S.)

— Şeyh Fethullah Verkanisi, (K.S.)

— Şeyh Muhammed Diyauddin (K.S.)

— Şeyh Ahmed-el Haznevi (K.S.)

— Gavs S.Abdulhakım El Hüseyin (K.S.)’
den kendisine devr olmuştur. Yerine de Gavs Seyyid Abdulhakim El Hüseyni (K.S.)'nin oğullarından, yani kardeşi Seyyid Abdulbaki'ye bırakmışlardır.

Babalarından aldıkları hilafeti oğullarına bırakması Sadat-ı Kiram'ın yolunda, ender görülen hadisedir. Bu duruma misal olarak yalnız İmam-ı Rabbani Şeyh Ahmedül Faruki Serhendi (K.S.)'de rastlıyoruz. İmam-ı Rabbani (K.S.) oğlu Şeyh Muhammed Masum'a, o da oğlu Şeyh Seyfeddin'e bırakmışlardır. Hazır İmam-ı Rabbani (K.S.)'den bahsederken, Gavs Seyyid Abdulhakim, El Hüseyni (K.S.)'nin oğlu Seyda Hazretleri için söylediği söze dekkat kesilelim, der ki;

"İnşallah İmam-ı Rabbani Hazretleri'ni geçersin" tarzında dua ve niyazda bulunur. Nitekim Seyda (K.S.) sevilmişlerin sevilmişi, seçilmişlerin seçilmişi ve işaret edilenlerin işaretçisidir.

Siirt iline bağlı Kozluk ilçesinin Siyanus Köyünde dünyaya teşrif ettiler. Sene 1930, mevsimlerden 11 Ağustos ve günlenden Pazar. Aynı köyde Altunsilsilenin büyüklerinden Hazret Muhammed Diyauddin (K.S.) da bulunmuşlar. Seyda (K.S.) Siyanus Köyü'nde iki yaşına kadar ikamet eder. 1932 yılının sonlarında Baykan ilçesinin Taruni Köyüne göçüyorlar. Bu köy O'nun taklid, tahkik ve marifet yönünden ilk basamağıdır ve babası müritlerine teveccüh yaparken kendisi de arkadaşlarını toplayıp aynısını yapıyormuş. Dedik ya, hal ve tavırlarını, babası Gavs S.Abdulhakim El Hüseyni (K.S.)'ye benzetmeye çalıştırmaktadır. Büyükleri gibi davranmakta, arkadaşlarıyla oynamıyor. Adeta kalabalıklar içinde yalnız. Şikâyet ediyorlar annesine. Tabii bu durumda annesi soruyor:

"-Arkadaşlarınla niye oynamıyorsun?"

Verdiği cevap, ilerinin haberidir:

"-Benim boş ve faydasız işlerden keyfim gelmiyor" diyor.

Allah Resulünün, "Faydasız ilimden Allah'a sığınırım" hadisi şeriflerinden çıkarılan ferman, Allah'tan gayrı hiçbir şeyden keyfim gelmiyor keyfiyetinedir.

Babası ve Şeyhi S.Abdulhakim el Hüseyni (K.S.)'nin "İnşallah İmam-ı Rabbani'yi geçersin" dualarını ve sözlerini işte bu yaşlarda söylemiş. O'nun ilerisini çok önceden görmüştür.

Taruni, 15 yaşına kadar zahir ve batın ilmiyle ilerledikleri bucaktır. Hem çayırına her dalışta eli balıkla dolu çıktığı, hem de manevi ilimde etrafını kıskandırıp, zahir düşmanlar kazandığı mekân. Kıskançlık, O'nun canına tak etmeye kadar varmıştır. Durum babasına intikal edince, önce O'nu köyden emniyeti açısından uzaklaştırıyor, sonra Gavs S.Abdulhakim El Hüseyni (K.S.)’ da çıkıyorlar o diyardan. Yolda Gavs (K.S.)'ın yolu kesiliyor ve O'na soruyorlar.

Verdiği cevap" -Yoktur. Akrabaları gelip götürdüler"

Bu hadiseler Ehli Beytin Kerbala'dan başlayan takip ve ilim devirlerine benzemektedir. Bu sürekli hicret için Altun Silsile'nin sultanlarından Abdulhalık-ıl Gücdevani (K.S.) : "Seferder vatan" diyor. Yani Sofinin, Şeyhini aramak için gerek kapı kapı, gerekse diyar diyar dolaşması halidir. Seyda (K.S.) uzun süren bu gezisi ve gurbeti sanki Allah (C.C.) tarafından yaptırılmış bir seferdir.

Gavs (K.S.) Bilvanis Köyü'ndendir. Bu yüzden "Gavs-i Bilvanisi" olarak anılmışlardır. Gavs (K.S.) bu köyde otururken Seyda (K.S.) Havil Köyü'ne tahsile gidiyorlar. Hocası, Seydayı Molla Muhyiddin'dir. Havil Köyü'nde imamların müftüsü mesabesinde olan Molla Muhyiddinin eğitimi altında 1,5 yıl kalıyor.

Bundan sonra Dilbey Köyü'ne, dayısının oğlu Seyyid Molla Abdulbakinin yanına gidiyorlar. Bir müddet sonra Seydayı Tahi silsilesinden Muhammed Diyauddin (K.s.)'in Nurşin beldesinde bulunuyorlar. Nurşin ilim ve feyz kaynağı olan bir yer. Hazret Muhammed Diyauddin (K.S.)'ın torunu Şeyh Muhammed Nasır, Seyda (K.S.) ile beraber medresede tahsili görmüşlerdir. Seyda (K.S.) buradan yine bu defa beş yıl kalacağı Dilbey köyü'ne gider. Dilbey, Siirt'in ilçesi olan Kurtalan'ın köyüdür. Yazın kavurucu sıcaklığı olan, aynı zamanda has bahçeleri olan bir köy. Bu köyde bir de cami yaptırmışlar, bizatihi kendisi de cami inşaatında çalışmışlardır. Daha sonraları oğullarından S.Feyzeddin (Hz.) ikinci bir cami yaptırmışlar. En önemlisi Seyda Hazretlerinin izi bulunan taşın mevcudiyetidir.

Bundan sonra Narin Köyü'ne, bir yıl sonra Kasriğe gitmişler. 1950 senesinde Seyyid Hacı Şeyhu'nun kızıyla evlenirler. Bu evlilik iki tarafında Peygamber soyuna bağlı bir mana bütünlüğüdür.
(devam edecek)
kaynak:Seytaç (63. yıl Gül Nesil, Video)


Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.