Zir'a
 

Batık gemiden hava kabarcığı hayatım ...
Bundan zir'a konuşmuyorum !
susmak mecburiyetse karşında ,
Boz bütün ihtimalleri parmaklarım da ,
ve ..
Eğ kulağını gözlerime , duyuyormusun ağlıyorum işte ..

Sakın sayfalarını çevirme ardarda .
Sana bir uçurum çizdim ,
coğrafya defterinde sonunda ,
benden değil de
Sen .
Kendini atamayacağından korkarsın..
Zir'a bundan ,

Tahtada öyle kör bırak noktamızı ,
öyle ki ölüme meyilli harf dizesi ile
Kimse görmesin aşkımızın ,
bir dönem intaharla anılan ortak hecesini ..
Küçük Küçücük sırlarımı ...
Sırlarım ki aynanın arkasına da..
çünkü !
Sabah ,
Her sabah senden kalan yüzüm .
Biraz düzenbaz..
Ve her dilim , biraz küfürbazken .
Ve ben her sabah sana yıkandıysam .

Ağzımın kenarında sana söyleyemediklerim ,
Gusule tabi tuttumsa ; ve çalındıysa sevaplarım .. 
Zir'a bahanesi budur ki ,
Söylediklerimi yazdım .
Küçük kağıtların en büyük yerine ,
ve
Geçtim, o zamanlar gençtim .
Ben gençken geçtim senden ..
Dişlerimi bıraktım ,
mayın sahası gamzene , 
ve kaçamadıysam senden
Ayaklarım birinci dereceden ayışığı yanığıydı zaten .
Eğ kulaklarını gözlerime .
Duydunmu ?
Acımı..
Duydunmu tuzlu suya değişini zerremin
Ve dağılışımı dalga boyu yüzümün . 
Sen ..
Sakın sayfamı cevirme ..
sana bir uçurum çizdim .
Benden değil .
Atlayamamaktan korkacaksın