![]() |
Lazlar Din
Din Roma İmparatorluğu döneminde, M.S. 6 yüzyıla kadar Paganist olan Lazlar, Laz kralı Gubaz I döneminde Hristiyanlığın devlet dini ilan edilmesiyle, süreç içinde Ortodokslaştılar. Bölgenin Osmanlı himayesine girdiği 15. yüzyılın son çeyreğinden 17. yüzyıla değin Hıristiyanlıktan, İslam'a zamanla geçmişlerdir. Günümüzde Lazlar, Hanefi mezhebinden Sünni Müslümandır.[45] Ancak Lazlar arasında 3 dinin de ritüelleri karışık bir biçimde yaşamaktadır.Ve 3 inanışın etkisi de günlük hayatta gözlenmektedir.Söz gelimi Paganizm döneminde taptıkları Ay'ın adını Pazartesi gününe evrip o güne Tutaçxa yani Ay günü demektedirler. Lazlar evrenin, "NÊa" (Gökyüzü), "Dixa" (Yeryüzü) ve "Let'a tude" (Yerin altı) olarak üç katmandan meydana geldiğine inanmaktaydılar.Gökyüzü, aydınlığın mutluluğun kaynağı olarak bilinmekteydi. İnsanların iyiliğini düşünen baş Tanrı Ğormoti, Ana Tanrıça Şana, Güneş Mjora, Ay Tuta ve Yıldızlar MuruÊxi gibi kutsal varlıkların burada yaşadığına inanılıyordu.[46].Burası bir nev cennetti.Ve iyilik yapanların buraya gideceğine inanılırdı.Bugün, Lazlar arasında yaygın olarak kullanılan "NÊaşa exti= Göğe yüksel" temenni sözü, göğe yükselmenin hala önemsendiğini ve unutulmadığını göstermektedir.[47] Doğadaki besinlerle beslenen, sularından içen insanoğlu bunların faydalı olduğunu keşfettiğinde bunlarda bir Tanrısal güç olduğunu düşünmüş ve doğayı; kendisini sütüyle besleyen, tehlikelerden koruyan, üşüdüğünde ısıtan anne ile karşılaştırarak ortak özellikler oluşturmaya başlamış, bu ortak özelliklerin belirgin hale gelmesinden sonra doğanın da bir anneye benzeyen gücü olduğu düşüncesi toplum tarafından kabul görmeye başlamış ve bu düşünce zaman içinde Ana Tanrıça inancına dönüşmüştür. Lazlar, Ana Tanrıçaya "Şana" demekteydiler. Bir de bazı bitkilerin ve hayvanların koruyucusu olduğuna inanılan; Dida mangisa, Ona dida, Aneneri, Germa Ǩoçi, Ç'inÇ©a gibi adlar verilen insan görünümlü mitolojik varlıklar vardı.[48] Yerin altı(Let'a tude): Kötülüklerin kaynağı, karanlık güçlerin bulunduğu yer olarak bilinmekteydi. Yerin altından insanlara yıkım getiren; ürkütücü, korkutucu varlıklar olan; Galenişi=Hortlak(Lazcada dışarıya ait olan, ya da dışardan gelen anlamına gelmektedir), Dundo/Dundu, Oburi, Koncolozi, Ağirbasani, Cazi(Cadı) gibi kötülük için yaratılmış varlıklar burada yaşamaktaydı.Kötülük yapan insanların buraya gideceğine inanılırdı.Bir nev cehennemdi.[47] Hıristiyanlık ritüelleri de canlı olarak Lazlar arasında yaşamaktadır.Sözgelimi Aralık aynıa Lazca'da "Xrist'ana" denilmektedir. Bu da Hristos'un yani İsa'nın ayı anlamına gelmektedir.Ayrıca hala şeker bayramında ve kurban bayramında yaşlı kadınlar kırmızı boyalı yumurta dağıtır ki bu Ortodoks Paskalya geleneğidir. Bir sentez olmuştur. Müslüman bayramında Ortodoks yumurtası dağıtmak gibi ya da Pazar'da ölüyü tabutla gömmek de hala yaşayan bir gelenekmtir.[49] 18. yüzyıla gelindiğinde çoğunluğu İslamlaşan Lazlar arasında Müslümanlık, kültürel anlamda yaşanır.Türbe, tekke ve evliya gibi kişi ve yerlere Lazların yaşadığı yerlerde rastlanmaz.Bununla birlikte İslam'ı geleneksel ve samimetle yaşayan ve bunu Lazlıkla birleştiren ananeler de vardır.Sözgelimi Atina (Pazar) kökenli Laz yazar Yavuz Bahadıroğlu'na göre Atina'da ev yapacak olan Lazlar evlerinin Mekke ve Medine'ye dönük olmalarına dikkat edip, cephelerini kıbleye döndürürler.Çünkü Laz inanışlarına göre: "Evi kıbleye dönük olmayanın kalbi de Allah'a dönük olmaz".[50] Kaynak : Wikipedia |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.