![]() |
Barak Baba Felsefesi
Felsefesi Aynı gelenek içerisinde yer alan Yunus Emre de bir şiirinde ondan söz eder ve piri Taptuk Emre'nin yakını olduğunu belirtir. Yunus'un dizelerinde bu bağıntı şöyle kurulur: Yunus'a Tapduk'dan oldı hem Barak'tan Saltık'a Bu nasip çün cuş kıldı ben nice pinhan olam Şaman- Sufi karışımı bir tutum sergiler. Saçı, sakalı tıraşlı, uzun bıyıklı, belden yukarısı çıplak, el ve ayak bilekleri demirden halkalı, başında boynuzlu bir maskeyle dolaşmakta, çalgı çalmaktadır. Bu durumuyla "zavallıları eğlendirmek istediğini" belirtmektedir. Onun bu tavırları, Sünni inanç ilkelerine pek uymamaktadır. Eski Yunan'ın Kinik filozoflarını andıran bir yaşam felsefesi ve davranışı vardır. "Haydari Kalenderi'lerinden"dir. Amasya'da halkı "Al- i aba sevgisi"ne çağırmıştır. Ötedünyaya inanmamakta, ruhgöçüne inanmaktadır. Tanrı'nın Ali'nin kişiliğinden ortaya çıktığına ve sonradan Sultan Hudabende'yle birleştiğine inanmaktadır. Farzların özünün "Ali sevgisi" olduğunu savunmaktadır. Güzelleri Tanrı olarak görüp, secde etmektedir. Mala- mülke değer vermez, kendisine verilen paraları herkesle paylaşmaktadır. Tarihler çoğukez genel adlandırmalardan bulunarak Barak Baba'yı "Şii" olarak nitelendirirler.Oysa ruhgöçü, Ali ruhunun başkalarından ortaya çıkması gibi inançlara Şiilik ve Caferilik oldukça karşıdır. Kaldı ki, Sarı Saltuk'un müritlerinden olması da onu Şii olmaktan alı kor. Oysa o, bu düşünceleriyle daha sonraki yıllarda Azerbaycan'da ortaya çıkacak olan Fazlullah'ın Hurufiliğinin ve Ali İlahiliğin temellerini atar. Kaynak : Wikipedia |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.