Kur'an Bilen Kardeşlerim Bana Yardimci Olurmusunuz.
 

Selamün aleyküm.

haziran sonu gibi kurana başladım.prof.dr.münif çelebinin kuran dili alfabesinden çalışıyoruz.ben elif bayı bitireli 2 hafta oldu aslında ama hocam kurana geçirmiyor.bu kitapta

techid
idgam
izhar
ihfa
iklab
kalkale
sekte den oluşan 8 sayfa var.bunları ezberlemeden kurana geçirmiyor.ama ben bunları ezberleyemiyorum.yanlış olur diye kurana tek başımada geçmeye korkuyorum.napsam ne etsem ezberleyemiyorum.bu gün kuranı açıp deneyeyim dedim.okuyorum.cd den takip ettim.ama cd deki hocanın okumasıyla benim okumam çok farklı.şimdi diceksiniz ki tabi farklı olur.ama öyle değil.cd den 1.dersten başladım yani elif badan ama yine çok farklı.

şimdi ben hoca söylemeden kurana geçsem olmazmı.o sayfaları ezberlemek mi gerekiyor.aslında hafız ablalar vardı onalara sorucaktım onlarda şehir dışına çıktılar.ee kursta 1 hafta sonra bitiyor.ben ramazana yetişmek istiyorum.bugün o kadar çalıştım ama olmuyor kafam almıyor ezberi.yardımcı olurmusunuz?

hayır hocayada sorabilirim ama saygısızlık olur diye sormaya çekiniyorum.ama benim bu ramazana mutlaka yetişmem lazım.

Kur'an Bilen Kardeşlerim Bana Yardimci Olurmusunuz.
 

sn mahsun kul,

bunlar tecvit kuralları denen sayfalar. bir Arabın, 'kendi dilinde okunan bir kitabı en rahat anlamasını sağlayıcı şeyler' olarak düşünmek sanırım yanlış olmaz bunları. Hocanızın hassasiyeti onu ilgilendirir. fakat onlarsız da Kuran okunur. düşünün ki "geliyorum" yerine "geliyom" dediniz. buna benzetirsek, anlamı bozmadığı sürece Allah katında değerli olacağını düşünüyorum. Yanlış okuma korkusuyla okumamak da çok iyi değil. Allah, çok merhametlidir. Sizin iyi niyetinizi herkesten daha iyi bilir. İçinizi rahat tutun.


Haddime değil ama, Kuran bilen başkası gözetiminde okursanız o 8 sayfayı ezberlemeden, hatalarınızı azaltmaya başlarsınız. Onları ezberlemek de birden elbette zor olur. Gözetmeniniz belli aralıklarla ,ama ilerdeki bir zamanda bence, bu kuralları öğretebilir. Böylece Kutlu Kelam'ı daha süsleyerek okumuş olursunuz.


Allah kabul etsin..

Kur'an Bilen Kardeşlerim Bana Yardimci Olurmusunuz.
 

s_ali_h´isimli üyeden Alıntı

sn mahsun kul,
bunlar tecvit kuralları denen sayfalar. bir Arabın, 'kendi dilinde okunan bir kitabı en rahat anlamasını sağlayıcı şeyler' olarak düşünmek sanırım yanlış olmaz bunları. Hocanızın hassasiyeti onu ilgilendirir. fakat onlarsız da Kuran okunur. düşünün ki "geliyorum" yerine "geliyom" dediniz. buna benzetirsek, anlamı bozmadığı sürece Allah katında değerli olacağını düşünüyorum. Yanlış okuma korkusuyla okumamak da çok iyi değil. Allah, çok merhametlidir. Sizin iyi niyetinizi herkesten daha iyi bilir. İçinizi rahat tutun.

Haddime değil ama, Kuran bilen başkası gözetiminde okursanız o 8 sayfayı ezberlemeden, hatalarınızı azaltmaya başlarsınız. Onları ezberlemek de birden elbette zor olur. Gözetmeniniz belli aralıklarla ,ama ilerdeki bir zamanda bence, bu kuralları öğretebilir. Böylece Kutlu Kelam'ı daha süsleyerek okumuş olursunuz.

Allah kabul etsin..



tamam kardeşim anladım da ama hoca geç demeden bu gün kuranı açtım bakayım okuyabilecekmiyim dedim elim ayağım titredi korkudan.o korkuyu atamıyorum işte.birde cd deki hocayı dinleyince iyice korktum

Kur'an Bilen Kardeşlerim Bana Yardimci Olurmusunuz.
 

http://www.imagehell.com/out.php/i18...kurankitap.jpg
http://www.imagehell.com/out.php/t18077_Kuran.jpg


“Tecvitsiz Kur’ân okumak boşunadır diyorlar. Doğru mu? Kur’ân’ı tecvitle okumak şart mı? Bunun fazileti nedir?”

Kur’ân okumanın hiçbir şekli ve tarzı boşuna olamaz. Hiç şüphesiz bütün ibadetlerde olduğu gibi, Kur’ân okumakta da daha feyizli ve faziletli haller ve durumlar mevcuttur. Hiç şüphesiz her ibadetin bir usûlü, âdâbı, erkânı ve şekli de vardır. Ama Rabbimiz bizim “yönelişlerimize” ve “kalbimizin temâyüllerine” değer veriyor; bizim niyetimize değer veriyor. Allah’a yaklaşma kastıyla, ek*** veya noksan da olsa ne biliyor isek, bilgimizi kullanmamızın, Cenâb-ı Hak katında makbule şayan olmadığını söylemek doğru değildir. Böyle bir tavır, ubudiyet ruhuna da uygun düşmez. Allah Resûlü (asm); “Kur’ân’ı zorlandığı halde kekeleyerek okuyana iki kat sevap vardır”1 buyururken; bizim, şöyle veya böyle Kur’ân okuyuşumuzu Allah’ın rahmetinin dışında saymamız, kendimize yapabileceğimiz en büyük kötülük olsa gerektir.

Temel meselemiz, Kur’ân’ı öğrenmek ve okumaktır. Hatalarımıza bakmadan, ek*** ve kusurlarımıza aldırmadan, ‘Şunları bilmiyorum, ek*** okursam/yanlış okursam günahkâr olurum’ demeden, iyice öğrendikten sonra bol bol okurum bahanesine sığınmadan okumak, okumak, okumaktır.

Bahaneler bitmez çünkü. Hatalar da ek*** olmaz. Kur’ân’ı bilmeyerek yanlış okumakla günahkâr da olmayız. Önemli olan, öğrenmeye çalışmak; öğreninceye kadar da bildiğimizle amel etmektir. Biz öğrenmeye çalıştıkça ve bildiğimizle amel ettikçe, Cenâb-ı Hak bilmediğimiz vacip bilgileri de öğrenmemize inşallah kapı açar. Kulun, bildiği ile amel etmesi, aynı zamanda bu bilgilere sahip olmasının bir şükrü; ek*** bilgilere ulaşmasının da bir talebi niteliğini taşır. Bildiği ile amel etmemek gibi bir vahamete düşmekten Allah’a sığınalım.

Hiç kuşkusuz, Kur’ân’ı doğru okumak için, başka bir ifadeyle “vahiyle geldiği” şekliyle okumak için “tecvit”i bilmek ve uygulamak şarttır. Kur’ân’ı öğrendikten sonra ilk hedefimiz tecvidi de öğrenmek ve uygulamak olmalıdır. Günümüzde kitap, kaset ve diğer araç-gereçlerin de yardımıyla ne Kur’ân’ı, ne de tecvidi öğrenmek hiç de zor değildir. Ünlü hafız ve kurrâların hatim kasetlerini dinleyerek okuyuşumuzu düzeltmemiz de mümkündür. Önemli olan istemek ve talep etmektir.

Allah’ın Kitabını öğrenmek aslında hiç de zor olmamakla beraber; feyiz ve fazileti öyle yüksektir ki, eğer zorluk bulunsa bile, bunu göze almaya değer niteliktedir. Resûlullah Efendimiz (asm): “Sizin en hayırlınız, Kur’ân’ı öğrenen ve öğretendir”2 buyuruyor. İbn-i Mes’ud’un rivayet ettiği başka bir hadiste yine Allah Resulü (asm): “Kim Allah’ın Kitabından bir harf okursa onun için bir hasene vardır. Bir hasene mukabilinde on misli sevap vardır. Ben ‘elif-lâm-mîm’e bir harftir demiyorum; elif bir harftir; lâm bir harftir ve mîm de bir harftir”3 buyurmaktadır.

Yine, Ebû Hüreyre (ra) rivayet etmiştir ki; Resûlullah (asm) şöyle buyurmuştur: “Bir cemaat Allah’ın evlerinden bir evde toplanır, Allah’ın Kitabını okurlar ve aralarında müzakere ve ders yaparlarsa üzerlerine rahmet iner, onları Allah’ın rahmeti kaplar, çevrelerini melekler kuşatır ve Allah (cc) onları kendi katındaki razı olduğu kulları arasında zikreder.”4

Kur’ân bizim her şeyimiz. Biz; mü’minler olarak duâyı, ilmi, hikmeti, zikri, fikri, tefekkürü, tezekkürü, namazı, niyazı, ibadeti, tevazuu, emri, dâveti, dîni, diyâneti... Hülasa ne kadar maddî ve manevî değerimiz varsa hepsini Kur’ân’dan aldık.5

Şu halde, Kur’ân üzerine ihtimam göstermek bizim her şeyden önce imanımızın gereğidir.

Dipnotlar:

1- Buhârî ve Müslim

2- Buhârî

3- Tirmizî

4- Müslim

5- Sözler, s. 331

Kur'an Bilen Kardeşlerim Bana Yardimci Olurmusunuz.
 

tek başınıza olmamanız,yanınızda bilen birinin olması daha iyi olur. Bu korkunuz, eski alışkanlıklardan kaynaklanabilir. öcüleştirilmiş dini değerler bize 'mükemmel şekilde yapmayınca ateş olarak dönecek şeyler' olarak tanıtılmış, bilerek ya da bilmeyerek. Konu bu değil. Siz güzel bir niyetle okuma gayreti içinde olduğunuz kitabın sahibine güvenin. O'nun merhametine en büyük delillerden biri bence suçluları anında cezalandırmama kuralı. pişmanlığı ya da ahireti bekliyor. nadiren de dünyada veriyor cezayı. Açın ve biriyle birlikte hece hece de olsa okuyun. Kendinizi suçlu hissedip korkmak yerine, daha iyi okumaya doğru yol aldığınızdan emin şekilde sevinin..


CD'ler ise kesinlikle kendinizi kıyaslayacağınız şeyler değil. O okuyanlar üstatları bu işin. Gönül rahatlığıyla kendinizi üzmeyiniz. Cd'ler ölçü değil.


Selametle..

Kur'an Bilen Kardeşlerim Bana Yardimci Olurmusunuz.
 

elifimbenim´isimli üyeden Alıntı

http://www.imagehell.com/out.php/i18...kurankitap.jpg
http://www.imagehell.com/out.php/t18077_Kuran.jpg


“Tecvitsiz Kur’ân okumak boşunadır diyorlar. Doğru mu? Kur’ân’ı tecvitle okumak şart mı? Bunun fazileti nedir?”

Kur’ân okumanın hiçbir şekli ve tarzı boşuna olamaz. Hiç şüphesiz bütün ibadetlerde olduğu gibi, Kur’ân okumakta da daha feyizli ve faziletli haller ve durumlar mevcuttur. Hiç şüphesiz her ibadetin bir usûlü, âdâbı, erkânı ve şekli de vardır. Ama Rabbimiz bizim “yönelişlerimize” ve “kalbimizin temâyüllerine” değer veriyor; bizim niyetimize değer veriyor. Allah’a yaklaşma kastıyla, ek*** veya noksan da olsa ne biliyor isek, bilgimizi kullanmamızın, Cenâb-ı Hak katında makbule şayan olmadığını söylemek doğru değildir. Böyle bir tavır, ubudiyet ruhuna da uygun düşmez. Allah Resûlü (asm); “Kur’ân’ı zorlandığı halde kekeleyerek okuyana iki kat sevap vardır”1 buyururken; bizim, şöyle veya böyle Kur’ân okuyuşumuzu Allah’ın rahmetinin dışında saymamız, kendimize yapabileceğimiz en büyük kötülük olsa gerektir.

Temel meselemiz, Kur’ân’ı öğrenmek ve okumaktır. Hatalarımıza bakmadan, ek*** ve kusurlarımıza aldırmadan, ‘Şunları bilmiyorum, ek*** okursam/yanlış okursam günahkâr olurum’ demeden, iyice öğrendikten sonra bol bol okurum bahanesine sığınmadan okumak, okumak, okumaktır.

Bahaneler bitmez çünkü. Hatalar da ek*** olmaz. Kur’ân’ı bilmeyerek yanlış okumakla günahkâr da olmayız. Önemli olan, öğrenmeye çalışmak; öğreninceye kadar da bildiğimizle amel etmektir. Biz öğrenmeye çalıştıkça ve bildiğimizle amel ettikçe, Cenâb-ı Hak bilmediğimiz vacip bilgileri de öğrenmemize inşallah kapı açar. Kulun, bildiği ile amel etmesi, aynı zamanda bu bilgilere sahip olmasının bir şükrü; ek*** bilgilere ulaşmasının da bir talebi niteliğini taşır. Bildiği ile amel etmemek gibi bir vahamete düşmekten Allah’a sığınalım.

Hiç kuşkusuz, Kur’ân’ı doğru okumak için, başka bir ifadeyle “vahiyle geldiği” şekliyle okumak için “tecvit”i bilmek ve uygulamak şarttır. Kur’ân’ı öğrendikten sonra ilk hedefimiz tecvidi de öğrenmek ve uygulamak olmalıdır. Günümüzde kitap, kaset ve diğer araç-gereçlerin de yardımıyla ne Kur’ân’ı, ne de tecvidi öğrenmek hiç de zor değildir. Ünlü hafız ve kurrâların hatim kasetlerini dinleyerek okuyuşumuzu düzeltmemiz de mümkündür. Önemli olan istemek ve talep etmektir.

Allah’ın Kitabını öğrenmek aslında hiç de zor olmamakla beraber; feyiz ve fazileti öyle yüksektir ki, eğer zorluk bulunsa bile, bunu göze almaya değer niteliktedir. Resûlullah Efendimiz (asm): “Sizin en hayırlınız, Kur’ân’ı öğrenen ve öğretendir”2 buyuruyor. İbn-i Mes’ud’un rivayet ettiği başka bir hadiste yine Allah Resulü (asm): “Kim Allah’ın Kitabından bir harf okursa onun için bir hasene vardır. Bir hasene mukabilinde on misli sevap vardır. Ben ‘elif-lâm-mîm’e bir harftir demiyorum; elif bir harftir; lâm bir harftir ve mîm de bir harftir”3 buyurmaktadır.

Yine, Ebû Hüreyre (ra) rivayet etmiştir ki; Resûlullah (asm) şöyle buyurmuştur: “Bir cemaat Allah’ın evlerinden bir evde toplanır, Allah’ın Kitabını okurlar ve aralarında müzakere ve ders yaparlarsa üzerlerine rahmet iner, onları Allah’ın rahmeti kaplar, çevrelerini melekler kuşatır ve Allah (cc) onları kendi katındaki razı olduğu kulları arasında zikreder.”4

Kur’ân bizim her şeyimiz. Biz; mü’minler olarak duâyı, ilmi, hikmeti, zikri, fikri, tefekkürü, tezekkürü, namazı, niyazı, ibadeti, tevazuu, emri, dâveti, dîni, diyâneti... Hülasa ne kadar maddî ve manevî değerimiz varsa hepsini Kur’ân’dan aldık.5

Şu halde, Kur’ân üzerine ihtimam göstermek bizim her şeyden önce imanımızın gereğidir.

Dipnotlar:

1- Buhârî ve Müslim

2- Buhârî

3- Tirmizî

4- Müslim

5- Sözler, s. 331



Allah razı olsun.bu yazı çok rahatlattı beni.Allaha emanet olun inşallah.

Kur'an Bilen Kardeşlerim Bana Yardimci Olurmusunuz.
 

s_ali_h´isimli üyeden Alıntı

tek başınıza olmamanız,yanınızda bilen birinin olması daha iyi olur. Bu korkunuz, eski alışkanlıklardan kaynaklanabilir. öcüleştirilmiş dini değerler bize 'mükemmel şekilde yapmayınca ateş olarak dönecek şeyler' olarak tanıtılmış, bilerek ya da bilmeyerek. Konu bu değil. Siz güzel bir niyetle okuma gayreti içinde olduğunuz kitabın sahibine güvenin. O'nun merhametine en büyük delillerden biri bence suçluları anında cezalandırmama kuralı. pişmanlığı ya da ahireti bekliyor. nadiren de dünyada veriyor cezayı. Açın ve biriyle birlikte hece hece de olsa okuyun. Kendinizi suçlu hissedip korkmak yerine, daha iyi okumaya doğru yol aldığınızdan emin şekilde sevinin..

CD'ler ise kesinlikle kendinizi kıyaslayacağınız şeyler değil. O okuyanlar üstatları bu işin. Gönül rahatlığıyla kendinizi üzmeyiniz. Cd'ler ölçü değil.

Selametle..



Allah razı olsun.tamam okumaya başlıcam inşallah.Rabbim utandırmasın.Rabbime emanet olun.sa