ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   Şiir Cenneti (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=315)
-   -   ...Hira... (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=382179)

Prof. Dr. Sinsi 08-02-2012 10:43 PM

...Hira...
 
Hıra’yı özlemek nedir bilir misiniz?

İnmek

Yüreğinizin en derinliklerine ve

Koparmak perdeleri…

Koparmak

Dünyanın zincirlerini bukağılarını…

Uçmak

Kuşlar gibi…

Yükselmek

Miraca ulaşıncaya dek…

İnmek

Gönlünün en kuytu köşelerine ve

Dinlemek

Hem yüreğinin sesini,

Vücudunun zikrini,

Hem kâinatı

Hem de o ilahi koroya katılarak

Zikretmek yüce yaratıcıyı

Sonra da

“Lebbeyk!”

“Buyur Allah’ım, buyur” diyebilmek

Kaynıyorsa yüreğinde bir ateş

Duyuyorsan yüreğinde koca bir sızı

Anla ki gönlüm bu aşktır!..

Bilinmezlik içinde

Acaba aşar mı menzilleri

Hıra’mı özlüyorum

Bir Peygamber’in ben idrakini hissedebilmeyi,

Arınıp saflaşmayı,

Bembeyaz sayfalar gibi…

Arınmayı masivanın kirlerinden

Ve arımmış olan o gönlü Allah’ a sunabilmeyi…

Sonra da Lebbeyk! ..

Buyur Allah’ım buyur!

Senin için temizledim bu gönül evimi.

Bak kalmadı, dünyanın lezzetlerinden bir şey

Gel konuk ol gönül evime diyebilmeyi…

Konuk oluncaya kadar

Kapanmayı secdelere…

Kapanmayı secdelere….

Sen razı oluncaya dek!..

Gönül kazanı kaynarken

İnsan nasıl da yanarmış!

Bir Zekeriya eyle ki bizi

Meryem’ini sulayan!..

Bir Hanne eyle ki bizi,

Meryem’ini adayan…

Bir Meryem eyle ki bizi,

İsalar doğuran, sadakay-ı cariyeler bırakan…

Bir Hanne eyle ki bizi

Mevlaya adağını sunabilen!..

Ve diyebilen eyle bizi bir Hanne gibi

“Rabbim ondan kendim için

En ufak bir şeyi dahi bırakmak istemiyorum

Çünkü o bir adak!..”

Bir Meryem kıl ki bizi,

“Rabbim varlığım

Senin varlığına armağan olsun” diyebilen!

Ve bir Meryem gibi adak olabilen!..

Bir Süveyda kıl ki bizi,

Varlığım yok ki hepsi senindir diyebilen!..

Ve dahi acz-i fakriyet içre kulluk sırrına erebilen!..

Bir bahçevan kıl ki bizi Zekeriya misali

Meryemlerini/çiçeklerini sulayabilen!..

İşlet bizden O’nun sırrını,

Damıt onları…Saflaştır!..

Yaradılıştaki safiyetine dönüştür ve

Istıfa kıl, Mustafa kıl!..

Hırayı Özlemek nedir bilir misiniz?

İmrenebilmek

Hanne’ ye, Meryem’e,

Hacer’ e ve Asiye’ ye…

Bazen, teslimiyeti bulabilmek

Hacer’in Say’inde!..

Ve dolaşabilmek

Gönlünün Safa ve Mervelerinde!..

Ve sonra kavuşabilmek zemzemine!..

Hem o zemzemden susuzluğunu giderip

Kanabilmek suya…

Hem İsmail’ini,

Hem Meryem’lerini sulayabilmek!..

Ah! Hıramı özlüyorum!..

İşitebilmeyi diliyorum bir Musa gibi

Rabbin kelamını,

Ve kayıtsız ve şartsız ona ittibayı…

Resul’ünün ayak izlerini takip edebilmeyi…

İzinin tozu olmayı ve

Ulaşabilmeyi

Mubarek ayak izlerinin vardığı menzile!..

Hey Dağlar!…

Yüreğimdeki Hıra!..

Nerdesin ey idrak! Ey dönüşüm?..

Neden dönüştürmüyor hayatlarımızı?

Yoksa Hıra’mızı kaybettik!

Onu mu arıyoruz?

Nerede yitirdik onu?

Bir gönül’e iki sevda sığar mı sandık hey?..

Sığmıyor yiğitler!

Sığmıyor işte!..

Yürüyünüz yüreklerinize…

Orada bir dağ var;

Adı: “ Hıra!..”

Bulabilirseniz ulaşacaksınız menzile

Bu yolculuk uzun olsa da…


Sevda Dıraga Canbaz


Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.