ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   Aşk & Sevgi (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=388)
-   -   Perdeyi Aç Hayatını Oyna... (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=37789)

gülgüzeli 02-06-2008 10:24 AM

Perdeyi Aç Hayatını Oyna...
 
http://img162.imageshack.us/img162/5...gpsp122bi5.jpg


Zaman nasıl da ilerliyor kendi bildik rotasında değil mi? Bir gün daha

sensiz bitti; bana aldırmadan. Artık gözlerimden utanıyorsam bu yüzdendir.
Gece. Yine kendime kaldığım binlerce geceden biri. Ve sağır duvarlarda
senin dalga dalga hayalin, gülümsemeleri karanlıkta yitip giden. Bütün
aynalar kendiliğinden kırılmış; yalnızca sağır duvarlarda senin dalga dalga hayalin.
Kimbilir kaçıncı kez sana seni ve kendimizi yazıyorum.
Adına umut dediğimiz aldanışlar tortusu bazen yitse de, sevenler, gizli
bir umudu yine de taşırlarmış; yaşamı bıraktıkları yerden yeniden omuzlayıp
var olurlarmış; bugün bunu keşfettim. Kendimi keşfettim sonunda.
Artık farkına vardığın gibi, içimdeki yaşanmazlıkları gizleyerek
yardımcı oluyorum sana. "Canım feda olsun!" dediğim insandan ne esirgeyebilirim ki?


Aşk, anlamlı paylaşımlar ve büyük dostluklar üzerine kurulunca, yaşam
boyu süren güzelikler üretiyor. Bunun bir çok örneği vardır.
Sen olmasan da, ben senin için varım; beklemekse, elimden ne gelir?
Günler böyle geçiyor. Bütün bedenim darmadağın yerlere serpiliyor;
toparlayamıyorum. Sensizlik iyice vuruyor bana.
Bir ses beklemek senden. Soluk beklemek... Suskunluğun en acımasız
olduğu zamanlardayım. Hiç bu kadar uzun susmadın sevdiğim. Hiç bu kadar uzun gitmedin bilmediğim yerlere, gözlerimi götürmeden yanında.
Sevmek, sonrasız bir eylem olabilir miydi sence? Aykırı bir yaşamsa aşk,
ben her bedele razıyım, anla bunu. Senin uzaklıkların benim yakınlıklarım
olmuşsa ne gelir elden?
Yaşamın en büyük çelişkilerinin pençesinde gelişen bir aşkta sevinçler
aramak varmış, nereden bilirdim? Seni aramak varmış zamanın bir yerinde
çaresiz.


Kelebeklerin tül kanatlarına yazdığım sevinçlerimi paylaşırken,
yaşanmazlıkları kendi payıma ayırıyordum.
Bildin canım sevdiğim, bildin! Seveceksen, ben buyum.
Yüzüme yansıyınca hayalin, avuçlarımla sıkıca kapatırdım yüzümü; kimseler
götürmesin diye seni benden. Bu çocuk yanımı sevdin de, sarılmadın sımsıkı.
Saçlarımı avuçlarında dalgalandırıp yüzüme aşkın kendisi olup gülümsemedin.
Sevmedin.
Düşünmeni istiyorum: Yüzyıl snra şimdi yaşayan insanların büyük kısmı
toprağa düşmüş olacak. Ömür bu kadar sınırlayken, senle varolmayı ne çok
isterdim. Ya şimdi?
Bir ses beklemek senden. Soluk beklemek... Sevdiğini söylemesen de olur.
Sevilen kahrı takdir buyurmuşsa, sevene düşen, çaresiz boyun eğmektir,


İlk kez bu kadar çok üşüyorum. İlk kez bu kadar çok vuruyorum kendime.
Her yeni gün, yokluğunu farklı boyutlarıyla yaşatıyor bana.
Direniş türküleri besteliyorum; duymuyorsun. Hüzünlenmelerime
hep içerlersin de, yine de gelmiyorsun.
Yaşama aldanıyorum bazen. Bu, çok kısa sürüyor. Sonra, varlığının
yokluğun kadar gerçek olduğunu farkediyorum. Ben bunu öyle çok yaşıyorum ki. Kendimi biraz toparlayabildiğim zamanlarda, yine bildiğin insan oluyorum.
Bir kır çiçeğinin taç yaprağına "umut" yazıyorum.Nice soğuk gecelere direniyor da, bir sözünle kırılır diye korkuyorum...
Lütfen kırma beni. Öldür, bu can sana fedadır artık. Ama kırma. Umudun
patlamalarla azalıp tükendiği o en ince çizgide yokluğuna bırakma beni. Ben
yalnızlığı sevdim, sensizliği değil.
Sonucunu bir an için bile düşünmeden aldığın umudu geri ver; ben sana
bütün ömrümü adayacağım.
Yaşamdan bedelini son aşamasına kadar ödeyerek hakettiğim ne kadar
alacağım varsa, hepsi senin olsun. Sonrasızlıklarda seni aramak öyle zor ki.
Gece. Yine kendime kaldığım binlerce geceden bir gece. Ve sağır
duvarlarda senin dalga dalga hayalin.
Bir ses beklemek senden. Soluk beklemek. Ağlamaktan başka seçeneğim yok
bugün; yenildim sana. En çok senin için, en çok sen böyle istedin diyedir,
yenildim sana.
Beklediğim sendin oysa. Hani kendi sıcaklığınla gelecektin sorulmaz
saatlerde, unuttun mu? Birden bire gelecektin, nedenini kimseler
bilmeyecekti.
İçinde bir anı canlandığında, belki bir yıldızın ışıltısında birlikte
gülümseyeceğiz; geriye kalacak olan yalnızca bu! Önce sesimi unutacaksın,
sonra bana ilişkin bildiğin her şeyi.
Ben geceleri sevmezdim belki, hayalin olmasa. Gelmesen böyle kendiliğinden.
Geceyi sen de seviyorsun. Benzer geçmişler taşımanın doğal sonucu olarak
aynı eksende buluşuyoruz.
Anımsıyor musun? Bir gece ne çok konuşmuştuk seninle. Sen sürekli bir
şeyler anlatıyordun; birlikte gülüyorduk. Ama, benim bir artım vardı: Sen ne
kadar tatlı olduğunun farkında bile değildin.
Gece, neden yalnızlıktır çoğu zaman? Birçok insan için böyledir. Benim
içinse, hayalini en çok yaşadığım zaman dilimidir.
Her gece geliyorsun. Ben seni yaşamın armağanı olarak karşılıyorum;
sımsıkı sarılıyoruz. Gülümsüyorsun... Görülmemiş güzellikte gülümsüyorsun.
Hiç gitmeyeceğine inanmaya başlıyorum. Sonra, bir ara yitiyorsun.Ve yine
geliyorsun. İnanılmaz bir varlıksın. Ne zaman düşünsem, sen. Hayal de olsan,
sen...
Aslında bütün hayaller "asıl" ne zaman anımsanırsa, hiç kırmazlar,
gelirler. Sen başkasın yine de. Bütün hayallerden güzelsin.
Her geldiğinde, kendisinin başlı-başına armağan olduğu yetmiyormuş gibi,
umudu da armağan olarak getiriyor. Yazık! Giderken geri götürüyor nedense?
Belki unutuyor. Umuda ne kadar gereksinim duyduğumu unutuyor...
Hiç düşündün mü sevdiğim? Hayaller neden hep giderler? Yalnızca hayal
oldukları için mi? Yoksa yine gelmenin sevincini yaşatmak için mi? Nedeni ne
olursa olsun, sen hep gel bana.
Artık gitme, hiç gitme. Biliyorum, hayaller hep giderler. Yaşattığı
tadımlık kavuşmaları, aşkın ağırlığını bırakıp üstümüzde, giderler... Ama
sen gitme. Sen gidersen özlem kalır geriye. Her defasında sensizlik vurulur
boynuma.
Birdenbire yokluğuna kalırım. Daha önce binlerce kez izlediğim bir film
yine sahneye konur. Hiç şaşmadan aynı görüntüler yinelenir. O zamanlarda,
yokluğun prangadır, taşıyamam.
Sen olmayınca yaşamak ne için? Ve beklemek... Seni getirmeyeceğine
inansam da, zamanın o müthiş anını beklemek... Olur mu dersin?
Sever misin beni? Anca o zaman çok güçlü bir canlı olacağımı
biliyorsun.
Şimdi, yokluğunla bedenimdeki bütün enerjiyi alıp götürüyorsun sanki. Yaşama
ilişkin alışılmış işlerimi bile yapmakta zorlanıyorum.
Bir tek gerçek için varım artık: Senin için


Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.