ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   İslami Yazılar & Hikayeler (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=320)
-   -   Tevekkül (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=371235)

Prof. Dr. Sinsi 08-02-2012 12:03 AM

Tevekkül
 

http://frmsinsi.net/images/forumsins...sinsi.net_.jpgAbbâs(ra)'dan rivayet edilen bir hadis-i şerifte Resûlullah(sav) efendimiz şöyle buyurmuşlardır: "Ümmetimden yetmişbin kişi hesapsız olarak cennete girecektir. Bu kimseler, büyü yapmayan ve başkalarının söylediklerini te'vil edip abartmayan ve Rabblerine tevekkül eden kimselerdir."


Şeyh hazretleri şöyle buyurdular: "Tevekkül iki kısımdır. Birincisi âmm; ikincisi hâss. Âmm olan tevekkül, kişinin herşeyde müessir olanın Allah olduğuna inanmasıdır. Meselâ, ateşin yakıcılığı, suyun akıcılığı, karın soğukluğu hep Allah'ın emriyledir. Bunun aksi asla sahih değildir. Hass tevekkül ise, te'vil ve büyüyü bırakıp Allah'ın kendisi hakkında yazmış olduğu kadere teslim olmaktır." Diğer bir mânâ ile tedbiri bırakarak tümüyle Allah'ın iradesine teslim olmaktır.


Zünnûn hazretleri bu hususta şöyle diyor: "Tevekkül, kulun tedbiri bırakıp kendini Allah'ın kudretinin eline terketmesidir. Tıpkı meyyitin (ölünün) kendisini yıkayan gassâl'a terketmesi gibi." Yani kulun, bütün olacak şeylerin hâkimiyetini ve ayarlamasını Halikına bırakmasıdır tevekkül.


Şeyhü'l-İslâm hazretleri şöyle buyuruyor: "Tevekkül, işlerin bütününü mâlikine terketmektir. Ve onun delâletine itimât etmektir." Bu tevekkül avama en zor gelen tevekkül şekli olmakla beraber, havasa en zayıf gelen tevekküldür.


Avama zor gelmesinin sebebi, avamın esbaba tevessüle alışmış olmasından ve muhabbet duymasındandır. Bu muhabbetlerinden dolayı, sevmiş oldukları sebepler, kendileriyle Allah(cc) arasında perde olmuştur. Sebeplere olan itimatları, Allah'a olan itimatlarından daha fazladır. Onun için sebepleri terkedemezler. Ve tevekkül yoluna gidemezler. Zannederler ki, esbaba tevessül etmeden bir kâr edilmez. Ve sebepsiz hiçbir şey zuhur etmez. Halbuki sebep bir âlettir. Ama avam bunu böyle anlamaz. Onun için avama tevekkül zor gelir.


Sen çocukluğundan sebepleri görüyor,


bilgisizliğinden sebeplere yapışıyorsun.


Sebepleri görüyor da müsebbibten gafil kalıyorsun.


Bu hakikati örten, müsebbibin yüzünü gizleyen sebeplere


ondan meyletmektesin sen.


Sebepler gitti mi başına vurmaya başlar,


'Aman Yarabbü' demeye koyulursun.


Allah da sana "Hadi, yürü, sebebe git. Ne acayip şey; sen beni


yarattığım sebepler için andın ha!" der.


Şeyh hazretleri Fütuhat'ında şöyle diyor:


"Tevekkül, kalbin Allah'a itimadıdır. Kalb sebeplere meyletmekle zayi olur. Sebeplere meyletmek ise nefsin şânındandır. Eğer kalb bu nev'i meyillerle hasta ise, esbaba tevessül etmekten asla ızdırap duymaz. Allah'a hakikî mânâda tevekkül edenlerin kalbi ise, gassal elindeki meyyit gibi, tamamıyla Allah'ın tasarrufuna ait kudretinin elindedir. Tıpkı efendisinin emrindeki köle gibidir. Bazılarının tevekküldeki hali, babasıyla oğlu arasındaki hale benzer. Ama tevekkülün havas katında en zayıf hali ifâde etmesi, "Her iş Allah'ındır" hükmüne binâendir. Havasa göre bütün mülk Allah'ındır. Ve her türlü sebepli sebepsiz hükümranlık ona aittir. Bu kanaate sahip olan havas hiçbir zaman vesile ittihaz etmez. Ve ondan gelen herşeye razı olur."

Prof. Dr. Sinsi 08-02-2012 12:03 AM

Tevekkül
 

Fasil : TIBB VE RUKYE BÖLÜMÜ

Konu : Rukyenin Nehyi

Ravi : İmran İbnu Husayn

Hadis : Resulullah (sav): "Ümmetimden yetmişbin kişi (Mahşer`de) hesaba çekilmeden cennete girecektir!" Buyurdular. Kendisine: "Ey Allah`ın Resulü! Bunlar kimlerdir?" diye sual edildi. "Onlar, kendilerini dağlatmayanlar, rukyeye başvurmayanlar, teşaüm`e (uğursuzluğa) inanmıyanlar ve Rabblerine tevekkül edenlerdir!" Buyurdu. Ukkaşe (ra) kalkıp: "Ey Allah`ın Resulü! Dua Buyur, Allah beni onlardan kılsın!" dedi. Aleyhissalatu vesselam: "Sen onlardansın" müjdesini verdi. Bir başkası daha kalkıp: "Ey Allah`ın Resulü! Beni de onlardan kılması için Allah`a dua ediver!" dedi. Aleyhissalatu vesselam: "O hususta Ukkaşe senden önce davrandı!" cevabını verdi.

HadisNo : 4034




Fasil : KİTÂBÜ`T-TIB

Konu : Allâh`a tevekkül edenler;Cennete hesapsız girecekler;Sihir;Şifa Allah`tandır;Uğursuzluk telâkkisi

Ravi : Abdullâh b. Abbâs

Baslik : MEŞHÛR UKÂŞE HAKKINDA ABDULLÂH İBN-İ ABBÂS RADİYA`LLÂHU ANH HADÎSİ

Hadis : Şöyle dediği rivâyet olunmuştur: Resûlu`llah Salla`llahu aleyhi ve sellem Buyurdu ki: Bana bütün ümmetler arzolunup gösterildi: Bir, iki peygamber yanlarında onar, yirmişer, otuzar, kırkar ümmetleriyle berâber önümden geçmeğe başladılar. Bir peygamber de yanında bir ümmeti bile olmaksızın geçti. En sonu uzaktan büyük bir karaltı gösterildi. Bu (kesîf) karaltı nedir? Bu benim ümmetim midir? Diye sordum. Bu, Mûsâ peygamberle kavmidir? Diye cevab verildi, sonra bana ufka bak! Denildi. Bakınca ufku dolduran sevâd-ı a`zamı gördüm. Sonra bana semâ ufuklarının şurasına ve Bu tarafına da bak! Denildi. Bir de ne göreyim! Bir sevâd-ı a`zâm baştanbaşa ufku kaplamıştı. Bana: Bu senin ümmetindir. Bunlar yetmiş bin kişi hesâba çekilmeksizin Cennet`e girecektir, denildi. Resûl-i Ekrem (Bu hitâbesinden) sonra (odasına) girdi. ve (hesâba çekilmeden Cennet`e gireceklerin evsâfı hakkında) mecliste Bulunanlara bir şey söylemedi, artık meclistekiler dağıldı. (ve şöyle münâzara ediyorlardı): Biz, Allah`a îmân ve Resûlü`ne itba` eden kimseleriz. Artık biz, Cennet`e hesapsız gideceğiz, yâhut: O bahtiyarlar evlâdlarımızdır, onlar İslâm câ`miası içinde doğmuşlardır. Biz ise câhiliyyet devrinde doğduk, diyorlardı. Bu münâzara Resûlu`llah`a erişmekle hemen hâne-i saâdetten çıkıp: "Cennet`e hesapsız girecek mü`minler efsun etmiyenler, teşe`üm iylemiyenler, şifânın (Allah`dan olduğuna inanıp) keyden olduğuna inanmıyanlar ve her hususta Allah`a tevekkül edenlerdir" Buyurdu. Bunun üzerine `Ukkâşe İbn-i Mihsen: Yâ Resûla`llah, ben onlardan mıyım? Diye sordu. Resûl-i Ekrem: Evet onlardansın! Buyurdu. Sonra başka birisi ayağa kalkarak: Ben onlardan mıyım? Dedi. Resûl-i Ekrem: Bu hususta `Ukkâşe senden öne geçti! Buyurdu.

HadisNo : 1926




Allah cc razı olsun kardeşim.




Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.