![]() |
Gassan Hükümdarlarının İslâma Davet Edilmesi
Gassanîler, Suriye�de oturan en güçlü kabilelerden biri idi. Hicretin 7. senesi Muharrem ayında, Peygamber Efendimiz, bu kabilenin hükümdarı Hâris bin Ebî Şimr�i de İslâma dâvet etmek üzere Ashabdan Şuca� bin Vehb�i bir mektupla gönderdi. Şuca� bin Vehb (r.a.), mektubu alır almaz süratle yola çıktı. Şam�a vardı. Fakat hükümdar Haris�i sarayında bulamadı. Günlerce sarayın kapısında beklemek zorunda kaldı. Bu arada, hükümdarın kapıcısı ne için geldiğini sorunca, Resûl-i Ekremin Haris�e gönderilmiş elçisi olduğunu söyledi. Sonra da Peygamber Efendimizin sıfatlarını ona anlattı. Kapıcı Mira anlatılanlar karşısında gözyaşlarını tutamadı. �Ben İncil�i okudum. Bu Peygamberin (a.s.m) sıfatlarını onda aynen yazılı buldum� dedi. Sonra da Resûl-i Ekremin (a.s.m.) peygamberliğini tasdik ederek Müslüman oldu. Ancak Hâris�in kendisini öldürmesinden korktuğu için îmânını gizli tuttu. Günlerden sonra Hâris, birgün tahtına oturdu. Elçi Şuca�ı kabul etti. Resûl-i Ekremin mektubunu elçi Şuca� bin Vehb�den alan hükümdar Hâris, açıp bakınca şunların yazılı olduğunu gördü: �Bismillahirrahmanirrahim! Allah�ın Resûlü Muhammed�den, Hâris bin Ebî Şimr�e! �Doğru yolda gidenlere, Allah�a iman ve Peygamberini tasdik edenlere selâm olsun! Ben seni, eşi, ortağı olmayan bir Allah�a imana dâvet ediyorum. Dâvetimi kabul edersen, hükümdar olarak yine mülkünde kalacaksın!� Bu sözler karşısında Hâris�in tavrı birden değişti. Mübârek mektubu yere atıp hiddetli hiddetli şöyle konuştu: �Saltanatımı benden kim alacakmış göreyim! O, Yemen�de de olsa, kendisine tâbi olanlarla üzerime gelmeden, ben onun üzerine gideceğim!� Sonra da, atlarının nallanmasını adamlarına emretti. Elçi Şuca� Hazretlerine dönerek, �Git, sahibine gördüğünü haber ver� dedi. Hükümdar Hâris, Medine üzerine yürümeye kararlıydı. Bunu o sırada Kudüs�te bulunan Kaysere yazdığı mektupta da açık açık belirtiyordu. Ancak Kayserden gelen cevap bu kararın hilâfınaydı. Kayser ona, �Sakın, onun üzerine yürüme� tavsiyesinde bulunuyordu. Kayserin mektubunu aldıktan sonra Hâris bin Ebî Şimr biraz aklını başına toplamış olacak ki, elçi Şuca� Hazretlerini ikinci kere huzuruna çağırdı. Ne zaman gideceğini sorduktan sonra da, adamlarına kendisine yüz miskal altın vermesini de emretti. Kapıcı Mira, saraydan ayrılıp Medine�ye gitmeye hazırlanan Şuca�nın (r.a.) yanına vardı. Onun için hazırladığı yol azığı ile elbiseyi verdikten sonra, �Allah Resûlüne benden selâm söyle ve Müslüman olduğumu da ona haber ver� dedi. Salih SURUÇ |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.