ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   Gebelik & Doğum (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=411)
-   -   Alfa Feto Protein (Afp) (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=293908)

Prof. Dr. Sinsi 07-23-2012 11:58 PM

Alfa Feto Protein (Afp)
 

Alfa feto protein (AFP)

[/b]

Tıp alanındaki gelişmelere paralel olarak
gebelik takibi de son zamanlarda büyük değişimler
göstermiştir. Gebelik sırasındaki takibin amacı hem annenin
hem de bebeğin miada kadar sağlıklı bir şekilde
gelebilmeleridir. Ayrıca bebekte bulunan bazı anomalilerin
önceden, gebelik esnasında tespit edilmesi ve mümkün ise
tedavi edilmesi, eğer yaşama şansı yoksa gebeliğin
sonlandırılması bu takiplerin bir diğer amacıdır.

Bu tür, gebelik esnasında tespit edilebilen
anomalilerin, invazif olmayan yani hem bebeğe hem de anne
adayına zarar verme olasılığı bulunmayan testler ile
belirlenmesi asıl amaçtır. Ancak bu tür tetkiklerin hemen
hiçbiri hastalığın varlığını teyid etmez. Bu nedenle
uygulanacak test bize hastalık riskini vermeli eğer bu risk
kabul edilebilir sınırların dışında ise invazif yöntemler
de uygulayarak hastalığın kesin tanısına gidilmelidir. Bu
tür testlere tarama testi adı verilir. Tarama testleri belirli
bir hastalık için var ya da yok şeklinde sonuç vermez. Bu
tür sonuçlar tanısal testler ile alınır. Örneğin
belsoğukluğu düşünülen bir hastada kültür tanısal bir
testtir. Hastalık var ya da yok şeklinde sonuç verir. Tıbbi
girişimler ve tedaviler tanısal testlerin sonucuna göre
yapılır.Jinekolojide en çok kullanılan tarama testi smear
iken obstetride özellikle son yıllarda uygulanan tarama testi
üçlü test veya bunun daha sınırlanmış versiyonu olan alfa
fetoprotein testidir (MS-AFP). AFP ölçümleri 1980'lerin
ortalarından beri obstetride kullanılmaktadır.Gerek üçlü
test gerekse MS-AFP olsun bu testlerin amacı iki tür hastalık
için risk belirlemektir. Bunlardan ilki bir kromozom anomalisi
olan Down Sendromudur (mongolizm, trizomi 21). İkincisi ise
genel olarak nüral tüp defekti adı verilen sinir sistemi
hastalıklarıdır. Bu tip hastalıklarda bebeğin beyin ya da
omurgasında defekt vardır. Beyin dokusunun gelişmediği
anensefali adı verilen tablodan omurgada açıkığın oldupu
spina bifida adı verilen tabloya kadar değişik yelpazedeki
anomaliler grubudur. Bu testlerde önemli olan anormal
sonuçların hastalığı değil riski belirlediğidir.

A-feto protein
nedir ?

AFP anne karnındaki bebeğin karaciğerinden salgılanan bir
proteindir.Erişkindeki albumin isimli proteinin fetal yaşamdaki
karşılığıdır. Fetusdan amniyon sıvısına geçer. Burdan
da bir miktar AFP annenin dolaşımına karışır.AFP düzeyleri
gebeliğin sonlarına kadar yavaş bir artış gösterir. AFP
ölçümleri anne kanında ya da amniyosentez sonrası amniyon
mayiinde ölçülebilir. Maternal AFP ölçümü gebeliğin 16-20
haftaları arasında yapılır. AFP yaşa ve gebelik sayısına
bakılmaksızın bütün gebelere yapılmalıdır.

Nasıl
Değerlendirilir ?

AFP değerinin yüksek ya da düşük olması anomali
varlığını göstermez. Sadece artmış riski belirler ve ileri
tetkik gerekliliğine işaret eder. Testin yapıldığı
gebelerin %10'unda anormal sonuçlar çıkarken bunlarında
sadece %10'unda defektli fetus bulunur. AFP düzeyi ile gebelik
haftası ilişkili olduğundan gebelik yaşının doğrı
bilinmesi testin yorumu açısından çok önemlidir. AFP
sonucunu etkileyen faktörler şunlardır:


Gebelik haftası
Annenin ağırlığı
Yaş
Irk
Çoğul gebelik
Şeker hastalığı
Aşikar ya da gizli kanama olması.


Normalden yüksek AFP değerlerine yol açan en
önemli anomali nöral tüp defektleridir (NTD). Nöral tüp
bebeğin beyin ve omuriliğini oluşturan yapıdır. Döllenmeden
sonraki 4. haftada eğer bu tüp her iki yandan uygun şekilde
kapanmaz ise NTD söz konusu olur. Her yıl A.B.D'de 2500 yeni
bebek bu anomaliler ile dünyaya gelmektedir.

Spina bifida omuganın anomalisidir. Çoğu
vakada omurilik uygun ve tam olarak teşekkül etmiştir ancak
omuriliği çevreleyen ve koruyan omurgada açıklık bulunur.
Eğer omurilik bu açıklıktan dışarıya doğru
fıtıklaşırsa bacak felcinden idrar ve dışkı tutamamaya
kadar değişen problemler görülebilir. Eğer bu açıklık
kafada ya da kafaya yakın bölgede olursa bebeğin kafatası
gelişemez ve beyin dışarıda olabilir, veya beyin hiç
gelişmeyebilir. Bu son grup bebeklerin yaşama şansı yoktur.

Nöral tüp defektleri kormozomal bozukluklar
değildir. Çevresel faktörlerden kaynaklanıyor olabilirler.
Bir bebeğinde NTD olan hastanın diğer bir bebeğinde de aynı
problemin görülme olasılığı aynıdır.Gebelikten önce ve
gebelik sırasında folik asit kullanımının NTD'lerini %50
oranında azalttığı ileri sürülmektedir.

AFP değerlerini yükselten bir diğer etken de
bebeğin karın duvarında yer alan defektlerdir. Barsakların
karın dışında olduğu durumlarda da AFP fazla miktarda
amniyon mayiine geçer ve dolayısı ile anne adayının kanında
da yüksek olarak bulunur.

Bebeğin ölmek üzere olduğu ya da öldüğü
durumlarda da bu proteinin miktarları artar.Çoğul gebeliklerde
de AFP yükselir.

Down sendromu gibi bazı kromozomal anomalilerde
AFP düzeyleri olması gerekenden düşük bulunur. Ancak bu
düşüklüğün hassasiyeti NTD'de olduğu kadar yüksek
değildir ve tek başına AFP riski belirlemek için yeterli
olmaz.

AFP Yüksek
bulunursa

AFP yüksekliği saptandığında yapılacak ilk işlem detaylı
bir ultrason incelemesi yapmaktır. Bu sayede gebeliğin yaşı
ve fetus sayısı saptanır. Eğer AFP yüksekliğini
açıklayacak bir anomali saptanır ise ek tetkik gereksizdir.
Bazen amniyosentez yapmak gerekli olabilir ancak NTD kromozomal
bir anomali olmadığı için amniyosentezden tatmin edici bir
sonuç beklenmez. Ultrason ile NTDlerin büyük bir kısmı
yakalanır. Anensefali gibi büyük defektler zaten kolaylıkla
tespit edilebildiğinden ultrasonun normal olduğu ancak AFP
değerlerinin yüksek bulunduğu vakalarda olay, büyük
olasılıkla küçük bir spina bifidadır.

AFP Testinin avantajları

AFP sonucu normal bulunan anne adaylarında endişeler büyük
olasılıkla ortadan kalktığı için gebelik çok daha rahat ve
sorunsuz geçmektedir.

Spina bifida olduğu bilinen bebekler, doğum için yoğun
bakım şartlarının olduğu sağlık kurumlarına
yönlendirilebilirler.Yapılan çalışmalarda spina bifidalı
bebeklerin sezaryen ile dünyaya gelmeleri durumunda felç
geçirme olasılıklarının daha azaldığı bulunduğundan bu
bebeklerde planlı sezaryen faydalı olacaktır.

Down sendromu riskinin belirlenmesinde ise üçlü test ya da
triple test daha faydalıdır

*


[/b]


Spina Bifida
Down Sendromu-
Doğanın tatsız şakası
İkili Test (11-14
testi) ve fetal ense kalınlığı (NT)
Üçlü Test
Dörtlü test
Amniyosentez-
Bebeğin içinde bulunduğu sıvıdan örnek
alınması
İleri anne yaşı


Kaynak: Dr.Alper Mumcu

Prof. Dr. Sinsi 07-23-2012 11:58 PM

Alfa Feto Protein (Afp)
 

Alfa feto protein (AFP)

[/b]

Tıp alanındaki gelişmelere paralel olarak
gebelik takibi de son zamanlarda büyük değişimler
göstermiştir. Gebelik sırasındaki takibin amacı hem annenin
hem de bebeğin miada kadar sağlıklı bir şekilde
gelebilmeleridir. Ayrıca bebekte bulunan bazı anomalilerin
önceden, gebelik esnasında tespit edilmesi ve mümkün ise
tedavi edilmesi, eğer yaşama şansı yoksa gebeliğin
sonlandırılması bu takiplerin bir diğer amacıdır.

Bu tür, gebelik esnasında tespit edilebilen
anomalilerin, invazif olmayan yani hem bebeğe hem de anne
adayına zarar verme olasılığı bulunmayan testler ile
belirlenmesi asıl amaçtır. Ancak bu tür tetkiklerin hemen
hiçbiri hastalığın varlığını teyid etmez. Bu nedenle
uygulanacak test bize hastalık riskini vermeli eğer bu risk
kabul edilebilir sınırların dışında ise invazif yöntemler
de uygulayarak hastalığın kesin tanısına gidilmelidir. Bu
tür testlere tarama testi adı verilir. Tarama testleri belirli
bir hastalık için var ya da yok şeklinde sonuç vermez. Bu
tür sonuçlar tanısal testler ile alınır. Örneğin
belsoğukluğu düşünülen bir hastada kültür tanısal bir
testtir. Hastalık var ya da yok şeklinde sonuç verir. Tıbbi
girişimler ve tedaviler tanısal testlerin sonucuna göre
yapılır.Jinekolojide en çok kullanılan tarama testi smear
iken obstetride özellikle son yıllarda uygulanan tarama testi
üçlü test veya bunun daha sınırlanmış versiyonu olan alfa
fetoprotein testidir (MS-AFP). AFP ölçümleri 1980'lerin
ortalarından beri obstetride kullanılmaktadır.Gerek üçlü
test gerekse MS-AFP olsun bu testlerin amacı iki tür hastalık
için risk belirlemektir. Bunlardan ilki bir kromozom anomalisi
olan Down Sendromudur (mongolizm, trizomi 21). İkincisi ise
genel olarak nüral tüp defekti adı verilen sinir sistemi
hastalıklarıdır. Bu tip hastalıklarda bebeğin beyin ya da
omurgasında defekt vardır. Beyin dokusunun gelişmediği
anensefali adı verilen tablodan omurgada açıkığın oldupu
spina bifida adı verilen tabloya kadar değişik yelpazedeki
anomaliler grubudur. Bu testlerde önemli olan anormal
sonuçların hastalığı değil riski belirlediğidir.

A-feto protein
nedir ?

AFP anne karnındaki bebeğin karaciğerinden salgılanan bir
proteindir.Erişkindeki albumin isimli proteinin fetal yaşamdaki
karşılığıdır. Fetusdan amniyon sıvısına geçer. Burdan
da bir miktar AFP annenin dolaşımına karışır.AFP düzeyleri
gebeliğin sonlarına kadar yavaş bir artış gösterir. AFP
ölçümleri anne kanında ya da amniyosentez sonrası amniyon
mayiinde ölçülebilir. Maternal AFP ölçümü gebeliğin 16-20
haftaları arasında yapılır. AFP yaşa ve gebelik sayısına
bakılmaksızın bütün gebelere yapılmalıdır.

Nasıl
Değerlendirilir ?

AFP değerinin yüksek ya da düşük olması anomali
varlığını göstermez. Sadece artmış riski belirler ve ileri
tetkik gerekliliğine işaret eder. Testin yapıldığı
gebelerin %10'unda anormal sonuçlar çıkarken bunlarında
sadece %10'unda defektli fetus bulunur. AFP düzeyi ile gebelik
haftası ilişkili olduğundan gebelik yaşının doğrı
bilinmesi testin yorumu açısından çok önemlidir. AFP
sonucunu etkileyen faktörler şunlardır:


Gebelik haftası
Annenin ağırlığı
Yaş
Irk
Çoğul gebelik
Şeker hastalığı
Aşikar ya da gizli kanama olması.


Normalden yüksek AFP değerlerine yol açan en
önemli anomali nöral tüp defektleridir (NTD). Nöral tüp
bebeğin beyin ve omuriliğini oluşturan yapıdır. Döllenmeden
sonraki 4. haftada eğer bu tüp her iki yandan uygun şekilde
kapanmaz ise NTD söz konusu olur. Her yıl A.B.D'de 2500 yeni
bebek bu anomaliler ile dünyaya gelmektedir.

Spina bifida omuganın anomalisidir. Çoğu
vakada omurilik uygun ve tam olarak teşekkül etmiştir ancak
omuriliği çevreleyen ve koruyan omurgada açıklık bulunur.
Eğer omurilik bu açıklıktan dışarıya doğru
fıtıklaşırsa bacak felcinden idrar ve dışkı tutamamaya
kadar değişen problemler görülebilir. Eğer bu açıklık
kafada ya da kafaya yakın bölgede olursa bebeğin kafatası
gelişemez ve beyin dışarıda olabilir, veya beyin hiç
gelişmeyebilir. Bu son grup bebeklerin yaşama şansı yoktur.

Nöral tüp defektleri kormozomal bozukluklar
değildir. Çevresel faktörlerden kaynaklanıyor olabilirler.
Bir bebeğinde NTD olan hastanın diğer bir bebeğinde de aynı
problemin görülme olasılığı aynıdır.Gebelikten önce ve
gebelik sırasında folik asit kullanımının NTD'lerini %50
oranında azalttığı ileri sürülmektedir.

AFP değerlerini yükselten bir diğer etken de
bebeğin karın duvarında yer alan defektlerdir. Barsakların
karın dışında olduğu durumlarda da AFP fazla miktarda
amniyon mayiine geçer ve dolayısı ile anne adayının kanında
da yüksek olarak bulunur.

Bebeğin ölmek üzere olduğu ya da öldüğü
durumlarda da bu proteinin miktarları artar.Çoğul gebeliklerde
de AFP yükselir.

Down sendromu gibi bazı kromozomal anomalilerde
AFP düzeyleri olması gerekenden düşük bulunur. Ancak bu
düşüklüğün hassasiyeti NTD'de olduğu kadar yüksek
değildir ve tek başına AFP riski belirlemek için yeterli
olmaz.

AFP Yüksek
bulunursa

AFP yüksekliği saptandığında yapılacak ilk işlem detaylı
bir ultrason incelemesi yapmaktır. Bu sayede gebeliğin yaşı
ve fetus sayısı saptanır. Eğer AFP yüksekliğini
açıklayacak bir anomali saptanır ise ek tetkik gereksizdir.
Bazen amniyosentez yapmak gerekli olabilir ancak NTD kromozomal
bir anomali olmadığı için amniyosentezden tatmin edici bir
sonuç beklenmez. Ultrason ile NTDlerin büyük bir kısmı
yakalanır. Anensefali gibi büyük defektler zaten kolaylıkla
tespit edilebildiğinden ultrasonun normal olduğu ancak AFP
değerlerinin yüksek bulunduğu vakalarda olay, büyük
olasılıkla küçük bir spina bifidadır.

AFP Testinin avantajları

AFP sonucu normal bulunan anne adaylarında endişeler büyük
olasılıkla ortadan kalktığı için gebelik çok daha rahat ve
sorunsuz geçmektedir.

Spina bifida olduğu bilinen bebekler, doğum için yoğun
bakım şartlarının olduğu sağlık kurumlarına
yönlendirilebilirler.Yapılan çalışmalarda spina bifidalı
bebeklerin sezaryen ile dünyaya gelmeleri durumunda felç
geçirme olasılıklarının daha azaldığı bulunduğundan bu
bebeklerde planlı sezaryen faydalı olacaktır.

Down sendromu riskinin belirlenmesinde ise üçlü test ya da
triple test daha faydalıdır

*


[/b]


Spina Bifida
Down Sendromu-
Doğanın tatsız şakası
İkili Test (11-14
testi) ve fetal ense kalınlığı (NT)
Üçlü Test
Dörtlü test
Amniyosentez-
Bebeğin içinde bulunduğu sıvıdan örnek
alınması
İleri anne yaşı


Kaynak: Dr.Alper Mumcu

Prof. Dr. Sinsi 07-23-2012 11:58 PM

Alfa Feto Protein (Afp)
 

Alfa feto protein (AFP)

[/b]

Tıp alanındaki gelişmelere paralel olarak
gebelik takibi de son zamanlarda büyük değişimler
göstermiştir. Gebelik sırasındaki takibin amacı hem annenin
hem de bebeğin miada kadar sağlıklı bir şekilde
gelebilmeleridir. Ayrıca bebekte bulunan bazı anomalilerin
önceden, gebelik esnasında tespit edilmesi ve mümkün ise
tedavi edilmesi, eğer yaşama şansı yoksa gebeliğin
sonlandırılması bu takiplerin bir diğer amacıdır.

Bu tür, gebelik esnasında tespit edilebilen
anomalilerin, invazif olmayan yani hem bebeğe hem de anne
adayına zarar verme olasılığı bulunmayan testler ile
belirlenmesi asıl amaçtır. Ancak bu tür tetkiklerin hemen
hiçbiri hastalığın varlığını teyid etmez. Bu nedenle
uygulanacak test bize hastalık riskini vermeli eğer bu risk
kabul edilebilir sınırların dışında ise invazif yöntemler
de uygulayarak hastalığın kesin tanısına gidilmelidir. Bu
tür testlere tarama testi adı verilir. Tarama testleri belirli
bir hastalık için var ya da yok şeklinde sonuç vermez. Bu
tür sonuçlar tanısal testler ile alınır. Örneğin
belsoğukluğu düşünülen bir hastada kültür tanısal bir
testtir. Hastalık var ya da yok şeklinde sonuç verir. Tıbbi
girişimler ve tedaviler tanısal testlerin sonucuna göre
yapılır.Jinekolojide en çok kullanılan tarama testi smear
iken obstetride özellikle son yıllarda uygulanan tarama testi
üçlü test veya bunun daha sınırlanmış versiyonu olan alfa
fetoprotein testidir (MS-AFP). AFP ölçümleri 1980'lerin
ortalarından beri obstetride kullanılmaktadır.Gerek üçlü
test gerekse MS-AFP olsun bu testlerin amacı iki tür hastalık
için risk belirlemektir. Bunlardan ilki bir kromozom anomalisi
olan Down Sendromudur (mongolizm, trizomi 21). İkincisi ise
genel olarak nüral tüp defekti adı verilen sinir sistemi
hastalıklarıdır. Bu tip hastalıklarda bebeğin beyin ya da
omurgasında defekt vardır. Beyin dokusunun gelişmediği
anensefali adı verilen tablodan omurgada açıkığın oldupu
spina bifida adı verilen tabloya kadar değişik yelpazedeki
anomaliler grubudur. Bu testlerde önemli olan anormal
sonuçların hastalığı değil riski belirlediğidir.

A-feto protein
nedir ?

AFP anne karnındaki bebeğin karaciğerinden salgılanan bir
proteindir.Erişkindeki albumin isimli proteinin fetal yaşamdaki
karşılığıdır. Fetusdan amniyon sıvısına geçer. Burdan
da bir miktar AFP annenin dolaşımına karışır.AFP düzeyleri
gebeliğin sonlarına kadar yavaş bir artış gösterir. AFP
ölçümleri anne kanında ya da amniyosentez sonrası amniyon
mayiinde ölçülebilir. Maternal AFP ölçümü gebeliğin 16-20
haftaları arasında yapılır. AFP yaşa ve gebelik sayısına
bakılmaksızın bütün gebelere yapılmalıdır.

Nasıl
Değerlendirilir ?

AFP değerinin yüksek ya da düşük olması anomali
varlığını göstermez. Sadece artmış riski belirler ve ileri
tetkik gerekliliğine işaret eder. Testin yapıldığı
gebelerin %10'unda anormal sonuçlar çıkarken bunlarında
sadece %10'unda defektli fetus bulunur. AFP düzeyi ile gebelik
haftası ilişkili olduğundan gebelik yaşının doğrı
bilinmesi testin yorumu açısından çok önemlidir. AFP
sonucunu etkileyen faktörler şunlardır:


Gebelik haftası
Annenin ağırlığı
Yaş
Irk
Çoğul gebelik
Şeker hastalığı
Aşikar ya da gizli kanama olması.


Normalden yüksek AFP değerlerine yol açan en
önemli anomali nöral tüp defektleridir (NTD). Nöral tüp
bebeğin beyin ve omuriliğini oluşturan yapıdır. Döllenmeden
sonraki 4. haftada eğer bu tüp her iki yandan uygun şekilde
kapanmaz ise NTD söz konusu olur. Her yıl A.B.D'de 2500 yeni
bebek bu anomaliler ile dünyaya gelmektedir.

Spina bifida omuganın anomalisidir. Çoğu
vakada omurilik uygun ve tam olarak teşekkül etmiştir ancak
omuriliği çevreleyen ve koruyan omurgada açıklık bulunur.
Eğer omurilik bu açıklıktan dışarıya doğru
fıtıklaşırsa bacak felcinden idrar ve dışkı tutamamaya
kadar değişen problemler görülebilir. Eğer bu açıklık
kafada ya da kafaya yakın bölgede olursa bebeğin kafatası
gelişemez ve beyin dışarıda olabilir, veya beyin hiç
gelişmeyebilir. Bu son grup bebeklerin yaşama şansı yoktur.

Nöral tüp defektleri kormozomal bozukluklar
değildir. Çevresel faktörlerden kaynaklanıyor olabilirler.
Bir bebeğinde NTD olan hastanın diğer bir bebeğinde de aynı
problemin görülme olasılığı aynıdır.Gebelikten önce ve
gebelik sırasında folik asit kullanımının NTD'lerini %50
oranında azalttığı ileri sürülmektedir.

AFP değerlerini yükselten bir diğer etken de
bebeğin karın duvarında yer alan defektlerdir. Barsakların
karın dışında olduğu durumlarda da AFP fazla miktarda
amniyon mayiine geçer ve dolayısı ile anne adayının kanında
da yüksek olarak bulunur.

Bebeğin ölmek üzere olduğu ya da öldüğü
durumlarda da bu proteinin miktarları artar.Çoğul gebeliklerde
de AFP yükselir.

Down sendromu gibi bazı kromozomal anomalilerde
AFP düzeyleri olması gerekenden düşük bulunur. Ancak bu
düşüklüğün hassasiyeti NTD'de olduğu kadar yüksek
değildir ve tek başına AFP riski belirlemek için yeterli
olmaz.

AFP Yüksek
bulunursa

AFP yüksekliği saptandığında yapılacak ilk işlem detaylı
bir ultrason incelemesi yapmaktır. Bu sayede gebeliğin yaşı
ve fetus sayısı saptanır. Eğer AFP yüksekliğini
açıklayacak bir anomali saptanır ise ek tetkik gereksizdir.
Bazen amniyosentez yapmak gerekli olabilir ancak NTD kromozomal
bir anomali olmadığı için amniyosentezden tatmin edici bir
sonuç beklenmez. Ultrason ile NTDlerin büyük bir kısmı
yakalanır. Anensefali gibi büyük defektler zaten kolaylıkla
tespit edilebildiğinden ultrasonun normal olduğu ancak AFP
değerlerinin yüksek bulunduğu vakalarda olay, büyük
olasılıkla küçük bir spina bifidadır.

AFP Testinin avantajları

AFP sonucu normal bulunan anne adaylarında endişeler büyük
olasılıkla ortadan kalktığı için gebelik çok daha rahat ve
sorunsuz geçmektedir.

Spina bifida olduğu bilinen bebekler, doğum için yoğun
bakım şartlarının olduğu sağlık kurumlarına
yönlendirilebilirler.Yapılan çalışmalarda spina bifidalı
bebeklerin sezaryen ile dünyaya gelmeleri durumunda felç
geçirme olasılıklarının daha azaldığı bulunduğundan bu
bebeklerde planlı sezaryen faydalı olacaktır.

Down sendromu riskinin belirlenmesinde ise üçlü test ya da
triple test daha faydalıdır

*


[/b]


Spina Bifida
Down Sendromu-
Doğanın tatsız şakası
İkili Test (11-14
testi) ve fetal ense kalınlığı (NT)
Üçlü Test
Dörtlü test
Amniyosentez-
Bebeğin içinde bulunduğu sıvıdan örnek
alınması
İleri anne yaşı


Kaynak: Dr.Alper Mumcu


Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.