![]() |
Reiki Araştırmaları
Reiki Araştırmaları
Reiki, kuşkucu insanlar tarafından, etkilerinin pek çok kişi tarafından deneyimlenmesinin ardından plasebo etkisi yarattığı yönünde eleştirilere maruz kalmaktadır.Yapılan araştırmalar reikinin pozitif sonuçlarının plasebo etkisinden daha fazlasından geldiğini göstermiştir. Dr Robert Becker 'beyin dalgalarının' beyinde kapalı olmadığını, tüm sinirleri çevreleyen bağlayıcı dokuların kılıfları olan perinöral sistem vasıtası ile tüm bedende dolaştığını açıklıyor. Bir tedavi esnasında,bu dalgalar uygulayıcının beyninin talamusunun (çevreden gelen duyusal bilgiyi alıp bunu serebral kortekse iletir. Ayrıca serebral korteksden gelen bilgileri de omurilik ve beynin diğer kısımlarına iletir. Fonksiyonu duyusal ve motor integrasyondur.) göreceli zayıf nabız atışları olarak başlar ve elleri de kapsayan bedenin çevresel sinirlerine akarken gittikçe artan güç toplar. Aynı etki tedaviyi alan kişide aksettirilir ve Becker bu sistemin diğerlerinden daha çok yaraların tamirini ve sistemin yeniden dengelenmesini ayarladığını ileri sürüyor. Bu, Reiki'nin (ve benzer terapilerin) özel özelliklerinden birini aydınlatıyor, hem uygulayıcı hem de alıcı tedavinin faydalarını alırlar bu onu çok etkili yapar. Dr. Becker'in çalışmasını değişik kültüre sahip özneler ile yapması, onların ve hastalarının inanç sistemlerinin, ne olduğuna bakmadan tüm testlerin aynı olmasını not etmek ilginçtir. A.B.D.'de Zimmerman (1990) ve Japonya'da Seto (1992), enerji uygulayıcılarının çalışırken ellerinden yayılan geniş nabızlar vuran biomanyetik alanını daha ileri incelediler. Nabız atışlarının beyin dalgaları ile aynı frekanslarda olduğunu keşfettiler ve 0.3 ile 30 Hz arasında gidip geldiğini, çoğunlukla 7.8 Hz'e (alfa durumu) odaklandığını buldular. Bağımsız tıbbi araştırmacılar frekansların bu aralığının bedende iyileşmeyi hızlandırdığını ayrıca farklı dokular için özel frekansların uygun olduğunu gösterdiler. Orinda, Kaliforniya'daki Healing Sciences International'den Daniel Wirth Reikiye benzer bir şifa tekniği içeren çok sıkı kontrol edilen bir deney yönetti. Kırk dört erkek kolej öğrencisi, bir doktor tarafından sağ ve sol omuzlarına kasten yapılmış küçük yaralar aldılar. Sonra 23 tanesi Reikiye benzer bir şifa aldı ve diğer 21'i bu tedaviyi almadı. Tedaviler, plasebo etkisi olasılığı dışarıda bırakılacak şekilde yapıldı. Kırk dört öğrencinin tümü kollarını duvarda açılmış bir delikten içeriye uzattılar. Diğer odada, şifa alanlar için eğitimli bir şifacı vardı ve dokunmadan uzaktan şifa verdi. Şifa almayanlar için, odada hiç kimse yoktu. Hem öğrencilere hem de yaraları oluşturan doktora, iyileşme hızlarını değerlendirdikten sonra deneyin bedenin elektriksel iletkenliği ile ilgili olduğu söylendi. Hiç biri deneyin şifa ile ilgili oldugunu bilmiyordu. Yaralarin iyileşmesinin hızının ölçümleri sekiz ve on altı gün devam etti. Sekiz günden sonra, tedavi gören grupların yaraları yüzde 93.5 oranında iyileşirken, tedavi görmeyenlerinki yüzde 67.3 oranında iyileşti. On altı günün sonunda figürler 99.3 ve 90.9 idi. Öğrenciler bilgi aldıktan sonra, deneyin gerçek doğasını bilmediklerini ve şifacı ile temas hissetmediklerini belirtti. Öğrencilerin şifanın gerçekleşmesini ummalarının olasılığı dışarıda bırakılmıştı. Reikinin Türkiye’de kullanımı gittikçe artmaktadır.Reiki eğitimi alan tıp doktorlarına bir örnek de Marmara Üniversitesi Hastanesi Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Bölüm Başkanı Sayın Prof.Dr Cengiz Canpolat’dır.Bir televizyon programındaki bu konudaki görüşlerini şöyle açıklamıştır; “Ben kendi fiziksel ve ruhsal sağlığım için birinci ve ikinci derece reiki öğrendim ve bundan çok yarar görüyorum. Vücudumda birikmiş negatif enerjiyi uzaklaştırıyor, yorgunluğumu alıyor, zihinsel konsantrasyonumu artırıyor ve beni sakinleştiriyor. Açıkçası yararını gördüğüm için herkese tavsiye ediyorum. Bazen ağrılarımda ilaç kullanmama gerek kalmıyor. Ağrı azaltmada bunun çok etkili olduğuna inanıyorum. Henüz hastalarım üzerinde böyle bir uygulama yapmadım. Aslında kullanılabilir ancak henüz Türkiye’de ve hastane ortamında böyle bir uygulama yok. Zaten böyle bir talep de yok, çünkü bizde çok iyi bilenen şeyler değil. Örneğin yurt dışındaki hastanelerin hemen hepsinde hem dua merkezleri hem de hastalara rahatlama sağlayacak birimler var. Psikolog ve pedagoglar hasta çocukların rahatlatılması ve tedaviye hazırlanması için çalışmalar yapıyor. Yani batıda inanç tedavileri ve relaksasyon tedavileri çok daha fazla kullanılıyor. Bence bu tür yöntemleri tamamen yadsımamak gerekir. Ben bu tür rahatlatıcı tedavileri hastalarımıza uygulamamız gerektiğine inanıyorum.” Amerika ve Avrupa’nın pek çok ülkesindeki hastanelerde reiki tedaviye destek olarak kullanılmaktadır.Bunlardan biri olan Elliot Hospital reiki ve benzeri teknikler hakkında şu bilgilere yer veriyor; “Reiki eski, güvenli ve basit bir Japon şifa sanatıdır. Elliot Sağlık Sistemi,Bütüncül Sağlık sistemini destekler ve zihin-beden ilişkisi felsefesini benimsemiştir.” Eliot Hastanesi gibi, Yale Üniversitesi Hastanesi, Michigan Üniversitesi Hastanesi, Newyork’taki Throat Hastanesi, Memorial Sloane Kettering Hastanesi ,South Pointe Hastanesi, Imperial Point Sağlık Merkezi, Ayrshire Central Teaching Hospital,Kirklandside Hastanesi,Ailsa Hastanesi gibi bir çok sağlık merkezinde, reiki destek ve tamamlayıcı bir yöntem olarak kullanmaktadır.İlgili sağlık kurumlarının web sitelerinde reiki ve diğer alternatif yöntemlerle ilgili bilgi bulmak mümkündür. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.