ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   Bir Tutam Hikaye (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=456)
-   -   Aşk Bir Yaşayıştır Var Oluştur Yeniden Doğmak İçin (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=204611)

Prof. Dr. Sinsi 07-11-2012 06:52 AM

Aşk Bir Yaşayıştır Var Oluştur Yeniden Doğmak İçin
 
"Yüzyılların birikimiyle oluşan aşk kültürünü kavrayabilmek derinliği

olmayanlardan aşk beklemek (!)

gereksiz bir iyimserlikti belki, ama ben, her aşkta umudumla yine

sevdim...


Aşktı inandım, güvendim,, hatamı yaptım? Belki evet, belki hayır...

Karşıma çıkan basit kişilerle diğerlerinin değerini anladım...

Bu bir tecrübeydi belki de...


Biliyordum, Yaşam, kimsenin anlayamayacağı dengesiyle her gün doğumunda

sunduğu umudu,

akşam çökünce durduk yerde alırdı gözlerimden...Çoğunlukla aynı

başlardı

masallar;


Zamanın birinde bir kızla bir erkek varmış. Erkek sevdalıymış, kız onu

bilmezmiş.

Aşkını bilirmiş de onu bilmezmiş.

Dilekler ise yüksek katlara bir türlü ulaşmazmış.


Kız ay parçasıymış, dolunaydan güzel.

Gözlerinin pırıltısını yıldızlar kıskanırmış, bakışlarını şirin.

Ellerinin

inceliğini

Leyla kıskanırmış, belinin inceliğini Aslı...


Kadifeden yumuşak sesliymiş, sözleri senfoni inceliğinde güzel.

Konuştukça

inciler üretirmiş dudaklarından da,

sıraya giren kuyumcuların hiçbirinin gücü yetmezmiş satın almaya


Saçlarını deniz kızları örermiş o uyuduğunda. Uykusunda terlediği zaman

papatya kokarmış teni de,

bütün gün etkisi gitmeyen

bu kokuların nedenini kimsecikler bilmezmiş...


Uyanınca yeryüzü anlam kazanırmış her gün doğumunda yeniden.

Gelincikler güneşle barışır da, taç yaprakları kırmızıya boyanırmış

kendiliğinden. Rengarenk kuşlar ötüşerek

selamlarmış bu güzelliği, denizler çırpınarak. Rüzgar onun için esermiş

saçlarını dağıtmaya.

Saçları dağılıp çiçek yüzüne dolanınca, kelebekler raksedermiş

çevresinde.


Gülmesi bir ömre bedelmiş. Güldükçe, diğer çiçekler onun kendilerinden

soylu

olduğunu anladıkları

için aralarında fısıldaşırlar, gizlice yaprak dökerlermiş.


Gün gelmiş üzmüşler onu, ama dudaklarından dökülen inciler hiç

azalmamış.

Ağladığında bütün yıldızlar sönermiş.

Ateş böcekleri böyle zamanlarda haber ulaştırırmış onu çok sevene

(!)...

Birlikte ağlarlarmış; gökyüzü

aştan sona yağmur dökermiş gönüllerdeki ateşe.

Aşık kimseyi ona benzetemediğinden, içine tek bir damla düşmemiş

serinletmeye...


Gün gelmiş, çiçek yüzlü sevgili hasta olmuş, aşık sağlığından utanmış.

Ama

bunu kimsecikler anlamazmış.


Bekleyelim dermiş çiçek yüzlü sevgili. Başka bir söz demeyince, ne

kadar

sevse de aşığın elinden bir şey gelmezmiş.

Çiçek yüzlü sevgilinin sesini duymadığı günü gün saymazmış.


Burada anlatılır ki, bu aşk başlayalı beri, ateş böcekleri geceleri

bilinirmiş yalnızca...


Kalbimi kelimelerle doldurdum, mektuplarım onun için parmaklarını

yakıyor...

Dudaklarını da yakacak..

Dudaklarını ve tüm varlığını... Kıskanıyorum kelimeleri birer kelebek

gibi

sana uçuyorlar.

Kelimeler senin kokunla sarhoş. Saçlarını okşayan rüzgarı kıskanıyorum.

Kıskanıyorum.....


Aşk bir yaşayıştır, var oluştur... Yeniden doğmak için bir uyanıştır.

Aşkın

bütün sırrı ise iki kelimede..


"Seni Seviyorum"...


alıntı


Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.