ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   Bir Tutam Hikaye (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=456)
-   -   Tozpembedir Ya Hayat Peki Ya Gri Yaşam (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=204604)

Prof. Dr. Sinsi 07-11-2012 06:53 AM

Tozpembedir Ya Hayat Peki Ya Gri Yaşam
 
Tozpembedir Ya Hayat Peki Ya Gri Yaşam?



Arkadaşlarla yokuş aşağı inen okul yolunda ilerlerken

yol kenarına oturmuş bir kadın gördük.

Gerçi o kadını ara sıra kasabanın değişik

yerlerinde de görüyordum ama hafızamda yer eden,

Onun sürekli buralarda olduğu. Kadın o kadar sefil bir haldeki;

insanın yüreği parçalanıyor görünce.

Ama çoğu kez bu sefilliğin yanına pis kokular da ekleniyor.

Yani bir keresinde Onu öyle berbat bir halde görmüştüm ki,

aptallaşıp kalmıştım. Kadın önümüzde yürüyordu

ve bu arada da şalvarının paçasından, büyük çişinin

parçaları dökülüyordu. Ve hepimiz burnumuzu tıkayarak

kadının yanından koşarak geçip gitmiştik.


Yani yaşımız öyle büyük falan değil,

hepimiz ilköğretimin ikinci kademesine(ortaokul)

devam eden öğrencileriz. Hepimiz çevre köylerden

gelip kasabada yurtta kalıyoruz. Benim babam da yakın

bir köyde memurdu ve köyümüzde ortaokul olmadığı için

mecburen(daha doğrusu şanslı azınlık olarak) ben de buradayım.




Artık zaman ilerledikçe yabancısı olduğumuz

kasabaya iyice alışmaya başladık.

Kasabadan arkadaşlar edindik;

Halil, Bilal, Süleyman Bir gün Bilala bu kadını sordum.

Yüzünü biraz buruşturup araya bir de küfür karıştırarak;

- Bizim kasabadan değil O, şu az ilerideki Holuslardan.

Gelip burada dilenip gidiyor.

Hatta geçen gün bizim evin yanında üzerine işemiş,

kokudan duramadık. Ben de çıkıp küfredip, taşladım.

Ha bazen oğlunu da getiriyor, hiç görmedin mi?

- Oğlu? Yanında bazen birisi oluyor;

bizden az büyük, ince uzun birisi.

- Evet evet işte O, adı da Metin.

İki de kızı varmış ama onları hiç getirmiyor.

Yazık, kim evlenir ki onun kızlarıyla.




Yaz tatilinden sonra okula devam etmek için

Eylül ayında yine yurda toplandık.

Herkes bavullarının üzerine kafasını koymuş,

daha eşyalarını dolaplarına bile yerleştirmeden

tatilde ne yaptıklarını anlatıyorlar.

Tabii anlattıkları bazen avcı hikâyelerine

taş çıkartınca büyük kahkahalar kaçınılmaz oluyor.

Bu arada gözüme birisi ilişti.

Daha dikkatli bakınca bunun Metin olduğunu anladım.


Ama Metin sokakta gördüğüm Metin değildi.

Gayet şık görünüyordu.

Yerimden kalkıp hoş geldin dedim. Daha da ilginci Metin

kötü kokmak yerine gayet güzel sabun kokuyordu.

Biraz sonra yurt müdürü

Metin hariç hepimizi salona topladı.

Metini ailesinin rızasıyla buraya aldığını

ve bütün masraflarını karşılayarak

Onu okutacağını söyledi.

Ve ardından tatlı sert tehdidini ekledi:

Onunla dalga geçeni burada bir gün bile barındırmam.


Metinin yaşı sınıf arkadaşlarına göre epey fazla olmasına rağmen O,

sınıfından ve derslerinden hiç kopmadı.

Onu sürekli etüt salonunda ders çalışırken görüyordum.

Okulun başarılı isimlerinden birisi olmuştu.




Geçen gün faturalarımı yatırmak için bankaya uğradım.

İşlem yaptırmak için görevliye yaklaşınca görevli ,

şaşkınlık ve gülümsemeyle ayağa kalkıp elini uzattı.

- Hoş geldin Burak. Burak değil mi?

- Evet ama

- Ben Metin, tanımadın mı? Hani kasabadan, ortaokuldan



Bekir Cevizci



Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.