![]() |
Babalar Günün Kutlu Olsun Anneciğim
Benim öyküm babamla değil, annemle ilgili. Annemle
babam, ben sekiz yaşındayken ayrılmışlar. II. Dünya Savaşı sırasında iyice düşünülmeden yapılmış pek çok evlilikten biriydi onlarınki. Sonuçta, bundan elli küsur yıl önce çevremizde Babalar Günü'nde babası olmayan tek çocuk bendim. O zamanlar bizim oralarda boşanma pek de alışılmış bir şey değildi. Bir seferinde arkadaşlarım yine babalarına armağan almak için çarşıya çıktıklarında şöyle düşündüm: Madem benim annem bana hem analık, hem babalık yapıyor, öyleyse böyle bir günde güzel bir armağanı o da en az diğerleri kadar hak ediyor. Ve ona bir alet takımı aldım. Çekici, makası, tornavidasıyla tam bir takımdı. Bu armağanı dedeme danışarak ve ondan parasal destek görerek almıştım. Annem hediyesine bayılmıştı. Ama daha çok, Babalar Günü'nde onu böylesine anmam onu mutlu etmişti. Bunu izleyen yıllarda Anneler Gününü kutlamalarının onu sevindirdiğini ama Babalar Günü'nde anılmasının kendisini çok özel bir kişi olarak hissetmesine yol açtığını söylerdi ki, o zaten çok özel biriydi. Son yıllarda kart satan dükkanlarda, "Anneciğim, Babalar Günün Kutlu Olsun" yazılı kartlar görmeye başladım. Ve, demek ki, "Her durum için kartımız bulunur" sloganı doğruyu yansıtıyormuş, diye düşündüğümü itiraf etmeliyim. Bu arada, annem o aletleri kullanmasını öğrendi. Yıllar geçtikçe ve aletlerin sayısı arttıkça daha da deneyimli olmuştu. Bildiklerini bana da öğretmeyi ihmal etmedi. İşte benim Babalar Günü öyküm. Cynthia R. Smith Not: İpek Ongun'un "Sabah Pırıltıları" eserinden alınmıştır. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.