Ne Kadar Sevgi O Kadar İzdırap
 

Yaşamdan hikayeler - anlamlı hikayeler - sevgi ve ızdırap yazıları




İnsan annesini babasını sever, onlar gidince üzülür, gençliğini sever, o da gider.

Malını mülkünü sever; onlarda birer birer gittikçe üzüntüsü artar.

Makamını şöhretini sever. Her şey akıp gider.

Giden her şey geride keder bırakır. Çünkü sevmek bir cevhere, o parça parça dağıtılmış her sevgiye gönülden bir bağıdır. O bağ kopunca acı artar.

Sonra evhamlar hücum eder: Acaba hasta olur muyum? Acaba yangın çıkar mı? İşimi, eşimi kaybeder miyim?

Bu acabalar, ihtimaller uzadıkça şahsın kederleri artar. Sonra korkular onun başına üşüşür. Her insanın korkacağı bir şey vardır. Bazen o korkuların bütünü bir insanda toplanabilir. Her insan evhamlardan ve korkulardan kurtulmak için kendisini içkiye, kumara, uyuşturucuya verir. Hiç düşünmeden bunlardan teselli bekler. Korktuğu her şey başına gelir. Her şeyi kaybeder. Ayakta duramaz, konuşamaz, yaşayamaz hale gelir. Başkalarının merhametine muhtaç olur.

Sevip sevmemek insanın elinde değildir. Bunlar ruhun gayretidir. Sevmek duygusu içinde yerleştirilmiştir. Sevmemek olmaz. İnsan bir şeyleri sevmek zorundadır. Sevilmemesi gereken şeyleri severse, elemleri o ölçüde artar.

Hayatı, dünyayı seven insan ölümden öylesine korkar ki, dünya başına zindan olur. İnsanı yaratan Allah, insanın içine sevmek duygusunu koymuş ki Allah'ı sevelim, Allah'ı sevenleri sevelim, Allah'ın sevdiklerini sevelim.

Bu sır anlaşılırsa insan için dünya mâna kazanır. İbadetlerini dünyayı da cennet eder.

İnanmanın zorunluluğu:

İnanmayan insan yoktur. Herkes bir şeye inanmak zorundadır. Bir genç hanım geldi çocuğuyla beraber. Dedi ki; "Kaynanam bana büyü yaptı. Kocam beni sevmiyor. Bu büyüyü bozar mısın?"

Ben de, "Bozarım." dedim ve ona bir muska yazdım: 1) Kocanı tenkit etmeyeceksin. 2) Dargın durmayacaksın. 3) Kocanın yakınlarına iyi davranacaksın. 4) Güler yüzlü olacaksın.

Kadıncağıza bu muskayı verdim. Dedi ki: "Bu yeni yazı."

"Allah her yazıyı okur." dedim.

Genç hanım yazıyı okuyunca dedi ki: "Ben bunları yapsam kocam beni sever."

"İşte, bak büyü bozuldu. Kardeşim, başına gelen her kötülüğü büyüye bağlama. Bunu düşünerek huzuruna bozma. Öncelikle, o konuda senin bir kusurun var mı, bunu düşün." dedim.

Allah'a gereği gibi inanmayanlar, başka şeylere hatta şeytana inanmak zorunda kalır. Annem rahatsızdı. İyi bir hocadan muska istedi. Osmanlıca kitaptan bir şiiri kağıda yazdım, anneme verdim; faydasını gördü. Esas olan, kağıtta yazılanlar değil, şahsın inanmasıdır.

Hekimoğlu İsmail