ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   Bunları Biliyor Musunuz ? (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=488)
-   -   Özgürlük Heykelinin Bilinmeyen Öyküsü (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=145962)

Prof. Dr. Sinsi 06-24-2012 11:41 PM

Özgürlük Heykelinin Bilinmeyen Öyküsü
 
New York'un sembolü sayılan 'Özgürlük Heykeli'nin pek bilinmeyen öyküsü Heykel, 19. yüzyılın ortalarında Türk toprağı olan Mısır'a dikilmesi maksadıyla Fransızlar tarafından

hazırlanmış ama sonradan yaşanan bazı şanssızlıklar yüzünden Mısır

yerine Amerika yolunu tutmuştu. İşin daha da garip tarafı, heykelin masraflarının büyük kısmının, zamanın hükümdarı Sultan Abdüláziz

tarafından bizzat ödenmiş olmasıydı.

'NEW York' dendiği zaman, çoğumuzun hatırına ilk önce Manhattan'daki gökdelenler ve şehrin hemen önündeki adada yükselen, kaidesiyle beraber tam 93 metrelik 'Özgürlük Heykeli' gelir.1880'li senelerde Fransa'da yapılan Özgürlük Heykeli'nin masraflarının büyük kısmının bizden çıktığını, projesin in New York'a değil, o yıllarda Türk toprağı olan Mısır'a dikilmek üzere hazırlandığını ve son anda yaşanan bir talihsizlik neticesinde

Amerika'ya gittiğini bilir misiniz? İşte, kaçırılan bu fırsatın kısa öyküsü:

19. asırda Osmanlı İmparatorluğu'nun toprağı olan Mısır, yüzyılın ilk

yıllarından itibaren Kavalalı

Mehmed Ali Paşa'nın soyundan gelen 'Hıdiv' unvanlı valiler tarafından idare ediliyordu ve içişlerinde

bağımsız hale gelmişti. Mısır valileri, sadece yabancı memleketlerle

imzaladıkları anlaşmalarla mali

protokolleri padişaha tasdik ettirmekle yükümlüydüler ve İstanbul, bu gibi talepleri genellikle her zaman yerine getiriyordu.

Mısır Valisi Said Paşa'nın Fra nsız mühendis Ferdinand de Lesseps'e 1854'te hazırlattığı ve Akdeniz ile

Kızıldeniz'i birbirine bağlayacak olan Süveyş Kanalı projesi de onaylaması için Osmanlı hükümdarına

sunulmuştu. Projenin arkasında Fransa vardı ama İngiltere, Akdeniz'deki ve Hindistan'daki hákimiyetini

sona erdirebilecek olan böyle bir hazırlığa karşı çıkıyor ve zamanın

hükümdarı Sultan Abdüláziz'i,

projeyi reddetmesi için devamlı bir baskı altında tutuyordu.

Said Paşa, İstanbul'un tasdikini beklemedi ve 1854'ün 30 Kasım'ında Fransız mühendise projenin hayata

geçirilmesi için gerekli şirketin kurulması iznini verdi. Fransız

sermayesiyle kurulan şirketin hisse

senetlerinin tamamı satılınca İngiltere, Sultan Abdüláziz'e daha da

fazla baskı yapmaya başladı ve

hükümdar, Mısır Paşası'nın projesini 12 yıl boyuncaonaylamadı.

Mısır tarafı ise, İstanbul'un tasdiki gelmeden işe başladı ama Said

Paşa 1863'te birdenbire ölüverdi.

Yerine geçen İsmail Paşa ise Fransız değil, İngiliz taraftarıydı, bu yüzden iktidarının ilk yıllarında

projeye gereken önemi vermedi ama daha sonraki senelerde Kanal'ın Mısır'a nasıl bir hayati değişiklik getireceğini farkedince işe o da dört elle sarıldı.Kazılar neredeyse tamamlanmak üzereyken Fransız hükümeti, Sultan Abdülaziz'e İngilizler'den daha fazla

baskı yapmaya başladı. Sultan Abdülaziz, 1866'nın 19 Mart'ında

yayınladığı fermanla Kanal'a izin verirken

Kanal Şirketi ile Said ve İsmail Paşalar arasında varılan anlaşmaları

onayladı, üstelik Mısır'ın kanal

inşaatı için yaptığı dış borçları da devlet garantisi altına aldı ve

kendisi de Kanal Şirketi'nin

hisselerine oldukça yüksek bir meblağ yatırdı.

ASYA'NIN IŞIĞI OLACAKTI

Said Paşa ile kanalın mühendisi olan Ferdinand de Lesseps arasında 1854'te varılan anlaşmanın çok ilginç

bir maddesi vardı: Kanal'ın Akdeniz'e açıldığı yere dev bir heykel

dikilecekti. Heykel, firavunlar

zamanının giysilerine bürünmüş bir kadın şeklinde olacak ve elinde 'Asya'nın ışığının Mısır'dan

geldiğini' sembolize eden bir meşale tutacaktı. Sultan Abdülaziz'in ödediği paralar arasında yapılacak olan

heykelin masraflarının bir bölümü de vardı.

Paşa ve mühendis, eseri Fransa'nın tanınmış heykeltraşlarından olan

Frederic Auguste Bartholdi'ye

sipariş ettiler, hatta bir hayli avans da ödendi ve Bartholdi işe başladı.Dikileceği yerde monte edilecek

şekilde parçalar halinde hazırlanan heykel birkaç sene

sonra tamamlanmış, kanalın Akdeniz'e açıldığı yerde

birkaç hafta içerisinde yerleştirilebilecek hale

getirilmiş ve Marsilya'dan bir gemi ile Mısır'a

nakledilmesinin hazırlıklarına bile girişilmişti.

Ama, Said Paşa'dan sonra Mısır'ın başına geçen İsmail

Paşa, Müslüman bir memlekette böylesine büyük bir

heykelin dikilmesinin halk arasında hoşnutsuzluk

yaratacağını düşündü ve mühendis Ferdinand de

Lesseps'e, heykelin Mısır'a getirilmemesi talimatını

verdi. Mühendis'in Paşa'yı ikna çabaları neticesiz

kaldı. Süveyş Kanalı 1869 Kasım'ında dünyanın dört bir

tarafından gelen davetlilerin katıldığı büyük ama

'heykelsiz' törenlerle açıldı. Bartholdi'nin eseri

ise, Mısır'da bu yaşananlardan sonra Paris'te bir

depoya kondu ve tozlanmaya terkedildi.

O yıllarda dünyanın bir başka tarafında, Fransa ile

Amerika Birleşik Devletleri arasında büyük bir

muhabbet yaşanıyor ve taraflar birbirlerine jest

üstüne jest yapıyorlardı.

HEYKEL, AMERİKA YOLUNDA

Paris'te kurulan Fransız-Amerikan dostluk grubunun

lideri olan Edouard Rene Lefebvre de Laboulaye,

Fransız Hükümeti'ni Amerikalılar'ın Fransa'n ın

dostluğunu daima hatırlamaları için bir hediye gönderilmesi konusunda ikna etti ve hediyenin devasa

bir heykel olması kararlaştırıldı. Heykel bir elinde hukuku simgeleyen bir kitap tutacak diger elinde de

'dünyayı aydınlatan özgürlüğün sembolü' olan bir

meşale taşıyacaktı.

Sipariş gene aynı heykeltraşa, Frederic Auguste

Bartholdi'ye verildi. Bartholdi'nin eseri zaten

hazırdı, senelerden beri bir depoda beklemedeydi ve

tek eksiği üst kısmında, yani elleriyle kollarında ve

yüzünde bazı değişiklikler yapılmasıydı.

Amerikalılar heykelin New York'un hemen girişinde

bulunan ufak adalardan birine yerleştirilmesine karar

verdiler. Bartholdi, kaidenin yerini görmek için New

York'a gitti ve Paris'e dönüşünde yeniden işe başladı.

Bakır ve çelik ten yaptığı heykelin mühendisliği


ilgilendiren taraflarını Paris'e kendi adıyla anılan

bir kule dikmiş olan Gustave Eiffel ile beraberce

çalışarak tamamladı ve 1884 Haziran'ın ilk günlerinde

eserini Fransız hükümetine teslim etti. Bartholdi


heykelin yüzünü tamamen değiştirmiş ve metale annesi


Charlotte'in siluetini işlemişti. Birbirine monte

edilecek şekilde yapılmış 350 parçadan oluşan heykel


'İsere' adındaki bir Fransız gemisine yüklendi ve 4


Kasım 1885 günü New York'a ulaştı.


New York'ta, bu arada heykelin kaidesinin yapımı için bir bağış

kampanyası başlamış, ilk bağışı Macar


göçmeni olan, New York'ta 'World' adında bir gazete çıkartan Joseph Pulitzer yapmış ve kaide için 100 bin


dolar vermişti. Macar göçmeni gazeteci, daha sonra gazetecilikte

dünyanın en büyük ödülü sayılan


'Pulitzer'in de isim babası olacaktı.


Kaidenin inşasından sonra sıra heykelin dikilmesine ve resmi açılışa geldi.

Bartholdi, New York'a yanına bu


defa Süveyş Kanalı'nın mühendisi ve heykelin fikir babası olan

Ferdinand de Lesseps'i de alarak gitti ve

1886'nın 25 Ekim'inde yapılan törende eserinin açılışını bizzat yaptı.




Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.