![]() |
Antarktika
2 Eklenti(ler)
Antarktika
http://frmsinsi.net/attachment.php?a...1&d=1331665075 Yeryüzünün en güneyde yer alan beşinci büyük kıtası.Yüzölçümü 14.200.000 km2"dir.Güney Amerika"nın güney ucuna 970 km.kadar yaklaşan Antarktika Yarımadasının oluşturduğu çıkıntı ile Ross ve Weddell denizlerinin oluşturduğu girintiler dışında,Güney kutbu ile aynı merkezi paylaşan bir daire biçimindedir.Bu girintiler,kıtayı eşit olmayan iki kesime ayırır.Büyük bölümü doğu boylamlarında kalan kesim Doğu ( ya da Büyük) Antarktika ,tümüyle batı boylamları içinde kalan kesim ise Batı (ya da Küçük) Antarktika olarak adlandırılır.Doğu ve Batı Antarktika ,3.040 km.uzunluğundaki Transantarktika Dağları ile birbirinden ayrılır.Antarktika adı "Arktika"nın ( Kuzey Kutbu)karşıtı anlamına gelir. Yeryüzündeki toplam buz hacminin yüzde 90"ına eşit yaklaşık 30.000.000 km3"lük bir buz örtüsü.Antarktika"nın hemen tümünü kaplar.Örtünün ortalama kalınlığı yaklaşık 2.000m"dir.Ross ve Weddell denizlerinin derin körfezlerinin büyük bölümü,suyun üzerinde yüzen buz örtüleri ya da buzlarla kaplıdır.Kıta kenarları boyunca uzanan buzlalar ile Ross,Ronne ve Filchner buzları,Antarktika buz alanının yaklaşık yüzde 10"unu oluşturur. http://frmsinsi.net/attachment.php?a...1&d=1331665075 Buzlalar,buzullar ve buz örtüleri,Antarktika kıyısı boyunca sürekli buzdağları "doğurarak"denizlere bırakır.Buz örtüsünün bir bölümü,Beardmore,Nimrod,Reedy buzullarında olduğu gibi,Transantarktika Dağlarının oluşturduğu barajın gediklerinden büyük buz ırmakları biziminde akarak,Ross Buzlasını besler.Kutup buzlarından kaynaklanan birkaç akıntı da ( Mackay,David ve Priestley buzulları)Ross Denizine buzdağları bırakır.Buz örtüsü düzeyindeki genel alçalma ,bazı eski buzul ırmakların nerdeyse tümüyle yok olmasına yol açmış,böylece Taylor,Wright,Victoria gibi"kuru vadilerin ortaya çıkmasıyla sonuçlanmıştır.Kıtanın çevresinde saat ibresi yönünde esen ve batı akışlı okyanus akıntılarını sürükleyen batı rüzgarlırının karşı konulmaz gücünü kesecek hiçbir kara engeli yoktur. Atlas ve Hint okyanusları ile Büyük Okyanusun en güney bölümleri Antarktika çevresinde birleşerek tümüyle kendine özgü biyolojik ve fiziksel özellikleri olan soğuk bir su kütlesi oluşturur.Bu su kütlesi,Antarktika Okyanusu( ya da Güney Okyanusu) olarak da adlandırılır.Ilık astropik suların soğuk kutup sularıyla buluşup karıştığı mevsimden mevsime çok az değişen okyanus sınırı,Antarktika Sınır Kuşağı adını alır. " Antarktika bölgeler"terimi ise,Antarktika Sınır Kuşağının güneyinde,Antarktika soğuk iklim bölgesinde yer alan adalar ile okyanus ve kıtasal alanları içerir. Kaynak:AnaBritannica cilt 2 frmsinsi.net için derlenmiştir. |
Antarktika jeolojik yapı
4 Eklenti(ler)
JEOLOJİK YAPI
http://frmsinsi.net/attachment.php?a...1&d=1331667128 Antarktika"nın jeolojik tarihi,büyük ölçüde,kıtanın yüzde 95"inden çoğunu kaplayan kar ve buz katmanının altında gizlidir.Olağanüstü kalınlıktaki buz,çok zor çalışma koşulları ve uzak alanlara düzenlenen keşif gezilerinde maliyetin büyük boyutlara ulaşması,kıtanın jeolojik yapısına ilişkin bilgilerin,öteki kıtaların çok gerisinde kalmasına yol açmıştır. Birbirinden kopuk en eski tarihli veriler,3 milyar yıl öncesine ,Erken Prekambriyen Zamana uzanır(Prekambriyen Zaman y.4 milyar-570 milyon yıl önce).Kabuk oluşumu ve biyolojik evrim örüntüsü bakımından güney kıtaları arasındaki benzerlikler ,150 milyon yıl öncesine,belirgin ayrışmaların başlangıcı ise y.65 milyon yıl öncesine Erken Senozoyik ( Yakın) Zamana değin gider( Senozoyik Zaman y.65 milyon öncesinden günümüze)Kara memelilerinin çeşitlenerek geliştiği ve öteki tüm kıtalara yayıldığı dönemde ,Antarktika"nın evrimi öteki kıtaların evriminden soyutlanmıştır.Erken Senozoyik Zamanda,güney kıtaları arasında yer değiştiren keseli hayvanların göç yolu olan Antarktika"da buz örtüsünün giderek büyümesi,kara hayvanlarının bu kıtaya ya da bu kıtadan geçerek başka kıtalara göçünü engellemiştir., http://frmsinsi.net/attachment.php?a...1&d=1331667128 Günümüzde tümüyle kutup buzullarıyla kaplı olan Antarktika"nın bir zamanlar bugün yaşayan az sayıda ilkel böcek ve bitki türünden çok daha zengin bir hayvan varlığı ve bitki örtüsü olduğunu kanıtlayan pek çok fosil bulunmuştur.Özellikle Mezozoyik (ikinci) Zamana (y.225-65 milyon yıl önce)ait sürüngen ve amfibyum fosillerinin öteki güney kıtalarındaki buluntulara çok yakın oluşu bütün güney kıtalarının önceleri Gondvana denen tek bir dev kıta olduğu varsayımına yol açmıştır.Kıtanın katman incelemesi ve deniz tabanlarının tarihlendirilmesi ,Gondvana"nın Jura Döneminde (y.190-136 milyon yıl önce)oluşan kırıklar boyunca parçalandığını ve Afrika ile Avustralya"nın Kretase (Tebeşir)Döneminde (y.136-65 milyon yıl önce)ve Erken Senozoyik Zamanda Antarktika"dan ayrıldığını gösterir.Kırılmanın ilk aşamalarını,plato lavlarının akması (kirkpatrick Dağı üzerindeki Kirkpatrick bazaltı) ile buna bağlı olarak oluşan ve Antarktika"yı boydan boya geçen damar katmanları belirler.Dünyanın en büyük katmanlı gabrolu korkayaçları Pensacola Dağlarında yer alır. Doğu ve Batı Antarktika"da yerkabuğunun ortalama kalınlığı,öteki kıtalardakine yakındır.Bugünkü buzların erimesi durumunda Batı Antarktika"nın bir takımadaya dönüşeceği öne sürülürse de ,32 km"ye varan kabuk kalınlığı kıtada okyanusa özgü bir yapı olmadığını gösterir.Kabuk kalınlığı,Transantarktika Dağları sınırında birden artarak Doğu Antarktika"da ortalama 40 km"ye ulaşır. Antarktika"nın kabuğu eskiden çok hareketli,Prekambriyen Zamandaki yeryüzü şekilleri ise bugünkünden çok farklı olmalıdır.İlkel toprakların aşınması ile,eski deniz ve göl havzaları tortul ve volkanik kalıntılarla dolmuştur.Dağoluşumu dönemlerinde bu maddeler karmaşık biçim değişikliklerine uğrayıp yerkabuğunun derinliklerinde yeniden kirstalleşerek,özellikle,Doğu Antarktika"da görülen kristalleşmiş kayaç komplekslerini oluşturmuştur.Yüzeyde ise,kayalar yükselirken dağlar aşınmayla oyulmuş aşınma sonucu oluşan tortullar yeni havzaları doldulmuş böylece yerkabuğunun yeni katları ortaya çıkmıştır.Bu döngü ,Antarktikanın evrimi boyunca defalarca tekrarlanmıştır. Transantarktika Dağlarının hareketliliği Devoniyen Dönemde (y.395-345 milyon yıl önce) durmuştur.O tarihten Jura Dönemine (y.190-136 milyon yıl önce)değin,kuvarslı tortullar göllere ve aşınarak yok olan eski dağ zincirlerinin yanındaki sığ denizlere yayılmıştır.Beacon Kumtaşı olarak bilinen bu platform tortullarında Antarktika"da artık var olmayan yaşam biçimlerinin zengin kalıntıları bulunur.Bunlar arasında,Devoniyen kayaçlarda rastlanan tatlı su balıkları,Permiyen (y.280-225 milyon yıl önce)ve Triyas (y.225-190 milyon yıl önce) kayaçlarının kömür tortullarında yer alan ve Glossopteris olarak bilinen ılıman orman ağaçları gene Triyas kayaçlarında bulunan Lystrosaurus gibi büyük sürüngenler ile amfibyum türleri sayılabilir. Kaynak:AnaBritannica cilt 2 frmsinsi.net için derlenmiştir. |
Antarktika doğal yapı,yeryüzü şekilleri
DOĞAL YAPI
YERYÜZÜ ŞEKİLLERİ http://frmsinsi.net/attachment.php?a...1&d=1331667128 Antarktika kıtasında iki farklı yüzey birbirinden ayırt edilebilir.Birincisi gözle görülen kayaç ve buz yüzeyi.ikincisi ise,ancak sismik aygıtlarla ya da uzaktan algılamalı başka tekniklerle saptanabilen ,buzlar altında kalmış anakayaç yüzeyidir.Antarktika"nın tümünde,buzul kaynaklı aşınma ve tortullaşmanın etkileri ağır basar.buna karşılık,akarsuların aşındırma etkisi görece azdır.Buzulların biçimlendirdiği arazi şekilleri,300 milyon yıl önce olduğu gibi bugün de baskın durumdadır. http://frmsinsi.net/attachment.php?a...1&d=1331667128 Deniz yüzeyinden yüksekliği ortalama 2.100 -2.400 m olan Antarktika dünyanın en yüksek kıtasıdır.(ikinci sıradaki Asya"nın ortalama yüksekliği yaklaşık 900m"dir.)Doğu Antarktika"daki geniş buz katmanları iki ana noktada 3.450 m ya da daha yükseğe ulaşır.Bunlardan biri,Wilkes Topraklarının batı kesiminde yaklaşık 80 derece güney enleminde öteki ise Kraliçe Maud Topraklarının orta kesiminde,75 derece güney enleminden güneydoğuya uzanan bir kuşakta yer alır.Ama buzlar olmasa,kıtanın ortalama yüksekliğinin 400 m"yi biraz aşacağı hesaplanmaktadır.Bu durumda Antarktika çok daha küçük bir anakara ( Doğu Antarktika )ile bir takımada grubundan oluşacaktır.90 derece doğu ve 150 derece doğu boylamları arasında ortaya çıkacak geniş bir alçak düzlük üzerinde 2.000-4000 m yükseklikteki Transantarktika ve Gamburtsev Buzulaltı Dağları yükselecek çok engebeli bir görünüm kazanan kıtanın en yüksek noktası,5.140m ile Sentinel Sıradağları üzerindeki Vinson Masifi olacaktır.Bugün "Kara olarak tanımlanan ve Ellsworth Topraklarının büyük bölümü ile Marie Byrd Topraklarının da aralarında bulunduğu çoğu bölge ise,deniz altında kalacaktır. Kıtanın çoğu bugün de etkin olan yanardağları ,Ellsworth Topraklarının batı kesimi,Marie Byrd Toprakları ve Antarktika Yarımadası ile Victoria Toprakları kıyılarının bazı bölümlerinde yer alır .Ama genel olarak yanardağ etkinliği volkanik İskoçya Yayında olgunlaşmıştır.Doğu Antarktika da bugün kıyı boyunca tek bir yanardağ Gaussberg (90 derece doğu)bulunur.Ross Adasındaki Erebus Dağı,uzun süre sessiz kaldıktan sonra 1970"lerin ortasında giderek artan bir etkinlik göstermiştir.bu etkinlik yanardağın eteklerinde yer alan ve Antarktika"nın en büyük araştırma isyasyonu olan McMurdo İstasyonu (ABD) tarafından yakından izlenmiştir.Bir volkanik kaldera olan Deception Adasının şiddetli püskürmelerinden biri de (1967-70) İngiltere"nin ve Şili"nin yöredeki istasyonlarını tahrip etmiştir. Kaynak:AnaBritannica cilt 2 frmsinsi.net için derlenmiştir. |
Antarktika iklimi
İKLİM
http://frmsinsi.net/attachment.php?a...1&d=1331665075 Antarktika,yeryüzünün en soğuk kıtasıdır.Yeryüzünde bugüne değin kaydedilmiş en düşük sıcaklık olan - 89,2 derecelik ölçüm,21 Temmuz 1983"te ,kıtanın yüksek iç kesim buz örtüsü üzerinde Vostok İstasyonunca gerçekleştirilmiştir.Kış aylarında denize yakın yerlerde de sıcaklığın -60 dereceye kadar düştüğü saptanmıştır.Kıtanın en ılıman bölgesi olan Antarktika Yarımadasının kuzey kesiminde kış aylarında sıcaklık,denizin denizin etkisiyle çok ender 11 dereceye kadar yükselir.En soğuk aylarda ortalama sıcaklık kıyıda -20 derece ile -30 derece,iç kesimlerde ise -40 derece ile -70 derece arasında değişir.Kutup platosunda en soğuk dönem ağustos sonları yani güneşin dönmesinden hemen önceki günlerdir.Yaz ortasında sıcaklık Antarktika Yarımadasında,15 dereceye kadar yükselebilmekle birlikte,yaz ortası sıcaklık ortalaması kıyıcı 0 derece ,iç kesimlerde ise -20 derece ile -35 derece arasındadır.Bu değerler,ayılk ortalamaların kışın -35 derece ile yazın 0 derece arasında değiştiği Kuzey Kutbu na göre çok düşüktür. Antarktika"da keşif gezilerini zorlaştıran başlıca etken soğuk rüzgarlardır.Kıyı kesimlerinin özellikle Doğu Antarktika kıyılarının belirleyici özelliği iç yükseltilerin dik yamaçlardan aşağı inen yoğun havanın oluşturduğu sert rüzgarlardır.Hızları düşükken oldukça düzenli esmekle birlikte,belli bir hızın üzerine çıktığında gevşek kar örtüsünü yükseklere savuran burgaçlar oluşturarak esen bu rüzgarlar "katabatik rüzgarlar" olarak bilinir.Birdenbire oluşan burgaçlar gerçekte kar yağmadığı ve yükseklerde hava açık olduğu halde,kısa süreli Antarktika tipilerine yol açar.Mirni istasyonu bir kış boyunca rüzgar hızının 7 kez saatte 176 km"nin üstüne çıktığını saptamıştır.9 Aralık 1960"ta,hızı saatte 224-248 km olarak saptanan katabatik rüzgarlar Macm-Robertson Toprakları kıyısındaki Mawson İstasyonunda bir Beaver uçağını tahrip etmiştir.Kutup platosunda ise rüzgarlar genel olarak yumuşaktır.Güney kutbunda ortalama rüzgar hızı,aralıkta (yaz)saatte 14 km ,haziran ve temmuzda ( kış) saatte 27 km"dir. Antarktika atmosferinde su buharı yoğunluğu ,daha ılıman bölgelerdekinin onda biri kadardır.Yağışların büyük bölümü kar biçiminde düşer.Buzların oluşturduğu çok büyük su potansiyeline karşın,Antarktika dünyanın en büyük çöllerinden biri sayılabilir.Kutup platosunda yıllık ortalama yağış yalnızca 50 mm"dir.Kıyı kuşağında ise bu ortalama 10 katına çıkabilir. Antarktika iklimi belirleyen en önemli etmen Güneş-Yer ilişkisinin geometrik yapısıdır.Yer ekseninin Güneş çevresindeki yörünge düzlemine göre 23,5 derece eğik olması,iki kutup bölgesi arasındaki dönüşümlü olarak uzun kış geceleri ile uzun yaz gündüzlerine ve iklimde mevsimlik değişmelere yol açar.Kışın Antarktikayı çevreleyen denizlerin donmasıyla kıtanın boyutları iki katının üzerine çıkar.iklimi ılımanlaştıran okyanus,böylece orta platosundan yaklaşık 2.880 km uzaklaşmış olur. Atlas ve Hint okyanusları ile Büyük Okyanusun güney kesimlerinden aldığı atmosfer ısısını kıtaya ileten büyük siklon fırtınaları,sürekli batı-doğu esintileriyle Antarktika"yı kuşatır.Nemli deniz havası ile soğuk kutup havasının karşılıklı hareketi,Antarktika Okyanusunu dünyanın en fırtınalı denizlerinden biri haline getirir. Kaynak:AnaBritannica cilt 2 frmsinsi.net için derlenmiştir. |
Antarktika buzul ve denizler
1 Eklenti(ler)
BUZUL VE DENİZLER http://frmsinsi.net/attachment.php?a...1&d=1331730895 Buzul ve Denizler,Sentinel Sıradağları gibi yüksek bölgelerde,belki y.50 milyon yıl önce oluşan dağ buzulları,vadiler boyunca ilerleyip parçalanarak denize ulaşmıştır.Böylece saçaklar halinde buzlalar oluşmuş ve buzullaşmanın yoğunlaşmasıyla bunlar sabitlenmiştir.Doğu Antarktika Sıradağlarının yanı sıra Batı Antarktika ada gruplarını da örten takke buzullar oluşmuş bunlar zamanla birleşerek Doğu ve Batı Antarktika"yı tek bir kıta biçiminde birbirine bağlayan büyük buz örtülerine dönüşmüştür.Antarktika kıtası,ilk buzulların ortaya çıkmasından bu yana,sürekli bir buzullaşma süreci yaşamaktadır.Antarktika buz örtüsünün belirgin bir artış ya da belirgin bir azalma göstermeksizin tam bir denge durumunda olduğu anlaşılmaktadır.En büyük hacim,kaybı buzlalardan özellikle Ross,Ronne,Filchner ve Amery buzlalarından buyük parçaların kopmasıyla gerçekleşir. Atlas ve Hint Okyanusları ile Büyük Okyanusun batı kesimlerinde ılık astropik yüzey akıntıları güneye yönelir ve Batı Rüzgarı Akıntısıyla karşılaşınca da doğuya döner.Ilık sular ,Antarktika yüzey suyu adı verilen soğuk kutup sularıyla karşılaşır ve bu sularda bir ölçüde karışarak Alt-Antarktika yüzey suyu olarak bilinen daha yumuşak bir su kütlesi oluşturur.Karışma,Astropik Sınır Kuşağının ( 40 derece güney) güneyi ile Antarktik Sınır Kuşağının (50 derece -60 derece güney arasında) kuzeyinde uzanan sığ ama geniş bir alanda gerçekleşir.Astropik Sınır Kuşağı,Antarktika Okyanusunun kuzey sınırlarını tanımlar.Antarktika Okyanusu dünya okyanus hacminin yüzde 10"unu kaplar. İki sınır kuşağının iklim,deniz yaşamı,dip çökeltisi,buz kütlesi ve buzdağı kayması üzerinde önemli etkileri vardır .Tuzluluk ve sıcaklıktaki belirgin farklar bu kuşakların kolayca tanımlanabilmesini sağlar.Antarktika suları,sıcaklığın düşüklüğü ve buharlaşmanın azlığı nedeniyle tropik sulara göre daha az tuzludur.Yüzey suları,Astropik sınır Kuşağından güneye Alt-Antarktika iklim kuşağına yönelince yaklaşık 5 derece -9 derece arasında sıcaklık yitirir.Bu sular,Alt-Antarktika iklim kuşağından ,Antarktika iklim bölgesine yönelerek Antarktika Sınır Kuşağını geçtiğinde sıcaklık daha da azalır.Su sıcaklığı yaz aylarında 8 dereceden 4 dereceye kış aylarında ise 3 dereceden 1 dereceye düşer. Kıta çevresinde iki tip yüzen buz kütlesi vardır. 1-Ross Buzlası gibi olağanüstü boyutlara ulaşan ve buzullardan beslenen yarı-sabit buz sığlıkları. 2- Yılın belli dönemlerinde donan,belli dönemlerinde eriyen ve kış aylarında Atlas Okyanusunda 56 derece güney,Büyük Okyanusta da 64 derece güneye kadar uzunan buz kütlesi. Rüzgarlar ve akıntılar tarafından itilen buz kütlesi sürekli hareket halindedir.Bu hareket,kıtanın kenarındaki,Doğu Rüzgarı Akıntısının kıyı kuşağında batıya,daha kuzeyde Batı Rüzgarı Akıntısı kuşağında ise doğuya yönelir.Buzullardan ve buzlalardan kopmuş parçalar olan buzdağlarının,kuzey sınırı Astropik Sınır Kuşağı yakınındadır.Antarktika buz kütlesinin yüzölçümündeki yıllık değişme,Kuzey Kutbu buz kütlesinin yaklaşık altı katıdır.Bu nedenle Antarktika buz kütlesi,okyanus ve atmosfer arasındaki ısı alışverişinde dolayısıyla da bir olasılıkla tüm yeryüzündeki hava durumunda,Kuzey Kutbuna göre daha büyük rol oynar.Antarktika,buz kütlesinin hareketleri ile dünyadaki iklim değişiklikleri arasındaki bağlantı,uydular aracılığıyla araştırılmaktadır. Kaynak:AnaBritannica cilt 2 frmsinsi.net için derlenmiştir. |
Antarktika bitki örtüsü
1 Eklenti(ler)
BİTKİ ÖRTÜSÜ
http://frmsinsi.net/attachment.php?a...1&d=1331732822 Antarktika"nın soğuk çöl iklimi,ancak soğuğa ve fotosentezin olanaksızlaştığı yarı karanlık ya da tam karanlık uzun kış dönemlerine dayanıklı bitkilerin yaşamasına olanak verir.Bitki büyümesi,enlem,mevsimlik kar örtüsü,deniz düzeyindeki yükseklik,topografik ortam,rüzgar ve nem gibi çok çeşitli etkenlere bağlı olarak birkaç gün birkaç hafta ya da bir- iki ay süren dönemlerde tamamlanmak zorundadır.Atmosferdeki su buharından yerel kar erimesinden,çatlaklardaki karlardan ve sürekli don altındaki topraklardan kaynaklanan nem,bitki yaşamını belirleyen en önemli etkendir.Akarsu yok denecek kadar azdır.Aşırı soğuk sert rüzgarlar ve kuraklık,çoğu bölgelerde yaz aylarında bile bitki büyümesini sınırlar.Bununla birlikte,karanlık yüzeyler arasındaki ısınma farklarının oluşturduğu mikroklimalarının etkisinde kalan bazı yüksek bölgeler,bitkisel yaşama olanak verir.Bu tür mikroklimaların önemi,Byrd"in ikinci Antarktika keşif gezisiyle de (1933-35)belirlenmiştir.Bu araştırma,Marie Byrd Topraklarında likenlerin,koyu renkli,güneş ısısını daha çok çeken kayalarda büyüme eğiliminde olduğunu ortaya koymuştur. Antarktika"da yaşayan bitki türleri toplam 800 dolayındadır ve bunların 350"sini likenler oluşturur.Likenler,yavaş büyümelerine karşın,kıtadaki yaşam koşullarına çok iyi uyum sağlar.uzun kış uykusu dönemlerine dayanabilir ve koşulların değişmesiyle de hemen fotosentez yapmaya başlar.Yüzden çok türü bulunan yaprakyosunları ve ciğerotları kıyı kesimlerinde baskındır.ama özellikle yaprakyosunları likenlerin bulunduğu hemen her yerde yetişir.Sayısız küf,maya ve başka mantar türleri ile birlikte tatlı ve su algleri ve bakterileri,Antarktika bitki örtüsünü tamamlar.Çok yaygın olan bu bitkiler.87 derece güney enlemi kadar uzak yerlerde bile görülür.Antarktika,denizleri,özellikle kıyıya yakın kesimler,plankton bakımından çok zengindir.Bir tür alg olan diyatomeler çok boldur. Genel olarak humuslu olmayan Antarktika toprağında gene de bakteri gibi mikroorganizmalar ya da mavi-yeşil alg türleri bulunur.Antarktika,bugünkü çorak görüntüsüyle bitki örtüsünün çok daha zengin olduğu Birinci ve İkinci zamanlar Antarktikası ile pek az benzerlik taşır.Kıtanın büyük olasılıkla 50 milyon yıl önce başlayan buzullaşma süreci damarlı bitkileri ( eğrelti otları,iğneyapraklılar ve çiçekli bitkiler)kuzeye kaymaya zorlamıştır.Yalnızca odunsu olmayan bitkiler Alt-Antarktika"da ve seyrek olarak da Antarktika bölgesinde yeniden yaygınlaşabilmiştir. Antarktika Sınır Kuşağının kuzeyinde ise,Alt-Antarktika bitki alanında yer alan Güney Georgia,Crozet,Kerguelen ve Macguarie gibi adaların temel özelliği,çeşitli türlerde damarlı bitkilerin bolluğudur.Yalnızca Güney Georgia"da 50 tür damarlı bitki saptanmıştır.Sporlarla üreyen bitkilerse Alt-Antarktika bölgesinin ana özelliğidir. Antarktika ve Alt-Antarktika bölgelerinin çoğu kesiminde doğal ekosistemi insanlar büyük ölçüde etkilemiştir.Balina avı merkezlerinin çevresinde kıtaya yabancı damarlı bitki türleri ekosisteme katılır.araştırma istasyonlarının yakınlarında da çok sayıda yabancı mikroorganizmanın yaşadığı kuşkusuzdur.Başta koyun ve taşvan olmak olmak üzere gene kıtaya yabancı otcul hayvanlar,Alt-Antarktikada adalarının çoğunda bitki topluluğunu tüketmiştir. Kaynak:AnaBritannica cilt 2 frmsinsi.net için derlenmiştir. |
Antarktika hayvan varlığı
3 Eklenti(ler)
HAYVAN VARLIĞI
http://frmsinsi.net/attachment.php?a...1&d=1331737123 Antarktika"nın özgün kara hayvanları tümüyle omurgasızlardan oluşur.İklim koşulları karşısında daha dayanıksız olan ve daha zor yaygınlaşan hayvan türleri,buzların görece yeni eridiği yerlerde yerlerde ortaya çıkan bitki örtüsünü izler.Antarktika mikrofaunası,güneşhayvancıkları,tardigradlar, rotiferler,ipliksolucanları ,ve kirpikli tekhücrelilerden oluşur.Protozoonlar toprak ve tatlı su ortamlarının baskın canlı grubudur.Karalardaki makrafauna tümüyle eklembacaklılardan ( Arthropoda) oluşur. çoğu türleri kuş ve fokların üzerinde asalak olarak yaşar.Keneler,bitler,pireler,sinekler ve yaykuyruklar Antarktika"da görülen başlıca eklembacaklı gruplardır.Kınkanatlıların bir olasılıkla yerli olmayan iki türü,Antarktika Yarımadasının yakınlarındaki adalarda görülür.Asalak olmayan başlıca yaykuyruk türleri,taşların altında ,sporlarla üreyen bitkilerle bir arada yaşar. http://frmsinsi.net/attachment.php?a...1&d=1331737123 Kuşlar,Antarktik Sınır Kuşağının güneyinde yaklaşık 45 kuş türü bulunur.Ama kıtada ya da kıtaya yakın adalarda bunlardan yalnızca üçü,imparator penguen,Antarktika borankuşu ,ve Güney Kutbu yırtıcı martısı yaşar.Yırtıcı kara memelilerinin olmaması ve kıyı açıklarındaki zengin beslenme kaynakları,Antarktika kıyılarını denizkuşlarının üremesi için çok elverişli bir sığınak haline getirir.Penguenler bütün Güney Yarıküre kıyılarında bulunmalarına karşın,bu kutup bölgesinin simgesi olmuştur.Var olan 18 penguen türünden yalnızca ikisi,Adelie pengueni ( pygoscelis adeliae)ile imparator penguen (Aptenodytes forsteri)kıyı şeridinde yaşar.Öteki beş penguen türünün,yani kral penguen (Aptenodytes patagonicus)Pygoscelis papua,sakallı penguen,pygoscelis antarctica ve tepeli penguenlerin (Eudyptes erestatus ve EUDYTES CHRYSOLUOPHUS) yaşama alanı,en güneyde Antarktika Yarımadasının kuzeyine ve Alt-Antarktika adalarına kadar uzanır.Penguenlerin evrimi,Seymour Adasında Antarktika Yarımadasının kuzey ucunda ve birkaç başka noktada bulunan fosiller incelenerek 40 milyon yıl öncesine üst Eosen Bölüme değin izlenebilmiştir.Günümüzdeki en büyük penguen türü olan imparator penguenler (boyları 0,9 m ile 1,2 m arasında değişir.)Yeni Zelanda ve Seymaur Adasında yaşamış bazı akbabalara (boylarının 1,7 m"ye ulaştığı fosillerden anlaşılmaktadır.)görece cüce sayılabilir.Procellariiformes takımına bağlı kuşlar,özellikle de borankuşu türleri ile albatroslar,Antarktika ve Alt-Antarktika"da yaşayan kuş türlerinin yarıdan çoğunu oluşturur.Bölgenin öteki kuşları arasında karabatak,kılkuyruk,martı,sumru,kıngana ve incirkuşu türleri sayılabilir. http://frmsinsi.net/attachment.php?a...1&d=1331737123 Araştırmalar bazı Antarktika kuşlarının büyük uzaklıkları aşarak tüm dünyayı dolaştığını ortaya koymuştur.Güney Orkney Adalarında işaretlenen yeni doğmuş çok iri bir borankuşu 2 ay sonra Avustralya"da Fremantle"da canlı olarak bulunmuştur.iki aylık bir sürede uçmayı öğrenmiş ve 16.000 km.yani dünya çevresinin yaklaşık yarısı kadar bir yolu uçarak almıştır.Deneyler,uçamayan penguenler de dahil,Antarktika kuşlarının yön belirleme yeteneğinin kusursuz,yuvalarını bulabilme içgüdülerinin de çok güçlü olduğunu ortaya koymuştur.Bu kuşların güneşin hareketini izleme yeteneği çok gelişmiştir.ve güneş sürekli yüksekte kaldığında bili iyi işleyen biyolojik saat mekanizmaları vardır.Yuvalarından 3.000 km uzağa götürülüp orada serbest bırakılan Adelie penguenlerinin bir yıl içinde yuvalarına döndüğü bilinmektedir. Kaynak:AnaBritannica cilt 2 frmsinsi.net için derlenmiştir. |
Antarktika hayvan varlığı -deniz yaşamı
2 Eklenti(ler)
http://frmsinsi.net/attachment.php?a...1&d=1331739920
Kuşların beslenme alışkanlıkları türden türe büyük farklılıklar gösterir.Deniz kuşları,çoğunlukla yüzeyde bulunan kabuklular,balıklar ve kalamarlarla beslenir.Karabatak ve penguenler ise 45 m kadar derine dalabilir.Kıyı kuşları,yumuşakçaları,derisidikenlileri ve kıyıda bulunan kabukluları avlarlar.Kıngagalılar,bazı martı türleri,dev borankuşları ve yırtıcı martılar başka kuşların savunmasız yumurtalarını da yer.Yırtıcımartı ve dev borankuşlarının başka türlerin ve özellikle penguenlerin yavrularına ya da zayıflarına saldırdığı bilinir.Kuşları ürküterek yuvalarını ve yavrularını savunmasız bırakıp kaçmalarına neden olduğu gerekçesiyle kuşların bulunduğu alanlar üzerinde alçak uçuş yasaklanmıştır. http://frmsinsi.net/attachment.php?a...1&d=1331739920 Besinlerini denizden sağlayan Antarktika kuşlarının çoğu,her sonbaharda kıtadan ayrılır ve buz kütlesi kuzeye ilerledikçe,Antarktikanın "ikincil"kıyı şeridini izler.Yalnızca imparator penguenler kıtada kalır.Bir zamanlar çok az olduğu sanılan imparator penguenlerinin sayısının bugün bilinen 25 kolonide 1 milyonu aştığı tahmin edilmektedir. http://frmsinsi.net/attachment.php?a...1&d=1331737123 DENİZ YAŞAMI Antarktika sularında yaşayan Zooplanktonlar ,bol miktardaki fitoplanktonlarla beslenir ve kendileri de balina ,fok,balık,kalamar ve deniz kuşlarının temel besinini oluşturur.Karidese benzeyen kril (Euphausia superba),besin zincirinin üst kademelerdeki en önemli canlıdır.yetişkin boyunun en çok 3-4 cm olmasına karşın,geniş ve yoğun topluluklar halinde yaşadığı için balina ve fokların başlıca gıdasını oluşturur.Çubuklu balinalar Antarktika sularında geçirdikleri üç-dört aylık sürede,150 milyon ton dolaylarında kril tüketir.Kıyı yakınındaki diplerde yaşayan hayvanlar arasında Hydrozoa grubu bir yere bağlı yaşayan knidliler,mercanlar,süngerler ve yosunhayvancıklarının yanı sıra tuzlu su kabuklukları ve eşayaklılar denizsolucanları ,denizkestaneleri ,denizyıldızları ve çeşitli kabuklu ve yumuşakça türleri bulunur.Ama kıyı altı bölgenin 15 m"ye kadar olan derinliklerinde buz nedeniyle canlıya pek rastlanmaz. Antarktika Sınır Kuşağının güneyinde,tüm denizlerdeki yaklaşık 20 bin balık türünün yalnızca 100 kadarı yaşar.Deniz dibinde yaşayan yaklaşık 90 türün neredeyse dörtte üçü Notothenioidea üstfamilyasındandır.Deniz dibinde ayrıca Zoarcidae (yılanbalığı benzerleri),Cylopteridae (vantuzlu balıklar)Macrouridae(sıçan kuyruklu balıklar)ve Gadidae familyalarından balık türleri bulunur.Antarktika bölgesinde kemikli balıklar dışında ender olarak rastlanan türler arasında sülükbalığı ve vatoz sayılabilir.Antarktika Sınır Kuşağının güneyinin bulunur.Kulaksız fokların dört türü (sürü halinde yaşayan Weddell foku,yengeç yiyen fok,tek başına yaşayan etçil pars foku,ve ender rastlanan Ross foku,)Antarktika kuşağının hemen yakınlarında Güney Georgia,Kerguelen ve Macguarie adalarında yaşar.Neredeyse soyu tükenmekte olan kulaklı fok ve fil fokunun sayısı son zamanlarda yeniden artmaya başlamıştır.Kulaklı folkların toplamı 30 bin,fil folklarının ki ise 700 bin dolayında tahmin edilmektedir.Beş yüz bin dolayında Weddell fokunun 5-6 milyon yengeç fokunun ve yaklaşık 50 bin Ross fokunun kıtada yaşadığı sanılmaktadır. Kaynak:AnaBritannica cilt 2 frmsinsi.net için derlenmiştir. |
Antarktika doğal kaynaklar
2 Eklenti(ler)
DOĞAL KAYNAKLAR http://frmsinsi.net/attachment.php?a...1&d=1331742240 Antarktika"ya 19.yüzyılda yapılan ilk keşif gezilerinin çoğu,doğrudan ya da dolaylı ekonomik amaçlara yönelmiştir.Bazıları yeni ticaret yolları,bazıları ayıbalığı avlanabilecek yeni alanlar bulmayı amaçlamış.kimileri ise zengin maden kaynaklarına ulaşmayı ummuştur.Bulunan ve işletilen doğal kaynaklar Alt-Antarktika denizlerinde yoğunlaşırken anakara üzerinde bugüne değin hemen hiçbir ekonomik kaynağa rastlanmamıştır.Bulananların da azı ekonomik değer taşımaktadır. Ama Antarktika"nın jiolojik yapısına ilişkin bilgiler,kıtada çeşitli yeraltı kaynakları olduğunu ,bunlardan bazilarının da büyük boyutlara ulaşabileceğini ,oldukça kesin biçimde öngörmeye yetecek düzeydedir.Transantarktika Dağlarında bulunan kömür ile Doğu Antarktika"daki Prens Charles Dağları yakınlarında belirlenen demir cevheri dışında kıtada hiçbir önemli maden kaynağının saptanamamış olması,büyük ölçüde eksik örneklemeden kaynaklanmaktadır.Buzla kaplı olmayan topraklar,Antarktika"nın yalnızca yüzde 1-5"ini oluşturduğuna göre,potansiyel bir cevher kütlesinin dışardan saptanması olasılığı yok denecek kadar azdır. http://frmsinsi.net/attachment.php?a...1&d=1331742240 Antarktika"da bazı yeraltı kaynaklarının bulunduğu yönünde artık kesinleşmiş olan görüş.Kıtanın çeşitli bölgeleri ile Güney Amerika,Güney Afrika ve Avustralya"nın maden bakımından zengin bölgeleri arasındaki benzerliklere ve Gondwanaland kara kütlesinin ikinci Zamandaki yapısıyla ilgili değerlendirmelere dayanır.Kraliçe Maud Topraklarının batı bölümü,Güney Afrika"da altın çıkarılan Witwatersrand yataklarının karşılığı olabilir.Bakır bakımından zengin Güney Amerika Andları,güneye doğru devam ederek İskoçya Yayı boyunca kıvrılıp Antarktika Yarımadasının içlerine,bilki Ellsworth Topraklarının ötesine kadar uzanır.Büyük ölçüde buzlarla kaplı olan Wilkes Topraklarının ile Güneybatı Avustralya"nın altın içeren yeşiltaş kuşakları ve platin içeren püskürük kayaçları arasında koşutluk bulanabilir.Pensacola Dağlarının kuzeyinde büyük,tabakalı bir gabroik kompleks olan Dufek,çok daha genç olmasına karşın,jeolojik açıdan Güney Afrika"daki Bushveld kompleksine benzer.Bushveld,platin-grubu metaller,krom ve öteki kaynaklar bakımından çok zengindir.Antarktika"daki bu alanlardan bazılarında antimon,krom,bakır,altın,kurşun,molibden,kalay, uranyum ve çinko gibi maden örneklerine da rastlanmıştır.Ama bunların hiçbiri,saflık derecesi ve miktar bakımından ekonomik önem taşımaz.Çok büyük boyutlu madenkömürü ve tortul demir yatakları,da kutup bölgelerinde çalışmanın yüksek maliyeti yüzünden gene ekonomik değildir.Maliyetlerin olağanüstü boyutlara ulaşması karşısında,ancak platin ,altın ve elmas gibi birim değeri yüksek madenlerin işletilmesi söz konusu olabilir. Kaynak:AnaBritannica cilt 2 frmsinsi.net için derlenmiştir. |
Antarktika doğal kaynaklar
"Glomar Challenger" aracının 1973"te Ross Denizinde açtığı kuyularda gaz halinde hidrokarbonlara rastlanması,uluslararası düzeyde ilgi uyandırdı.ABD araştırma gemisi "Eltanin" de,Antarktika kıta sınırının yapısını araştırmaya dönük bir dizi çalışmayı o tarihte tamamlamış bulunuyordu.1970"lerin sonlarından bu yana Fransa,AFC,Japonya ve ABD gibi birçok ülkenin okyanusbilim araştırma gemileri ,çok gelişmiş jeofizik tekniklerle kıta sınırının yapısını inceleyen ayrıntılı çalışmalar yürüttüler.Tortul kayaç kalınlığının,Ross,Amundsen,Bellinghausen ve Weddell denizlerinin kıta sınırı kesimlerinde ve Amery Buzlası yakınlarında.önemli miktarda petrol birikimi için yeterli düzeye ulaşmış olması olasıdır.Buzlarla örtülü bazı iç kesim havzaları ile Batı Antarktika"da da bir miktar petrol bulunabilir.Ama kıtada işletmeye değer büyüklükte yatak olduğu sanılmamaktadır.
Kuzey Kutbu bölgelerinde petrol elde etmek için geliştirilen sondaj ve çıkarma teknolojisinden yararlanarak Antarktika kıyısı açıklarında bulunabilecek petrolü de çıkarmak olanaklıdır.Ama sondaj gemileri ve platformları buzdağlarının kaymasından ya da hareket eden buz kütlelerinden Antarktika"da Kuzey Kutbu"ndakilere oranla hem çok daha büyük,hem de sorunlar,kara içlerinde herhangi bir maden çıkarma girişiminde karşılanabilecek sorunların yanında çok hafif kalır.Dolayısıyla petrol açısından en büyük gelişme potansiyelini taşıyan Antarktikanın bu yeraltı zenginliğini pazarlayabilmesi ancak kolay işletilen petrol rezervlerinin tüketilmesinden sonra gerçekleşebilir. Antarktika"nın kolay ulaşılabilen topraklarındaki kaynakların giderek tükenmesi ve ekonomik gereksinmelerin artması,kıtadaki maden ve petrol araştırmalarının gitgide daha uzak bölgelere kaydırılmasını zorunlu kılmıştır.Bugünkü pazar ve teknoloji koşulları,kıtada ve kıta sahanlıklarında arama çalışmalarını yaygınlaştırmaya elverir gözükmektedir.Arama çalışmalarının özellikle mülkiyet hakları ve imarla ilgili siyasal boyutları,bulunacak madenlerin ülkeler arasında eşit paylaştırılmasından Antarktika"nın bir dünya parkı yapılmasına kadar değişen çeşitli önerilerin ortaya atılmasına yol açmıştır. Kaynak:AnaBritannica cilt 2 frmsinsi.net için derlenmiştir. |
Antarktika doğal kaynaklar
Denizden elde edilebilecek kaynaklar ,hem insanları Antarktika"ya çeken ilk neden,hem de uzun yıllar boyunca bölgedeki ticari etkinliğin tek temeli olmuştur.Avrupa ve Çin"in zengin kürk pazarlarına yönelik ticari fok avcılığı 1766"da Falkland Adalarında başladı ve kısa sürede bölgedeki öbür Alt-Antarktika adalarına yayıldı.Bu işten büyük karlar sağlandı,ama yitirilenler de o ölçüde büyük oldu.İlk kayıtlara göre,1780"lerin ortasında Falkland Adalarında milyonlarca fok avlandı.Bir yüzyıl içinde kulaklıfolk sürüleri yok oldu.Ardından yağı için fil foku avcılığı başladı.onlarında sayısı azalınca bu kez balina avcılığına yönelindi.20.yüzyılda da bazı balina türleri (özellikle mavi balina,çatalkuyruk ve kuzey balinası) Antarktika sularından çekildi.1970"ler ve 1980"lerde avlanma kotaları yürürlüğe konana değin ticari balina avcılığı etkin biçimde sınırlanamadı.Çoğu fok ve balina türlerinin sayısı bugün yeniden artmaya başlamışsa da işletilebilecek bir kaynak durumuna yeniden gelmesi olanaksız gözükmektedir.
http://frmsinsi.net/attachment.php?a...1&d=1331737123 1970"e değin sınırlı kalan ticari balıkçılık,özellikle büyük miktarlarda balık avlayıp işleyebilen fabrika-gemi kullanımının artamasıyla büyük önem kazanmıştır.Bir tür Antarktika morinasının ( Nottothenia rossii)avı 400 bin tona ulaşınca aşırı avlanmaya ilişkin endişeler gündeme gelmiştir.Kril avına duyulan ilgi de giderek artmaktadır. Antarktika kıtasını kaplayan buz örtüsü,yeryüzündeki toplam buz hacminin yüzde 90"ını oluşturur.Bu çok büyük tatlı su kaynağı,taşıma maliyetlerinin yüksekliği dolayısıyla ekonomik değer taşımamaktadır.Antarktika"nın tahıllar ve öteki gıda maddeleri için uzun dönemli bir derin dondurucu deposu olarak kullanılması önerisi de ortaya atılmış ama taşıma ,yükleme-boşaltma ve yatırım maliyetlerinin olağanüstü boyutlarda olması,bununda ekonomik olmayacağını ortaya koymuştur. Antarktika"nın olağanüstü doğal görüntüleri uzun süreden beri bilinmektedir.İLk turizm girişimi,1958"in Ocak ve Şubat aylarında Arjantin Deniz Ulaştırma Komutanlığının Antarktika Yarımadasına düzenlediği turlarla başlamıştır.Ocak 1966"dan bu yana çeşitli noktalarda demirleyerek bilimsel istasyonları ve penguengelerin yaşadığı alanları gezen turist gemileri her yıl Antarktika kıyılarını doldurmaktadır.1970"lerin ortalarında bölgeye turistik amaçlı gezi uçuşları da başlatılmıştır. Kaynak:AnaBritannica cilt 2 frmsinsi.net için derlenmiştir. |
Antarktika"nın tarihi
1 Eklenti(ler)
TARİH
http://frmsinsi.net/attachment.php?a...1&d=1331840879 Avrupalı coğrafyacılar,daha ortaçağda ve Rönesans döneminde efsanevi bir Terra Austarlis"ten (Güney Toprakları)söz ederlerdi.Ama bundan çok önce (İS y.650)Ui-te -Rangiora adlı bir komutanın savaş kanosu ile bugünkü Yeni Zelanda"dan yola çıkarak en azından donmuş okyanusa kadar güneye indiğini anlatan bir Maori efsanesi de vardı.İngiliz gemici James Cook"un 1772-75 arasında yüksek güney enlemlerini izleyerek dünya çevresinde yaptığı yolculuk,efsanevi kıtanın boyutlarına ilişkin varsayımları gerçeğe çok yaklaştırdı.Cook"un gezisi,eğer Terra Australis gerçekten varsa,ancak 60 derece güney ve 70 derece güney enlemleri arasında ,bu yolculuk sırasında bulunan buz kütlelerinin ardında olabileceğini gösterdi. Rus kaşifi Gottlieb von Bellingshausen"in komutasındaki "Vosvok" ve "Mirni"adlı gemiler 1819-21"de ilk kez kıtanın oldukça yakınından geçerek tüm çevresini dolaştı.20 Ocak 1820"de Bellingshausen ilk kez kıta buzlalarından birini saptadığını bildirdi.Antarktika Yarımadasının anakara kesiminin bir parçasını Bellingshausen"dan iki gün sonra gördüğünü öne süren İngiliz Edward Bransfield de,Antarktika Yarımadasının bir bölümünün haritasını çıkardı.18 Kasım 1820"de Orleans Boğazının kıta-yarımada tarafını gören ABD"li Nathaniel Palmer da kıtayı ilk gördüğünü öne sürenler arasındaydı.1837-40"taki bir Fransız keşif gezisi sırasında Dumont d"Urville ,Adelie Topraklarını buldu.Fransızlar bu toprak,üzerinde hak iddia ettiler.Charles Wilkes in yönetiminde 1838-42 arasında yapılan ABD keşif gezisinde Doğu Antarktika kıyılarının büyük bölümü araştırıldı.1839-43 arasındaki bir İngiliz keşif gezisi sırasında James Clark Ross,Victoria Toprakları kıyısı ile,kendi adını alan Ross Denizi ve Ross Buz Engelini ( Bugün Ross Buzlası)buldu. Kaynak:AnaBritannica cilt 2 frmsinsi.net için derlenmiştir. |
Antarktika ilk keşif dönemi
1 Eklenti(ler)
İLK KEŞİF DÖNEMİ
http://frmsinsi.net/attachment.php?a...1&d=1331842179 20.yüzyılın ,Antarktika"nın keşfinde "kahramanlık çağı"olarak adlandırılan ilk 20 yıllık döneminde kıtayla ilgili çok önemli bilgiler elde edildi.İngiliz Robert F.Scott ve Ernest Henry Shackleton yönetiminde 1901-13 arasında üç keşif seferi yapıldı.Kıta içlerine kadar gidilerek bugünkü bilimsel araştırma programlarına sağlam bir temel sağlayan önemli jeoloji,buzulbilim ve meteroloji buluşları gerçekleştirildi. İyice iç bölgelere doğru kızaklarla yapılan ilk araştırmayı,İngiliz "Discovery"seferi sırasında (1901-04)Scott,ardından da İngiliz "Nimrod"seferi sırasında (1907-09)Shackleton,Ross Adasındaki üslerinden yola çıkarak gerçekleştirdiler.Shackleton ve E.A Wilson ile birlikte Scott,30 Aralık 1902"de Ross Buzlası üzerinde 82derece 17 güneye ulaştı.9 Ocak 1909"da Shacklenton,beş kişilik bir ekiple kutup noktasından 155 km.uzaklıktaki 88 derece 23 güney enlemine kadar indi.Antarktika"da havacılık çağını,1902"de yere bağlı bir gözlem balonuyla havalanan Scott başlattı.Shackleton,1908"de Ross Adasındaki Cape Royds"da otomobil kullandı.Güçlü Mançurya midillilerinin kıta üzerinde denenmesi ve Shacleton"ın büyük Beardmore Buzulu üzerinden kutup platosuna çıkan bir yolu ilk kez kullanması Scott"ın 1911-12"de Güney Kutbuna kızakla gerçekleştirdiği yolculuğun önünü açtı. Alman fizikçi Carl Friedrich Gauss"un ,66 derece güney 146 derece doğu noktasında olduğunu öne sürdüğü Güney Magnetik Kutbu"na ulaşmak amacıyla Wilkes ,d"Urville ve Ross"un (Ross daha önce Kuzey Magnetik Kutbu"nu bulmuştu.)1840"ta giriştiği yolculuk başarısızlıkla sonuçlanmıştı.16 Ocak 1909"da T.W.E.David ve Douglas Mawson,Victoria Topraklarının yüksek buz platosu üzerinde 72 derece 25" güney ,155 derece 16" doğuda Güney Magnetik Kutbu"nu belirledi.Magnetik Kutup noktası o günden bu yana 880 km kayarak Adelia Toprakları kıyısı yakınındaki bugünkü konumuna geldi.Shackleton"ın 1908-09"da ulaşamadığı Güney Kutbuna Norveç"in 1910-12 arasındaki Antarktika Seferi sırasında 14 Aralık 1911"de Roald Amundsen,bir ay sonra da İngiltere"nin 19010-13 "Terra Nova" seferi sırasında 17 Ocak 1912"de Scott ulaştı.Amundsen"in kayakçılar ve köpeklerden oluşan ekibi,Axel Heiberg Buzulu yoluyla Balinalar Körfezindeki Framheim İstasyonu"na dönmeyi zorlukla da olsa başardı.Ama Scott"ın yanı sıra E.A.Wilson,H.R.Bowers ,L.E.G.Oates ve Edgar Evans"dan oluşan ekibi Beardmore Buzullu yolunu kullandı ve dönüş yolunda Ross Buzlasında yakalandığı bir tipide kayboldu. 1957-58 Uluslararası Jeofizik Yılı (IGY) boyunca birbirleriyle bağlantılı iki keşif daha gerçekleştirildi.16 Aralık 1957"de SSCB,Doğu Antarktika Buzlası üzerindeki 78 derece 28' güney,106 derece 48' doğu noktasında kurumsal olarak Yer"in magnetik alanının kutbu sayılan Güney jeomagnetik alanının kutbu sayılan Güney Jeomagnetik Kutbuna ulaştı.14 Aralık 1958"de de yine SSCB,yeryüzündeki bütün kıyılardan en uzak noktaya ,82 derece 06' güney,54 derece 58' doğu noktasındaki göreli erişilmezlik kutbuna ulaştı. İskoç W.S.Bruce ve Alman Wilhelm Filchner"in ilk kez ortaya attığı Ross ve Weddell denizlerini birleştiren bir kanalın varlığı olasılığını araştırmak amacıyla 1914"te de Shackleton tarafından bir "Transantarktika "seferi düzenledi.Ama Shackleton"ın gemisi "Endurance"Weddell Denizinde buzlar arasında sıkışıp parçalandı ve o güne değin düzenlenen en cüretli kutup seferi de başlamadan sona erdi.Bu tasarı uzun yıllar unutulduysa da IGY sırasında Vivian Fuchs"un önderliğindeki İngiliz Uluslararası Topluluğu "Transantarktika"seferiyle yeniden gündeme geldi.Paletli araçlar kullanan ve havadan da uçaklarla desteklenen ekip,24 kasım 1957"de Filchner Buzlasındaki Shackleton Üssünden yola çıktı.Güney Kutbu"ndan geçerek 2 Mart 1958"de Ross Adasındaki Yeni Zelanda Scott Üssüne ulaştı.Antarktika,kutuptan kutba ilk deniz yolculuğunu gerçekleştiren "İngiliz Dünya Çevresi"seferinde (1979-81) bir kez daha baştan başa geçildi. Kaynak:AnaBritannica cilt 2 frmsinsi.net için derlenmiştir. |
Antarktika ı.dünya savaşından IGY"ye
1 Eklenti(ler)
I.DÜNYA SAVAŞINDAN IGY"YE http://frmsinsi.net/attachment.php?a...1&d=1332435837 I.Dünya Savaşı döneminde uçakların hava kameralarının,radyoların,ve motorlu araçların gösterdiği hızlı gelişme,çok geçmeden kutup seferlerine de yansıdı.Antarktika"da ilk hava seferini,Alaskalı pilot C.B.Eielson ve George Hubert Wilkins,tekerlekli,tek motorlu bir "Lockhedd Vega"uçakla 16 Kasım 1928"de gerçekleştirdi.Bu öncü uçuşun ardından,Amerikalı deniz subayı Richard E.Byrd,daha iyi donanımlı ve uçak destekli bir dizi keşif seferi yaptı.(1928-30,1933-35,1939-41 ve 1946-47).Bu seferlerde kayaklı uçaklardan ve hava fotoğraflarından giderek daha etkin biçimde yararlanıldı.Byrd,29 Kasım 1929"da Güney Kutbu üzerinden uçan ilk insan oldu(1926"da Güney Kutbu üzerinde uçmuştu.)1946-47 yazında gerçekleştirdiği ve "Yüksek Atlama Harekatı"olarak bilinen dördüncü seferi,Antarktika"da o tarihe değin düzenlenen en büyük deniz -hava seferiydi.Aralarında iki denizuçağı tenderi ve bir uçak gemisi bulunan 13 gemi ile 25 uçak sefere katıldı.Gemiden havalanan uçakların çektiği 49 bin fotoğraf ile karadan havalanan uçakların çektiği fotoğraflar ,Antarktika kıyılarının yüzde 60"ını kapsıyordu.bunun dörtte biri de o güne değin görülmemiş bölgelerdi. ABD"li Lincoln Ellsworth ile Kanadalı pilot Herbert Hollick -Kenyon 23 Kasım 5 Aralık 1935 arasında kıtanın boydan boya geçildiği ilk hava seferini düzenlediler.Haritalanmamış bölgeler ve buz tarlaları üzerinde yapılan bu cüretli uçuş,uçakların önceden hazırlanmamış yüzeylere inip kalkabileceğini gösterdi.Norveç"in 1930"larda Kraliçe Maud Toprakları kıyılarına düzenlediği keşif seferlerinde gemiden havalanan denizuçaklarının yoğun olarak kullanılması ve ilk hava harekatları,bugünkü hava ağırlıklı programların temelini oluşturdu. İlk keşifler yalnızca Antarktika toprakları üzerindeki hak iddialarıyla sınırlı kalmadı.coğrafya terminolojisine de yansıyan çekişmelere yol açtı.Ulusal nüfuz mücadelesi özellikle İskoç Denizinin güneyindeki dar ,yarımada görünüşlü kara kütlesi üzerinde yoğunlaştı.Bölge,Şilililerce O"Higgins Toprakları ( Tierra O"Higgins),Arjantinlilerce ise San Martin Toprakları (Tierra San Martin)olarak adlandırıldı.İngilizler ayın bölgeyi eski donanma bakanlarının onuruna Graham Toprakları ,Amerikalılar ise denizci ve kaşif Nathaniel Palmer"in anısına Palmer Yarımadası olarak adlandırdılar. Varılan uluslararası anlaşma sonucunda bu bölge günümüzde yalnızca Antarktika Yarımadası olarak tanımlanmakta,ancak kuzey yarısı Graham Toprakları ,güney yarısı ise Palmer Toprakları olarak adlandırılmaktadır. Kaynak:AnaBritannica cilt 2 frmsinsi.net için derlenmiştir. |
Cevap : Antarktika
1 Eklenti(ler)
20.yüzyılın ilk yarısı Antarktika tarihinin koloni dönemidir.1908-42 arasında ,kıtanın dilimler biçiminde bölünmüş değişik kesimleri üzerinde 7 ülke egemenlik ilan etti.Aralarında ABD,SSCB,Japonya,İsveç ve Belçika"nın da bulunduğu birçok ülke ise kıta toprakları üzerinde resmen hak iddia etmeden araştırmalarını sürdürdü.Örneğin,ABD hükümeti,Richard Byrd"in 1929"da Marie Byrd Topraklarındaki Ford Sıradağları ( bugün bölge üzerinde hiçbir hak iddiası yoktur.)Lincoln Ellsworth"un ise 1935"te Ellsworth Toprakları (bugün bölge üzerinde Şili hak iddia etmektedir.)1939"da da Doğu Antarktika"da Amery Buzlası yakınlarındaki American Higland ( bu alan üzerinde bugün Avustralya hak iddia etmektedir.)üzerindeki taleplerini hiçbir zaman benimsemedi.1939"da Kraliçe Maud Topraklarının batısındaki Prenses Astrid ve Prenses Martha kıyılarının hava fotoğraflarını çeken Almanlar,buralara metal gamalıhaçlar atarak bölgenin Nazi hükümetine ait olduğunu ileri sürdüler.(bu bölge üzerinde bugün Norveç hak iddia etmektedir.)
Antarktika II.Dünya Savaşından çok etkilenmedi.Yalnızca Naziler,kıta yakınlarındaki denizlerde ticaret gemilerine saldırdılar.İngiliz savaş gemileri bunun üzerine Antarktika Yarımadasının kuzeyini gözetim altına aldılar.Ocak 1943"te Deception Adasına düzenlenen bir seferde,Nazi Almanya"sının müttefiki Arjantin"den gelen bir ekibin bir yıl önce buraya ayak bastığı anlaşıldı.Yarımada üzerinde Arjantin egemenliğinin simgesi olarak pirinçten bir silindir bırakılmıştı.İngilizler,Arjantin"in bıraktığı simgeleri kaldırarak kendi bayraklarını diktiler.Alman yanlısı bir Arjantin hükümetinin,Atlas Okyanusu ile Büyük Okyanustan geçen deniz deniz yollarını birbirine bağlayan stratejik Drake Geçidinin iki yakasını da denetim altına alabileceği endişesi İngilterede gittikçe büyüdü.Sonunda Deception Adasında,bölgeyi gözaltında tutacak bir askeri üs kurulmasını öngören "Tabarin Harekatı"kod adlı gizli bir askeri plan hazırlandı.İngilizler Şubat,1944"te adaya yeniden geldiklerinde kendi bayraklarının yerine Arjantin bayrağının çekildiğini gördüler.İngiliz bayrağı bir kez daha çekildi ve bölgedeki İngiliz taleplerini desteklemek amacıyla planlanan üs kuruldu.Birkaç başka istasyon daha inşa edildi ve savaşın bitiminde İngiltere,Antarktika"daki varlığını sürekli kılma kararı aldı. İngiliz işgali,Arjantin ve Şili"yi Antarktika Yarımadası üzerindeki iddialarını destekleyecek girişimler için harekete geçirdi.Şili yarımadada ilk kez 1940"ta hak iddiasında bulunmuştu.Arjantin de 1903"ten beri Güney Orkney Adalarında bir meteroloji isyasyonunu sürekli faaliyette tutuyordu.1947"den sonra hem Arjantin hem Şili ,değişik yerlerde üsler kurdu.Marguerite Koyundaki, ABD"ye ait eski Antarktika Servisi Doğu Üssü kampına 1947-48 "de gene ABD"nin Ronne Antarktika Araştırma Seferi (RARE)ekibi yerleşti.Bunun üzerine İngiltere ,Arjantin ve Şili ,ABD"nin de kıtada hak iddiasında bulunabileceğinden endişelenmeye başladılar.Ama anlaşmazlıklar kısa sürede aşıldı ve ABD ile İngiltere,yarımadanın doğu kenarında yapılacak bir kızak seferi için güçlerini birleştirdi. http://frmsinsi.net/attachment.php?a...1&d=1332438928 Kaynak:AnaBritannica cilt 2 frmsinsi.net için derlenmiştir. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.