ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   İslami Yazılar & Hikayeler (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=320)
-   -   Kutüb-i Sitte - 6 Hadis Kitabı - Sıhah-ı Sitt - 6 Sahih Kaynak (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=108912)

Şengül Şirin 07-01-2010 06:38 PM

Kutüb-i Sitte - 6 Hadis Kitabı - Sıhah-ı Sitt - 6 Sahih Kaynak
 
Kutüb-i Sitte - 6 hadis kitabı - Sıhah-ı Sitt - 6 sahih kaynak

KUTÜB-İ SİTTE (6 hadis kitabı)

Sünni Müslümanların esas aldığı 6 temel hadis kaynağıdır. Sıhah-ı Sitt (6 sahih kaynak) diye de anılırlar. Ancak bu ifade, anılan 6 kaynağın bir mezhep taassubu taşıdığı veya taraf tutucu bir yaklaşım sergilediği anlamına asla gelmez. Tam aksine, bu kaynaklarda Şii Müslümanların görüş ve kabullerini destekleyen, hatta siyasal Sünni anlayıştan çok Şii anlayışa deliller kazandıran rivayetler dikkat çekecek kadar çoktur.

Şunu da söylemeliyiz ki, bu 6 eserin hazırlayıcısı olan zatların hemen hepsi, siyasal Sünniliğin prototip kadrosu olan Emeviler'den çok büyük zulümler gördüler, hatta bazıları o Emevi zulmü altında can verdi.

Şengül Şirin 07-01-2010 06:39 PM

İmam Buhari ölm. 256/869) - Ebû Abdullah Muhammed
 
İmam Buhari ölm. 256/869) - Ebû Abdullah Muhammed
6 hadis kaynağı ve hazırlayıcıları önem sırasına göre şöyle verilebilir:
1. İMAM BUHÂRİ (ölm. 256/869):


Kısaca Buhar i olarak bilinen Ebû Abdullah Muhammed
b.İsmail Sünni Müslümanlarca, en büyük hadis bilgini olarak kabul edilir. Sünni gelenek O'nun ana eseri el--Câmi es-Sahih'i Kur'an'dan sonra en muteber İslâm kaynağı ve hadis kitaplarının en büyüğü sayar. Buhâri'nin, bu eserini 600.000 hadis içinden seçtiği 7275 hadisten vücuda getirdiği biliniyor. 16 yılda tamamlanan bu eser 97 kitaba ve 3730 baba ayrılmıştır.

Buhâri, isminden de anlaşılacağı gibi, İslam ilimlerinin, özellikle hadis ve tasavvufun beşik kentlerinden biri olan Buhâra'da 13 Şevval 194 h.(21 Temmuz 810 milâdi) doğdu. Çok küçük yaşta babasını kaybettiği için yetim olarak büyümüştür. Dedesi Bardizbah, gayrimüslimdi. Ber-dizbah, çiftçi demektir. Buhâri'nin henüz 10 yaşındayken hadisle meşgul olmaya başladığını biliyoruz. Bu yaştan itibaren Mekke başta olmak üzere Hicaz bölgesi, Mısır, İran ve Irak gibi İslam kültürünün merkez sahalarını, ilmi tetkikleri için yıllarca dolaştıktan ve sayıları yirmiye varan büyük bilginlerden dersler aldıktan sonra tekrar Türkistan' a dönmüş, Buhara, Semerkant ve Hartank'ta eserlerini yazmaya devam etmiş ve nihayet Hartank'ta, ata binmek üzere olduğu bir sırada kriz geçirmiş ve ardından da ölmüştür.

Buhâri, baş eseri Sahih'deki hadisleri, kendilerinden aldığı kişilerin biyografilerini tetkik için et—Târih el-—Kebir adlı bir eser yazmış, daha sonra bu eseri et-Târih es-Sagir adıyla özetlemiştir. Kaynakların bildirdiğine göre Buhâri, et-Târih el-Kebir'ini Medine'de ikameti sırasında mehtaplı gecelerde Peygamber'in kabri yanında yazmıştır. Buhâri'nin bugün elimizde bulunan diğer üç eseri es-Sülâsiyât, el-Edeb el-Müfred ve Halkı Ef'âli İbad adlarını taşımaktadır. O'na izafe edilen Tefsir el—Kur'an ve Tenvir el—Ayneyn'in durumları tartışmalıdır.

Hadis ilmine başlamasıyla ilgili bir soruya cevap verirken şunları söylüyor: "Onbir yaşına geldiğim sırada Abdullah b.Mübârek, vs. gibi hadis bilginlerinin kitaplarını ve sözlerini ezberlemiştim. Bunun ardından annem ve kardeşim Ahmet'le birlikte, hac maksadıyla Mekke'ye gittik. Hacdan sonra ben, hadis tahsili için orada kaldım. Onsekiz yaşına geldiğim sırada Sahabe (Hz. Peygamber'in arkadaşları) ve Tâbiûn (Sahabileri tanıyan kuşak) bilginleriyle ilgili eserlerimi yazmaya başladım. Tarih adlı eserimi de, yine o sıralarda Medine'de kaleme aldım. Bu eseri, Hz. Peygamber'in Ravzası yanında ve mehtaplı gecelerde yazmışımdır."


Büyük eseri Sahihi hazırlayışından bahsederken de şöyle diyor: "Bir gün, muhaddis İshak b.Râhûye'nin meclisinde bulunuyorduk. Dostlardan birisi 'ne olurdu, Hz. Peygam-ber'in hadislerini bir araya toplayan özet bir kitap yazsaydınız' dedi. Bu istek benim kalbimde yeretti ve topladığım 600.000 hadisten seçmeler yaparak Sahih'imi vücuda getirdim. Eserime aldığım her hadisi yerine koymadan önce boy abdesti alır iki rekât namaz kılardım."

En çok sevdiği şeylerden biri de, dostlarına, özellikle Ramazan geceleri, hatimle namaz kıldırmaktı.
Diyor ki: "Allah'ın huzuruna vardığımda, bir kimsenin gıybetinde bulunmuş olmaktan hesaba çekilmek istemiyorum."
Dostlarından Muhammed b.Yusuf anlatıyor: "Kendisiyle birlikte kaldığım bir gece tam 18 defa kalkıp kandili yaktığını gördüm: Her seferinde aklına gelen, çözdüğü bir problemi kaydediyordu."

Bütün kaynaklar. Buhâri'nin, ikamet ettiği her kentte ilmi sohbetlerinden binlerce kişinin yararlandığını yazmaktadırlar. Bu çok genç ilim adamı zaman zaman da kıskançlıklara, maksatlı imtihanlara muhatab oluyordu. Târihu Bağdad yazarı, Buhâri'nin, Bağdat'ta bulunduğu sırada şöyle bir olayla karşılaştığını bildiriyor: Bir grup hadisçi Buhâri'yi imtihan etmek maksadıyla yüzden fazla hadisin metinlerini ve rivayetlerinde yer alan kişileri, içinden çıkılamaz şekilde birbirine karıştırarak Buhâri'nin önüne getirirler. Buhâri bunları okur ve karşısındakilere, bütün bunların doğru şekillerini hiç bocalamadan yazdırı-verir. Bunu gören hadisçiler Buhâri'ye saygı ve bağlılıklarını arzederler. Bağdat'lı hadisçilerden Musa b.Hârûn el-Hammâl duygularını şöyle dile getiriyor: "Bütün İslam milletleri, ikinci bir Buhâri vücuda getirmek için bir araya gelseler, yine de bir başka Buhâri meydana
getiremezler."

ir-.JiDiyor ki Buhâri: "Bağdat'a her gittiğimde, büyük mezhep imamı Ahmet b.Hanbel ile sohbetlerimiz olmuştur."

Büyük hadis otoritelerinden bazılarının Buhâri'yle ilgili sözleri şöyle: "Şu gökkubbenin altında, Buhâri'den daha iyi hadis bilen bir insan görmedim." (Muhammed b.İshâk) "Ey hadis ilmiyle uğraşanlar, Buhâra'lı şu gencin etrafında toplanın ve muhtaç olduğunuz her şeyi ondan öğrenin." (İshak b.Râhûye) "Buhâri'nin göğsünde bir tüy olmayı isterdim." (Abdullah b.Hammad) "Hadis bilgini Müslim'i Buhâri'nin dizi dibinde, küçük bir çocuk gibi bir şeyler öğrenmeye çalışırken gördüm." (Hafız Muhammed b.Yâkup)

Buhâri'nin, doğduğu kenti terketmesi şu olay yüzünden olmuştu: Buhârâ Emiri Hâlid b.Ahmed O'ndan sarayına gelip ders okutmasını istedi. Buhâri şu cevabı verdi: "Ben ilim adamıyım; şunun bunun kapısına ders vermeye giderek ilmi zelil edemem. Eğer bir şey öğrenmeye niyet ve ihtiyacın varsa ders verdiğim yere veya evime gelirsin. Bunun üzerine Emir'le araları açıldı ve Buhâri doğup büyüdüğü kenti terkedip Hartank'a gitmek zorunda kaldı. Bu olay üzerine O, şöyle yakarmıştır: "Allahım! Artık yeryüzü bana dar gelmeye başladı, beni yanına al." Ve ;iiiJ aradan bir yıl geçmeden Buhâri bu haksızlıklar ve yolsuzluklar dünyasından ayrılıp Hakk'a yürüdü.

Buhâri'nin mâruz kaldığı eziyet ve sıkıntıların bir sebebi de, kendisinin "Kur'an lafızlarının mahluk olduğu-"na inanmasıdır. Tarihu Bağdad yazarının beyanlarına bakılırsa bu suçlama Buhâri'yi çekemeyenler tarafından, özellikle O'nu kendisine rakip gören Muhammed b.Yahyâ tarafından icat edilmiştir. Bu iddianın, Kütüb-i Sitte'den ikincisini hazırlayan Müslim'i suçlamada da kullanıldığını görüyoruz. (Buhâri için bk. Hatib el-Bağdâdi; Tarihu Bağdâd, biyografi no: 424; İbn Hallikân; Vefeyât ilgili mad.; Sübki, et-Tabakât, biyografi no:54)

Şengül Şirin 07-01-2010 06:40 PM

İmam Müslim (ölm. 261 / 875)
 
İmam Müslim (ölm. 261 / 875)
(2) İMAM MÜSLİM (ölm. 261 / 875)
Sünni inanışın ikinci büyük hadis bilginidir. O'nun tertiplediği es-Sahih adlı hadis külliyatı, ünlü altı hadis kitabı (Kütüb-i Sitte)'nın ikincisi olarak asırlardır İslam dünyasına hizmet vermektedir.

İslam'ın ana ilimlerinin geliştiği en önemli merkezlerden biri olan Nişabur da doğup yine bu şehrin bir semti olan Nasrâbâd'da ölüp defnedildi.
Tam adı Ebu'l—Hüseyin Müslim b.Haccâc en-Nisabûri olan bu büyük hadis bilgini, tıpkı Buhâri gibi, İslam dünyasının hemen her tarafını dolaşmış geniş araştırmaların sahibi bir dâhidir.


Ünlü fıkıh bilgini Âhmed b.Hanbel başta olmak üzre Yahya b.Yahyâ, Kuteybe b.Said, İshak b.Râhûye, Muham-med b.Amr, Muhammed b.Mihran, İbrahim b.Mûsa, Halef b.Hişam, Süreye b.Yûnus, Ömer b.Hafs, Ahmed b.Yûnus, İbrahim b.Münzir ve Mansur b.Muhammed gibi ünlülerden dersler almıştır. O'nun, ders almanın da ötesinde feyz ve ilham aldığı kişilerden biri de büyük hadisçi Buhâri'dir. Târihu Bağdad yazarının belirttiğine göre Müslim, bu büyük dâhinin huzuruna gider, yüzünü öper ve şöyle derdi: "Müsaade et de ayaklarını da öpeyim, ey üstatlar üstadı!" Buhâri, Kur'an'ın, Allah Kelâmı olmasına rağmen, lafızlarının yaratılmış olduğunu savunduğu için ağır tenkitlere mâruz kaldığında, Müslim O'nunla dostluğunu kesmemiş-tir.

Müslim'in Sahih'i, bizzat kendisinin belirttiğine göre, 300.000 hadis arasından seçilmiş olap 52 kitaptan (ana bölüm) oluşmuştur. Buhâri'nin eserinin aksine Müslim'in Sahih'i, hadis ilmine dair bir girişle başlamakta ve Kur'an' in faziletlerine dair bir bölümle sona ermektedir.
Müslim'in daha başka eserlerinin olduğu söylenmekte ise de bugün elimizde yalnız Sahih'i mevcuttur.


Buhâri ve Müslim'in Sahih'leri, iki Sahih anlamında Sahihayn ve bu iki hadis imamı en büyük iki muhaddis anlamında Şeyhayn diye anılmaktadır. İslâm bilginlerinin ortaklaşa kanaatlerine göre, tenkit dışı sayılacak hiçbir hadis kitabı yoktur ve olamaz. Ancak tenkide en az konu olabilecek iki temel eser, Buhâri ile Müslim'in kitaplarıdır. Bunları, müelliflerini daha sonra göreceğimiz üç Sünen kitabı izler. Bu beş eseri altı rakamına ulaştırmak için bazıları İmam-ı Mâlik'in Muvatta'ını, bazıları İbn Mâce' nin Sünen'ini ilave ederler (Müslim için bk. Hatib el-Bağdâdi, Târihu Bağdâd, biyografi no: 7089; İbn Hallikân, Vefeyât, biyografi, No: 717).

Şengül Şirin 07-01-2010 06:41 PM

Ebû Dâvûd (ölm. 275/888) - Süleyman b. Eş'as es-Sicistâni
 
Ebû Dâvûd (ölm. 275/888) - Süleyman b. Eş'as es-Sicistâni
3. EBÛ DÂVÛD (ölm. 275/888)

Tam adı Süleyman b. Eş'as es-Sicistâni olup, künyesi olan Ebû Dâvûdla meşhur olmuştur.
Kütüb~i Sitte'den üçüncüsü ve ünlü dört Sünen kitabının birincisinin müellifidir. İlmi, irfanı kadar zühd ve takvasıyla da ünlüdür. Tıpkı Buhâri ve Müslim gibi, o devir İslâm dünyasının hemen tamamını dolaşmış ve 50'den fazla bilginden ders almıştır.
Hocalarının en ünlüleri Müslim b. İbrahim, Süleyman b. Harb, Musa b. İsmail, Abdullah b. Mesleme, Yahya b. Mâin, Ahmed b. Hanbel, Hişam b. Ammâr, Amr b. Avn, Ahmed b. Yûnus ve Osman b. Ebi Şeybe'dir.

Hayatının büyük kısmı Basra'da geçti. Bağdat'a birçok kez seyahetleri var. Kaynaklar, ünlü mezhep imamı Ahmed b. Hanbel ile yakın dostluğu olduğunu söylerler.
Ebû Dâvûd, Sünen adıyla andığı eserinde, daha çok fıkha kaynaklık eden hadisleri toplamıştır. O'nun bu eseri, "dünyanın harikası" ve "İslâm'ın dayanağı" diye anılmıştır.
Ebû Davud'un, h. 1310'da Kâhire'de basılan Kitab el-Marâsil adlı bir eseri de vardır.
Ebû Davud'un, Abdullah adında ve el-Mesâbih adlı bir eserin de sahibi olan bir oğlu vardır. Abdullah (ölm. 326) babası çapında büyük bir bilgin olarak ünlüdür.

Ebû Davud'un, eseriyle ilgili olarak, söylediği şu sözler, O'nun din konusundaki temel anlayışını da göstermektedir. "Resulüllah'tan rivayet edilen 5000 hadis topladım ve bunların 4800'ünü eserime koydum. Bu hadislerin Sahih vs. gibi derecelerine de işaret ettim. Bu hadisler içinden şu dört tanesi, bir insana, dini hayatı bakımından yeter:

1— "Ameller, niyetlere göredir."
2— "Kişinin Müslümanlığının güzelliğine bir delil de, onun kendisini ilgilendirmeyen şeyleri, boş lakırdıları terketmesidir." '
3— "Kişi, kendisi için sevip istediği şeyi, dostu ve komşusu için de sevip istemedikçe, mümin olamaz."
4— "Helâl ve haram, Allah'ın kitabında apaçık belirtil
miştir. Ancak bu ikisi arasında, her iki yöne çekilebilecek
şüpheli şeyler vardır."

Ünlü sûfi—bilgin Sehl b. Abdullah et - Tüsteri bir gün Ebû Davud'a geldi ve O'ndan rica etti: "Ey Süleyman! Senden rica ediyorum; Allah Resulü nden hadisler nakleden o dilini çıkar da bir öpeyim."
Diyor ki Ebû Dâvûd: "Baş olma, lider olma sevdası, en gizli ve en tehlikeli şehvettir."
Ebû Dâvûd, Basra'da öldü ve orada defnedildi. (Ebû Davûd için bk. Hâtib el-Bağdâdi, Tarihu Bağdat, biyografi 4638, İbn Hallikân, Vefeyât, biyografi 272).

Şengül Şirin 07-01-2010 06:42 PM

İmam Nesâi (ölm. 303/915) - Ebû Abdurrahman Ahmed b. Ali en-Nesâi
 
İmam Nesâi (ölm. 303/915) - Ebû Abdurrahman Ahmed b. Ali en-Nesâi
4. İMAM NESÂİ (ölm. 303/915):

Hadis imamlarının en büyüklerinden biri ve Kütütn-i Sitte'nin 4'üncüsü sayılan Sünen en-Nesâi'nin müellifidir. Tam adı Ebû Abdurrahman Ahmed b. Ali en—Nesâi'dir. Çağının en büyük hadis bilgini kabul edilir. Mısır'da doğdu ve bu ülkede yetişip yaşadı. Ömrünün son yıllarında, bazı hoşnutsuzluklar yüzünden ülkesini terkettiği ve Şam veya Remle'de, Emeviler tarafından yapılan işkence ve eziyetler sonucu öldüğü kabul edilir.
Hayata gözlerini yumduğu yer, tartışmalı olmakla birlikte, Emevi zulmünden çektikleri sonucu şehit olduğu, tartışmasız kabul edilmektedir.

Bir rivayete göre mezarı Remle veya Şam'da değil Mekke'dedir. Kaynakların beyanına göre, Şam'da Emevi eziyetlerine maruz kaldığında öleceğini anlamış ve şöyle vasiyet etmiştir: "Beni Mekke'ye götürün ve orada defnedin." Denir ki, Nesâi'nin bu vasiyeti yerine getirilmiş ve naaşı Mekke'ye nakledilerek Safa ve Merve arasına defne-dilmiştir.
Kaynaklar O'nun günaşırı oruç tuttuğunu ve dört karısı olduğunu da kaydederler.
Eserlerini tamamlamak için çok seyahat etmek zorunda kalan Nesâi, Hz. Ali ve Ehlibeyt'e derin saygısı yüzünden Emevilerin düşmanlığına maruz kalmış ve ordan oraya itilip kakılmak suretiyle büyük eziyetler çekmiştir.


Nesâi'nin, Sünen'i dışında iki eseri daha vardır. Bunlardan biri Hz. Ali ve Ehlibeytin faziletlerinden bahseden el-Hasâis olup 1308'de Kâhire'de basılmıştır. İkincisi olan Kitab ez-Zuafa ise 1323'te Agra'da, 1325'tc Allahâbâd'da basılmıştır.

Ölümüne bir yıl kala Emeviler tarafından Şam'a sürüldü. Fakat sürülmekle bırakılmadı; orada da sürekli eziyet altında tutuldu. Korkusundan zamanının çoğunu ya evinde yahut da camide geçirmekteydi. Ne yazık ki, Emevi azgınları O'na bu hayatı da çok gördüler. Birgün O'nu evinden çıkarıp bir yere götürdüler ve şu soruyu sordular: "Muaviye'nin faziletlerinden söz edecek misin?" Büyük bilgin şu ölümsüz ve cesur cevabı verdi: "Muaviye hakkında bildiğim ve söyleyebileceğim tek şey, Hz. Peygamber'in O'nun hakkındaki şu sözüdür: "Allah senin karnını doyurmasın." Bunun üzerine Emeviler O'nun üstüne çullandı ve "çağının en büyük hadis bilgini" olarak nitelendirilen bu büyük insan, kasıklarına vurulan Emevi tekmeleri altında ruhunu teslim etti. (Nesâi için bk. îbn Hallikân, biyografi no: 29; Zehebi, Tabakat, ilgili bahis; İbn Hacer, Tehzib, ilgili bahis.)

Şengül Şirin 07-01-2010 06:42 PM

İmam Tirmizi (Ölm. 279/892) - Ebû İsa Muhammed b. İsa
 
İmam Tirmizi (Ölm. 279/892) - Ebû İsa Muhammed b. İsa
5. İMAM TİRMİZİ (Ölm. 279/892):
Tam adı, Ebû İsa Muhammed b. İsa'dır. Ceyhun Nehri, diğer adıyla Belh Nehri kıyısındaki Tirmiz kentinde doğup büyüdü.


Tirmizi'nin yaşadığı devir başta İmam Şafii olmak üzre, hadis ve fıkıh bilginlerinin yaşadığı ve hadis ilminin zirvede bulunduğu bir devirdir. Tirmizi, Kütüb-i Sitte'nin diğer müellifleriyle birlikte bu devir bilginlerinin 10'dan fazlasından ortaklaşa dersler gördü.

Tirmizi, ayrıca başta Buhâri olmak üzre 20 civarında İslam bilgininden de dersler aldı.
Tirmizi, bilgisini geliştirmek üzre, Horasan'ın diğer illerini, Irak'ı, Hicaz'ı da dolaştı. Hadis bilginleri onun için: "Buhâri'nin geriye bıraktığı en değerli eser, Tirmizi' dir" derler. Hatta bizzat Buhâri'nin şöyle dediği rivayet edilir: "Ey Ebu İsa, benim senden istifadem senin benden istifadenden daha fazla olmuştur.''

Tirmizi'nin bugün elimizde bulunan eseri ünlü hadis kaynağı es — Sünen ile yine bir hadis kaynağı olan eş — Şemâil'dir. Kaynaklarda adı geçen: el — llel, et — Târih, ve ez—Zühd adlı eserleri bugüne kadar ele geçirilememiştir.

Tirmizi, doğduğu kentin bir köyü olan Buğ'da öldü. (Tirmizi için bk. Sem'ânı, el-Ensâb; Zehebi, Tezkire, Mizânül- İ'tidal; İbn Hacer; et Tenzih; İbn İmad; Şezerât ilgili bahisler.)

Şengül Şirin 07-01-2010 06:43 PM

İbn Mâce (ölm. 273/886) - Ebu Abdullah Muhammed b. Yezid el-Kaz-vini
 
İbn Mâce (ölm. 273/886) - Ebu Abdullah Muhammed b. Yezid el-Kaz-vini
6. İBN MÂCE (ölm. 273/886):
Tam adı Ebu Abdullah Muhammed b. Yezid el-Kaz-vini'dir.
Hayatı hakkında fazla bilgi yoktur.


Hadis ilminin imamlarından biri sayılır. Bağdat, Basra, Küfe, Şam, Mekke, Mısır gibi ilim merkezlerini dolaşıp bir yandan bilgisini geliştirdi, bir yandan da hadis topladı.
6 hadis kaynağından biri olan Sünen'i yanında Tefsiru' 1-Kur'an ve Tarihu Melih adlı eserleri de vardır. (İbn Mâce hakkında bk. İbn Hallikân, No: 614; Zehebi, Tezkire No: 636, İbn İmad, Şezerât, 2/164).


Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.