![]() |
Türklerde Lale Sevgisi..
LALE’ nin Oykusu
Orta Asya’daki Pamir daglari, bes bin metreyi asan zirveleriyle, dunyanin en vahsi cografyalarindan birini olusturur. Lale’nin Oykusu, iste bu daglarda baslar. Turk boylari, ayni anavatandan goc ettiklerinde, yanlarina vaxgecemedikleri lale soganlarini da alirlar. İlk durak İran’dir. Butun ulke, lalenin guzelligine meftun olur. Omer Hayyam, laleyi "kusursuz kadin guzelliginin simgesi" olarak gorur. Anadolu’da ilk lale motifi, Kilicarslan tarafindan yaptirilan Alaeddin Kosku’ndedir. Kimin ilk olarak fark ettigi bilinmez; ama lalenin de Allah ve hilal kelimeleriyle ayni harflerle yaziliyor olmasi, talihini iyiden iyiye acar. Bu harfler, eski Turkce’de, "cevahir-i hurufat" olarak adlandirilir. Lale, artik Allah’in da remzidir. Cami suslemelerinden top dokumune, hali desenlerinden savas migferlerine kadar, lale her yerdedir. Gun gelir; Yildirim Bayezid’in Kosova Savasi’nda giydigi tilsimli kaftanda koruyucu bir sustur. Gun gelir; buyuk din alimi Ebussuud Efendi’nin botanikte ilk siniflandirma calismalarini yaptigi bahcelerdedir. 1500’lu yillarin ikinci yarisinda, Roma-Germen İmparatorlugu Buyukelcisi Busbecq’in gonderdigi lale soganlari, once Avusturya’ya oradan da Hollanda’ya ulasir. Bunu, Hollanda’da yasanan akil almaz bir lale cilginligi donemi izler. Tek bir lalenin degeri, Amsterdam’da koca bir konagi satin alabilecek bedellere ulasir. Lale, İİİ. Ahmed doneminde, Pamir Daglari’ndan baslayan yolculugunun onemli duraklarindan İstanbul’a geri doner. Kahramanimiz, Lale Devri’nin sonu olan Patrona Halil isyaninda ise, zevk ve sefahatin bas suclusudur. Bu kez, tek bir soganina bile yasama hakki verilmeyen bir nefretle hayatimizdan cikarilir. İste o lale, bugun yeniden sokaklarimizda baharin gelisini mujdeliyor. kaynak: Cengiz OZDEMİR |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.