![]() |
Türkiye'deki Akarsular-Akarsularımız
[CENTER]
http://frmsinsi.net/images/frmsinsim...sinsi.net_.jpg Türkiye'deki Akarsular-Akarsularımız Marmara Denizi Trakya yakasından dökülenler Kınık Deresi Anadolu yakasından dökülenler Yalak Deresi Kocasu Deresi (Uluabat Gölü'nden sonra Koca Deresi) Karaerik Deresi Aliova Çayı Emet Suyu Simav Çayı Kara Deresi Kadıköy Deresi Kocaafşur Çayı Madra Deresi Hanife Deresi Gölcük Deresi Dombay Deresi Killer Deresi Değirmencik Deresi Keçi Deresi Simav Çayı Nilüfer Çayı Gönen Çayı Biga Çayı Can Deresi Yakacık Deresi Mermer Deresi Uludere Birgos Çayı Koca Çayı Ege Denizi Trakya yakasından dökülenler Meriç Nehri Ardas (Krumovica Tunca Erithropótamos Luda Reka Diavolorrema Ergene Nehri Çorlu Suyu (Deresi) Vize (Ana) Deresi Sakızköy (Poyralı) Deresi Çiftlik Deresi (güney) Çiftlik Deresi (kuzey) Ana Deresi Şeytan Büyük Deresi Akar Deresi Teke Deresi ??? - (Süloğlu Barajı) Kaysan Deresi (Kadıköy Barajı) Kavak Suyu Koca Deresi Anadolu yakasından dökülenler Küçük Menderes Çayı Tuzla Çayı Hayran Çayı Bakır Çayı ?? - (Güzelhisar Barajı) Gediz Nehri (Gediz Çayı) Koca Çayı Bağ Deresi Büyük Çayı Küçük Menderes Nehri Büyük Menderes Nehri Kufi Çayı Banaz Çayı Yaver Deresi/Demirler Deresi ?? - (Dandalaz Barajı) Akçay Çine Çayı Kamış Çayı ?? - (Karpuzlu Barajı) Madran Çayı Koca Çayı Akdeniz'e dökülenler Aksu Asi Ceyhan Dalaman Çayı Göksu Manavgat Nehri Seyhan Zamantı Göksu Karadeniz Çoruh Harşit Melet Bolaman Irmağı Elekçi Deresi Cevizdere Lahna Deresi Tabakhane Deresi Curi Irmağı Akçay Devrekâni Çayı Riva Deresi Pabuçdere Rezve Deresi Sakarya Yeşilırmak Kızılırmak Filyos Bartın Çayı Yağlıdere Gerevela deresi Basra Körfezi'ne dökülenler Fırat Dicle Hazar Denizi'ne dökülenler Aras Kura |
Türkiye'deki Akarsular-Akarsularımız
Simav Çayı
Simav Çayı (ya da Susurluk Çayı), kaynağını Simav yakınlarındaki Şaphane Dağları'ndan alır. Susurluk ovası'nda kuzeye yönelir ve en son Karacabey'den geçerek Marmara Denizi'ne dökülür. Marmara Denizine dökülen en büyük ırmaktır. Antik adı 'Makestos'dur. Başlıca kolları; Nilüfer Çayı, Mustafakemalpaşa Çayı ve Kocaçaydır. Akarsuyun yatak eğimi az olduğundan akış hızı yavaştır. |
Türkiye'deki Akarsular-Akarsularımız
Gönen Çayı
Kazdağılarının eteğinden çıkarak Gönen barajına hayat veren ve buradan da Gönen kenarından geçerek Marmara denizine dökülen efsane Gönen çayında tehlike çanları çalmaya başladı. Bandırmahabernet bu tehlikeye dikkat çekmek, mağdurların ve halkımızın duygularına tercüman olmak, ilgili ve yetkililerin dikkatlerini bu yöne çekmek üzere yerinde araştırmalar, yaptı. Kaynağını Gönen Barajından alan tarihi Gönen çayının Denzikent’e ve Marmara denizine uzunluğu yaklaşık 60 kilometre. Gönen Çayı; Kumköy, Ekşidere, Balcı köylerinin kenarından Gönen’e ulaşıyor ve Gönen’den sonra Tuzakçı, Bostancı, Ayvalıdere, Gebeçınar, Bandırmanın Musakça köylerinden sonra da Denizkent sahilinden Marmara denizine akarak dünya okyanusları içinde kayboluyor. |
Türkiye'deki Akarsular-Akarsularımız
Meriç Nehri
Meriç Nehri, (Bulgarca: Марица, Maritsa, Yunanca: Εβρος, Evros) Yunanistan ile Türkiye sınırının bir kısmını oluşturan, Bulgaristan'da doğarak Türkiye'ye giren ve Edirne üzerinde Ege Denizi'ne dökülen ırmaktır. Meriç Irmağı 490 km uzunluğundadır. Türkiye'de kalan bölümü ise 211 km'dir. Meriç nehri Türkiye'nin 10. büyük nehridir. Meriç Nehri Türk sınırları içinde ilk olarak Edirne kuzeyinde Arda ile karışır. Bundan sonra Edirne güneyinde Tunca Nehri Meriç Nehri ile birleşir. Uzun bir süre Türk-Yunan sınırını çizerek akan Meriç Nehri’ne İpsala yakınlarında Balabancık Köyü batı kısmında Ergene Nehri karışır. Meriç Nehri İpsala güneyinde başlıca iki kola ayrılır. Birinci kol Türk sınırını İçterk ederek Yunanistan’a geçer ve Saros Körfezine dökülür. Diğer kol ise bataklıklar oluşturarak Gala gölü gibi göllenmeler yaparak Türk topraklarından Enez yakınlarında Saros Körfezine (EGE DENİZİ) dökülür. Rumeli'nin en büyük nehirlerinden biri. Rodop dağının kuzey eteği yakınlarından çıkar. Bulgaristan'ın Filibe ovasını, Edirne şehrini, Batı Trakya'yı suladıktan sonra, Ege Denizine dökülür. Uzunluğu 490 kilometredir. Bunun 172 kilometresi Türkiye'dedir. Başlıca kolları Ergene, Arda ve Tunca'dır |
Türkiye'deki Akarsular-Akarsularımız
Ergene Nehri
Ergene Nehri, Marmara Bölgesi'nin Karadeniz kıyılarındaki Yıldız Dağları'ndan doğar. Çok çatallı bir halde bulunur. Birçok kolu vardır. En sonunda Meriç Nehri ile birleşerek Ege Denizi'ne dökülür. Ayrıca Marmara Bölgesi'nde Ergene Bölümü'ne ismini vermiştir. Nehir Çerkezköy ve Çorludaki sanayi tesisleri yüzünden kirletilmektedir. Özellikle taştığı zaman bütün Ergene Ovası kirlenmektedir. Bu kirlilikten Uzunköprü, Pehlivanköy, Alpullu, Çorlu, Çerkezköy gibi nehir üzerinde bulunan yerleşim birimleri etkilenmektedir Bakırçay Gelenbe’nin doğusundan başlayan Bakırçay Vadisi’nin, çok küçük bir bölümü il alanı içinde kalmaktadır. Vadinin Manisa il sınırları içinde kalan kısmında, Soma-Kırkağaç Ovası bulunmaktadır. İlk çağlardaki adı Kaikos'dur. |
Türkiye'deki Akarsular-Akarsularımız
Büyük Menderes
Büyük Menderes (Yunanca: Μαίανδρος, Maiandros), Batı Anadolu’nun en büyük nehridir ve Büyük Menderes Havzası’nın ana sulama kaynağıdır. Küfi Suyu ve Banaz Çayı kollarının birleşmesiyle oluşur ve Ege denizine dökülür. Uzunluğu 584 km’dir. Büyük Menderes ovası bataklıkları kurutulduktan sonra Türkiye’nin en verimli alanlarından birisi olmuştur. Afyon İli Dinar İlçesi yakınlarında Suçıkan Mevkii’nde doğar. Işıklı ve Küf’i Çayları’nı biriktiren Işıklı Barajı’ndan çıkıp Çivril, Çal ve Baklan Ovaları’nı geçer ve Çal’ın doğusundan kuzeye dönerek, Güney İlçesi’ne doğru derin bir yatakta akar. Uşak ’tan gelen ve Menderes’in en büyük kollarından olan Banaz Çayı’nı da alarak, Sarayköy Ovası’na iner. Denizli hudutları içindeki Çürüksu ve Gökpınar Çayları ile beslenerek batı yönünde ilerler. Nazilli, Aydın ve Söke Ovaları’nı besleyip 560 km. uzunluğundaki yolculuğunu Söke İlçesi Dipburun Mevkii’nde Ege Denizi’ne dökülerek tamamlar. Denizli İli, toplam yağış alanı 11 852 km² olan Büyük Menderes Nehri’nin yukarı havzasında yer alır. Türkiye’nin tarımsal potansiyel bakımından önde gelen alanlarından olan Büyük Menderes Havzası, Denizli’den başlayarak Ege Denizi kıyılarına uzanan çok geniş ovaları kapsar. Bu ovalarda pamuk, sebze ve meyve üretilir. Entansif tarımın yapıldığı oldukça verimli bu bölgemizde, çok çeşitli ürün deseni bulunmaktadır. Havzanın Türkiye alanına oranı % 3.5 olup, sınırları içinde Denizli, Çivril ilçesi sınırında Denizli iline girer. Aydın, Uşak il merkezleri ile Sarayköy, Söke, Nazilli, Çine, Yatağan, Tavas, Buldan, Eşme, Banaz, Çal, Honaz, Dinar, Sandıklı gibi ilçe merkezleri bulunmaktadır. Büyük Menderes Havzası, sahip olduğu ekolojik özellikler nedeniyle, Ege Bölgesi ve Türkiye tarımına önemli katkılarda bulunmaktadır. Çivril ovası içinde Büyük Menderes nehri suyu çok temizdir. Henüz sanayı atıkları karışmadığı için temiz akmaktadır. Çivrilliler bu nehri gözü gibi korumakta ve evsel ve sanayi atıkları ile kirletilmemesi için büyük özen göstermektedirler. Onları, bu duyarlılıklarından dolayı kutlamak gerekir.Çünkü, özellikle aşağıları bu özeni göstermiyorlar ve kanalizasyon atıkları dahil her türlü evsel ve sanayi atığını boşaltmaktadırlar. Büyük Menderes Nehri, yerleşim yerlerinden kaynaklanan evsel atık sular; sanayi kuruluşlarında oluşan endüstriyel atık sular; aşırı, zamansız ve yanlış gübre-pestisit kullanımı etkileriyle kirletilmektedir. Havzaya kuş bakışı bakıldığında, arazi kullanım tasarımlarının yetersizliği, üreticinin çok ürün beklentisi sonucu toprağı ve biyolojik çeşitliliği kimyasallarla acımasızca yok edişi, nüfus artışları ile yaşam dengelerinin bozulduğu görülür. Atık alıcı ve taşıyıcı ortamı olarak işlevini sürdüren Büyük Menderes’e, teknolojik, evsel ve kentsel atıkların deşarj edilmesi, milyonlarca yılda oluşan ekolojik dengelerin birkaç on yılda bozulması sonucunu getirmiştir. Denizli, Uşak ve Aydın illerinde, Büyük Menderes nehrine atık sularını arıtmadan savaklayan 20 tür endüstri kuruluşu mevcuttur. DSİ havza istatistiklerinde, Büyük Menderes Nehri Havzası’ndaki belediye sayısı 165 olarak verilmektedir. Bunlardan yalnızca altısında kanalizasyon şebekesi bulunmaktadır. Aşağı havzalarda ise kirlilik daha da yoğunlaşmakta ve nehir ekosistemi yok olmak üzeredir. |
Türkiye'deki Akarsular-Akarsularımız
Gediz Nehri
Gediz Nehri Anadolu'dan Ege Denizi'ne dökülen Büyük Menderes Nehri'nden sonra ikinci büyük akarsu. İç Batı Anadolu’daki Murat, Eğrigöz ve Şaphane dağlarından inen suların birleşmesiyle oluşan Gediz Nehri, batıya doğru ilerlerken, kuzeyden Kunduzlu, Selendi, Deliiniş ve Demrek Çaylarını, güneyden ise Kulu volkanik yöresinden gelen küçük dereleri sularına katar. Uşak ilinin Banaz Çayı'ndan sonra ikinci önemli akarsuyudur. Akarsuyun bazı küçük kaynakları bu ilin sınırları içindedir. Önce Kütahya il sınırları içinde akan Gediz, Uşak merkez ilçeye bağlı Emirfakı Köyü'nün kuzeyinde Uşak topraklarına girer. Irmak, merkez ilçenin Güre Bucağı'na kadar kuzey-güney yönünde akar. Bu bucağın yakınlarında batıya döner ve Salihli ilçesinin kuzeydoğusundan Gediz Ovası’na girer ve güneyden Kemalpaşa Ovası’ndan gelen Nif Çayı'nı alarak Foça tepelerinin güneydoğusundan İzmir Körfezi’ne dökülür. Irmağın kaynağı olan Murat Dağı'ndan Ege'de denize ulaştığı noktaya kadarki uzunluğu 401 km olup su toplama havzası ise 17.500 km²'dir. Gediz'in Uşak'taki en önemli kolu Karabol Çayı'dır. Taşkın dönemlerinde sık sık yatak değiştiren Gediz Nehri, yaklaşık 40.000 ha’lık bir delta oluşturmuştur. Zaman içerisinde İzmir Körfezi’ndeki bazı adalar da kara ile birleşmiş ve delta ovası içerisinde kalmıştır. Yukarıdaki coğrafi bilgiler doğru olmakla birlikte Nehir üzerinde Manisa-Salihli İlçesi sınırları içerisinde Demirköprü Barajı inşaa edilmiştir. Baraj bir yandan elektrik üretirken diğer yandan Gediz Ovasının tarımsal amaçlı sulanması için de kullanılmaktadır. Sulama hattının Gediz Ovasına dağıtımı Salihli-Adala beldesinden yapılmaktadır. Bugün için Gediz Havzasının en önemli sorunu ekolojik kirlilik olmuştur. Geçmişte, özellikle 1980'li yıllarda yoğun olarak kum ve çakıl ocaklarına ruhsat verilmiş olması, bir yandan doğal yapıyı bozarak faunayı olumsuz etkilerken diğer yandan nehrin su seviyesinin alçalmasına neden olmuş ve bu da içinden geçtiği ovanın yer altı sularını olumsuz etkilemiştir. Nehre, Demirköprü Barajına girmeden önce Uşak'ta başta dericilik olmak üzere çok sayıda sanayi tesisleri tarafından sanayi atıkları, keza Kula İlçesinde aynı şekilde her türlü atık ve Barajdan sonra da Salihli, Ahmetli gibi ilçelerin atıkları deşarj edilmektedir. Kirlilik o boyuttadır ki zaman zaman sığlaşan Nehri bırakın büyük bir su toplama havzası olan Barajda dahi özellikle rüzgarsız günlerde su üzerinde biriken pislikler, değişik renkteki kimyasal atık öbekleri, bir labaratuvar analizi değil fakat çıplak gözle dahi açıkça görülmektedir. Kirliliğin en önemli göstergesi özellikle Barajdan sonra Nehrin faunasında meydana gelen daralmadır. Bundan yaklaşık 20 yıl önce başta levrek olmak üzere sazan, yılan balığı, kefal gibi pek çok türün yaşadığı nehirde bugün artık çok sınırlı yerlerde ancak esasen bir çamur ve pis su balığı olan yayın bulunmaktadır. Zaten Nehrin suyunun rengi ve kokusu da durumu göstermeye yetmektedir. Yine yukarıda verilen coğrafi bilgiler arasında Nehrin kolları arasında sayılan Nif Çayı da kirlilikten payını almıştır. Nehir havzasının kirliliğinin engellenmesi vs amaçlar için bir Birlik kurulmuşsa da Devlet tarafından gerekli yaptırımlar uygulanmadığından geçen 6 yılda hiçbir ilerleme sağlanamadığı belirtilmektedir. Sonuç olarak eski çağın en önemli yerleşim havzalarından olan Gediz Nehrinin bugün için kilometrelerce uzunlukta bir açık kanalizasyon isale hattına dönüştüğü ifade edilmektedir. Bu şekilde, Nehrin flora ve faunasıyla can çekişmekte ve kendisiyle birlikte içinden geçtiği, Ovayı da ölüme götürdüğü dile getirilmektedir. Bunun sorumluları olarak çevre duyarlılığı olmayan açgözlü sanayici ve işletmeler, oy kaygısıyla hareket eden yerel yönetimler ve şüphesiz merkezi idare gösterilmektedir. Eğer dikkat edilmeyip önlem alınmazsa nehir ve ova 3 yıl sonra kendini bir çöle bırakacağı vurgulanmaktadır Küçük Menderes Ege yöresinde Bozdağlardan doğar, kendi ismi ile anılan bu ovayı sulayarak, Selçuk İlçesinin batısından denize dökülür. Küçük Menderesin alüvyon getirip kıyı çizgisinden sürekli olarak ilerlemiş olması neticesinde, İlk çağların en önemli liman şehirlerinden biri olan Efes bu gün denizden 5-6 km. içeride kalmıştır. İsimleri Yunanca "meandros", yani "suların dirsek yaptığı yer" anlamına gelen "Menderes" adlı üç akarsu vardır Batı Anadolu'da. Homeros'un İlyada'sındaki Skamandros ırmağıdır Biga yöresinde Kazdağları'ndan inen sularla beslenip Çanakkale Boğazı'na dökülen ve Troya'yı denizden uzaklaştıran "Eski Menderes" ırmağı. Yukarıda anlatılmak istenen ve eski adı Kaystros ya da Astarpa olan "Küçük Menderes Nehri", İzmir'in Ödemiş İlçesi arkasında yükselen ve eski adı Tmolos olan Bozdağlar'dan doğarak 175 km yol kateder, Selçuk İlçesi'nin Pamucak sahilinde denizle buluşur. O da taşıdığı çamurlarla Efes liman kentini denizden uzaklaştırmıştır... Eski adı Maiandros olan üçüncü Menderes, yani "Büyük Menderes Nehri" Uşak-Denizli taraflarında Küçük Menderes'in kollarıyla, Kufi suyuyla ve Banaz Çayı'nın kollarıyla oluşur, büyüyerek 450 km akar. Nazilli, Aydın, Söke önünden, yine eski bir liman kenti olan Milet'i getirdiği alüvyonlarla kıyıdan uzaklaştırıp Söke Ovası sahilinde denizle buluşur... Türkiye'de ilk betonarme köprünün yapıldığı nehirdir Aksu ısparta'da doğar, antalya'dan akdenize dökülür. antalya merkez ile serik ilçesinin topraklarını birbirinden ayırır |
Türkiye'deki Akarsular-Akarsularımız
Asi Nehri
Orontes olarak da adlandırılan Asi Nehri Lübnan Bekaa Vadisi'nin doğu kısmından doğar ve Türkiye Hatay ilinden Akdeniz'e dökülür. Asi Nehri'nin toplam uzunluğu 450 km olup, nehrin büyük bölümü Suriye toprakları içinde bulunmaktadır. Antakya ile Akdeniz'e doğal su yolu bağlanmış olan Asi Nehri'nin ortalama su debisi 30 m³/sn dir. Ceyhan Nehri HaritaElbistan'ın 3 km Güneydoğusunda, Pınarbaşı'ndan doğan ve Elbistan'ın ortasından geçen Ceyhan Irmağı şehrin can damarıdır. Akdeniz Bölgesi'nin büyük akarsularındandır ve uzunluğu 509 km’dir. Çukurova'da geniş bir delta oluşturarak Akdeniz'de İskenderun Körfezi'ne dökülür. Başlıca kolları; Söğütlü, Hurman, Göksun, Mağara Gözü, Fırnız, Tekir, Körsulu ve Aksu çaylarıdır. Ceyhan nehri Kahramanmaraş İl sınırları içerisinde genellikle derin vadilerden geçmektedir. Bu vadilerin bir çoğu maalesef baraj suları altında kalmıştır. Menzelet Baraj gölünün bitiş noktasından itibaren başlayan Kısık Vadisi (Kanyonu) hala doğal yapısındadır. Ceyhan vadisi barajlar için son derece elverişli olması nedeniyle üzerinde bir çok baraj kurulmuştur. Nehir üzerine Menzelet, Aslantaş, Sır ve Berke hidroelektrik santralleri yer almaktadır. Ayrıca Ceyhan tarım sulaması yönünden büyük bir kaynaktır. Orta Asya'da bulunan Seyhun ve Ceyhun olan nehir isimleri Orta Asya'dan göçen Türkler tarafından Çukurova'ya geldiklerinde, Ceyhan ve Seyhan olarak konulmuştur. Roma döneminde ise şimdiki Ceyhan ilçesinin bulunduğu yerdeki Roma'ya ait kentin ve nehrin ortak adı ise Pyramus'tur. Dalaman Çayı burdur sınırlarında doğar.birkaç büyük koldan beslenir ve dalaman 'dan akdeniz 'e dökülür.dalaman adı ,önce çaya daha sonra ilçeye verilmiştir ki ilçenin ilk adı karaçalı 'dır.çayın adının bir hikayesi vardır :zamanında askerlerin çayı geçmesi gerekmiş.köprü de olmadığı için suya dalmak zorundalar.ama askerlerin birisi sudan çok korkarmış ve kendisine suya dalması için emreden komutanına dalaman diyerek karşı gelirmiş.sonunda emir demiri kesmiş ve asker suya dalmış,ama akıntıya kapılmış.suda batıp çıkarken dalaman dediydim,dalaman dalamaaan diyerek gözden kaybolmuş gitmiş... Dalaman Çayı küçük fakat suyu bol Akdeniz havzası akarsularından. Gülhisar’ın güneyinde Yeşilgül Dağının kuzey yamaçlarından çıkar. Acıpayam yakınlarına kadar kuzey yönünde akar. Bu sırada suyu bol değildir. Eşler dağından gelen küçük çaylarla birleşerek suyu bollaşır. Acıpayam Ovasında büyük bir dirsek yaparak güneybatıya doğru akmaya başlar. Acıpayam ovasından sonra dar ve derin vadilerin içinden akar. Arazi çok arızalı olduğundan pekçok çağlayan meydana getirir. Bölge çok yağmur aldığı Dalaman Çayı hakkında Dalaman Çayı küçük fakat suyu bol Akdeniz havzası akarsularından. Gülhisar’ın güneyinde Yeşilgül Dağının kuzey yamaçlarından çıkar. Acıpayam yakınlarına kadar kuzey yönünde akar. Bu sırada suyu bol değildir. Eşler dağından gelen küçük çaylarla birleşerek suyu bollaşır. Acıpayam Ovasında büyük bir dirsek yaparak güneybatıya doğru akmaya başlar. Acıpayam ovasından sonra dar ve derin vadilerin içinden akar. Arazi çok arızalı olduğundan pekçok çağlayan meydana getirir. Bölge çok yağmur aldığından çayın akışı hızlı ve suyu boldur. Dalaman Ovasına girdiği zaman akışı yavaşlar. Bu sebepten Dalaman’la deniz arasında ulaşım bakımından faydalanılır. Kıyıda getirdiği alüvyonlardan meydana gelen ova çok verimlidir. Burada her çeşit tarım yapılır. Çayın uzunluğu 229 kilometredir. Göksu Göksu Antalya, Konya, Karaman ve Mersin illerinden akan ve Akdenize dökülen bir nehirdir. Göksu nehri 260 km uzunluğundadır. Aşağı yukarı aynı uzunlukta iki kolu vardır, kuzey kolu Gökçay güney kolu ise Gökdere'dir, ikisinin kaynağıda Toros Dağları'ndaki Geyik Dağları'ndan çıkar. Geyik Dağları Antalya-Gündoğmuş ve Konya-Hadım arasındadır ve Alanya'nın 50 km kuzeyinde bulunur. Bu iki kol Karaman-Ermenek'i geçtikten sonra Mut'un güneyinde birleşerek Göksu adını alır ve daha sonra Taşucu ile Silifke arasında Akdeniz'e dökülür. Akgöl'ü ve Paradeniz'i içine alan Göksu deltasında, 300'den fazla kuş türü yaşar. Nesli tükenmekte olan deniz kaplumbağası Caretta caretta ve mavi yengeç (Callinenectes sapidus) yumurtalarını bu bölgeye bırakır. Bu iki türünde dünya üzerindeki yumurtlama alanları çok az kalmıştır. Göksu Nehri bu ve diğer özel doğa yapısı nedeniyle çevre bakanlığınca koruma altına alınmıştır. Ayrıca Göksu Nehri'nde Mut'un güneyinden başlayarak 90 km'lik bir bölümünde su sporları yapılır.Genellikle yavaş akışlı bir nehir olması nedeniyle raftinge (akarsu veya nehir botu sporu) yeni başlayanların deneyim kazanmaları için son derece uygundur. İmparator Frederick Barbarossa Üçüncü Haçlı Seferi sırasında 1190 yılında Göksu'da (o zamanki adıyla Saleph) boğulmuştur. |
Türkiye'deki Akarsular-Akarsularımız
Manavgat Çayı
Manavgat Çayı denize yaklaştıkça denize paralel bir seyir alır. Artık denizle çay arasında sadece ince bir kıyı şeridi ve mükemmel bir plaj vardır. Bir süre böyle akmaya devam eden çayın soğuk (ama gerçekten soğuk) suları bunun devamında Akdeniz'in sıcak suları ile kucaklaşır. Denizle çay arasında kalan kıyıda ise bol miktarda şezlong ve tekne turlarının küçük tesisleri bulunmaktadır. Burada ister hemen önünüdeki Akdeniz tuzlu sularına kendinizi atabilir ve güneşin tadını çıkarabilir; iserseniz de hemen arkanızda Manavgat Çayının buz gibi sularında serinleyebilirsiniz. Seyhan Nehri Seyhan Nehri (Ψάρος=Psaros), Türkiye'nin Akdeniz'e dökülen ırmaklarının en büyüklerinden birisidir. Uzunluğu 560 km'dir. Havza alanı ise 20.600 km²'dir. İki önemli kolu vardır: uzun olanı, Kayseri-Pınarbaşı ilçesinden, 1500 metre yükseklikteki Uzun Yayla'dan doğan Zamantı suyudur ve Kayseri'nin Pınarbaşı, Tomarza, Develi, ve Yahyalı ilçelerinden geçer. Orta Toroslar'ın (Tahtalı Dağları) uzanış doğrultusunda akan bu su, Çukurova'ya inmeden önce Adana'nın 80 km kuzeyinde Aladağ ilçesinin Akinek Dağı yamaçlarında diğer önemli kolu olan Göksu ile birleşir. Adana'nın içinden geçer ve bu şehri Seyhan ve Yüreğir isimli iki ilçeye böler ve Çukurova'nın en batı kesiminde, Adana-İçel sınırında Deli Burnu'nda Akdeniz'e dökülür. Seyhan Nehri üzerinde Yedigöze, Çatalan ve Seyhan hidroelektrik santralları kurulmuştur. Ayrıca Seyhan Nehri Ceyhan Nehri ile beraber Çukurova'da tarımsal sulama için çok büyük önem taşır, özellikle pamuk üretemi için. Pamuk üretimi en çok su talep eden tarımsal işlemlerinden birisidir ve çevre kirliligi bakımından hassas bir tarımsal sanayidir. Çoruh Nehri Çoruh Nehri (Gürcüce:/ Çorohi), dünyanın en hızlı akan nehirlerinden biri ve en derin nehridir.Artvin ilinin en büyük akarsuyudur. Bu illerdeki hemen hemen bütün çay ve dereler Çoruh’un kollarını oluştururlar. Kaynağını Mescid Dağı'nın (3.255 m) batı yüzünden alır. Önce batı doğrultusunda akıp [bayburt ve ispir ]’den geçtikten sonra bir yay çizerek. Yusufeli'nin Yokuşlu köyü önünde Artvin il sınırlarına girer. Yusufeli, Artvin ve Borçka’nın içerisinden geçtikten sonra Borçka’nın Muratlı kasabasından geçerek burada il ve ülke sınırlarını terk eder ve Batum’da Karadeniz’e dökülür. Toplam uzunluğu 376 km olan Çoruh Nehrinin il sınırları içerisindeki uzunluğu 150 km olup 100 km'si Yusufeli sınırları içerisinde seyreder. Çoruh’un debisi Mayıs ayında (569/529 m³/sn.) zirveye çıkar. Yıl boyunca en düşük debisi ise 53.09 m³/sn.’dir. Eğim %5’tir. Çoruh Nehri'nde başta sazan ve kefal olmak üzere birkaç balık türü bulunur. Nehrin Yusufeli sınırları içerisinde seyreden 100 kilometrelik kısmı rafting ve kano gibi su sporları için en uygun ve en zorlu parkurları meydana getirmiştir. Sakarya Nehri Sakarya Nehri Kızılırmak ve Fırat nehirlerinden sonra Türkiye'nin üçüncü en uzun, Kuzeybatı Anadolu'nun ise en büyük akarsuyu. Uzunluğu 824 km olup, beslenme havzasının genişliği 53.800 km²'dir. Afyon'un kuzeydoğusundaki Bayat Yaylası'ndan doğar. Önce İç Anadolu’ya doğru akar sonra Kızılırmak'ın tersine bir kıvrımla, kuzeye döner, Polatlı yakınlarında en büyük kollarından biri olan Porsuk Çayı'nı ve Ankara Çayı'nı alır. Geyve Boğazı'ndan geçer ve Karasu'dan akarak Karadeniz'e dökülür. Sakarya Nehri'nin Aladağ ve Kirmir sularını aldığı yerde Türkiye'nin en büyük santrallerinden biri olan Sarıyar Hidroelektrik Santrali ve Gökçekaya Hidroelektrik Santralı kurulmuştur. Sakarya Nehrinin eskiçağda adı Sangarios idi. |
Türkiye'deki Akarsular-Akarsularımız
Yeşilırmak
Uzunluk 519 km Yeşilırmak Sivas'ın kuzeyinde Kösedağ eteklerinden doğan ve Karadeniz'e dökülen Türkiye'nin en büyük 2.nehridir. 519 km uzunluğundaki Yeşilırmak Tokat Amasya ve Samsun illerinden geçerken çeşitli akarsularla birleşir. Nehir başlıca 3 kolun birleşmesinden meydana gelir. Kelkit Çayı nehrin en büyük koludur. Nehrin kolları ile beraber taşıdığı alüvyonlar Çarşamba Ovasını oluşturmuştur. Üzerinde Almus, Ataköy, Hasan Uğurlu ve Suat Uğurlu Barajlarının kurulduğu Yeşilırmak düzensiz bir rejime sahiptir. Antik çağ filozofu Strabon'un eserlerinde adı iris olarak geçer.efsane Kızılırmak Nehri Kızılırmak Nehri Türkiye topraklarından doğarak yine, Türkiye topraklarından denize dökülen en uzun akarsudur. Uzunluğu 1.355 km’dir. Deniz taşımacılığı için kullanılmaz. Başlıca kolları Delice Irmağı, Devrez ve Gökırmak’tır. Nehir, İç Anadolu'nun en doğusundaki Sivas ilinde Kızıldağ 'ın güney yamaçlarından yaklaşık 39,8° Kuzey 38,8° Doğu noktasından doğar, ilk önce batı ve güney batıya 38,7° Kuzey 34,8° Doğu ya kadar akar, daha sonra yay şeklinde biçimlenir. İlkin batıya, daha sonra kuzey doğudaki Tuz Gölü'nü geçerek kuzey batıya akar. Daha sonra kuzey ve kuzey doğuya yönelir. Burada Delice Irmağı ile 40.47° Doğu 34.14° Batı nokasında birleşir. Sonra zig zaglar çizerek kuzey batıya akar. 41.10° Doğu 34.42° Batı da Devrez Nehri ile birlikte akar.Ve Kuzey doğuya doğru döner. Sonuçta Karadeniz'e 41.72° Kuzey 35.95° Doğu noktasında boşalır. Sırasıyla Sivas, Kayseri, Nevşehir, Kırşehir, Kırıkkale, Ankara, Aksaray, Çankırı, Çorum ve Samsun illerinden geçerken çok sayıda dere ve çayın sularını toplayarak Bafra Burnu'ndan Karadeniz'e ulaşır. Yağmur ve kar sularıyla beslenen nehrin rejimi düzensizdir. Temmuz ve Şubat arasında düşük su düzeyinde akan nehir, Mart ayında hızla kabarmaya başlar ve Nisan ayında en yüksek su düzeyine ulaşır. Ortalama debisi 184 m³/sn olan nehrin 20 yıllık gözlem süresince en az 18,4 m³/sn'ye ve en çok 1.673 m³/sn'ye ulaştığı tespit edilmiştir. Nehir üzerine 8 baraj yapılmıştır. Bunlar Kayseri ilinde Sarıoğlan,Yemliha kasabasında kurulmuş olan Yamula Barajı, Ankara yakınlarındaki Kesikköprü, Hirfanlı ve Kapulukaya barajları ile nehrin Bafra Ovası’na kurulmuş Altınkaya ve Derbent barajlarıdır. Nehir üzerine son olarak Obruk Barajı yapılarak 2007 yılı içerisinde su tutumuna başlanılmıştır. İrili ufaklı birçok gölün bulunduğu Kızılırmak Deltası, Türkiye'nin Karadeniz kıyısında özelliğini büyük ölçüde koruyabilmiş en önemli sulak alanlarından biridir. 321 kuş türünün bulunduğu delta bitkiler bakımından da öneme sahiptir. Deltanın doğu tarafında ülkemizin nadir su basar ormanlarından Geleriç Ormanı bulunur. İskilip Taybı Ovasından KızılırmakAdını suyunun renginden alan, antikçağda ise tuzlu akarsu anlamına gelen Halys adıyla anılan Kızılırmak, Anadolu'da kurulmuş medeniyetlere hep ev sahipliği yapmış. Bugün Kızılırmak Vadisi'nde tarihin her dönemine ait izler bulmak mümkün; kaya mezarları ve yerleşimleri, farklı medeniyetlere ait kaleler, köprüler ve daha pek çok iz. Kızılırmak ve yaşam verdiği kentler Akaçlama alanı üzerinde yaşam verdiği ilçe ve merkez ilçe sayısı 21 ilde 45 tanedir. En çok sayıda kentin kurulmasına neden olduğu bölgesi Çorum İl sınırları içerisinde kalan kısmı olup burada 10 adet kentin varlık bulmasını sağlamıştır. 45 adet kentin yalnızca 24 tanesi Sivas, Kırıkkale ve Çorum illerindedir. Iralama alan çığırında yer alan ilçe ve merkez ilçe belediyeleri (11 ilde 45 adet); sıralama çoktan aza doğru yapılmıştır: Çorum ilinde 10 adet: Kargı, Osmancık, Dodurga, Laçin, Oğuzlar, Çorum, İskilip, Uğurludağ, Bayat, Sungurlu Kırıkkale ilinde 7 adet: Sulakyurt, Bahşılı, Yahşihan, Kırıkkale, Keskin, Karakeçili, Çelebi Sivas ilinde 7 adet: Gemerek, Şarkışla, Yıldızeli, Sivas, Hafik, Zara, İmranlı Kayseri ilinde 5 adet: İncesu, Kayseri, Felahiye, Özvatan, Sarıoğlan, Ankara ilinde 4 adet: Kalecik, Bala, Şereflikoçhisar, Evren Kırşehir ilinde 3 adet: Kaman, Kırşehir, Mucur Nevşehir ilinde 3 adet: Gülşehir, Avanos, Ürgüp Sinop ilinde 2 adet: Durağan, Saraydüzü, Samsun ilinde 2 adet: Bafra, Vezirköprü Çankırı ilinde 1 adet: Kızılırmak, Aksaray ilinde 1 adet: Sarıyahşi Bu kentlerin bazıları zaman içinde yapılan baraj göletleri nedeniyle Kızılırmak ile sınır olmuşlardır; Sarıyahşi, Bahşılı gibi. |
Türkiye'deki Akarsular-Akarsularımız
Filyos Çayı
Filyos Çayı Zonguldak ilinde Karadeniz'e dökülen çay. Fırat nehri Fırat nehri, Türkiye'nin en verimli ve su potansiyeli en yüksek ırmağıdır. Fırat nehri Erzincan,Tunceli,Elazığ,Malatya,Çüngüş(Diyar bakır) ,Adıyaman ve Gaziantep il sınırını belirledikten sonra Suriye, daha sonra Irak topraklarına girer. Irak'ta denize uzak olmayan bir noktada Dicle Nehri ile birleşerek Şatt'ül-Arab'ı oluşturur ve Basra Körfezi'ne dökülür. Nehrin en önemli kolları Murat, Karasu, Tohma, Peri, Çaltı ve Munzur Çayları'dır. Toplam uzunluğu 2.800 km ile Türkiye sınırları içinde kalan bölümün uzunluğu ise 1263 km'dir. 720.000 km² su toplama havzasına sahiptir. Fırat Nehri'nin rejimi Türkiye'deki diğer akarsulara göre daha düzenlidir. Mart ile Haziran ayları arasında yavaş yavaş kabarır, Temmuz ile Ocak ayları arasında çekilmiş olmasına rağmen yine de bol su akışı olur. Nehir üzerine Türkiye’nin en büyük barajları inşa edilmiştir. Bu barajlardan Keban Barajı(Elazığ), Karakaya Barajı(Malatya-Elazığ), Atatürk Barajı(Adıyaman-Şanlıurfa), Birecik Barajı(Birecik) ve Karkamış Barajı(Kargamış) Barajları tamamlanmıştır. Ayrıca Fırat'ın suyu inşa edilen 2 adet Şanlıurfa tüneli de Harran Ovası ve çevresine yıllardan beri suya hasret topraklara suyu ulaştırmıştır. Fırat nehri Türkiye de en hızlı aktığı yer olan Erzincan da her yıl yüzlerce turist rafting yapmak için buraya akın ediyor.Şimdilik yüzler olarak tabi ediyoruz çünkü henüz fırat nehri turizmi reklamı yapılmamıştır,bu yüzden Fırat nehri gerektiği saygınlığa ulaşamamıştır.Henüz rafting pek benimsenmesede özellikle avrupalılar tarafından en çok sevilen spordur ve aynı zamanda spor yapmak için Türkiye ye geldikleri dallardan en önemlisidir. Fırat isminin kökeni Batı dillerinde Fırat nehri, Euphrates olarak geçer. Euphrates adı Yunanca'dan gelen bir sözcüktür. İsmin asıl kaynağı konusunda çeşitli görüşler bulunmaktadır: Eski Farsça'daki Ufratu ve Akad dilindeki Purattu 'dur. Eski Farsça'daki sözcüğün Avesta Farsça'sında geçen huperethuua(geçmesi kolay) olduğu tahmin edilmektedir. Arapça tasasızlık, rahatlık anlamına gelen "ferahat" kelimesinden gelmektedir. Fırat; Akadcada Pu-rat-tu, Sümercede Buranun olarak geçmektedir. Kelimenin Hint-Avrupa kökenli olmadığı, Akadca ve Sümerceden kaynaklandığı, Eski Farsça ve Farsça aracılığıyla diğer dillere geçtiği görüşü ağırlık kazanmaktadır. Eski asur dillerinde de fonetik olarak fırat sözcüğüne yakın olan pratru kelimesi de ilk gelene ait olan anlamında kullanılmıştır. |
Türkiye'deki Akarsular-Akarsularımız
Dicle Nehri
Dicle Nehri Türkiye’de doğup birçok kolları olan ve Irak topraklarına geçip orada Fırat’la birleşerek Şattülarap’ta Basra Körfezi'ne dökülen nehirdir. Nehir ana kaynaklarını Doğu Anadolu dağlarından ve dipten sızma yoluyla Elazığ yakınlarındaki Hazar (Gölcük) gölünden alır. Türkiye’nin önemli akarsularındandır. Doğu Anadolu dağlarından çıkar, Basra Körfezi’ne dökülür. Toplam uzunluğu 1900 km’dir. Türkiye topraklarında kalan bölümün uzunluğu ise 523 km’dir. En önemli kolları Batman ile Garzan, Botan, Habur, Büyük Zap ve Küçük Zap’tır. Debisi ortalama 360 m³/sn dir. Eylül ayı ortalarında 55 m³/sn ile en küçük, şubat sonunda 2263 m³/sn akımı ile büyük değişiklik gösterir. Akarsuda genellikle yaz sonu kuraklığı ve sonbahar başı yağış noksanlığı nedeniyle su azalır. Buna rağmen kış sonu yağışı ile ilkbahar başındaki karların erimesinden oluşan su ile kabarır. Uzunluğu 1900 km (Bunun Türkiye topraklarında kalan kısmı 523 km) olan Dicle, Güneydoğu Toroslarda Maden Dağları kesiminde, Hazarbaba Dağı'nın güney tarafında, Yıldızhan yanındaki bir kaynaktan çıkar. Eskiden Hazar Gölü'nden beslenirdi. Şimdi gölle bağlantısı kesilmiştir. Kaynaktan çıktıktan sonra Maden ilçesinin önünden geçerek, Maden Çayı adını alır ve güneydoğuya doğru dar ve derin vadilerden geçip Diyarbakır şehrinin bulunduğu lav sahanlığının doğu kesimine paralel akar. Burada nehir vadisinin tabanı 600 m’ye iner. Diyarbakır’ın güneyinde 8 km mesafede doğuya yönelir. Bundan sonra kuzeyden Toros Dağları yamaçlarından inen başlıcaları Anbarçayı, Kuruçay, Pamukçayı ve Hazroçayı, Batman ve Garzan sularını alır. Güneyden ve Mardin eşiğinden inen sel yatakları Göksu ve Savur Çayı Dicle’ye katılır. Raman Dağının güney eteklerinde dar boğazlardan geçerek Botan Suyu ile birleşerek onun doğrultusunda güneye döner. Dicle Nehri, güneye doğru akarken Cizre ilçesinin içinden Habur Suyu kavşağına kadar 40 km uzunlukta Türkiye-Suriye arasında sınırı meydana getirir. Habur Suyu ile birleştikten sonra Irak topraklarına girer. Dicle, Irak toprağında çöküntü çukurdan akarak, dar boğazları aşar Musul’da Büyük ve Küçük Zap sularıyla birleşir. Mezopotamya ovasına iner, bundan sonra Bağdat yakınlarında Fırat’a 35 km yaklaşır. Burada yine İran’dan gelen Piyale Nehri ile birleşir. Bu birleşmeden sonra tekrar Fırat’a yaklaşır ve Kurna yakınında Basra’nın 64 km yukarısında Fırat’la birleşerek Şatt'ül-Arab ismini alır. Basra Körfezi'ne dökülür. Dicle Nehrinin suları yaz mevsimi sonlarına doğru azalır. Nisan ayında, nehrin yukarı çığırındaki dağlarda karların erimesinden suları çoğalır, en yüksek seviyesine ulaşır. Dicle, marttan mayısa kadar üç ay içinde, bütün yıl akıttığı suyun hemen yarısını akıtır. Rejimi düzenli değildir. Bu bakımdan bazı yıllar haddinden fazla taşarak birçok zararlara sebeb olur. Bu sebeple zararlarını önlemek maksadıyla Dicle’nin Mezopotamya’da kalan kıyılarına daha M.Ö. 3000 yıllarında setler yapılmıştır. Bu setler suların taşmasını önlediği gibi ekilen arazilerin yazın sulanmasını da sağlamıştır. Fakat setlere rağmen büyük taşmalar önlenememiştir. Yirminci asırda çalışmaları ancak 1939’da başlamış ve Kut Barajı yapılmıştır. 1958’de Samarra ve 1961’de de Dokham Barajı yapılarak suların taşması önlenmiştir. Bugün sadece Samarra ve Amarra arasında bir milyon hektarlık arazi ekilebilir hale sokulmuştur. Dicle, eski Mezopotamya sınırını meydana getiren ırmaklardan biridir. Uzunluğu Fırat’tan daha kısa olmakla beraber suyu daha çoktur. Dicle, günümüzde de sulama kanallarıyle sulama sağladığı gibi, orta büyüklükteki taşıtlar nehrin ağzından Bağdat’a kadar, daha küçük boy taşıtlarsa Musul’a kadar giderek ulaşıma katkıda bulunmaktadırlar. Bu nehirlerden ulaşım bakımından çok faydalanıldığı tarihî kalıntılardan anlaşılmaktadır. Dicle kıyısında eskiden kurulmuş Ninova, Nemrut, Asur şehirlerinin eski kalıntıları bunun en sağlam belgesidir. Dicle nehri üzerinde Kralkızı , Batman ve Dicle gibi önemli Hidroelektrik santraller kurulmuştur. Ilısu Barajı'nın temeli 05.08.2006 tarihinde Başbakan Erdoğan tarafından atılmış olup, Türkiye'nin baraj gölü açısından 2., enerji üretimi bakımından 4. büyük barajı olan Ilısu'nun tamamlanmasıyla Dicle nehri üzerinde Cizre Barajı'nın yapımına başlanacaktır.Eski Dice Nehri İçin Tıkla Dicle isminin etimolojisi: Dünyada Diclenin bilinen adı Tigrisdir. Dünya dillerinede Yunancadan geçmiştir. Yunancada kelimelerin sonuna gelen –is eki gelir ve Tigrisden çıkarılınca geriye kök kelime Tigr kalıyor. |
Türkiye'deki Akarsular-Akarsularımız
Kura
Kura (Türkçe: Kura, Azerice: Kür, Gürcüce:- Mt'k'vari), Türkiye'de Ardahan dolaylarından başlayarak Gürcistan'dan geçerek Azerbaycan'ın Sabirabad şehrinde kollarından biri olan Aras Nehri ile birleşir ve Neftçala Rayonu'nda Hazar Denizi'ne dökülür. Aras Nehri Aras Nehri (Azerice: Araz; Farsça: :ارس) Türkiye'nin Doğu Anadolu Bölgesi'nde Erzurum'un Tekman ilçesinden doğan Türkiye - Azerbaycan, Türkiye - Ermenistan ve Azerbaycan - İran sınırının bir bölümü oluşturduktan sonra Azerbaycan'da Kura Nehri'ne dökülen nehir. 1072 km uzunluğunda, 102 bin km² havza alanına sahip nehir Kafkasyanın en büyük nehirlerinden biridir. Nehrin 548 km'si Türkiye sınırları içerisindedir. Tanım Aras nehri Türkiye'de Erzurum yakınlarında doğuyor. Kars, Kağızman ilçesinin kuzeydoğusunda Akuriyan nehrini içine aldıktan sonra Türkiye-Ermenistan sınırı boyunca akmaktadır. 11 km'lik Azerbaycan-Türkiye koridorundan sonra Nahcivan-İran sınırını, Ermenistan-İran ve tekrar Azerbaycan-İran sınırını izlemektedir. Daha sonra nehir Azerbaycanın içlerine akarak Sabirabad köyü yakınlarında Kura nehrine dökülmektedir. Nehre kuzeyden (sağdan) dökülen ana kollar şunlardır: Zengmar, Sariso, Kotur, Hacılar, Kelibar, Ilgena, Dare ve Balha. Türkiye'de Gareso nehri Arasa soldan, Ermenistan'daki Akuriyan, Metsamor, Hrazdan, Azat, Vedi, Arpa, Vorotan, Vogci and Megri ise sağdan dökülmektedir. Haçın, Okçi, Kuri ve Kandlan nehirleri Aras'ın Azerbaycandaki kuzey kollarıdır. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.