![]() |
Trombon Ailesi-Üflemeli Çalgılar
8 Eklenti(ler)
Trombon Ailesi-Üflemeli Çalgılar
http://frmsinsi.net/attachment.php?a...1&d=1263155331 Trombon bakır üflemeli bir çalgıdır. Güçlü bir sesi vardır. Bu yüzden orkestralarda bir müzik parçasınırı yüksek ve güçlü tondaki bölümleri için kullanılır. Aynı zamanda, "pedal notalar" olarak bilinen kalın notalara inebildiği için, trompet ve kornoyla birlikte kullanıldığında müzikte armoniyi tamamlar {bak. Armoni). Trombon, uca doğru genişleyerek kalak biçiminde açılan bir borudan oluşur. http://frmsinsi.net/attachment.php?a...1&d=1263155331 Biçimi trompete benzemekle birlikte trombonda piston yerine hareketli bir akort sürgüsü vardır {bak. Trompet AİLESİ). Sürgü çekilip itildiğinde altı yarım tondan (yarım ses) oluşan ses dizisi elde edilir. Gövdeye bağlı iç içe geçmiş paralel borular hareket ettirilerek sürgünün yeri değiştirildiğinde gövdenin boyu uzayıp kısalır. Bu düzenek aynı zamanda gövdenin içindeki hava sütununun hacmini Jde değiştirdiğinden farklı ses tonları elde edilir. Sürgünün farklı tonlarda ses veren yedi değişik pozisyonu vardır. Sürgü herhangi bir pozisyondayken tromboncu dudaklarını gevşetip sıkarak kornoda olduğu gibi doğal armoniklerdi (kısmi sesler) elde eder {bak. KORNO AİLESİ). Trombon 15. yüzyılda, trompete uygulanan bazı değişiklikler sonucu ortaya çıktı. 1700'lere kadar Eski Fransızca'da "çek-it" anlamına gelen saquebouîe adıyla anıldı. Zamanla geliştirilerek bugünkü yapısına kavuştu. Trombonun çeşitli biçimleri vardır. Günümüz orkestralarında genellikle tenor trombon ve daha büyük boyutlu bas trombon kullanılir. Büyük besteci Wolfgang Amadeus Mozart'ın Requiem"\, Franz Schubert'in Do Majör Dokuzuncu SenfonVsi {Büyük Senfoni) ve Igor Stravinski'nin Petruşka balesi trombonun önem taşıdığı besteler arasındadır. Trombon ayrıca, askeri bandolarda, yaygın biçimde caz ve dans orkestralarında, genellikle yumuşak melodilerin çalınmasında kullanılır. |
Cevap : Trombon Ailesi-Üflemeli Çalgılar
TROMBONUN TANIMI VE TARİHSEL GELİŞİMİTeleskopik Slide Trumpet http://www.gokaygoksen.com/trombonta...r/image003.gif I http://frmsinsi.net/attachment.php?a...1&d=1263155331 XV. ve XVI. Yüzyıllar Trompetin bu yeni işlevi için uygun hale gelmesi, iki yeni teknolojik buluşu gerektirmiştir. İlk olarak çalgı yapım ustaları, Roma’lıların unutulmuş olan bakır tüp kıvırma sanatını yeniden keşfetmişlerdir. Daha sonra iki tüpü içiçe geçirmeyi öğrenmişler; böylelikle tüpler ileri geri hareket edebilir hale gelmiştir. Bu yeni teknoloji ilk kez 1400’lü yıllardan önce, hatta belki 1360 kadar eski bir tarihte, bugün “slide trumpet” (sürgülü trompet) olarak bildiğimiz çalgıya uygulanmıştır. Kulis mekanizmasının, kesin olmamakla birlikte ilk olarak Burgundy sarayına nefesli çalgı temin eden Flaman çalgı yapım ustaları tarafından üretilmiş olduğu sanılmaktadır. The Assumption of the Virgin (by Filippino Lippi in the church of S. Maria sopra Minerva, Rome) Bilinen en eski trombon figürü 1490 yılından önce İtalyan kilise resimlerinde görülebilir. Günümüzdeki en eski trombonlar 1551 yılından kalan Erasmus Schnitzer trombonları, şu anda Nuremberg Germanisches Nationalmuseum’da sergilenmektedir. Günümüzde bu enstrümanlar “sackbut” olarak bilinmektedir.XVI. yüzyılın ortalarında üç tip trombon geliştirilmiştir. Bunlar “gemeine-posaune” olarak bilinen si bemol sakbut, “alt” ve “discant posaune” olarak bilinen mi bemol alto ve “quart” ya da “quint-posaune” olarak da bilinen “grosse-posaune” yani bas trombondur. (resim 5) Bunların dışında farklı tonlarda trombonlar da yapılmıştır. XVII. Yüzyıl Kontrabas trombon XVIII. Yüzyıl XVIII. yüzyıla gelindiğinde besteciler trombonu solo enstrüman olarak da kullanmaya başlamışlardır. 1755 yılında Georg Wagenseil’in yazmış olduğu alto trombon için konçerto, 1762’de Leopold Mozart’ın alto trombon için konçertosu, 1764’te Michael Haydn’ın alto trombon için yazmış olduğu Re Majör Divertimento ve 1769 yılında Johann Georg Albrechtsberger’in alto trombon için yazmış olduğu konçerto gibi günümüz trombon repertuvarına büyük katkısı olmuş eserlerin yanında bugün ismi az bilinen besteciler de solo trombon için eser yazmaya başlamışlardır. Ayrıca trombon 1780 yılında bazı sahnelerde dramatik etki yaratmak için operada kullanılmaya başlanmıştır. Buna örnek Mozart’ın “Don Giovanni” ve “Sihirli Flüt” operaları gösterilebilir. XIX. Yüzyıl XIX. yüzyılın ilk yarısında besteciler eserlerinde üç trombon kullanmaya başlamışlardır. Bunlara örnek olarak Beethoven’ın beşinci ve dokuzuncu senfonileri gösterilebilir. Mi bemol alto, si bemol tenor ve fa bas trombondan oluşan trioların alto trombon partileri tenor trombonla da çalınabildiğinden alto trombonun kullanımı azalmıştır. Ayrıca geniş çaplı si bemol trombon, fa bas trombonun da yerine kullanılmaya başlamıştır. Alto trombon kullanımına bugün Avrupa’da olduğu gibi, ince rejistirdeki eserler ve kuvvetli dinamikler içermeyen bölümler için devam edilmiştir. 1828 yılına gelindiğinde kulis yerine valf mekanizması kullanılan pistonlu trombon ortaya çıkmış ve küçük çaplı müzik gruplarında kabul görmesine rağmen orkestralarda az kullanılmıştır. İlerleyen yıllarda Leipzig’li C.F. Sattler ilk si bemol-fa trombonu tanıtmıştır. Yapılan bu değişiklikteki fa eklentisi çark şeklindeki döner sistemli bir valf ile devreye girmektedir. XIX. yüzyılın ikinci yarısında Alman trombonlarının çapı ve kalağı daha da genişlemiş ve geleneksel geniş kavisli halini almıştır. “Courtois” tip Fransız trombonlar dar çaplarını ve giderek incelen kalak şekillerini korumuşlardır. Büyük fa ya da si bemol-fa bas trombonlar Alman trombon gruplarında geleneksel hale gelmiştir. Daha küçük olan sol trombon neredeyse bir yüzyıl kadar İngiltere’de bakır nefesli gruplarında ya da orkestralarında kullanılmıştır. 1876 yılında Wagner’in Ring isimli eseri için iki borulu kulisi bulunan bir kontrabas trombon yapılmıştır. XX. Yüzyıl ve Günümüz XX. yüzyılın ilk yarısının sonlarına doğru trombon Tommy Dorsey ve Glenn Miller gibi cazın önde gelen isimlerinin öncülüğünde yaygınlaşmıştır. Özellikle Tommy Dorsey enstrüman üzerindeki üstün kontrolü ve pozüsyon geçişlerindeki yumuşak bağları ile trombon tarihine damgasını vurmuştur. Öte yandan Amerikan tarzı senfonik trombon tüm dünyada standart hale gelmiştir. Hatta bazen Almanya ve Avusturya’da tıpkı İngiltere’de olduğu gibi geleneksel dar çaplı trombonun yerini almış ama Alman trombonu kendi bağımsız çizgisinde ilerlemiştir. Amerika’da ise si bemol-fa trombonun pedal ses aralığındaki notaların yeterince iyi kalitede çıkmamasından dolayı fa eklentisine ikinci bir valf ile bağlı ek bir boru geliştirilmiştir. Böylelikle kapalı pozisyonunda trombon fa anahtarında ek çizgi mi’ye kadar inme imkanına kavuşmuştur. Bu daha sonra mi bemol ve re’ye dönüştürülmüş ve kısa bir süre sonra bağımsız iki pistonlu bas trombon standart hale gelmiştir.1965 yılında Alman trombon yapım ustası Hans Kunitz fa/do-re-si bemol akortlu çift valfli büyük bas-kontrabas trombonu geliştirmiştir. 1970 yılında ise Amerikalı trombon yapım ustası Dr. B.P.Leonard çalımı daha kolay si bemol/sol-mi-re akortlu trombonu geliştirmiştir. Daha sonra bu tasarımından si bemol/fa-sol-mi bemol ya da si bemol/fa-sol-re akortlu diğer versiyonlar geliştirilmiş ve bas trombon olarak piyasaya sunulmuştur. Günümüz orkestralarında fa valf eklentili ya da eklentisiz geniş çaplı tenor trombonlar ve çift valfli bas trombonlar kullanılmaktadır. Dar çaplı trombonlar ise daha çok caz ve popüler müzik alanında kullanılmaktadır. Ayrıca dar çaplı trombonlar ebadının küçük olması nedeniyle başlangıç seviyesindeki öğrenciler tarafından tercih edilmektedir. Alto trombonlar, özellikle Almanya’da belli başlı eserler için kullanılmaktadır. Geleneksel Alman trombonların modern versiyonları Orta Avrupa’da tercih edilmektedir. Pistonlu trombon artık sadece önemli bir solo enstrüman olarak cazda kullanılmaktadır. Kontrabas trombon parçaları ise çift valfli enstrümanın sağladığı imkanlar yüzünden genellikle bas trombonla çalınmaktadır. Fakat kontrabas trombonun modern kullanımlarında da artış görülmektedir. |
Cevap : Trombon Ailesi-Üflemeli Çalgılar
TROMBON HAKKINDA MALUMATLARINIZI OKURKEN, ALTTARAFTA "ŞEYHLER MÜRİDLER..." HAKKINDAKİ RENKLİ YAZINIZ DİKKATİMİ ÇEKTİ !
Ne alaka? demekten kendimi alamadım. YERYÜZÜNDE ALLAH DOSTLARI KALMAYINCA DÜNYANIN İPİ ÇEKİLECEK! BU SEFER BORUYU İSRAFİL A.S. ÇALACAK. RAHİPLERLE BERABER BURASININ NE CUMHURİYETİ OLDUĞUNU GÖRECEKSİNİZ. Öyle ya! Madem müslümanlar için değil! SİZCE YERYÜZÜ CENABETLER İÇİNMİ YARATILDI? HZ MEVLANA DAN YUNUS EMRE DEN NE ZARAR GÖRDÜYSENİZ? Tarihte kendi atasına söven başka hiç bir millet yok, Türk milletinden başka. Kendi elyazma kitaplarını okuyamayan başka bir millet yok! ÜSTELİK Benim Atalarım ve Manevi büyüklerim kadar kıymetlisi hiç yok... İnsan niçin derviş olmak ister? Dünyadan, dünyalıktan elini eteğini çekmek için. Hiç duymadınızmı? Hz. Hüdai çok yüksek mevkiide bir Kadı idi. Şeyhi ona pazarda ciğer sattırdı. Onlar zaten en ufak menfaatlerden kaçmaya çalışırken, nasıl oluyorda senin devlet yönetimine göz dikiyorlar. Bu çelişki anlaşılır gibi değil. Her yalana inanıyorsunuzda, Allah dostlarına gelincemi aklınız çalışıyor. Herkes doğru sözlüde Allah dostlarımı yalancı? Belkide duyduklarınız yalandır, kimbilir... Şimdi ben sizin Trombon hakkında yazdıklarınıza nasıl güveneyim? |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.