Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
fındık, türkiyede, üretimi

Türkiyede Fındık üretimi

Eski 10-20-2009   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

Türkiyede Fındık üretimi



Türkiyede fındık üretimi




TÜRKİYE’DE FINDIK ÜRETİMİ


Türkiye’deki üretimi çok eskilere dayanan fındık,geleneksel ihraç ürünü olma niteliğini devam ettirmekte ve ülke ekonomisine oldukça büyük katkıda bulunmaktadırFındık üreten ülkeler arasında saha,üretim ve ihracat bakımından ilk sırada yer almamıza karşılık,birim sahadan alınan ürün bakımından diğer üretici ülkelerin gerisinde bulunmaktayızYıldan yıla dalgalanma göstermekle birlikte ülkemizdeki fındık üretim artışı denetimsiz ve kontrolsüz olarak genişleyen üretim sahasından karşılanmaktadır

Dünya fındık ihracatındaki ülkemizin payının yüksek olması, fındık çeşitlerimizin kaliteli olmasına ve dünya fındık üretim alanının büyük çoğunluğunun elimizde olmasına bağlı bulunmaktadırFındık çerezlik olarak tüketildiği gibi, pastacılık ve şekerleme sanayiinde geniş ölçüde kullanılma alanına sahiptir Üretilen fındığın %10-15′i ise ülke içerisinde çerezlik olarak ve yeni oluşan pasta ve şekerleme sanayiinde tüketilmektedirİşlenmiş ve mamul olarak fındık ihracatımız ise çok az bulunmaktadırFındığın bir çok üretim ve pazarlama sorunları bulunmaktadırÜretim sorununun başında verim düşüklüğü gelmektedirFındık bahçelerinin yaşlı ve çok sık dikilmiş olması,tozlayıcı noksanlığı,budama,gübreleme ve mücadele gibi teknik uygulama noksanlıkları verim düşüklüğünün en önemli sebepleridirPazarlama sorunlarının başında ise o yıl üretilen fındığın ihraç edilmemesi ve buna bağlı olarakta yıldan yıla stokların oluşmasıdırFındık üreticilerine yardımcı olmak amacıyla, üretimde dikkat edilmesi gereken teknik konulara ağırlık verilmiş ve üretimde karşılaşılan güçlükler dikkate alınarak çözümüm yolları önerilmiştirFındık Karadeniz Bölgesinde yaklaşık 3150 köyde, Türkiye nufüsunun %75′ olan 3205000 kişinin diğer bir yaklaşımla 400000 dolaylarındaki çiftçi ailesinin tek geçim kaynağıdır Ayrıca Türkiye ekonomisi için de büyük bir önem taşımaktadır Zira fındık dış satımımıza 1978-1980 yılları arasında % 13-16 oranında, 1981 – 1980 yılları arasında % 4-6,5 oranında katkıda bulunmuştur Son yıllardaki katkı payının azalması genel ihracatımızın 3-35 kat artış göstermesinde kaynaklanmaktadır Fındık ayrıca tarımın yapıldığı çok meyili toprak derinliği az olan arazilerin değerlendirilmesinde ve erozyona karşı korunmasında da etkili olmaktadır

Giresun Fındık Araştırma ve Eğitim Merkezi Müdürlüğü kayıtlarına göre 1982 yılında Türkiye fındık dikim alanının 415358 hektar dolaylarında olduğu tahmin edilmiştir Ancak değişik kişi ve kuruluşlar fındık alanı ve üretim miktarını farklı tahmin etmektedirler Bu çelişkili durumun ortadan kaldırılması için Türkiye’deki fındık üretim alanının kesin olarak bilinmesi zorunluluğu vardır Ülkemizde fındık ,Ordu ,Giresun, Trabzon ,Sakarya, Bolu ve Samsun illeri başta olmak üzere 12 ilde ekonomik olarak İstanbul ve Bursa illeri başta olmak üzere 20 ilde de çerezlik olarak üretilmektedir
Özellikle son 10-15 yıl içeresinde Türkiye’de hızlı bir üretim alanı artışı olmuştur 1973 yılnda 360091 hektar dolaylarında olduğu tahmin edilen fındık üretim alanları 1982 yılları arsında 415358 dolaylarına yükselmiştir1973-1982 yılları arsında göürülen 55267 hektarlık artışın 26357 hektarlık kısmı Samsun ili dahil olmak üzere Batı Karadeniz bölgesinde,24606 hektarlık kısmı ise Doğu Kardeniz bölgesinde olmuştur Bu dönem içeresindeki alan genişlemesi Doğu Karedeniz bölgesinde %2926 oranında gerçekleşmiştir Fındığın özellikle Batı Karadeniz bölgesinin verimli, düz ve az meyili arazilerine kaymasının sebepleri, bu dönem içersinde fındığın satış garantisinin olması,yüksek taban fiyatı ile desteklenmesi ve arazilerin yeni fındıklığa tahsis edilmesi sonucu %30-50 oranında daha yüksek ürün vermesidirTürkiye’de dektara fındık verimi ortalanması 1969-1972 yılları arasında 6133 kg dolaylarında iken 1979 – 1982 yılları arasında 7050 kg dolaylarına çıkmıştır On yıl içersinde meydana gelen %1880 oranındaki verim artışı, üretim tekniğinin nispeten iyi uygulanmasından ziyade verimli, düz ve taban arazilerde yetiştirilmesinden ileri gelmektedirDünya fındık üretim alanı 525000 hektar dolaylarında bulunmaktadırBu üretim alanının %7916’sı Türkiye’de, %647’si İspanya’da ve %247’si ABD’de 100kg dolaylarında bulunmaktadırTürkiye’de verimin düşük olasının birçok sebepleri bulunmaktadır

Türkiye’de Fındık verimin düşük olmasının sebepleri


a İşletmelerin büyüj çoğunluğu çok parçalı ve yeterli büyüklükte degildir
b Fındık bahçeleri yaşlı ve birçoğu ekonomik ömrünü tamamlamıitır
c Arazilerin çok meyili ve toprak-su muhafaza tedbirleri alınmadan bahçeler kurulmuştur
d 30 dektarın küçük fındık aile işletmelerinde elde edilen gayrisafi gelir bu işletmelerin işletme masraflarını karşılayamakta ve bu yüzden budama gübreleme ve mücadele gibi kültürel uygulamalar usülünde uygun ve yeterince yapılmamaktadır
e Fındık bahçelerinin kurulmsısnda tozlatıcı çeşitleri yer verimediğinden meyve tutum oranı azalmakta ve necitede verim düşmektedir
Çizelge 1 : Takvim Yılı İtibariyle Türkiye Genel İhracatı ve Türkiye Fındık İhracatı (Dolar Olarak)

Yıl Türkiye Genel İhracatı Türkiye Fındık İhracatı Oran (%)
1979 2261195000 352992000 1561
1980 2910121000 394849357 1357
1981 4702933000 301772317 642
1982 5745973000 240694367 418
1983 5727879000 245985846 429
1984 7133602000 304800290 427
Çizelge 2 Türkiye Fındık Üretim Alanları (Hektar)
İller Saha
Ordu 120000
Giresun 106300
Trabzon 61024
Sakarya 42322
Bolu 32794
Samsun 27035
Zonguldak 10205
Rize 3800
Kocaeli 2069
Artvin 1800
Kastamonu 1425
Sinop 584
Diğer İller 6000
TOPLAM 415358
Çizelge :3 Türkiyedeki fındık saha artışı ve oranları

BÖLGELER 1973 Yılı 1980 Yılı 1973-1982 Yılı
Saha
(Ha) Oran
(%) Saha
(Ha) Oran
(%) Saha
Artışı
(Ha) Artış
Oranı
(%)
Dogu
Karadeniz
Bölgesi 268318 7451 292924 7052 24606 917
Batı
Karadeniz
Bölgesi 90077 2502 116434 2803 26357 2926
Çerezlik
Bölge 1696 047 6000 145 4304 25377
TOPLAM 360091 100 415358 100 55267 29220
Çizelge: 41969-1972 ve 1979-1982 Yılları arasında Türkiye fındık üretim alanı üretim ve verim durumu
Yıllar Alan (1000 Ha) Üretim (100 Ton) Verim (KgDa)
1969 2974 1716 577
1970 3129 2644 845
1971 3238 1659 512
1972 3504 1859 530
ORTALAMA 3211 1969 613
1979 3953 2920 742
1980 4019 2380 592
1981 4114 3950 960
1982 4154 2200 530
ORTALAMA 4060 2863 705
Çizelge: 5 Fındık üreten ülkelerin fındık üretim alanları, üretim miktarları ve verim durumları
(Üretim ve verim 1979-1982 yılları ortalamasıdır)
Ülkeler Alan (Ha) Oran (%) Üretim (Ton) Oran (%) Verim (Kg/Da)
Türkiye 415358 7916 286250 6768 6891
İtalya 62347 1188 105920 2404 16988
İspanya 34000 647 17750 420 5220
ABD 13000 247 13020 308 10015
TOPLAM 524705 422020

SİSTEMATİKTEKİ YERİ

Bölüm Spermatophyta Tohumlu bitkiler
Alt Bölüm Angiospermae Kapalı tohumlar
Sınıf Dicotyledoneae İki çenekliler
Takım Fegales Kayıngiler
Familya Betullaceae Huşgiller
Alt familya Coryleae Fındıkgiller
Cins Corylus L Fındık
Fındık Rehber’e göre 12 Beijerinck’e görede 20 tür ihtiva etmekte isede önemli olan ve kültürlü yapılan türler; Corylus avellana L-Adi fındık Corylus colurna L-Türk fındığı ve Corylus mexima Mill-lambert fındığıdır Ayrıca muhtelif türlerin melezleride önemlidir Bazı varyetelerde süs bitkisi olarak yetiştirilmektedirFındık türlerinin ayrılmasında dikkate alınan en önemli özellik zuruf şekli ve yapısıdır

BİTKİSEL ÖZELLİKLERİ

Türkiye’de yetiştirilen kültür fındık çeşitleri 3-5mboylanabilen çalı formunda,İtalya,İspanya ve ABD’de yetiştirilen fındık çeşitleri ise 6-8m boylanabilen küçük ağaçcıklar şeklindedirKültüre alınmamış yabani fındık formları ise 10-20 ve hatta 40m’ye kadar boylanabilmektedirFındığın kromozom sayısı 2n=22′dir
1 Kök: Saçak kök şeklinde olan fındık kökleri fazla derine gitmezGenellikle taç izdüşümüne kadar gelişme göster- mektedirKök gelişmesi meyilli arazilerdeki ocakların üst kısımlarında az, yan ve alt kısımlarında ise daha fazladır

2 Yaprak: Şubat ayında gelişmeye başlayan ve kısa bir sap ile yıllık sürgünler üzerinde almaşıklı olarak dizili bulunan yapraklar, yuvarlak veya hafif uzunca ve genellikle kalp şeklinde olup 1012 cmuzunlukta ve 810cm genişliktedir Yaprakların kenarları dişli ve yer yer derin dişli,altyüzleri hafif tüylü ve mat, üst yüzleri ise açıktan koyu yeşile kadar değişebilen renge sahiptir Yaprak damarları üst yüzde içeriye doğru girintili alt yüzde ise çıkıntılıdır

3 Tomurcuklar: Yıllık sürgünler üzerindeki yaprak koltuklarında Haziran ayından itibaren gelişmeye başlayan tomur- cuklar yumurta biçiminde ve yeşil renktedir Çiçekler: Fındık tek evcikli bir bitki olup erkek ve dişi çiçekleri aynı bitki üzerinde fakat ayrı ayrı yerlerde bulunmaktadır

• Erkek Çiçekler: Püs,kedicik ve şeton adıda verilen erkek çiçekler Haziran ayı içerisinde yıllık sürgünler üzerindeki yaprakların koltuklarında tek tek veya gruplar halinde gelişmeye başlarlar Başlangıçta renkleri yeşil, gelişmesi ilerledikçe açık yeşil ve fenerlenme esnasında da açık sarı renk alırlar Fenerlenmesi sona eren püslerin renkleri kahverengileşir,esmer renk alır ve dökülürlerGelişmiş ve fenerlenme durumuna gelmiş erkek çiçek başakları çeşitlere göre değişmekle beraber 6-10 cmboyunda olup her bir erkek çiçek başağında 200 civarında çiçek bulunmakta ve olgunlaşmış olan bir püs 55 milyon dolayında çiçek tozu yayabilmektedir Olgunlaşan püsler Kasım ayından itibaren çiçek tozu yaymaya başlarlar ve çeşitlere göre değişmekle beraber çiçek yaymaları Şubat sonu ve Mart ayı ortalarına kadar devam etmektedir

• Dişi Çiçekler: Karanfil adı verilen dişi çiçek kümeleri bir tepe tomurcuğu veya yan tomurcuk olarak Haziran ayında gelişmeye başlar Dış görünüşleri yumurta biçiminde olan tomurcuklar birbiri üzerine binmiş pulcuklardan meydana gelmiş ve her pulcuk bir brakte yaprağı ile iki çiçekten oluşmuşturBir dişi çiçek kümesi 4-24 pistil ihtiva etmektedirBir çift pistil bir çiçeğe bir çiçeğe karşılıktırDişi çiçek kümeleri gelişmelerini Kasım ayından itibaren tamamlamakta ve karanfil adı verilen pistilleri görülmeye başlamaktadırBaşlangıçta açık renkli olan pistiller daha sonra koyu kırmızı renk alırlarİşte bu kırmızı uç safhasından sonra çiçek tozu kabul edebilir olgunluğa ulaşmış olurlar Çiçek tozu kabul etmemiş olan karanfiller kırmızı renklerini 40 gün kadar muhafaza etmektedirlerKaranfiller çiçek tozu kabul edebilecek olgunluğa (receptiv) gelmelerinden itibaren en ideal çiçek tozu kabul etme süresi 15 gün olup 30 güne kadar çiçek tozu kabul edebilmektedirler Çiçek tozu kabul etmiş olan karanfiller bir hafta içersinde kırmızı renklerini kaybederek esmerleşirlerYurdumuzda yetiştirilen fındık çeşitlerinin erkek ve dişi çiçekleri aynı zamanda olgunluğa (homogami) ulaşmazlarKısmen erkek çiçekleri dişi çiçeklerinden daha önce açan (protandry) çeşitler bulunmasına karşılık (Sivri,Palaz,Foşa), çeşitlerimizin büyük bir çoğunluğu dişi çiçeklerini erkek çiçeklerinden daha önce (protogny) olgunlaştırmaktadırlar Çeşitlere göre değişmekle birlikte karanfiller Kasım ayından itibaren açılmaya başlamakta Şubat sonu ve Mart ayı ortalarına kadar devam etmektedir

4 Yumurtalık: Yumurtalık iki bölmelidir Her bir bölme içersinde asılı bir yumurta bulunur Genel olarak bunlardan bir tanesi gelişir diğeri dunura uğrarİki yumurta döllenip gelişirse ikiz fındık meydana gelir

5 Zuruf : Fındık meyvesini dıştan saran kısımdırBazı çeşitlerde meyve boyunu kısmen aşmakta,bazı çeşitlerde ise meyve boyunun birkaç katı büyüklükte olabilmektedirGelişmiş olan zuruf yeşil renkli olup hasat olumunda tabandan itibaren sarımtırak kırmızı renk alırÇeşitlere göre değiş- mekle beraberzurufun uçları az veya çok derin dilimli ya da boru şeklinde tek parçalı olmaktadır

6 İç: Bütün fındıklarda yenilebilen iki parçalı bir kotiledondan meydana gelen iç,dış kabuğun şekline uygun olarak yuvarlak, sivri veya badem şeklindedir İçin uca yakın orta kısmında küçük bir embriyo bulunmaktadır

7 Çotanak: Zurufun meyveli şekli olan çotanak küçük bir sap ile yıllık sürgünlere bağlı bulunmaktadır Bir karanfildeki döllenen çiçek sayısı kadar çotanaklarda meyve oluşmakta ve çeşitlere göre sayısı değişmektedir
Şekil: 1 Fındıkta erkek ve dişi çiçekler

TOZLANMA VE DÖLLENME BİYOLOJİSİ

Fındık Kasım ayından itibaren çiçek açmaya başlamakta ve çeşitlere göre değişmekle beraber çiçeklenme Mart ayı ortalarına kadar devam etmektedirPüslerin olgunlaşması ve anterlerin patlaması ile etrafa etrafa yayılan çiçek polenleri dişi çiçek pistilleri üzerine rüzgârlarla taşınmakta ve tozlama olayı meydana gelmektedirÇiçek pistilleri üzerine gelen polenler çimlenmekte ve çim boruları ile yumurtalık tabanına kadar uzantı teşkil ettirmektedir Yumurtalık tabanına ulaşan çim boruları yumurtalığın gelişmesine kadar 3-5 ay sakin bir devre geçirerek beklemektedirÇiçek pistilleri üzerindeki polenlerin çimlenmesi üzerine birçok faktörler etki yapmaktadır Polen yayılmasından hemen önceki bir devrede nispeten düşük bir sıcaklık ve yüksek rutubet iyi kaliteli çiçek tozu için uygun olan iklim faktörüdürEn önemli olanlardan bir taneside çiçek polenlerinin çimlenmesinin genetik özellik göstermesidirDişi çiçekler tamamen açıldıktan sonra bir ay kadar bir süre kırmızı renklerini muhafaza ederler ve çiçek tozu kabul edebilir(receptiv)durumdadırlar Optimum çiçek tozu kabul edebilme süresi ise 15 gündürDişi çiçeğin styl kısmına nazaran stigma kısmı daha uzun, üst yüzeyleri girintili çıkıntılı olup çiçek tozu kabul edebilme yüzeyleri geniştirPolenler stigma üzerinde çimlendikten sonra polen tüpü styl içersindeki doku demetleri içersine girerler ve giriş stigma içerisindeki hücreler arası yolla olur

Polen tüpünün gelişmesi hızlı olup iletken doku demetleri ilerlemesi ve styl’ in tabanına ulaşması için 10 gün yeterlidir Bu süre polenin çimlenme kabiliyeti ve çevre ısısına görede değişir Stigma üzerine ulaşan çiçek tozlarından ancak birkaç tanesi styl’in tabanına kadar ulaşır ve döllenme olayında rol oynarlar Onun için polenlerin miktarından çok kalitesi önemlidir Styl’in tabanına ulaşan polen tüpü dinlenme peryoduna girer Çünkü yumurtalık teşekkül etmemiş ve bir doku yığını (Primordium ovarien) halindedir Dişi çiçekler tozlandıktan sonra bu doku yığını gelişerek yumurtalık halini alır Başlangıçta yavaş gelişme gösteren yumurtalık Nisan ayının sonuna kadar normal hacminin ancak %10′u kadar gelişme gösterir ve Mayıs ayı başından itibarende hızlı bir gelişme peryodu içersine girerGelişmenin %90′ı takip eden 3-4 hafta içersinde gerçekleşir

Bu gelişmenin sonunda iki yumurtalık oluşurTozlanmadan yumurtalığın gelişmesine kadar 3-5 ay gibi bir süre geçer ve çimlenen çiçek tozları styl’in tabanında sakin olarak yumurtalığın gelişmesini bekler Mayıs ayı sonu ve Haziran başlangıcında oluşan yumurtalıklardan genellikle bir tanesi döllenir ve gelişir,diğer yumurtalık dumura uğrarEğer her ikisi döllenip gelişirse ikiz fındık meydana gelir Karşılıklı tozlanan çeşitler kendi kendini tozlayan çeşitlere göre daha fazla meyve tutumu sağladığından bahçede iyi bir çeşit karışımının yapılmasını gerekmektedir

TÜRKİYEDE YETİŞEN ÖNEMLİ FINDIK ÇEŞİTLERİ


Ülkemizde yetiştirilen fındık çeşitleri meyve şekil ve özelliklerine göre üç grupta toplanır
1 YUVARLAK FINDIKLAR
2 SİVRİ FINDIKLAR
3 BADEM FINDIKLAR

Yuvarlak Gruba Giren Fındık Çeşitleri:

aTombul Fındık: Ülkemizde yetişen en önemli fındık çeşididirDaha ziyade Giresun ilinde yaygın olarak yetiştirilmektedir Meyve kalitesinin çok iyi olması uluslar arası pazarlarda kolayca tutunmasını sağlamış ve Türk fındığı dünya ülkelerince aranır duruma gelmiştir Periyodisite özelliği gösteren tombul fındık çeşidi iyi ve bakımlı bahçe koşullarında her yıl düzenli ve oldukça yüksek verim vermektedir Olgun, meyvesi dolgun ve muntazam şekillidir Tabla kısmına doğru genişlemekte, uca doğru muntazaman daralarak sivri bir uç ile nihayetlenmektedir Meyvenin üzeri bariz olukludur Ortalama uzunluğu 1758 mm ve genişliği 1704 mmolan tombul fındığın randımanı %50-52′dir Kabuk açık,parlak, kahverengi,uçtan itibaren yarısına kadar kirli beyaz havlı olup ortalama kabuk kalınlığı 110 mm ve kolay kırılmaktadır Tablası geniş, yayvan,ortası kabarık, meyve bu kısım üzerindebir tarafa meyilli olarak durabilmektedir İç meyve zarı (testa) açık kahverengi, parlak,pürüzsüz,ince,ete yapışık ve üzeri hafif damarlıdırDepolama ve taşımada önemli olan iç meyve zarları kolay soyulmakta ve beyazlatılmaya elverişlidir

İç meyve kabuk şekline uyum sağlamış, meyve eti beyaz,parlak ve gevrek olup göbek boşluğu küçük, yağ oranı %69-72′dir Yağ oranının yüksek olması iç’in mekaniksel basınca dayanıklılığını azaltmakta ve kolay bozulmaya neden olmaktadırBu yüzden kırma, ambalajlama, depolama ve taşımada itinalı olmayı gerektirmektedir 670 – 730 adet kabuklu fındığı 1kg gelen bu çeşidin zurufları meyve boyunun 2,5 katı büyüklükte ve ço- ğunlukla 3 ve 4′lü çotanak oluşturmaktadır

b Palaz Fındık: Lezzet ve kalitesi orta olan bu fındık çeşidi daha ziyade Ordu ilinde yaygın olarak yetiştirilmektedir Tombul fındıktan oldukça iri olan meyvesi dolgun, yuvarlak ve basık,tabla kısmı geniş, uç kısmı ise havlıdırOrtalama 1601 mmuzunluk ve 1926 mm genişlikte olan meyvelerinin kabuğu donuk kahverenktedir Kabuk kalınlığı ortalama 166 mm ve kolay kırılır İç meyvenin üzerinde kahverenkli, ince ve ete yapışık zar bulunmaktadır Meyvesi beyaz ve göbek boşluğu nisbeten büyüktür 600 – 650 adet kabuklu fındık 1kg gelmekte ve randımanı %49-51,yağ oranı 64-68′dir Kökleri yüzlek ve daha çok yanlara gelişme gösterdiğinden toprak derinliği az, killi, kumlu ve çakıllı topraklarda dahi yetişebilmektedir İlkbaharda diğer fındık çeşitlerinden daha önce uyandığından dondan daha fazla zarar görmekte ve meyveleri daha çok haşere zararına uğramaktadır Genellikle 2 ve 4′lü çotanak oluşturan bu fındık çeşidinin zurufları meyve boyunun 1,5 katı büyüklüktedir

c Foşa Fındığı: Daha çok Trabzon yöresinde yetiştirilen iri ve gösterişli bir fındık çeşididir Kabuğu kırmızımtırak -kahverengte, ortalama 120 mm kalınlıkta ve orta derecede serttir Ortalama 1787 mm genişlikte kabuklu meyveye sahiptir İç meyve zarları koyu kiremit, kahverengi, üzeri kaba damarlı, kalınca, meyve etine yapışık, içi fildişi renkte, sertçe ve göbek boşluğu büyük olan iç, meyve kabuğunu iyice doldurmuştur İç randımanı %50-53 ve yağ oranı % 6669′dur Tabla kısmı darca olan bu çeşidin 475-550 adet kabuklu meyvesi 1kg gelmektedir Genellikle 2′li çotanak oluşturmakta ve zurufları meyve boyunun 2 katı büyüklüktedir

d Çakıldak Fındık: Ordu ilinde yaygın olarak yetiştirilen bu fındık çeşidi Batı Karadeniz bölgesinde Delisava adı ile tanınmakta ve geniş ölçüde üretimi yapılmaktadır Diğer fındık çeşitlerimizden çok daha geç uyandığından ilkbaharın geç donlarından az zarar görmekte, her türlü iklim ve toprak koşullarına kolay uyabilmekte olan bu çeşidin verimi çok yüksektir Oldukça iri ve nisbeten uzunca olan meyvelerin lezzet ve kalitesi iyi değildir Meyve kabuğu açık kahverenkli, 12 mm kalınlıkta ve kolay kırılmaktadır Tabla kısmı geniş, düz ve dışa nisbeten bombe yapmıştır İç meyve kabuk içerisini iyice doldurmuştur Meyve etine yapışık, damarlı ve kalınca zarları bulunmaktadır Meyve eti fildişi renkte, gevrek ve göbek boşluğu orta derecede büyüktür Kabuklu meyve ortalama 1841 mm uzunluk ve 17,76 mm genişliktedir 580-610 adet kabuklu fındık 1kg gelmektedir Randımanı %52-54 ve yağ oranı %58-63′dür Genellikle 4′lü çotanak oluşturmakta ve zurufları meyve boyunun 1,5 katı büyüklüktedir

e Kalınkara Fındığı: Diğer fındık çeşitlerinin zor yetiştiği zayıf topraklarda dahi kolayca kolayca yetiştirilen bu fındık çeşidine fındık bahçeleri içersinde sık rastlanmakta ve ömrü azdır Kabuğu mat, kirli kahverengi olup uç kısmı boz renkli ve hav tabası ile kaplıdır Meyvesi yuvarlak, tabla kısmının ortası kabarık ve bu kısım üzerinde meyve meyilli bir şekilde durabilmektedir İç meyve üzerinde meyve etine yapışık, kalın pürüzlü ve koyu kahverenkli zar bulunmaktadır Meyve eti donuk beyaz renkte ve gevrek olup göbek boşluğu büyük olduğu için çabuk bozulur İç meyve randımanı %48-49 ve yağ oranı %59-64′dür Kabuğu ortalama 13 mm kalınlıkta olan bu fındık çeşidinin kabuklu meyvesi 1927 mm uzunluk ve 1903 genişliktedir 450-525 adet kabuklu fındık 1kg gelmektedir Zurufları gösterişli ve meyve boyunun iki katı büyüklükte olup çotanaklarındaki meyve sayısı genellikle 3′lüdür İç meyvenin %30-44′ü ikiz olmakta ve istenmeyen bu özellik ticari değerini düşürmektedir

f Kargalak Fındık: Trabzon ve Hopa dolaylarında kısmen yetiştirilen çok iri bir fındık çeşididir Kabuğu kalın ve iç doldurması zayıf olduğundan yetiştiriciliği yapılmamakta, fındık bahçeleri içersinde az da olsa rastlanılmaktadır Kabuklu meyve tabla ve uçtan basık, ortalama 1858 mm uzunlukta ve 2375 mm genişliktedir Kabuğu oldukça kalın ve sert ortalama 133 mm kalınlıktadır İç meyve üzerinde oldukça, kalın, kahverenkli zar bulunmaktadır Meyve eti beyaz, gevrek, göbek boşluğu büyük ve kolay bozulmaktadır İç meyve randımanı %46-58 ve yağ oranı %57-63′dür 340-370adet kabuklu fındık 1kg gelmektedir Çoğunlukla 2′li ve 4′lü çotanak oluşturan by fındık çeşidinin zurufları meyve boyunun 1,5 katı büyüklükte ve uç kısmı sık parçalıdır

g Uzunmusa Fındığı: Daha çok Ordu yöresinde yetiştirilme alanı bulunan bu fındık çeşidi iri, dolgun, ince kabuklu, oldukça verimli ve kalitelidir Meyve kabuğu kırmızımtırak kahverenkli ortalama 099 mm kalınlıkta ve tabla dışa çıkıntı yapmıştır Kabuklu meyve ortalama 1885 mm uzunluk ve 1752 mm genişliktedir İç meyve kabuğunu iyice doldurmaktadırİç meyvenin üzerinde ete yapışık,ince,parlak ve pürüzsüz zar bulunmaktadır Beyazlatılmaya elverişli olan iç meyvenin eti beyaz, gevrek, lezzetli ve göbek boşluğu küçüktür Randımanı %54-56 ve yağ oranı %64-68′dir 620-670 adet kabuklu fındık 1kg gelmektedir Zurufları kısa ve meyve boyunun 1-1,5 katı büyüklükte olup uçları sık parçalıdırGenellikle 4 ve 5′li çotanak oluşturmaktadır
h Mincane Fındığı: Tombul fındık çeşidine çok benzeyen mincanenin üzerinde koyu kırmızı çizgiler bulunmaktadır Daha ziyade Trabzon yöresinde yetiştirilmektedir Verimi düşük ve periyodisite göstermektedir Kabuğu açık kahverenkli ve tablası nisbeten dışa çıkıntı yapmıştır Kabuk kalınlığı ortalama 12 mm ve kırılması kolaydır Kabuklu meyve ortalama 1896 mm uzunluk ve 1750 mm genişliktedir Randımanı %48-50 ve yağ oranı %59-65′dir İç meyve zarı açık renkli, ince, meyve eti beyaz, gevrek ve göbek boşluğu nisbeten büyükçedir 730-760 adet kabuklu meyve 1kg gelmektedir Zuruf meyve boyunun 1,5-2 katı büyüklüktedir Çoğunlukla 4′lü çotanak oluşturmaktadır
ı Cavcava Fındığı: Yetiştirilme alanı çok az bulunan bu fındık çeşidinin kabuğu kahverenkli, ortalama 09-1 mmkalınlıktadır Tablası dışa çıkıntılı olan bu fındık çeşidinin kabuklu meyvesi ortalama 1846 mm uzunluk ve 1733 mmgenişliktedir İç meyve üzerinde kalınca ve kahverenkli zar bulunmaktadır Meyve eti fildişi renkte ve göbek boşluğu büyükçedir Randımanı % 52-54 ve yağ oranı %63-66′dır 700-780 adet kabuklu fındığı 1kg gelmektedir Zurfları meyve boyunun 2 katı büyüklükte ve çoğunlukla 3 ve 4′lü çotanak oluşturmaktadır

i Kan Fındığı: Çok lezzetli olan bu fındık çeşidinin kabuğu koyu kırmızı – kahverenktedir Nisbeten Trabzon yöresindeki fındık bahçelerinde yer yer rastlanılmaktadır Tabla düz uca doğru muntazam olarak daralmakta ve sivri bir uç ile nihayetlenmektedir Kabuk kalınlığı ortalama 09 mm’ dir Kabuklu meyve 1829 mm uzunluk ve 1732 mm genişliktedir İç meyve üzerinde ete yapışık ve kırmızı, oldukça kalın zar bulunmaktadır Meyve eti fildişi renkte, gevrek ve göbek boşluğu ortadır Randımanı %52-54 ve yağ oranı % 66-69′dur 680-715 adet kabuklu meyve 1kg gelmektedir Zurufları boru şeklinde, koyu kırmızı renkli ve meyve boyunun iki katı büyüklüktedir Çotanakta meyve sayısı çoğunlukla 3′lü ve 4′lüdü[M]r:

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Türkiyede Fındık üretimi

Eski 10-20-2009   #2
Şengül Şirin
Varsayılan

Cevap : Türkiyede Fındık üretimi



İKLİM VE TOPRAK İSTEKLERİ

aİklim İstekleri: Fındığın iyi bir gelişme göstermesi ve bol ürün vermesi nemli,mutedil iklim bölgelerinde olmaktadır Karadeniz kıyı bölgesi fındık yetiştiriciliği bakımından en uygun iklim özelliğinesahip bulunmaktadırYarı nemli, kurak iklim bölgelerinde fındık yetiştirilebilirse de yağışın yetersiz olması mutlak surette sulamayı gerektirmektedir Fındık,Karadeniz bölgesinde sahilden 60 km içeriye ve 750m yüksekliğe kadar ekonomik olarak yetiştirilebilmektedirDeniz seviyesinden 0-250m yükseklik ve 10km iç kısma kadar olan yöreler sahil kol olarak isimlendirilmekte olup fındık yetişticiliği içn en uygun olan alanlardır251-500m yüksekliğe sahip ve 10-20km içerde olan yöreler orta kol olup iyi, 501-750myükseklik ve 20km’den fazla iç kısımda kalan yöreler ise yüksek kol olarak isimlendirilmekte ve ikinci derecede fındık yetiştiriciliğine uygun bulunmaktadır

Yıllık ortalama sıcaklığın 13-16C olduğu yörelerde fındık en uygun olarak yetişmektedir Ayrıca bu yörelerde en düşük sıcaklığın -8,-10C’yi ve en yüksek sıcaklığında 36-37C’yi geçmemesi, yıllık yağış toplamının 700 mm’nin üstünde olması ve yağışın aylara dağılımının dengeli olması gerekmektedirFındık diğer kültür bitki çeşitlerinden farklı olarak kış aylarında çiçek açmakta ve çiçek tozları açıkta iken -5 C,anterler içerisinde -8 C’den itibaren büyük ölçüde zarar görmektedir Karanfiller ise -8 C’den itibaren zarar görmeye başlamakta ve -16 C’den itibaren de büyük ölçüde ölmektedirFındığın sürgün gözleride -14 C’den itibaren zarar görmeye başlamakta ve -22 C’den itibarende tamamen ölmektedirFındığın genç sürgünleri, çiçek ve yaprak tomurcukları ile çiçek tozlarının zarar görmesinde düşük ısının etkisi yanında düşük ısıda kalma süresi de önemlidir Zarar gören çiçek ve yaprakların oluşturduğu tomurcukların dış kısmı kahverengileşmekte, içleri esmer renk almakta ve daha sonra kuruyarak düşmektedirZarar gören karanfil uçları ise esmerleşmekte ve bu renk bozulması çiçek tomurcuğu içersinde styl’in tabanına kadar ilerlemektedirGenç dalların floem kısmıda kahverengi-siyah renk almakta ve daha sonra kurumaktadır

FINDIK YETİŞTİRME TEKNİĞİ

A Arazi ve Toprak Hazırlığı: Ekonomik ömrü oldukça uzun olan fındığın dikimden önce arazi ve toprak hazırlığının çok dikkatli bir şekilde yapılması gerekmektedirÜzerinde tek yıllık bitkilerin yetiştirildiği arazilerde fındık bahçesi tesis edilebileceği gibi, çok yıllık bitkilerin yetiştirildiği araziler, eski ve yaşlanmış fındık bahçelerinin yenilenmesi şeklinde de fındık bahçesi tesisi yapılabilmektedir
Çok yıllık bitkilerin yetiştirildiği arazilerde bitki kökleri ve parçaları temizlenirTek yıllık bitkilerin yetiştirildiği arazilerde ise fazla bir arazi temizliğine ihtiyaç bulunmamaktadırArazi üzerinde yapılan genel temizlikten sonra bu arazilerde toprak-su muhafaza ve drenaj tedbirleri alınmalıdırBu tedbirlerin alınması meyilli arazilerde erozyonu önleme,düz taban arazilerde taban suyunun drene edilmesi şeklindedir
a Düz Arazilerde Toprak-Su Koruma Önlemleri: Yeni tesis edilecek fındık bahçesi için düz arazilerde uygulanacak top- rak tesviyesi meyilli arazilere göre daha kolay olmakta, ancak taban suyunun alçak ve yüksek olmasına göre bazı farklı uygulamalar yapılmaktadırTaban suyunun fazla sorun olmadığı arazilerde tümsek olan yerlerden alınan toprak çukur olan yerlere doldurularak arazinin düzgün bir yüzey alması sağlanır

Şekil :3Taban suyu yüksek olan arazilerde yapılan BALIK SIRTI teras şekli
bMeyilli Arazilerde Toprak-Su Koruma Tedbirleri: Meyili %5′den fazla olan arazilerde muntazam bir dikimin yapılması, yağmur sularının depo edilmesi,gübreninyıkanıp gitmemesi, hasadın kolay yapılabilmesi, budama, gübreleme ve mücadele gibi kültürel uygulamaların lolay yapılabilmesi için arazinin teraslanması (sete alınması) gerekmektedir Arazinin meyil durumuna gö- re aşağıdaki teraslama sistemlernden bir tanesi uygulanır

1Kanal Teraslar: Arazi meyilinin %5-25 olduğu durumlarda bu teras şekli uygulanırBu teras sistemi arazide 15-20 m ara- lıklarla arazi meyline dik ve bir tarafa meyilli olarak yüzey akışını önleyecek şekilde en ve derinlik verilerek kanallar açılır Açı- lan bu kanallar arasında kalan kısma uygun aralık ve mesafe verilerek açılan çukurlara dikim yapılmalıdır
2Hendek Teraslar: Arazi meyli %25-75 arasında ise hendek teras sistemi uygulanırDiğer teraslama sisteminde olduğu gibi teras yapımına arazinin üst kısmından 3-4 maşağıdan olmak üzere başlanırBurada önemli olan verimli üst toprağın aşağıya çekilmeyip üste atılmasıdır 20-30 cm kalınlıktaki üst toprak alındıktan sonra alt toprak 20-30 cm kazılarak aşağıya atılır ve 15 – 2 m eninde teraslar meydana getirilir Fazla suların kolayca dışarı atılması için her 15-20 m’de bir teras boyunca ve teras tabanına dik olacak şekilde su akıtma kanalları açılır Daha sonra açılan bu kanallar çakıl ve taşlarla döşenir Arazinin üst kısmına atılan verimli toprak setlere çekilerek düzgün bir şekilde yayılırBu sete alma işlemi arazinin tabanına kadar 4-5 m aralıklar- la devam ettirilir ve arazinin teraslanması bitirilir
Şekil: 4 Hendek terasların yapılma şekli

3Cep Teraslar: Arazi meyli % 75′den fazla olduğu ve diğer teras sisteminin uygulanamadığı arazilerde cep teraslar uygulanırBu teraslar 2 * 2 m en ve boyda, 4-5 m aralıklarla ve saçayağı şeklinde yapılmalıdırYine bu teras sisteminde verimli olan üst toprağın üst kısma getirilmesine dikkat edilmelidir

Arazi hazırlığı bu şekilde yapıldıktan sonra dikimden önce iyi bir toprak hazırlığınında yapılması gerekmektedirToprak hazırlığında aşağıdaki uygulamalar yapılmalıdır
aToprak analizi: Arazi hazırlığı yapıldıktan sonra dikimden önce toprakta noksan olan besin maddeleri için temel gübrelemenin yapılması, toprağın asitlik durumunun tespiti ve uygulanacak olan kireç miktarının tayini için mutlak surette toprağın analizi yapılmalıdır
Şekil: 5 Cep Terasların Yapılma şekli

b Toprağın Kirizma Yapılması: Kirizma toprağın derince işlenmesidir Kirizma ile alt toprak kabartılarak havalanması sağlanır, mikroorganizma faaliyeti artırılır, su tutma kapasitesi de artırılarak toprağın fiziksel ve kimyasal yapısı nispeten düzeltilmiş olur Yapılan toprak analiz neticelerine göre tavsiye edilen miktarlardaki çiftlik gübresi ve kireç arazi üzerine eşit bir şekilde dağıtıldıktan sonra kazma ve kürek gibi el aletleriyle toprağa iyice karıştırılır
cToprak Yoğunluğunun Giderilmesi: Fındıklık tesis edilecek olan arazide uzun yıllar çok yıllık bitkiler yetiştirilmiş ise toprak yorgunluğu meydana gelmiştirToprak yorgunluğunun giderilmesi için bu arazilerde 1-2 yıl mısır ve sebze gibi tek yıllık bitkiler yetiştirilerek toprak dinlendirilmelidir

B Çeşit Seçimi: Fındık bahçesi tesis ederken üzerinde dikkatle durulması gereken noktalardan bir taneside çeşit seçimidir Bahçe içersinde yer verilen çeşitlerin;
1 Verimli ve kaliteli olmasına dikkat edilmelidir
2 Pazarda tutulan ve yüksek fiyat bulan çeşitler olmalıdır
3 Bahçe içersinde çeşit standardizasyonunun sağlanmasına dikkat edilmelidir
4 Ana çeşitlerin meyve tutumunun yüksek olması bakımından bahçe içersinde tozlayıcı çeşitlere yer verilmelidir
Tombul fındık çeşidinde görülen yüksek orandaki periyodisite iyi bakım şartlarında en aza indirilebilmekte ve her yıl düzenli olarak verim alınabilmektedir Pazarda yüksek fiyat bulan ve bunuda kaliteli olmasına borçlu olan tombul, yetiştiricilikte en önemli olan fındık çeşididir
Bahçe içersinde karışık çeşitlere yer verilerek daha başlangıçta standardizasyonun bozulmasına müsaade edilmemelidir Fındığın işlenmesi esnasında çeşit karışıklığından doğan güçlükler, iç fındık ihracatında da karşımıza çıkmaktadır O nedenle bahçe içersinde yer verilecek tozlayıcı çeşitlerin de ana çeşidin meyve şekil ve iriliğinde olmasına ayrıca kalitesinin de iyi olmasına özen gösterilmelidir Meyve tutumunun yüksek olması bakımından bahçe içersinde 1/10 oranında tozlayıcı çeşitlere yer verilmelidir Bahçede bulunan esas çeşidin karanfil açım başlangıcı, yoğun karanfil açım dönemi ve karanfil açımının sonlarına doğru yüksek kaliteli çiçek tozu veren, meyve şekil ve kalitesi bakımından ana çeşide benzerlik gösteren yabani fındık çeşitleri bahçe kenarlarında hakim rüzgâr geliş yönünde ve bahçe içersinde üç sırada bir sıraya gelecek şekilde serpiştirilerek dikilmelidir
Rakımı yüksek olan (500 m ve daha fazla) yerlerde diğer çeşitlere göre daha geç uyanan ve geç donlardan az etkilenen standart çeşitlere yer verilmesi daha uygundur
Araştırma sonucuna göre bazı fındık çeşitleri için önerilen tozlayıcı çeşitler
Ana Çeşitler Tozlayıcı Çeşitler
TOMBUL Palaz, Çakıldak, Kalınkara, Sivri, İncekara,
Yabani Sivri, Yabani Tombul ve Yabani Palaz
PALAZ Yabani Sivri,Yabani Tombul
ÇAKILDAK Tombul, Yabani Sivri, Palaz ve İncekara
İNCEKARA Yabani Palaz
SİVRİ Palaz, İncekara ve Tombul
KALINKARA Çakıldak, Palaz ve Sivri
C Fidan Seçimi ve Dikime Hazırlanması:
Fındık kök sürgünü (piç) oluşturan bir bitkidirBelli kurallar dahilinde üretimi bu sürgünlerle yapılmaktadır Amaca uygun olan kök sürgünlerinde şu özellikler aranmalıdır:

Amaca uygun olan kök sürgünlerinde aranan özellikler

1 Ocakların güneş gören, pişkin,hastalıksız ve 1-2 yaşlı kök sürgünleri olmalıdır
2 İyi teşekkül etmiş tomurcukları bulunan kök sürgünleri olmalıdır
3 Kök teşekkülü iyi olan ve ocak içerisine yakın olmayan yerlerde gelişme gösteren kök sürgünleri olmalıdır
Bu özelliklere sahip kök sürgünleri seçildikten sonra köklere zarar vermeden çepin ile çıkarılmalıdırAlınan bu kök sürgünlerinden dikimden önce ”Dikim Budaması” yapılmalıdırBunun için yaralı,bereli ve zedelenmiş olan kökler sağlam doku nokta- sından kesilmeli,uzun olan kökler kısaltılmalıdırFidanlar yaklaşık 35-40 cmuzunluğunda ve bir göz üzerinden tırnak bırakılma- dan,gözün ters istikametinden keskin bir makas ile kesilmelidirHazırlanan bu fidanlar bekletilmeden daha önce hazırlanan di- kim çukurlarına dikilmelidir
D Dikim Zamanı:
Dikim için en uygun olan zaman sonbahar aylarıdırKışı sert geçen yörelerde ve dikime geç kalınması halinde İlkbaharda da dikim yapılabilir
E Dikim ve Terbiye Sistemleri:
Fındık yetiştiriciliği genellikle ocak dikim sistemine göre yapılmaktadırBu sistem fındık üretim bölgesinde uygulanan geleneksel dikim şeklidirBunun yanında Fındık Araştırma ve Eğitim Merkezi Müdürlüğünde üzerinde uzun yıllar araştırılması yapılarak ortaya koyulan diğer bir dikim şekli de çift dikim sistemidirÇift dikim sisteminin ocak dikim sistemine göre avantajlı yanları şunlardır;
Çift dikim sisteminin ocak dikimi sistemine göre avantajları

1 Çift dikim sisteminde ocak dikim sistemine göre bir kat daha fazla verim alınmaktadır
2 Meyilli arazilerde bu dikim sistemi için 15-2 m genişliğindeki terasların yapılması aynı arazide ocak dikim sistemi için 35-4 m genişliğindeki terasların yapılmasına oranla daha kolay ve daha az masraflıdırBu nedenle meyilli arazilerde bu dikim sistemi ön plâna çıkmaktadır
3 Çapalama,budama,gübreleme,mücadele ve hasat gibi işlemler daha kolaylıkla yapılabilmektedir
1Çift Dikim Sistemi:
Çift dikim sistemi gerek dikim ve gerekse de şekil bakımından ocak dikim sisteminden farklıdırBu dikim sistemi düz arazilerde uygulanabildiği gibi daha çok meyilli ve toprak derinliği az olan arazilerde önem kazanmaktadır Meyilli arazilerde arazinin meyil derecesine göre 15-2 m teras üstü genişliği ve 35-5 m teraslar arası mesafe olacak şekilde teraslama yapılırDüz arazilerde ise sıralar arasındaki mesafe 4-5 m olmalıdır Arazi hazırlığı bu şekilde yapıldıktan sonra 15-2 m aralıkla, 50cmgenişliğinde ve 30-40 cmderinliğinde çukurlar açılır,ikinci sıradaki açılacak olan çukurlar birinci sırada açılmış olan iki çukurun orta aralığına gelecek şekilde ayarlanırYapılan toprak tahlil neticesine göre önerilen çiftlik gübresi, fosforlu, potaslı gübre ve kireçleme uygulamaları yapıldıktan sonra fidan dikimine geçilirDikimde ana çeşitler arasında 1/10 nisbetinde ve araziye dengeli dağılacak şekilde tozlayıcı çeşitlere yer verilir
Açılan her çukurun ortasına gelecek şekilde bir fidan dikilirDikimi takip eden ilk gelişme yılında fidanlara müdahale yapıl- mazAncak dikkatli bir şekilde ot temizliği ve özellikle genç sürgünlere zarar veren haşerelere karşı mücadele yapılmalıdır Fidan başına yarısı Mart ayı başında, diğer yarısı da Mayıs ayı sonu Haziran ayı başlarında olmak üzere % 26′lık Kalsiyum Amonyum Nitrat gübresinden 40 gr verilmelidir
Şekil: 6 Çift dikim sisteminde ilk 5 yılda uygulanan şekil budaması
İkinci yılın İlkbahar başlangıcında gözler uyanmadan önce fidanlar budama makası ile toprak seviyesinden kesilir ve kesim yerlerine aşı macunu sürülürYaklaşık iki ay sonra kesim yerinin altından ve yanlarından çıkan yeni sürgünlerden düzgün ve kuvvetli gelişenlerden bir tanesi meyilin üstüne, bir tanesi de meyilin alt kısmına gelecek şekilde iki adet sürgün bırakılır Diğer sürgünler budama makası ile dipten temizlenirSürgünler toprak yüzeyi ile ve birbirleri arasında 60 derecelik açı olacak şekilde geliştirilirGelişme düzensiz ise bu gelişmeyi sağlamak için fidanlar kazıklara bağlanır

Üçüncü yıl başında ana dalı teşkil edecek olan bu iki sürgün 60-70 cm yükseklikten ve bir dış göz üzerinden kesilirYıl içerisinde kesim yerinin altında oluşan sürgünlerden karşılıklı iki tanesi Sonbaharda bırakılır, diğerleri kesilirBöylece birinci katın iskeleti kurulmuş olur
Dördüncü yılın başında birinci katın isleletini oluşturan yan dallar 40-50 cm’den ve bir önceki yıl kesilen sürgün ucunda bırakılan gözden süren doruk dal ise 60-70 cm’den ve yine bir dış göz üzerinden kesilirlerYıl içersinde kesim yerinin altında oluşan sürgünlerden karşılıklı ikişer sürgün bırakılır, diğerleri Sonbaharda kesilir Böylece birinci kat oluşturulmuş, ikinci katında iskeleti kurulmuş olur
Beşinci yıl başında bir önceki yıl kesilen sürgün ucunda bırakılan gözden süren doruk dal 60-70 cm’den ve ikinci katın iskeletini oluşturan iki yan dal ise 40-50 cm’den kesilirler Yıl içersinde kesim yerinin altında oluşan sürgünlerden Sonbaharda karşılıklı ikişer dal bırakılmak suretiyle ikinci kat oluşturulurDalların birbiri içersine girmemesini sağlamak için seçilecek sürgünlerin dar açılı olmamasına dikkat edilir Böylece iki ana dal üzerinde iki katlı taç sistemi kurulmuş olurİlerki yıllarda kazandırılan bu taç şeklinin bozulmaması için şeklin dışına gelişme gösteren sürgünlere müsaade edilmez

2Ocak Dikim Sistemi:

Daha ziyade düz arazilere uygun olan bu dikim şekli meyilli arazilerde arazi meyil durumuna göre teraslama yapıldıktan sonra uygulanmalıdırOcak dikim sisteminde dikim çukurları dikimden en az bir ay önce 120 cm çap ve 60 cm derinlikte açılmalıdırOcak çukurlarının açılmasında dikkat edilecek en önemli husus ocaklara verilecek aralık ve mesafedirOcaklara verilecek aralık ve mesafe ayarlamasında ilerde ocaklar Maksimum taç gelişmesini sağladıktan birbirlerine göl- ge yapmaması ve birbirleri içersine girmemesine dikkat edilmelidirBu nedenle toprak yapısı da dikkate alınarak ocak çukurları merkezleri arasında kuvvetli topraklarda 5-6 m ,zayıf topraklarda 45-5 m aralık ve mesafe verilmelidirToprak analiz neticesine göre önerilen ölçüde çiftlik gübresi, fosforlu, potaslı gübre ve kireçleme uygulamaları yapıldıktan sonra fidan dikimine geçilir Hazırlanan dikim çukurlarına çukur kenarından 10 cm içerden, 45-50 cm aralıklarla ve karşılıklı fidanlararasında 1/10 nisbetinde ve araziye dengeli dağıtılacak şekilde tozlayıcı çeşitlere yer verilmelidir
Şekil: 7 Ocak sistemine göre dikim şekli

Dikimi takip eden ilk gelişme yılında fidanlara müdahale edilmez,ancak dikkatli bir şekilde ot temizliği ve özellikle genç sürgünlere zarar veren haşerelere karşı mücadele yapılmalıdır Fidan başına yarısı Mart ayı başında yarısı da Mayıs ayı sonu Haziran ayı başında olmak üzere % 26′lık Kalsiyum Amonyum Nitrat gübresinden 40 gr verilmesi fidan gelişmesini olumlu yönde etkilemektedirİkinci yılın İlkbahar başlangıcında gözler uyanmadan önce fidanlar budama makası ile toprak seviyesinden kesilir ve kesim yerine aşı macunu sürülürKesimden yaklaşık iki ay sonra kesim yerinin altından ve yanlarından bol miktarda çıkan yeni sürgünlerden dışa doğru gelişme gösterenlerden birer sürgün bırakılır diğerleri budama makası ile kesilir Üçüncü yıl başında sürgünler 100 cm’den ve bir dış göz üzerinden kesilirlerYıl içersinde kesim yerinin altında oluşan sürgünlerden birinci katın yan dallarını oluşturmak üzere Sonbaharda amaca uygun olan ve almaşıklı gelişme gösteren iki tane sürgün bırakılır diğerleri kesilirDördüncü yıl başında bir onceki yıl sürgün ucunda bırakılan gözden oluşan doruk dal ve ana dal üzerinde birinci katı oluşturacak olan iki adet yan dal 60-70 cm’den ve bir dış göz üzerinden kesilirlerYıl içersinde kesim yerinin altında oluşan sürgünlerden o yılın sonbaharında yanlarda almaşıklı gelişme gösteren amaca uygun ikişer adet sürgün bırakılır diğerleri kesi- lirBöylece birinci kat teşekkül ettirilir ve ikinci katı oluşturacak olan yan dalların iskeleti kurulmuş olurBeşinci yıl başında doruk dal ve ikinci katı oluşturacak iki yan dal 60-70 cm’den kesilirlerSonbaharda ikinci katın yan dalları üzerinde ikişer adet tali dallar bırakılır, diğerleri kesilir Bu taçı oluştururken dar açı yapmayan ve ocak içersine gelişme göstermeyen dalların seçilmesine dikkat edilmelidir
Bu terbiye sisteminde 6 ana dalın her birisi üzerinde iki kat teşekkül ettirilmiş ve her katta da tali dal gelişmesi sağlanmış olan, ortası açık ve yanlara doğru gelişme gösteren bir yapı kazandırılmış olur

Şekil: 8 Ocak dikim sisteminde ilk 5 yılda uygulanan şekil budaması

76 Budama Tekniği:

Dikimde fidanlara şekil kazandırılması ile başlayan budama,fındıkta ekonomik verimlilik çağının sonuna kadar yıllık sürgün gelişiminin sağlanması, verimin artırılması ve ekonomik ömrün uzatılmasında olumlu sonuçlar sağlayan en önemli kültürel uygulamalardan bir tanesidir
Budama ile;
1 Dikimde fidanlara şekil kazandırılmış ve bu şeklin muhafazası sağlanmış olur
2 Her yıl çok sayıda uzun sürgünler oluşturularak bol ve kaliteli ürün alınması sağlanır
3 Aşırı büyüme gösteren dalların birbirine girmesi önlenerek bakım, tarımsal savaş ve hasat işlemlerinin daha kolay yapılması sağlanır
4 Hastalıklı, yaşlı,kuru,karacakart ve ocak içlerine yönelen dal ve dalcıkların çıkarılması ile ocakların yayvan bir taç kazanması sağlanmış olur
5 Ocaklar arası mesafenin en az 45 m en fazla 6 m olmasını sağlamak için gerektiğinde ocakların çıkartılması ve ocaktaki ana dal sayısının 6-8′e indirilmesi ile güneşlenme, havalanma ve bitki besin maddelerinden en iyi bir şekilde istifade etmesi sağlanmış olur
6 Fındıklık içersinden yabancı ağaçların çıkarılması ile gölgelenmeden meydana gelecek verim düşmesi önlenmiş olur
7 Kök sürgün verme temayülü fazla olan fındıkta her yıl kök sürgün temizliği yapılmak suretiyle bunların besin maddelerini sömürmeleri önlenmiş olur
761 Budama Zamanı:
Genel olarak fındıkta budama zamanı Sonbahar aylarıdırFındıkta budamaya vegetasyonun durduğu ve büyük oranda yaprakların döküldüğü dönem dikkate alınarak başlanmalıdır
76 2 Budamada Kullanılan Aletler
Budama testeresi: Ana ve yan dalların kesilmesinde kullanılırBudamada kullanılan testerenin çeliği sert, ince,derin dişli, ve keskin olmalıdırAyrıca fazla enli ve uzun olmamalıdır
Budama makası: Yıllık sürgünler ile ince dalcıkların kesilmesinde kullanılırMakasın keskin olması gereklidir
Çepin: Bir tarafı keskin diğer tarafı çatal şeklinde olan çepinler kök sürgün temizliğinde kullanılır
Fındık üreticisinin büyük bir çoğunluğu bu aletleri tanımadıkları gibi budama işlerinde yörelere göre ismi değişmekle birlikte ”Girebi” kullanmaktadırlarBu aletle dip sürgün temizliği,ana dalve yan dalların kesimleri yapılmaktadırGirebi ile yapılan buda- mada kesim yerleri yüksek olduğu gibi kesim yerlerinde yarılmalar meydana gelmektedir Yarılan bu kesim yerleri de haşerele- re yataklık teşkil etmektedirArzu edilmeyen bu durum nedeniyle budama işlemi testere, makas ve çepinle yapılmalıdır
763 Terbiye Sistemine Göre Şekil Kazandırılmış Fındık Bahçelerinde Budama Tekniği
İlk beş yılda verilen terbiye sistemine göre şekil kazanan fidanlar verim çağına girer ve bu verimlilik 12 yaştan sonra aza- mi seviyeye ulaşırBu yüksek verimlilik genel olarak 20-25 yaşlarına kadar devam ederBu verim döneminde her yılın Sonbaharında kurumuş, kırılmış,yaralanmış,hastalıklı,birbiri içersine giren dallar ile obur sürgünler ve verilen şeklin dışına taşan yıllık sürgünler budama makası ile kesilirler 20-25 yaştan sonra yan dallar üzerindeki dalcıklar sıklaşır ve yıllık sürgün uzunluğuda kısalarak verimde düşme başlar İşte verimin düşmeye başladığı fizyolojik dengenin bozulduğu bu dönemde yıllık sürgün miktar ve uzunluğunu artırmak için mümkün olduğu kadar verilen şekle bağlı kalmak kaydı ile 10 cm’den kısa yıllık sürgünler ve yan dallar üzerindeki dalcıklarda seyreltme yapılırDal içlerine ve taçın dışına taşan uzun sürgünler kısaltılarak vegatatif ve ge- neratif gelişmeye hız kazandırılırDolayısıyle bozulan fizyolojik denge yeniden kurulacak şekilde yıllık budama işlemleri ağırlaştırılarak uygulanır
764 Terbiye Sistemine Göre Şekil Kazandırılmamış Halk Bahçelerinde Budama Tekniği
Üretici bahçeleri tekniğe uygun dikim ve terbiye sistemine göre kurulmamış olduğundan gelişigüzel dallanma göstermek- tedir Bu tür bahçelerde budama uygulamasıda yapılmadığından her yıl düzenli olar0ak verim de alınamamaktadır
Üretici bahçeleri;

1 Çok dikilmiş ve yaşlanmıştır
2 Ocaktaki ana dal sayısı istenilen sayıdan çok fazladır
3 Dikimde ana dallar arasında bırakılan mesafe çok dar tutulduğundan bir noktadan dallanma göstermekte, kökleri birbiri içinde gelişmekte, yüksekten dallanmakta ve dallar iç içe girmiş bulunmaktadır
4 Ocak içleri kapalı olup havalanma ve güneşlenme yeterli değildir
5 Ocaktaki ana dalların gelişmesi düzensiz ve dallar arasında yaş farkı bulunmakta olup hasat sırasında dalların birbirine sürtünmesinden dal ve dalcıklar kırılmakta, mahsul gözleride dökülmektedir
6 Fizyolojik denge bozulmuş, özellikle güneş görmeyen kısımlarda kısa, cılız ve birbiri içersine gelişme gösteren sıhhatsiz dallanma görülmektedir

7 Hastalıklı, kuru,yaşlı dallar ile dip sürgünlerinin kesimi yüksek yapılmakta, ana kökler üzerinde bırakılan kök sürgünleri ile yıllardır üretime devam edildiğinden kökler kütükleşmiş ve fonksiyonunu yerine getiremez duruma gelmiştir
Bu tür bahçelerde budamaya geçmeden önce ocaklar arsındaki aralık ve mesafeyi genişletmek amacıyla aralardan ocak çıkarılarak işe başlanmalıdırOcaktaki ana dal sayısının 6-8′e indirilmesi hedef alınmalı ve ocak içlerini açacak şekilde yanlara gelişme gösteren dallar bırakılmak suretiyle yaşlanmış, kurumaya yüz tutmuş, hastalıklı dallar ve üstüste gelişme gösteren dallardan bir tanesi budama testeresi ile dipten kesilmeli ve kesim yerlerine aşı macunu sürülmelidirOcak boşluklarında kök sürgünleri geliştirilerek ocağın boş kalan kısımları doldurulmaya çalışılır,geri kalan kök sürgünleri ana kökleri yaralamadan çepin ile dikkatlice temizlenirOcakta bırakılan ana dallar tek tek elden geçirilerek budama makası ile iç içe girmiş, hastalıklı, kurumuş ve yaralanmış dal ve dalcıklar tırnak bırakılmadan kesilirOcak içlerine gelişen obur sürgünler alınır, yanlara fazla taşan sürgünlerde tepe vurması yapılırYan dallarda almaşıklı, uzun ve kuvvetli gelişen sürgünler bırakılırKısa gelişen sürgünler ke- silerek seyreltme yapılırBöylece gübreleme ile birlikte bozulan fizyolojik dengenin kurulmasına çalışılır
Köklerde kütükleşme, ana dalların büyük çoğunluğunda karacakarta kaçma, sürgün gelişmesinde zayıflama ve dallarda çıplaklaşma varsa bu tür bahçelerin bozulan fizyolojik dengesini budama ve gübreleme ile sağlamak çok güçtürO nedenle bu bahçelerin sökülerek 1-2 yıl dinblendirildikten sonra yenilenmesi gerekmektedir
765 Kök Sürgün Temizliği:
Fındığın kök sürgünü verme temayülü çok fazladırAna dalların kökleri üzerinde her yıl bol miktarda gelişme gösterirlerGelişen bu kök sürgünleri ocağın besin maddesine ortak olmakta,dalların sıklaşmasına sebep ol- makta,havalanma ve güneşlenmeyi engellemektedir Bu nedenlerle üretim süresi boyunca dikilen ana dal sayısı sabit tutularak gelişen kök sürgünleri Sonbaharda ve Mayıs sonu Haziran ayı başında olmak üzere yılda en az iki kez çepin ile temizlenmeli- dirAncak üretim süresi boyunca kurumuş,kırılmış,hastalıklı ve yaşlanmış dalların çıkarılması durumunda boşalan dal istikametinde büyüyen kök sürgünlerinden bir tanesi bırakılır ve geliştirilir Böylece ocak içersinde boşalan dalların yeri doldurulmuş olur
Resim :1 Budama yapılmamış halk bahçesinden bir görünüş
Resim :2 Şekil kazandırılmamış halk bahçelerinde budama ve teraslama
Resim: 3 Şekil kazandırılmış verim çağındaki ocakların budanmış hali


77 GÜBRELEME


Dikimden itibaren fındık fidanlarının sağlıklı olarak gelişebilmesi, iyi taçlanma gösterebilmesi ve verime yattıktan sonra da kaliteli ürün verebilmesi için fındık yetiştiriciliğinde gübreleme büyük önem taşımaktadır
771 Gübrelemenin Esasları:
Fındık kökleri ile her yıl topraktan devamlı besin maddesi almaktadırZamanla toprakta besin maddelerinin tükenmesi ile gelişim bozuklukları ve üründe azalmalar meydana gelirToprakta noksan olan besin maddelerinin tekrar toprağa verilmesi işlemine gübreleme, bu amaçla kullanılan materyale de gübre denilmektedirGübrelemeden beklenilen faydanın sağlanması, toprakta hangi besin maddesinin noksan olduğunun ve noksanlık derecesinin belirlenmesi ile mümkündürGerek yeni dikim yapılacak, gerekse de verim çağında olan bahçelerde fındığın normal bir gelişme gösterebilmesi için ihtiyacı olan besin maddelerinin belirlenmesinde mutlaka toprak ve yaprak analizlerinin yapılması gerekmektedir Bahçelere analiz yapılmadan gübre verildiğinde birçok sakıncalar ortaya çıkmaktadır
Bahçeye analiz yapılmadan gübre verildiğinde ortaya çıkan sakıncalar;
1 Gereğinden fazla gübre kullanılabilir Bu durumda hem ekonomik yönden çiftçi zarara uğrar, hemde fazla miktarda verilen gübreden dolayı fındıkta gelişim bozuklukları olur Ayrıca fazla verilen besin maddesi diğer elementlerin bitki tarafından alımınıda engelleyeceğinden gübrelemeden beklenilen fayda sağlanamaz

2 Fındığın ihtiyacı olan miktardan daha az gübre kullanılabilirbu durumda istenilen ürün alınamaz
3 Kullanılacak gübrenin miktarı kadar gübrenin çeşidi, uygulama zamanı ve yöntemide önemlidir Toprak yapısına göre yanlış cinste gübre kullanıldığında toprağın fiziksel yapısında bozulmalar meydana gelirÖrneğin; asit karekterli bir toprağa asit karekterki gübre verildiğinde toprak daha da asitleşir
772 Yaprak Örneklerinin Alınmasında Dikkat Edilecek Hususlar ve Yaprak Örneklerinin Alınması
1 Fındık bahçesinden yaprak örneği almak için bahçeye girildiğinde, bahçede farklı fındık çeşitleri bulunuyorsa her çeşit için ayrı ayrı yaprak örnekleri alınıp birbirleri ile karıştırılmamalıdır
2 Fındık yapraklarında sarılık, kuruma, kıvrılma gibi belirtiler varsa bu ocakların yaprakları ayrı alınmalıdır
3 Bahçede fındık yaprakları normal gelişme göterdiği halde böceklerin yaptığı zarar biliniyorsa ve yapraklarda yırtılma, şekil bozuklukları varsa bu yapraklardan örnek alınmalıdır

4 Fındıklar için yaprak örneği alma zamanı fındıkların hasat olumundan yaklaşık 10-15 gün önceki dönemdir
5 20 Dekara kadar büyüklükte olan fındık bahçelerinde bahçenin genel görünüşüne göre diagonal, zikzak veya u harfi şeklinde yürünerek, bahçeyi temsil eden 25 ocağın dört ayrı yönünden olmak üzere 80-120 adet yaprak alınmalıdır 20 Dekardan büyük bahçelerde örnek sayısı artırılmalıdır
6 Yaprak örnekleri tespit edilen ocaklardan bir insan boyu yükseklikteki meyveli dalların 0 yılki orta kuvvetteki sürgünlerinden, güneşgören, hastalıksız sürgün uçlarından itibaren 3′cü veya 4′cü yapraklarından alınmalıdır
7 Alınan yaprak örnekleri delikli naylon torbalara koyulur, hazırlanan iki etikete isim, adres, tarih, mevkii, saha,çeşit vs gibi bahçe hakkında genel bilgiler yazılarak etiketin bir tanesi torbanın içersine diğeri torbanın ağzınaAyrıca uygulanan üretim tekniği ile ilgili bilgileri kapsayan form doldurulur

Çizelge:6 Yaprak örnekleri için doldurulacak olan bilgi formu
Tarihi Sulama şekli zamanı
Bahçe sahibinin
Adı Soyadı Toprak işleme durumu
Yaprak örneğin
alındığı yer Taban suyu durumu
Alanı
(ocak sayısı) Verimlilik
(kg/ocak)
Çeşitler Periyodisite durumu
Yaşı
Simptomlar
Hastalık ve
zararlı durumu
Kullanılan
ilaçlar
Kullanılan
Gübreler Örnegi alan elemanın
Adı Soyadı
773 Toprak Örneklerinin Alınmasında Dikkat Edilecek Hususlar ve Toprak Örneklerinin Alınması:
1 1- Toprak örneği almadan önce fındık bahçesinin genel toprak yapısına bakılır Eğer bahçede meyil, toprak derinligi, toprak yapısı ve drenaj durumu bakımından farklı özellikte yerler bulunuyorsa her farklı yer için ayrı örnek alınmalıdırBir farklılık yoksa 20 Dekara kadar bir toprak örneği yeterlidir

2 Toprak örnekleri bahçelerin köşelerinden, çift ve yol kenarlarından, harman yerlerinden ve gübre yığını olan yerlerden alınmamalıdırAyrıca toprağın fazla çamurlu olduğu zamanlarda da toprak örneği alınmamalıdır
3 Toprak örnekleri Sonbaharda alınırAncak Temmuz ayında yaprak örnekleri alınırken bir bütünlük sağlamak Sonbahar ve kışın verilecek gübrelere zamanında tavsiye yapabilmek için toprak örnekleri yaprak örnekleri yaprak örnekleri ile aynı zamanda alınabilir Şekil:11- Bahçede toprak örneklerinin alınacağı yerlerin işaretlenmesi ve toprak örneklerinin alınması
4 Toprak örneği almak için bahçenin genel görüşüne göre S, U şeklinde veya zikzak çizerek bir hat boyunca bahçede yürünür Baçenin büyüklüğüne göre 20 dekar olan bahçeler için 3-6 adet arasında yer işaretlenir ve bu yerlerden örnek alınır İşaretlenen yerlerin üzeri önce çapa veya kazma ile otlarından temizlenir ve 50 cm derinlikte bir çukur açılarak 20 cm derinlikte, 3-5 cm kalınlıkta toprak dilimi alınıp kibrit kutusu şeklide düzeltilerek bir kovaya konulurDaha sonra 20-40cm derinlikten yine 3-5 cm kalınlıkta diğer toprak dilimi alınarak kibrit kutusu şeklinde düzeltilir ve başka bir kovaya konulurbu işlem işaretlenen diğer yerlerde de aynen tekrarlanırBu şekilde aynı kovada toplanmış olur Toprakların içinde taş, kök parçaları varsa temizlenir ve toprak iyice karıştırılır her karışımdan ortalama 1kg toprak alınarak ayrı ayrı naylon veya bez torbalara koyulurYaprak örneklerinde olduğu gibi etiket doldurulurBu etikete toprak derinliği ve diğer bilgiler

774 YENİ DİKİM FINDIK BAHÇELERİNDE GÜBRELEME (0-5 yaş):

Arazi ve toprak hazırlığı yapıldıktan sonra dikilen fındık fidanlerının sağlıklı olarak gelişebilmesi ve verim yıllarında da bol ve kaliteli ürün verebilmesi ve için dikimden önce temel gübrelemenin yapılması gereklidir Temel gübrelemenin de alınan toprak örneklerinde yapılacak analizler doğrultusunda olması zorunludurToprağı organik maddece zenginleştirmek amacıyla dekara 3-5 ton çiftlik gübresi ve toprak analiz sonuçlarına göre tavsiye edilen miktarlardaki kireç fidan çukurları açılmadan önce bütün arazi yüzeyine homojen olarak dağıtılmalı ve derince çapalanmalıdırAyrıca temel gübreleme olarak dikimden önce fidan çukurlarına tavsiye edilen çeşit ve miktarlardaki fosforlu ve potasyumlu gübreler karıştırılarak verilmelidirDikimden önce yapılan bu temel gübrelemeden sonra birinci yıldan itibaren 5inci yıla kadar her yıl fidan başına 40gr azotlu gübreniin yarısı mart ayı başında diğer yarısı da mayıs sonu haziran ayı başında olmak üzere fidanların etrafına muntazam bir şekilde verilmeli ve çapalanmalıdırBu şekilde ilk 5 yılda yapılan gübreleme ile fındık fidanlarında istenilen özellikte yıllık sürgün gelişmesi sağlanabilmektedir


775 VERİM ÇAĞINDAKİ FINDIK BAHÇELERİNİN GÜBRELENMESİ:


Fındığın normal gelişe bilmesi ve bol ürün verebilmesi topraktan aldığı besin maddeleri ile mümkün olmaktadır Bu besin maddelerinden en önemlileri ise azot,fosfor,potasyum ve kalsiyumdur Diğer besin maddeleride fındık için çok önemli olmasına rağmen bunlar önceki besin maddeleri kadar önemli değildir
Önemli besin maddelerinin noksanlık ve fazlalıklarında fındıkta görüln gelişim bozuklukları, noksanlığında verilmesi greken gübreler ve uygulama yöntemleri bir bütünlük içinde ele alınmıştır

7751 AZOTLU GÜBRELEME:

a Azot Noksanlık ve Fazlalık Simptonları:
Azot fındığın vegetatif gelişmesi ile direk ilgilidir;noksanlığında ocağın gelişmesi zayıflar, sürgünlerin büyümesi gecikir, sürgünler kısa ve ince olup sürgün gelişmesi vaktinden önce durur Yaprak ve meyve gözleri az olur, paprak normalden küçük olup sarımsı-yeşil renk alır Yapraklara elle dokunulduğunda sert bir his verir Azot noksanlığı önce yaşlı yapraklarda sararma şeklinde kendini gösterir noksanlık ilerledikce diğer yapraklarda sararmaya başlar ve vaktinden önce dökülür Karanfillrin çok azı meyve bağlarMeyveler fazla büyümez, küçük kalır ve dökülürler Meyve zurufları kısa ve kuyruk uçlu olup açık yeşil renklidir
Azot fazlalığında ocakların gelişmesi çok kuvvetlidirSürgünlerin boyları uzun vesağlıklı görünüşte, yapraklar büyük ve koyu yeşil renklidir Buna karşılık dokuları yumşak ve fazla suludurSürgünler yeterince pişkinleşemezler bu da gerek kış soğuklarından ve gertekse hastalık ve zararlılardan fındıkların kısa sürede etkilenmesine sebep olurÜrün fazla olmasına rağmen meyveler küçüktür Meyvelerin kabukları kalınlaşır, iç meyvenin protein oranı artarken yağ oranı azalır Dolayısıyla meyve kaliteside düşer

b Azotlu Gübre Uygulama Yöntemi:


Labotuarda yapılan yaprak ve toprak analizleri ile verilecek azotlu gübrenin miktar veçeşidi tesbit edilir analiz yapılmadan belirli bir miktar ve çeşitte gübre önermek önceden de anlatıldığı gibi fındığın gelişmesine ve toprağın yapısına ilerki yıllarda olumsuz etki yapacaktır
Genellikle karadeniz bölgesi topraklarının büyük bir çoğunluğu asit karakterde olduğu dikkate alınırsa kalsiyum amonyum gübresi fındıkta güvenle kullanılabilir
Toprak, iklim özellikleri ve fındığın normal gelişebilmesi için azota en fazla ihtiyaç duyulan devreler dikkate alınarak azotlu gübrenin genellikle yılda iki defa verilmesi uygundur birinci uygulamada o yılın iklim özelliklerine göre fındıklar uyanmadan önceki dönemde yani şubat ayı sonları ile mart ayı başlarında tesviye edilen azotu gübrenin yarısı verilmelidir tavsiye edilen gübrenin diğer yarısı ikinci uygulama olarak çiçek gözlerinin teşekkülü devresinde yani mayıs ayı sonları haziran ayı başlarında uygulanmalıdır
Azotlu gübre ocak dallarının iz düşümlerindeki 30-40cm genişlikte halka şeklindeki banda muntazam olarak serpilir ve capa ile 5-10 cm toprak derinliğine karıştırılırOcak altları otlu ise gübre verilecek alan önce çapa ile otlarından temizlenmelidir Azotlu gübrelerin uygulanma yöntemi genelde tüm bahçeler için aynı olmasına karşılık bahçenin düz veya meyilli olmasına göre bazı faklılıklar göstermektedir Düz arazilerdeki fındık kökleri dal iz düşümlerinde her yöne eşit dağıldığı halde meyilli arazilerdeki fındık kökleri ocakların yanlarında en fazla, alt kısımlarında kısmen ve üst kısımlarında ise en az gelişme göstermektedir Bu nedenle azotlu gübreler fındık köklerinin dağılma ve gelişme durumu dikkate alınarak oluşturulacak olan halka şeklindeki banda verilmelidir

7752 FOSFORLU GÜBRELEME:

aFosfor noksanlık ve fazlalık simptomları:
Fosfor noksanlığında fındık bitkisinin gelişmesinde genel bir durgunluk olur,sürgün gelişmesi gecikir,sürgünler kısa ve ince olurFosfor noksanlığı önce yaşlı yapraklarda görülürYapraklar önce koyu yeşil olmasına rağmen sonra yer yer morluklar görülür ve yaprakların alt yüzü boyunca kırmızılıklara rastlanır Aşırı noksanlıkta morluklar bronzlaşır ve yapraklar dökülürYapraklar normal büyüklüğünü alamaz veküçük kalırfındık mahsüle geç yatar,meyveler küçük kalır ve meyve olumu gecikirMeyve dökümleri görülür,zuruflar kıvrık kenarlı ve kısa kalır
Topraklara ihtiyaçtan fazla fosfor verildiginde toprakta bulunan azot, potasyum, demir ve aliminyum gibi önemli bitki besin maddelerinin alınması engellenir, dolasıyla bu besin maddelerinin noksanlıklarında meydana gelen arazlar ortaya çıkar
bFosforlu Gübre Uygulama Yöntemi:
Fosforlu gübreler genellikle toprakta uzun süre etkisini gösterebildiği için 3 yılda bir defa Kasım-Şubat ayları arasındaki dönemde yaprak ve toprak analiz sonuçlarına göre tavsiye edilen miktarlarda kullanılır
Fosforlu gübreler ocakların dal iz düşümlerinde ocağın büyüklüğüne göre açılacak olan 16-32 adet ve 15-20 cm derinlikteki çukurlara eşit oranda dağıtılarak üzeri toprakla kapatılmak suretiyle uygulanır Bu şekildeki uygulama ile gübrenin toprakla temas yüzeyi azaltılır,elverişsiz hale geçmesi önlenir ve bitki tarafından alınması da kolaylaştırılmış olur

7753 POTASLI GÜBRELEME:

a Potasyum Noksanlığında Görülen Simptomlar:
Potasyum noksanlığında sürgünler erken gelişmeye başlamasına karşılık, gelişme yavaştır Sürgün boyları kısa ve ince kalır Potasyum noksanlığı önce yaşlı yapraklarda yaprağın küçük kalması şeklinde kendisini gösterirDaha sonra yaprakların kanarlarında kavrulma meydana gelir ve genelee yaprak renklari açık yeşile döner Ayrıca yapraklarda kıvrılma görülür Meyveler küçük kalır ve boş meyve oranı artar Zuruflar kavruk ve zuruf uçları kıvrıktır bitki dondan ve hastalıklardan daha fazla zarar görür
b Potaslı Gübre Uygulama Yöntemi:

Karadeniz bölgesi fındık toprakları genellikle potasyum bakımından yeterlidir Potasyum bakımından yeterli bulunan topraklara gübreleme yapıldığı takdirde bu gübrelemenin hiçbir şekilde faydası olmayacağı gibi asit karakterli toprakların daha da asitleşmesine yardım edilmiş olunur Ancak analiz sonuçlarına göre ihtiyaç duyulan bahçelere uygulama yapılmalıdır
Potasyum da fosfor gibi toprakta tutulan bir besin maddesidir Toprakta tutulmasına, toprağın azitligi, organik madde miktarı katyum değişim kapasitesini yüksek oluşu gibi faktörler etki yapmaktadır Bu nedenle potasyumlu gübreler KASIM-ŞUBAT ayları arasındaki dönemde fosfor uygulama yönteminde anlatıldığı gibi uygulanmalıdır Yine potaslı gübre de üç yılda bir uygulanmalıdır

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.