Eğirdir Gölü Sularını Nereye Döker |
10-19-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Eğirdir Gölü Sularını Nereye DökerEğirdir gölü sularını nereye döker Eğirdir Gölü, deniz seviyesinden 917 m yükseklikte ve yüzölçümü 479 km² dir Gölün ortalama derinliği 14 m ve en derin yeri yaklaşık 16,5 m dir Göl kayma oluşum sonucunda meydana gelmiştir Gölün kuzey güney uzunluğu yaklaşık 50 Km ve doğu batı uzunluğu 15 Km kadardır Eğirdir gölü, Hoyran boğazı ile, iki parçaya ayrılır: Kuzeydeki kısım Hoyran ve güneydeki kısım Eğirdir Gölü olarak anılır Boğazın batısında Barla Dağı, doğusunda Akdağ bulunur Gölün çevresi genellikle dik dağlarla çevrilidir Doğusunda, Gelendost, kuzey batısında Uluborlu ovası ve güneyindeki Boğazova düzlük kısımlardır Eğirdir gölü, dip suları ve çevredeki derelerden gelen sularla beslenmektedir Bunların en önemlileri Gelendost tarafından gelen Gelendost Çayı, Hoyran Ovasından inen Değirmen Çayı, Yalvaç’tan gelen Ak Çay ve Uluborlu yönünden gelen Pupa Çayı’dır Dip su kaynaklarının zengin olması ve dipten gelen suların toprak taşımaması, gölün uzun ömürlü olması için önemli bir neden olarak gösterilmektedir Gölün suyu, güney ucundan 22 Km güneyindeki Kovada Gölüne akmaktadır Kovada Gölü’nün suyu Çandır Gölüne ve oradan da Aksu Irmağı ile Akdeniz’e akmaktadır Eğirdir Gölü ile Kovada Gölü arasında kalan Boğazova 1952-55 yılları arasında sıtma ile wwwfrmsinsinet/ mücadele kapsamında kurutularak verimli araziye dönüştürülmüştür Bu çalışmalar kapsamında, gölün güneyindeki Köprübaşı’na su seviyesini düzenleyici kapaklar yerleştirilmiştir Bu kapaklar gölün su seviyesini ayarlamakta kullanılmaktadır Kovada Gölüne doğru giden suyun belli bir kısmı, Kovada-I ve Kovada-II hidroelektrik santrallarını beslemektedir Eğirdir Gölü’nün suyu tatlıdır Bu nedenle, çevresinin içme ve sulama suyunu sağlamaktadır 1955 öncesinde sazan (çapak), sıraz, kavinne, eğrez, kındıra, kelten gibi balıkların yaşadığı gölde, 1955 yılında sudak balığı aşılaması yapılmasının sonucu olarak, sazan dışındaki balıkların nesli azalmıştır Göle 1966 yılında kerevit, 1994′te havuz balığı, 1996′da kadife balığı ve 2002 yılında gümüş balığı bırakılmıştır 1980′li yıllarda sudak balığında kanibalizm başlamış ve sayıları giderek azalmıştır 1985 yılında kerevitlerde mantar hastalığı başlamış ve bunun sonucu olarak kerevit nüfusu da azalmıştır 1955 öncesinde berrak olan gölün suyu, balık türlerinin değiştirilmesinin sonucu olarak, aşırı derecede otlanma nedeniyle bu özelliğini kaybetmiştir Göldeki otlanmayı gidermek ve sudak balığına yem olması amacıyla bu kez 1994′de havuz balığı aşılaması yapılmıştır Yeni aşılamanın da gölün doğal dengelerini bozduğu söylenmektedir Eğirdir ilçesi, göl kıyısındaki en önemli yerleşim yeridir ve bir yarımada üzerinde kurulmuştur Bu yarımadanın uzantısında iki ada bulunmaktadır Eğirdir’e yaklaşık 700 m uzaklıkta bulunan Canada’da yerleşim olmamasına karşın, 1 Km uzaklıktaki Yeşilada’da eskiden beri oturulmaktadır 1972 yılındaki kuraklık sonucunda gölün su seviyesi, olağan seviyesine göre iki metre kadar düşmüştür Bunun sonucu olarak, adalar ile yarım ada arasındaki dağın sırtı su üstüne çıkmıştır Bu durumu değerlendiren yerel yönetim, doğal sırtı doldurarak iki adayı Eğirdir’e bağlayan yolu 1975 yılında yapmıştır Eğirdir Gölü’nün çevresi yüksek dağlarla çevrilidir Eğirdir yarımadasının üstüne rastlayan Sivri Dağı (ya da tepesi) (1749 m) ve Barla Dağı (2799 m) bölgenin önemli yüksek tepeleridir Dağların göle bakan yamaçları XX yüzyılın başında ardıç ve sedir ağaçları wwwfrmsinsinet/ ile kaplı iken, savaşlar ve bilinçsiz kesimler nedeniyle bu ağaçlar yok olmuş; yerlerini makilere bırakmıştır Ancak, yine de gölün çevresinde çok zengin ve seçkin ağaç türleri bulunmaktadır Yukarı Gökdere’deki, kasnak meşeleri, Kızıldağ’daki sedir ağaçları koruma altındadır Eğirdir Gölü’nün çevresindeki arazilerde, bugün Türkiye’nin en kaliteli elmaları yetişmektedir Elmaların, bölgenin iklim ve suyundan dolayı bu kaliteye ulaştıkları belirtilmektedir Elmanın yanı sıra, kiraz, vişne kayıskayısıı ve şeftali üretimi de yapılmaktadır Eğirdir gölünün rengi, gün içinde türkuaz renginden kırmızıya kadar değişmektedir Fotoğraflarda, göldeki renk değişimi görülmektedir |
|