Genç Osman'ın Rüyası Neydi? |
10-15-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Genç Osman'ın Rüyası Neydi?Genç Osman'ın Rüyası Genç Osman, Hac farizasını yerine getirme hususunda ısrar ettiği sıralarda, bir gece son derece önemli bir rüya gördü Bu rüya şöyle idi: hazreti padişah üzerinde sefer elbisesi olduğu halde oturuyor ve Kur'an-ı Kerim tilavet eylemektedir İki Cihan serveri (SAV) Efendimiz Hazretleri yanında Cihar yâri güzin olduğu halde padişahın tilavet eylediği odaya giriyor, başından miğferine mübarek elleriyle çıkarttığı genç padişaha bir tokat atıyor Padişah, yere düşmesi ile beraber, Efendimiz Hazretlerinin ayaklarına yüz sürmek için hamle ediyorsa da buna muvaffak olamıyor ve uykudan dehşet içinde uyanıyor Genç padişah terden sırılsıklam olmuş gözleri manzaranın verdiği dehşetten büyümüş, adeta göz kapaklarından dışarı fırlamış, kademi mübarekeye yüz sürememenin çıldırtıcı üzüntüsü içinde perişan bir halde, ilk doğru kararı veriyor Alimler toplansın Zahir ve bâtın uleması geliyorlar İşte bu iki sınıf ulema arasındaki ezeli ve ebedi fark ortaya çıkıyor Şöyleki: Padişah hocası ve Lala'sının zahire açık tabiri «Sultanım; siz bu rüyayı ve reva kaldığınız durumun sebebini Hac gibi bir farzı eda edeyim mi, etmeyeyim mi tereddüdüne bağlamahsınız Size düşen Hac farizasının edasında en ufak tereddüt göstermeden ifayı hac etmenizdir» Buna mukabil, Padişahın Kaimpederi Şeyhülislâm Esad Efendi tasavvufta zamanın kutbu azamı Şeyh Aziz Mahmud Hüdai (KS)üsünün bir bağlısı olarak sadece rüyayı tabir etmekle kalmadı birde Şeyhülislâm olarak fetva veriverdi «Devlet-i Ali Osmaniyye fevkalâde karışıklıklar içindedir Ayrıca Halifeler için ecdadı azamınızında tatbik ettiği gibi hac farz değildir, siz nizamı âlemi teminle vazifelisiniz» mealindeki fetva asabi mizaç padişahın elinde parçalanarak kenara atılan bir kâğıt haline geliverdi Genç Osman fetvayı yırttı amma içine de bir şüphe düştü Babasının da Şeyhi olan Aziz Mahmud Hüdai hazretlerinden gördüğü rüyayı tabir etmesini istedi Gelen cevap: tahtında oturması ve nizamı âlemi temine gayret göstermesi fakat akıbetin iyi görülmediği mealinde idi Genç Osman, biraz şaşkın, biraz da endişe içinde İstanbul'daki sahabi kabirlerinin, başta Eyyub Sultan Camiinde medfun yüce sahabi Eyyub el Ensarî hazretlerinin kabri olmak üzere, hepsini ziyaret etti Dualar edip siyanetlerine samimi bir yakarışla sığındı Fakirlere ve talebelere mali yardımlarda bulundu Fakat yinede hac yoluculuğu kararından vaz geçmediğini belirten şu emri veriverdi: "Otağı hümayunumu Üsküdar'daki mutad yerine kurun" |
|