![]() |
Gayba İman |
![]() |
![]() |
#1 |
Şengül Şirin
![]() |
![]() Gayba İmanGayba İman “Gizli olan, görünmeyen” Gayba iman KUR’AN-i KERİM muttakilerden, yâni takva sahibi mü’minlerden bahsederken onların en büyük özelliği olarak “gayba imanlarını” gösterir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Gayb iki ayrı mânâya gelir: Birincisi, hakkında hiçbir şey bilmediğimiz, yalnız Cenâb-ı Hakk’ın malûmu olan haller, hâdiseler, âlemlerdir ki, bunlar imana konu değildirler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() “Bizce gayb, görülemeyen değil, görülmeyen demektir ![]() ![]() (Hak Dini Kur’an Dili) “Gayba iman” denilince akla ilk gelen, Allah’a ve diğer iman rükünlerine imandır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İnanmada ilk adım kalben tasdik ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İnsan bir meyve ağacını seyretmekte hayvanla müşterektir ![]() ![]() ![]() ![]() O ağacı, şuursuz kâinattan hikmetle süzülmüş İlâhî bir sofra, meyveleri ise o sert sofradan lütuf ve keremle çıkarılan birer Rabbanî ihsan olarak değerlendiren ve sofranın arkasında rahmet ve merhameti seyredip Hâlıkına şükreden bir mü’min ile önceki adam arasındaki mesafe, hayvanla insan arasındaki mesafeden çok daha fazladır ![]() ![]() “Nimet içinde in’** görünür; Rahman’ın iltifatı hissedilir ![]() ![]() İşte, o gayba inananlardır ki, nimette boğulmaz, Mün’imi, yâni o nimeti ihsan edeni tanırlar ![]() ![]() ![]() Kur’an-ı Kerim nice âyet-i kerimelerinde insana “mahsusât” denilen hisler dünyasında boğulmamasını, ondan “makulât” yâni, hikmetler âlemine nazar etmesini ders verir ![]() Ğaşiye sûresinde insanoğlundan, devenin yaratılışına, semaya, dağlara ve arza bakması isteniyor ![]() ![]() “Bu insanlar, devenin nasıl yaratıldığına, göğün nasıl yükseltildiğine, dağların nasıl dikildiğine, yerin nasıl yayıldığına bir bakmazlar mı!” (Ğaşiye Sûresi, 17-20) Âyetlerin engin mânâlarını âlimlerimizin güzide tefsirlerine havale ederek, ben tefekkürümüze sunulan bu varlıklar arasındaki şekil benzerliğine kısaca işaret edip geçeceğim ![]() Devenin hörgücünü, onun beli üzerinde yükselten kim ise, arzın belinde dağları birer hörgüç gibi yükselten de O ![]() ![]() Âyette, insanın nazarı önce deveye, sonra semaya, daha sonra dağlara ve en sonunda da arza çekiliyor ![]() ![]() ![]() Neml sûresinde: “Dağları yerinde donmuş gibi durur görürsün, oysa onlar bulutlar gibi geçerler ![]() ![]() Hörgücün hareketi, devenin yürümesi demek olacağından, bu âyet dünyanın sabit olmayıp hareket hâlinde bulunduğunu 1400 sene önce haber vermiş oluyor ![]() Bu âyet-i kerimeler gibi nice âyetler, insana eserden müessire, yâni eserin yapıcısına geçmeyi, nefsini ve âlemi hikmetle ve ibretle tefekkür etmeyi öğretiyor ![]() ![]() ![]() Muttakiler, Cenâb-ı Hakk’ı “gaybın ve şehadetin âlimi” olarak bilirler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Birinci mânâ üzerinde biraz duralım: Şehadet ve gayb âlemleri küçük numuneler hâlinde insanda bir araya gelmiş ![]() ![]() Kalkıp inen el şehadet âleminden; kabarıp sakinleşen hissiyat ise gayb âleminden ![]() ![]() Birçok azalarla donatılmış insan bedeninde, nice duygulara sahip insan ruhu bir gayb ağacı gibi ![]() ![]() ![]() Korku rengi kaçırıyor, asabiyet çehreyi kızartıyor, hüzün ise göze yaş döktürüyor ![]() Misâlleri çoğaltabiliriz Bu hakikatları veciz olarak ifade eden bir Mesnevi beyti: “Âlemde cismimiz bizim yüzümüzü örtmektedir ![]() ![]() Biraz da haricimizdeki âleme nazar edelim: Ortada bir mıknatıs var, bir de onun çektiği çivi ![]() ![]() ![]() Bir başka sahne: Yavrusunu kucağına almış, göğsüne şefkatle bastıran ve yer yer öpen bir anne… Bu öpme hâdisesinde, iki et parçasının ötesinde bir gaybî kuvveti seyrediyor ![]() ![]() Bir çiçeğe baktığımızda ayrı bir kucaklama hâdisesi cereyan ediyor ![]() ![]() ![]() İşte böyle hergün, gerek nefsinde gerek haricî âlemde, gayb ve şehadetin nice misâllerine muhatap olan insanın, gaybı inkâr etmesi ne kadar tuhaf değil mi? İsterseniz bu tuhaflığın kısa bir tahlilini birlikte yapalım: Bir münkir meselâ, “melekleri” neyi ile inkâr ediyor? Eliyle, ayağıyla mı? Ciğeriyle, midesiyle mi?… Hayır… Ya neyiyle inkâra sapıyor bu adam? Cevap: Aklıyla ![]() Yâni, kendine ihsan edilen gaybî bir âlet ile gaybı inkâr ediyor ![]() Gaybı, taşlar ağaçlar inkâr etseler ne ise, ama bu inkâr insana hiç mi hiç yakışmıyor ![]() Bu maddî âlemin gaybına, ötesine inanmayanlar cahil, bütün gayb ve şehadetin âlimi olan Allah’a inanmayanlar ise kâfir olurlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Dünyayı dolduran şu kalabalıkların torunları şimdi gayb âlemindeler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sözün kısası bu şehadet âlemi gaybdan idare ediliyor ![]() Gelenler İlahî iradeyle geliyor, gidenler yine o iradeyle gidiyorlar ![]()
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz
![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|