Tarihte İlk Elektrikli Lamba |
08-15-2009 | #1 |
Şengül Şirin
|
Tarihte İlk Elektrikli LambaTarihte İlk Elektrikli Lamba 1904′te Fleming’in diyodu yaygınlaştığında, Amerikalı bilgin ve mühendis Lee de Forest, PTT idaresinde müdürdü ve telsiz telefon üzerinde çalışmaları başlamış ve belli kimi sonuçlan almışsa da temelde bîr ilerleme edinememişti Çünkü diyod aslında kullanışsız ve eksikli bir araçtı Bu konu üzerine eğilen Lee de Forest, 19O7′de onu geliştirdi ve bugün radyo alıcılarımızda bulunan triyodu icat etti Triyod, üç elektrotlu lamba demektir Gerçekte Amerikalı bilgin diyod’daki iki elektrodun arasına bir üçüncüsünü eklemişti Bu elektrot, kafes adı verilen ince bir ağdı Bu ağa alternatif akım verdi Bu akımın negatifi verildiğinde filamandan gelen negatif elektronların çoğunu itmekte, böylelikle filamadan da plağa ulaşan akımı hafifletmekteydi Bunun tam tersi, yani alternatif akımın pozitifi geldiğinde elektronlar hızla çekilip plağa iletilmekte, elektrik akımı daha da güçlenmekteydi Kısacası, kafesin rolü plakla filamar arasındaki akımı arttırmak ya da ek silmektİ Bu niteliğinden ötürü triyot ideal bir hafif akım amplifikatör! (güçlendiricisi) görevini yapabi HyorduMucize gibi bir buluştu bu Geı çekten de bir anten tarafından zaptı dilen akım yüzlerce kilometreyi aşı oraya vardığında son derece zayıfl mış durumda oluyordu Hem de öylesine zayıftı ki, bir alıcıda titreşr meydana getirmesi mümkün değil* tşte bu zayıf akım, bir triyoddan gittiginde güçlenmekle ve bir alıcı da rahatlıkla titreşimler meydana getirebilmekteydi Ayrıca, alıcıya vermeden önce bu akımı yainız bir değil, İki, üç, dört, gerektiği kadar triyoddan da geçirmek mümkündü Radyolarımızdaki triyodların sayısınca radyomuz da güçlüdür Forest’in yaptığı verici ilk olarak, Eyfel Kulesi’ne takıldı ve Paris’de söylenen bir şarkı, bağlantı kurulan Dieppe’de duyulduğunda büyük bir heyecan yarattıBu, ilk adımdı ve gelişmeler birbirini izledi Öte yandan triyod başka uygulama alanları da buldu: İsviçreli François Dussaud’nun (1870-1953) geliştirdiği ve “Elektron” adım verdiği elektrikli fonograf, triyodun icadıyla değer kazandı; o da gelişerek pikap ve plak sanayiine yol açtı Bunu manyetofon (ses alma aracı) izledi Danimarkalı Waldemar Poulden’in (1869-1942) icadı olan bu makine, elektrikli bir mıknatısın önünde dönüp sarılan manyetik bir banmr Ses dalgaları akım değişiklikleri yaratmakîadjr Böylece sesler “niiknatıssal değişiklikler” şeklinde kaydedilmektedir Bu durumda bant aracın önünden geçirildiğinde ters olucum meydana geür, yani bandın mıknahshğındaki değişiklikler, değişik akımlar yaranr ve bir triyodla da güçlendirildikten sonra ses vericiye ulaşıp duyulmaya başlar Bu konuda çalışmalar sürdürüle-dursun, Amerikalı Cahili’m aklına şöyle bir soru takıldı: “Madem istenen frekansta alternatif akım elde ediliyor, insan sesinin ya da bîr müzik aletinin notalarıma frekanslarında akım elde edilemez mi?*’ Hemen uygulamaya koyarak gamın notalarının titreşimlerine uygun frekanslı alternatif akımlar sağlayan al tern at Öderden oluşma bir org yaptı Bu yeni müzik aletinde (do) saniyede 522, (re) 587, (mi) 652… titreşimlerle elde ediliyordu Böylece elektronik müzik aletleri doğmuştu Bunlar da gelişecek, yeni yeni aletler icat edilecek ve bir tür müzik, “elektronik müzik” ortaya çıkacaktır Elektronik araçların geliştirilmesiyle boyutlarını küçültme kaygısı da baş göstermiştı Askeri, bilimsel ve sanayi gereksinmeler gittikçe küçük boyutta radyo vb elektronik araçların gerçekleştirilmesini gerektirmekteydi Yapay uydular bu zorunluluğu son sınırına vardırdılarBu durumda triyodun küçültülmesi gerekiyordu, ama bütün çabaia-ra karşılık bir ölçüyü aşamıyorlardı Tam o sırada radyo sanayiini altüss eden bir icat ortaya atıldı 1949′dü Amerikalı VVilliam Shookley tarafından gerçekleştirilen “tratısistor”du bu
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
|