Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
ahlakı, müslüman, türk

Müslüman Ve Türk Ahlakı

Eski 10-11-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Müslüman Ve Türk Ahlakı




Müslüman ve Türk Ahlakı
Hakkında Müslüman ve Türk Ahlakı




İSLAM AHLAKI

İslâm Dini kadar güzel ahlaka önem veren bir başka din veya düşünce sistemi göstermek mümkün değildir Öyleki Peygamber Efendimiz "İslâm, güzel ahlâktır" buyurmuştur Hz Peygamberin güzel ahlâka teşvik eden bir çok güzel sözü vardır

"Mü'minlerin îmanca en kamil olanı, ahlâkI en güzel olanıdır" "İçinizden en çok sevdiklerim ve kıyamet gününde bana en yakın olanlarınız, ahlaki en güzel olanlarınızdır" hadisleri bunlardan sadece ikisidir Kur'an-ı Kerim'de adalet, ahde vefa, affetme, alçak gönüllülük, ana-babaya itaat, sevgi, kardeşlik, barış, güvenirlilik, doğruluk, birlik, beraberlik, iyilik, ihsan, iffet, cömertlik, merhamet, müsamaha, tatlı dilli olma, güler yüzlülük, temiz kalplilik gibi güzel ahlâki hasletlere teşvik eden ve zulüm, haksizlik, riya, haset, gıybet, çirkin sözlülük, asık suratlılık, cimrilik, bencillik, kıskançlık, kibir, kin, kötü zan, israf, bozgunculuk gibi kötü hasletlerden nehyeden pek çok âyetin yer alması, Kur'an'da ahlaka ne kadar önem verildiğinin bir göstergesidir

Peygamber Efendimizin güzel ahlaka teşvik eden ve kötü hasletlerden nehyeden hadisleri ise neredeyse bir kitap oluşturacak kadardır O sadece bu sözleri söylemekle kalmamış, güzel ahlaki bizzat yasayarak insanlara örnek olmuş ve öğretmiştir

Bu yüzden O'nun ahlaki, İslâm ahlakinin en güzel tatbikatını oluşturmaktadır İste bu sebeple burada peygamberimiz Hz Muhammed'in güzel ahlakından az da olsa sözetmek istiyoruz(*) Çünkü O gerçekten en güzel örnektir:

Peygamber Efendimiz güler yüzlü, nazik tabiatlı, ince ve hassas ruhlu idi Kati yürekli, sert ve kırıcı değildi Ağzından sert ve kaba hiçbir söz çıkmazdı Başkalarını tenkit etmez, kimsenin ayıbını yüzüne vurmazdı Yanlış ve hoşlanmadığı bir davranış görürse "içinizden bazı kimseler, söyle söyle yapıyorlar" Şeklinde, bu davranışları yapanların kim olduklarını belli etmeden ve hiç kimseyi kırmadan yanlışı ve hataları düzeltirdi Kimsenin sözünü kesmez, konuşması bitinceye kadar dinlerdi Tartışmayı sevmez, sözügereğinden çok uzatmazdı Kendini ilgilendirmeyen şeylerle meşgul olmaz, kimsenin gizli hallerini araştırmazdı Allah'a hürmetsizlik olmadıkça, sahsına yapılan kötülükleri, ne kadar büyük olursa olsun, bağışlar, eline imkan geçince öç almayı düşünmezdi

Son derece iffet ve haya sahibiydi Bütün insanları eşit tutar, zengin fakir, efendi-köle, büyük-küçük ayrımı yapmazdı Her bakımdan kendisine güvenilirdi Verdiği sözü mutlaka zamanında yerine getirirdi Dürüstlükten ayrıldığı, saka bile olsa yalan söylediği hiç görülmemiştir Bu yüzden O'na henüz peygamberlik verilmeden önce "Muhammed'ül-Emin" denilmişti Nitekim Peygamberliğini haber verdiği zaman, iman etmeyenler bile O'na "yalancı, yalan söylüyor" diyememiştir En yakın akrabalarını safa tepesinde toplayıp onlari İslâm'a davet için, "Size su dağın arkasında düşman atlılarının bulunduğunu söylesem, bana inanırmısınız?" dediği zaman: "Hepimiz inanırız Çünkü sen yalan söylemezsin" diye cevap vermişlerdi Kendisi böyle olduğu gibi, herkesin dürüst olmasını isterdi "Doğruluktan ayrılmayınız, çünkü doğruluk, iyilik ve hayra götürür İyilik ve hayır da, kişiyi Cennete ulaştırır Kişi doğru söyleyip doğruluğu aradıkça, Allah katında sıddıklar zümresine yazılır Yalan sözden ve yalancılıktan sakınınız; Çünkü yalan insani kötülüğe sevkeder Kötülük de kişiyi Cehennem'e götürür İnsan yalan söylemeğe ve yalan aramağa devam ede ede, Allah katında nihayet yalancılardan yazılır" buyurmuştur

Rasûlüllah (sav) insanların en cömerdi ve en kerimiydi Eline gecen her şeyi muhtaçlara dağıtır, kimseyi eli boş çevirmezdi (*)

Peygamberimizin ahlakini özetleyen bu kısım Kısmî tasarruflarla İrfan YÜCEL'in "Peygamberimizin Hayati" adli eserinden iktibas edilmiştir Son derece mütevâzı ve alçak gönüllü idi Bir topluluğa geldiğinde, kendisi için ayağa kalkılmasını istemez, nereyi bos bulursa, oraya otururdu Arkadaşları arasında otururken ayaklarını uzatmazdı Arkadaşları her işini yapmayı kendileri için şeref ve cana minnet saydıkları halde, bütün islerini kendi görür, ev islerinde hanımlarına yardim ederdi Methedilmesini ve aşırı hürmet gösterilmesini istemezdi Fakir kimselerle düşüp kalkmaktan, yoksulların, dulların, kimsesizlerin islerini görmekten zevk alırdı Bulduğunu yer, bulduğunu giyer, hiç bir şeyi beğenmemezlik etmezdi Yiyecek bir şey bulamayınca, aç yattığı da olurdu

Bütün islerini tam bir düzen ve nizam içinde yapardı Namaz ve ibadet vakitleri, uyku ve istirahat için ayırdığı saatler, misafir ve ziyaretçilerini kabul edeceği hep belliydi Vaktini boşa geçirmez, her ânini faydalı bir isle değerlendirirdi "İnsanların çoğu, iki nimetin kıymetini takdirde aldanmışlardır: "Sıhhat ve boş vakit", buyurmuştur

İnsanı en yakından tanıyan, onun iç yüzünü ve bütün gizli hallerini en iyi bilen, şüphe yok ki eşidir Rasûl-i Ekrem (sav) ilk vahiyden sonra gördüklerini anlattığı zaman eşi Hz Hatice:

"Allah'a yemin ederim ki, Cenâb-ı Hak hiç bir vakit seni utandırmaz Çünkü sen akrabanı gözetirsin, işini görmekten aciz kimselerin ağırlıklarını yüklenirsin, fakire verir, kimsenin kazandıramayacağını kazandırırsın Müsafiri ağırlarsın, Hak yolunda herkese yardım edersin" diyerek O'nun peygamberliğini hemen kabul etmiş, en küçük tereddüt göstermemiştir

Çocukluğundan itibaren Medine'de 10 yıl hizmetinde bulunan Hz Enes: "Rasûlüllah (sav)'e 10 yıl hizmet ettim Bir kere bile canı sıkılıp, öf, niçin böyle yaptın, neden şunu yapmadın, diye beni azarlamadı" demiştir

Peygamber Efendimizin bizzat yaşayarak, uygulayarak çizdiği bu ahlaki tablo, hiç şüphesiz İslâm ahlâki hakkında bir fikir vermektedir

*Kendisi için istediğini başkası için de istemek, kendisi için arzulamadığını başkaları için de arzulamamak,

*Olduğu gibi görünmek ya da göründüğü gibi olmak,

*Küçüklere sevgi büyüklere saygı,

*Affetmek, hoşgörülü davranmak, başkalarının kusurlarını araştırmamak,

*Öfkeye hakim olmak,

*Sözünde durmak, ahde vefa göstermek,

*Doğruluk ve dürüstlükten zerrece taviz vermemek,

*Güvenilir olmak,

*Kibirden gururdan sakınmak mütevazî olmak,

*Cimrilikten, tamahtan uzak durmak,cömert olmak,

*Her hususta sabırlı olmak,

*Asla adaletten ayrılmamak,

*Maddi ve manevi temizliğe riayet etmek,

*Allah'ın kendisine verdiği sağlığına ve sıhhatine çok dikkat etmek,

*Boş vakitlerini hayırlı işlerde değerlendirmek,
Ve benzeri yüzlerce muazzam ahlâkî prensibe özenle yer veren İslâm ahlakını her yönüyle tanımak için bu konuyu geniş olarak inceleyen eserlere müracaat etmek gerekmektedir

KAYNAK:TC Başbakanlık Diyanet İşleri Başkanlığı



Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.