Sa’Di’Nin Öğretim Metodu |
10-11-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Sa’Di’Nin Öğretim MetoduSa’di’nin Öğretim Metodu Hakkında Sa’di’nin Öğretim Metodu Sa’di’nin Öğretim Metodu Şirazlı Sa’di de ahlâki öğütlerini hikayelerle vermeyi tercih eden ahlâkçılarımızdandır Hemen hemen her konu bir “hikaye” adıyla başlar Burada ya doğrudan doğruya bir hikaye anlatılır ve sonunda bir iki cümle ile bu hikayeden çıkarılması gereken ders söylenir; veya bir büyüğün eğitici bir sözü nakledilir; peşinden de Sa’di’nin o konudaki görüşleri sıralanır Zaman zaman Sa’di, seyahatleri esnasında başından geçen garip olayları anlatır ve adeti olduğu üzere bu hadiseden alınması gereken neticeyi belirtir Sa’di bazen de hikayesinin kahramanını konuşturur ve kendi söyleyeceği sözü ona söyletir Bostan’dan örnek: Bir padişahın hilmine (yumuşak huyluluğu) dair hikaye: Bir kişinin eşeği çamura batmıştı Bu kaygı ile adamcağız çok üzülüyordu Eşeğin çamura battığı yer kırsaldı Yağmurlar yağıyor, seller akıyor, soğuk rüzgarlar esiyor, karanlık ise eteğini her yana sarkıtmıştı Eşekçi bu tasa içinde sabaha dek kötü sözler söyledi, lanetler savurdu, şuna buna sövdü Dilinden ne dost kurtuldu, ne düşman, ne halk kurtuldu, ne de sultan Adam böyle sövüp saymakta, küfürler saçmakta iken, olacak ya, padişah oradan geçiyordu Adamın uygunsuz sözlerini işitince ne dinleyebildi, ne de cevap verebildi Fakat kızdı; “Eşeğin çamura batmışsa benim suçum ne! Ben batırmadım ya Benden ne istiyor, bana niçin sövüyor?” dedi Yanındakilerden birisi padişaha: “Padişahım, boynunu vurdurun Dünyadan nam ve nişanı kalksın” dedi Büyük padişah düşündü, taşındı, baktı gördü ki adam sıkıntı içinde bunalmış, eşeği çamura batmıştır Zavallı adamın haline acıdı Uygunsuz, yolsuz sözlerinden kabaran öfkesini yuttu Tuttu, ona altın verdi, at verdi, kürklü kaftan verdi Öfke zamanında onu yenmek ve merhamet etmek ne güzel şeydir Birisi o kişiye: “Ey akılsız adam, ölümden nasıl kurtuldun, hayret ediyorum?” dedi Adam şöyle cevap verdi: “Sus, ben o sırada sıkıntılı ve sinirli idim, kendimi tutamıyordum Bana yakışan şeyi yaptım Padişaha gelince, o da kendisine yakışan ihsan ve ikramını yaptı” (1) Bostan, Şeyh Sa’di Şirazi (2) İslâm Ansiklopedisi, X, 36-40 |
|