Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular > Sorularla İslamiyet

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
ebedi, için, kavuşmak, lazımdır, saadete, yapmak

Ebedi Saadete Kavuşmak İçin Ne Yapmak Lazımdır

Eski 10-11-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Ebedi Saadete Kavuşmak İçin Ne Yapmak Lazımdır




Ebedi Saadete Kavuşmak İçin Ne Yapmak Lazımdır
Hakkında Ebedi Saadete Kavuşmak İçin Ne Yapmak Lazımdır




Ebedi Saadete Kavuşmak İçin Ne Yapmak Lazımdır

Allahü teâlâ, rızâsına kavuşmak isteyenlere, rızâsına kavuşturan yolları gösterir Îmân edenleri ve îmânın îcâblarını yapanları, sıkıntılardan kurtarır, huzûra, saâdete kavuşturur Bunlar, her zamân, her işlerinde, râhat ve huzûr içinde olurlar Bunlar, kıyâmet gününde, Allahü teâlânın sevdiği sâlih kimselerin yanında bulunurlar

Dünyâ ve âhıret saâdetine kavuşmak için biricik yol, Müslümân olmaktır Müslümân olmak için, Allahü teâlânın var olduğuna, bir olduğuna, her şeyi gördüğüne, bildiğine, her şeyi Onun yaptığına, yarattığına ve Muhammed aleyhisselâmın Peygamber olduğuna, öldükten sonra Cennette sonsuz ni’metler, Cehennemde de sonsuz azâblar olduğuna, îmânı olanın Cennete, inkâr edenin Cehenneme gideceğine ve her ikisinin de sonsuz olduğuna inanmak lâzımdır



İNKÂR BATAKLIĞINDAKİLER!

Dünyâ nüfûsunun çoğu, Hristiyanlar, Yahûdîler, Avrupa’daki, Amerika’daki bütün siyâset ve devlet adamları, fen adamları, öldükten sonra tekrâr dirilmeye, Cennetteki nimetlere ve Cehennemdeki sonsuz azâblara inanıyor Bunlara inanmamak, dünyâdaki bütün ilim, fen ve siyâset adamlarına uymamak olur

İslâm dîninden, İslâmın güzel ahlâkından ve insan haklarından haberi olmayan bazı kimseler, inkâr ve isyân bataklığında, kendilerine verilen ömrü, boşa harcıyorlar, ziyân ediyorlar Zevkleri için lâzım olan parayı, hak, hukuk, kanûn tanımadan topluyorlar Bu taşkınlıkları, hîleleri, azgınlıkları ile hem kendilerine, hem de topluma, insanlara, canlara, ırzlara zarar veriyorlar İnkâr, isyân ve hak, hukuk tanımaz hallerine de ilericilik gibi bir isim takıyorlar Ayrıca aklı olan böyle yaşar diyorlar Böyle yapmakla, Avrupalılara, Amerikalılara benziyoruz diyerek övünüyorlar Dîni, îmânı, temiz ahlâkı olan, herkesin hakkını tanıyan, doğru, nâmûslu Müslümânlara da, gerici, yobaz gibi isim takıyorlar Böylece de, kendilerini avutuyorlar Bütün Avrupalılar, Amerikalılar, dinlerine bağlı oldukları için, akılsız da, yalnız bunlar mı akıllı? Felâket yolunda olduklarını, birkaç senelik zevk için, sonsuz azâblara sürüklendiklerini anlayamıyorlar Târîhten de ibret almıyorlar Hâlbuki İslâmiyyet, dünyâ zevklerinden hiçbirini yasak etmemiştir Sadece, hayvanlar gibi, açıkça, azgınca, zararlı olarak yapılmasını menetmiştir Böyle düşünenlere ve bunların tuzaklarına düşenlere, ancak acınır!

Dünyâ zevklerine düşkün, gâfil, can yakan ve başkasının malına, nâmûsuna saldıranlar, İslâm dînini gençlerden saklıyorlar ise de, aklı olan bir insanın, fen, biyoloji ve astronomi bilgilerini öğrenince, dinleri inceleyerek, akla, ilme uygun olan İslâm dînini seçmesi îcâb eder Bunu başaramayanın da, bütün dünyânın inandığı, Cehennemdeki sonsuz azâb tehlikesi karşısında, korkarak, titriyerek Müslümân olması lâzımdır Yine de inanmazsa, akla uymamış olur

NEFİS, KÖTÜLÜK DEPOSUDUR!

İnsanlarda bulunan ve kötülükler deposu olarak yaratılan nefis, insanda bulunan şehveti, gadabı aşırı çalıştırdığı için, nefse uymak insana tatlı gelir İslâmiyete uymak ise, bu arzûları frenlediği, sınırladığı için, insana acı, zor gelmektedir Bunun için insan, İslâmiyyete değil nefse uymak ister Saâdete kavuşmak istemez, felâkete sürüklenmek ister Allahü teâlânın merhameti sonsuz olduğundan, insanlarda, saâdeti felâketten, doğruyu eğriden ve faydalıyı zarârlıdan ayırabilen bir kuvvet de yaratmıştır Bu çok kıymetli kuvvet, akıldır Şaşmayan, yanılmayan akla, akl-ı selîm denir Akl-ı selîm sâhibi olan kimse, nefsine değil İslâm dînine uyar Aklı dinlemeyen kimse ise, nefsine uyar, İslâm dînine uymak istemez

Netice olarak, dünyâda rahat, huzurlu olmak, âhırette de ebedi saâdete kavuşmak için, inanmak, îmân etmek lâzımdır İslâm dînini kabul edip, uyana, Müslümân denir İnanmak yalnız laf ile olmaz, kalb ile olur Kalbde îmân bulunduğunun ise, iki alâmeti vardır Bunlar da, söz ve amel yani iştir Dil ile inandığını söylemek, kalbi ile tasdik etmek ve bedeni ile de inandıklarını yapmak lâzımdır



Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.