Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Aşk & Sevgi - Bayanlar, Erkekler > Aşk & Sevgi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
etkileyici, güzel, sözler, şiirler

En Etkileyici Şiirler ve Güzel Sözler

Eski 07-28-2009   #1
yesimciwciw
Varsayılan

En Etkileyici Şiirler ve Güzel Sözler






Hayır! bu defa vedalaşmak yok
Zaten bu vedaların sonu yok
Al hatıraları yanına paşa paşa git
Ayrılıklar kavuşmalara gebeymiş
İstemem Kalsın
Ayrılıkları da kavuşmaları da tak peşine
Çek Git


git artıkne bekliyorsun daha,git!kapıyı çek ve bekleme orada

bu sefer ardından seslenmeyeceğim "dön hadi aşkımm" diye,merdivenin altında beklediğini bilerek
git!çok kanattın,çok yara açtın gitgözlerimin yeşilini bulandırdınkan akıttın yeşilime gitbu sefer bende kalmayacak büyüklük ve bu sefer alacağım olsun demeyeceğimsana değmeyecek bu sefer

Herşeyin bir sırası vardı değil mi?
İşte gitmeninn tam zamanı şimdi
Yapışmadan ah'larım yakana
Dönüpte bakmadan arkana
Git


bilsen ne kadar çok çaldın gülüşümden,ne kadar eksilttin çocuk yanlarımıyıktın,dağıttınbense hep çocuktummasumdum hatalarına körebe oynayacak kadarsaflığımla oynadıngit!

ne kadar da körmüşüm meğersen yanımdasın diye hiç hissetmemişim çaldıklarının yokluğunu!hiç bir şeyi hissetmemişim

başkasının koynuna girdiğini hissetmemişim!!oysa ne çok severdim kokunuonu başkasına sattığında anlamıştım artık benim olmadığınıne de çok severdim koynunda uyumayışimdi yalnızlığımın koynundayımve özlemiyorum seni!yatağımın yarısını yalnızlığım çok iyi dolduruyorhissetmiyorum yokluğunuve kokunonu hiç mi hiç özlemiyorum!!


dönme artık geri!çalma kapımı yeter!ne yüzle buradasın daha!terkettim seni görmüyor musun?

Delikanlıydın ya !
Koy masaya yüreğini
Efeler gibi
Çek git


MASALIN SONUNU DUYMADAN VAZGEÇMEYECEĞİM SENDEN

Ne yazacağımı bilemeyerek başlıyorum yarım kalacak söze kilit altında tuta tuta, artık çirkinleşmiş, yara bere içinde kalmış bir ruhla sesleniyorum sana hiç olmadığın yerden yalnızlık kemiğime dayanıyor, canımı acıtıyor
Gözlerimi kapatıyorum Ama görebildiğim sadece bir düş bahçesinin rengi kırmızıya çalan yemişleri Olgun, dişlenmeye hazır ama kimsesizlikten çıldırmaya yüz tutmuş Öylesine dolgunlar ki ve öylesine ağırlaşmış Nefesimi tutmuş onları izliyorum Çünkü nefes bile alsam düşecekler dallarından ve asla geriye dönülmeyecek bir yolculuk başlayacak içimde Kaybettiklerimi, kaybedeceklerimin bir işareti olarak görmekten vazgeçip saldıracağım dünyaya Öylesine hızlı hareket edeceğim ki tüm geçmiş akıp gidecek parmak uçlarımdan Bilinen tüm fizik kurallarına karşı duruş geliştirecek devrimim Umursamadan, umursanmadan
Uzakta; çok uzakta bir düşler ülkesinde yaşarmışsın Sözcüklerle rengarenk ülkeler yaratırmışsın Kimse göremezmiş seni Sadece o duru sesini dinlerlermiş uzaktan Kimseyi yanına yaklaştırmazmışsın Ama hep anlatırmışsın Kendi umutlarını düşsel tarlalarda çoğaltıp dağıtırmışsın umudu olmayanlara Herkes severmiş seni ve minnet duyarmış Sesini yastık altlarında saklayarak uykuya dalabilirlermiş ancak Oysa uzakmışsın, hep daha uzak kendi iklimlerini sağaltamayacak kadar uzak ve kimsesizliğin koynunda sessizlik biriktirirmişsin Yanına yaklaşamazmış kimse kimse hiç kimse
Uzun bir masal bu Anlatırsam sayfalara sığmaz, saatlere, günlere, düşlere kim nasıl tamamlamak isterse artık Hangi mutluluk yakışır sonuna ya da hangi kalp kırıklığı? Henüz karar verebilmiş değilim Henüz masalın sonunu dinlemiş değilim
Sana karıştığım zaman dinleyemezmişim masalın sonunu Öyle dedi gece çiçekleri Çünkü o zaman duyamazmışım onları Kendimi bırakırsam göremezmiş onlar ışığımı Gecede bulamazlarmış beni Çıldırmadan, sabretmesini bilerek sevmeliymişim seni Yoksa ilk önce sen terk edermişsin beni Ardından suskunlaşırmış gece çiçekleri

Masalın sonunu duymadan vazgeçmeyeceğim senden



Yüreğimi yüreğine nakış nakış işlemeye geliyorummm





Bu kadar uzağımdayken yüreğindeki sıcaklığı hissedebiliyorsam yenemediğim hayata inat
Varsın bende
Yoksa korkmazdım tek bir hafle bile olsa beni sahiplenmenden
Onca mesafeye rağmen çekmezdi beni '' elif'' gibi dik ,''nun'' kadar sakin ,'' ye'' kadar mütevazi oluşun

Senli hayaller kuruyorsam belli -belirsiz ve tüm belirsizlikleri bir yana itebiliyorsam kadere inat
Huzuru arama kaygım son bulmuşsa onca sıralanmış tasa arasında
Varsın
Biliyorum
Ruhum sana bu kadar bulaşmışsa sel -sebil,
Yüzüm gözüm sen olmuşsan
Adın ezberim olmuşsa sen bilmeden
Varsın
Biliyorum

Ürkerek kurduğun cümlelerin ardındaki çağlayanları görmüyormuyum sanıyorsun
Hergün biraz daha benli kelimeler biriktirmiyormusun beyninde sanki
Çekinme
GEL
Yüzsüz değil bu yürek
Her çalana açmaz kapısını
Korkma,sana çağlıyorum şimdi
Bak bende söylüyorum
*Seninle burda huzurluyum*
ve benliğini sıkı tut !
Yüreğimi yüreğine nakış nakış işlemeye geliyorum





Bir inceliktir 'teşekkür'



Bir inceliktir 'teşekkür'

Küçük bir davranış, bir inceliktir teşekkür etmek

Öylesine zahmetsiz ve kolay

İki kelime eni konu

Söylemesi öyle kolay; neticesi öylesine büyüktür ki…

Bize bir bardak su verene…

Bize sıcacık yemekler hazırlayana…

Bize bir harf öğretene…

Bize bir yer ararken yol göstereneteşekkür etmeliyiz

Bir teşekkür gözde çiçek açtırır

Bir teşekkür, alır gider bütün yorgunluğu

Bir teşekkür, uçurur kalbi

Bir teşekkür insanı insana dost eder

“Halka teşekkür etmeyen

Allah’a da şükretmez

buyurmuş incelikler

Peygamberi Efendimiz (sav)

Ne ince bir nokta

Akrabalarımıza, annemize,

komşumuza, öğretmenimize, arkadaşımıza,

çocuğumuza teşekkür edemiyorsak

Allah’a da teşekkür edemeyiz

Allah’tır bize her şeyi veren

O’dur bütün teşekkürleri asıl hak eden

Şükrederiz bizi ve dünyayı var eden Allah’a

Şükrederiz bize hayatı bahşeden Allah’a

Her şeyin sahibi Rabbimize

şükretmek nasıl insanlık görevimizse,

aradakilere, yani akrabalarımıza,

annemize, komşumuza, öğretmenimize,

arkadaşımıza, çocuğumuzun

bizlere yaptıkları yardımda,

iyilikte teşekkür etmek de bir görevdir

Teşekkür etmeliyiz kuşa, çiçeğe,

havaya, denize, kaleme, meyveye,

çöpçüye, bakkala, şoföre…

Teşekkür etmeliyiz ki kalbimiz

Allah’a şükretmeye açık olsun



Lâl Yâzıları




Öylesi yalnız hissediyorum ki yine kendimi Hani milyonlar içinde yalnız kaldım derler ya insanlar Benimkisi ondan da zor olanı Bir sevda bile yok çevremde Benden kaçıyor adeta umutlar Yaşanmışlıkları hep atmışım bir kenara İdare ediyorum senden bana kalanlarla Terk etmiyor bir türlü sevdan Ama uzaklarda benden ellerin Seni öylesi sevdim ki Dön desem Seviyorum desem Gelir misin bilmiyorum Şu özlemlerimi bir dindirsen Sevdaya yeni bir şans versen Beni dünyanın en mutlu varlığı edersin
Olur mu, bilmem
Olmasını istermiyim, evet
Olmasını ve orada olmayı hep istediğim bir bahçe
Sevdiğim ve ruhumu dinlendiren bir renk
Yeşil ve toprak kokusu, çiğle buluşmuş
Bakmak dahi, dinlendiriyor
Boş bank, sanki beni çağırıyor
Bir çay içimliğine de olsa, yalnızlığımı paylaşmaya





Bir pencereyim, köhne
Bir duvardayım virane
Ne taşlarım sağlam, ne sıvam var ahşabımı örten
Sıradan bildik viranenin, sıradan köhne penceresiyim
Çerçevelerim kırık dökük, camlarım tuzla buz
Söylenmeyin mahalle çocuklarına, sakın kızmayın onlara
Camlarım, canımın kırıkları; onları çocuklar kırmadı
Üşümekteyim; köhne bir pencereyim, camları kırık




Zaman, çağlayan içli bir keman
Güneş mahzun; gümüş, günün rengi
Kalbimde, mızrap kırık sanki; ses vermiyor
Aklımın delhizlerinde kayboldum
İlham perim, ruhuma ihanet etti
Bir sözle bitti; ardından her şey gitti
Kelimelerimi rüzgar savurdu





Ne kimsenin düşüyüm, ne de başkası adına düşünürüm
Ne duvarda sazım, ne dilde dolaşan kıymetli bir sözüm
Ah iki gözüm; cismim özüm
Ben, her daim yalın çıplak sözüm
Düşlerde peri değilim
Başıma taç değilsin, eğilim
Düşlediğin, düş/tü
Düşünden, düştü





Oturup beklemek varya gelmeyen sevgiliyi Sonuna kadar beklemek Hiç gelmeyeceğini bile bile umudunu yitirmemek Nasıldır bilirmisin böylesine sevebilmek Göz yaşlarına hakim olamayıp onları içine akıtmak Beklemek sonunda gelene kadar ya da sonun gelene kadar beklemek









Kardelen Çiçeğime !


Yine gökler delindi ve bütün kalplere sevgi ve hüzün yağıyor …

Sen bir yağmursun bir tanem! Gökten indirilen ve ruhumda ki çoraklığa vesile olan
Bestekarın emri ile ellerimi tutarak yüreğime dokunan ve beni sevgi denizinde boğan bir okyanus Yağmursun sen çisil çisil yağan kurumuş bedenime hayat veren herşeyim
bir tanemsin!

Sen bir bulutsun bir tanem, nasıl ki bulutlar görevini yapınca bir koku bırakır ardında
Ve her rengi bir güzellik diyarı olan bir gökkuşağı sende öylesin Gazellerden gelen
misk-i amber kokususun

Bin kez açıldı yüreğinde güller bin kez soldu bin kez kurudu parmakların, dokunduğun heryerde ayrılıklar tutuştu, acılar yandı bedeninde yağmurlar gibi insanlar tüketti seni,
Sandık gibi duvarları nem ve küf kokan odalarda uçurumlara düştün Yalnızlıktan; ben tükendim demedin

Sen umut çiçeğiydin kırlarda, inadına açtın, inadına mutluluk oyunu oynadın benimle
bir sabır taşıydın sen bütün kinimi öfkemi, çılgınlıklarımı, küskünlüğümü görmezlikten geldinŞahin oldun en küçük bir tehlike karşısında bile; kol kanat gerdin

Ne yazlar, ne baharlar, ne güzler geçti Sen hep gözlerini uzaklara yatırıp beni bekledin
Esir etti seni gördüğün ve göreceğin gündüz ve geceler
Ağladın ayazlarda ben bilirim

Yananlar yandı durdu tıpkı ocaklar gibi sende o yananlardan biriydin
Ateş çemberlerinin içinde tektin, çaresizdin üşüyordu kalbin ama benim yüreğimi sevginle kızgın çöllere çevirdin Bütün bunları yaparken gönlünde ne cehennem korkusu , ne de cennet kokusu, yalnızca Aşk vardı…

Ben incecik kıvrım kıvrım bir çaydım Yalnız tek bir heceydim koskocaman bir cümlede
Sevginden ve sabrından merdiven kurdun gökyüzüne Karanlık gecelerime fener oldun Güz geldi sarardım yeşertin; kış oldu titredim ısıttın Aşamadım hırçın rüzgarları, rüzgarların önüne set oldun Kıramadım acıların zincirlerini sevginle sen biledin kopartın
Sen cennete çevirdin dünyamı Ben bir ishak kuşuydum bilemezdim doğruları ışık tutan sen olmasaydın, bilemezdim sevgiyi, merhameti ötelere sevdayı

Bir tanem! Sen hiç kimsenin bilmediği bir zamanda bir tipinin arkasında karlara inat açan bir kardelen çiçeğisin…

Biliyorum insanlar seni hep görmezden geldi çiğnedi göstermediler mutluluk güneşini
Fırtınalar yapraklarını savururken hep alay ettiler Ağlamak istedin ağlayamadın dişini sıktın gözünü yumdun Ama ben duyamamadım Acı tadında yaslandım yaşama ama bana hep gül kokusu, gök mavisi getirdin Ben yüreğimin gergefinde çileleri dokurken sen parmaklarınla, kanayan yaraları iyileştirdinyüzbinlerce sevgi fidanı milyonlarca merhamet tohumu yeşerttin yüreğimde Sen dokunduğu her şeyi güzelleştiren bir peri gibi sihirli sözcüklerinle bir anda her şeyi iyileştirdin…

Sen bir arısın gönlüme petek petek bal dolduran Sen bir karıncasın harıl harıl yollarıma koşanSen karanlığın içinde aydınlık, hiçliğin içinde bir şeysin …

Seni satır ve cümlelerime sığdıramıyorum Gözlerinle yeşertin zindanlarda sakladığım duygularımı yıktın gönlümdeki bütün küfür dağlarını …
Haydi dünyada ki bütün kelimeleri getirin kitaplar yazın sayfa sayfa
Ben sözlükte ki bütün güzel kelimeleri tek bir kelime ile birleştirdim
… ? … Seni seviyorum


Düşlerime Yokluk Düştü



Geçmişin zarfıydı yüzüme kapanan,
Ben her nefeste gün be gün eksilirdim
Sokaklar kadar çoğalırdın bende,
Bense seni sevdikçe daha çok yenilirdim
Hayata pes edişim asılırdı her gece
Düşsel bir darağacı olurdu gözlerin
Satır arası yalnızlıklar biriktirdim kışlara,
İçimde uzayan yol artık sana çıkmıyor
Mahşeri bir ayrılık çöküyor,ruhumun dizginsiz sularına
Yaşamdan soyundu gözlerim,
Parmak uçlarımda ölüyor şimdi tüm kuşlar
Ayazı kesiyor yüzümü ,hüznü üşütüyor,
Tüm düşler bende siyah beyaz oluyor
Kan gözlü bir asi ayak diriyor içimde,
Beni bende kanatıyor sen diye
Aklıma firar düşüyor, boş kalıyor ten kafesi,
Bir yığın hüzün , bir yığın kül !
Sonbahar yaprağı alevliyor beni
Kendinden eksik biri oluyor ben
Benim aklım, benim ruhum,
Benim… benim çıldırıyor!
Köz düşüyor göz çukurlarıma,
Kendime yolcu oluyorum bu gece
Bende isimsiz, bende adressiz yollar,
Sen içimde yol , yollar gittikçe sen oluyor
Sığınağım boş bir koridordaki ayak sesleri,
Tek ürküntüm yağmur taneleri senden sonra
Islandıkça yeşeriyor bende hüzün,
Titrek bir kalp düşüyor hücreme
Kelimeler azat etmiyor beni oysa;
Şimdi en çok sustuğum yerden başlıyor,
Hiç kanamalı tüm yaralar akmaya !
Aşka kavgalı haramiler sarıyor dört yanımı,
İçimi, yüreğimi satıyorum üç kuruşa
Demir parmaklıklara dönüyor yüzüm,
İçimin boşluğu görünmüyor uzaktan bakınca
Uyanıyorum ; her şey bir düş saçması,
Ama, ama ağzına kadar sen dolu içimin tüm kuytuları
Gözlerimde kan, içimde sonu olmayan ,
Seni olmayan uzun bir yol !
Dünya ölüyor bende, bende dünyam ölüyor,
Kendime yolcuyum bu gece ;
Düşlerime yokluk düşüyor !

alıntı



__________________





Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.