Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Toplum ve Yaşam > Beslenme, Diyet ve Sağlık > Genel Sağlık

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
dış, hastalıkları, kulak

Dış Kulak Hastalıkları 1

Eski 10-10-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Dış Kulak Hastalıkları 1



A- DOĞUMSAL / GELİŞİMSEL HASTALIKLAR
Doç Dr Oğuz BASUTErişkinlerde aurikula 55-75 cm yüksekliktedir ve yaklaşık bunun yarısı genişliğindedir Kulağın normal konturu, alttaki elastik kıkırdak tarafından oluşturulur Normal olarak mastoidden 30° dışarı doğru çıkıntı yapar İdeal olarak düşey düzlemden 20° posteriordadır Dış kulağın konjenital anomalileri orta ve iç kulağın anomalileri ile birlikte olabilir Aynı zamanda, yüz ve alt çenenin gelişim anomalileri de görülebilir


Mikroti / Anoti
Altıncı aurikuler tüberkülün gelişimindeki yetersizliğe bağlıdır Çok küçük gelişmemiş veya tamamen oluşmamış aurikula, kural olarak işitme yolu stenozu veya atrezisi ve orta kulak gelişim kusurlarıyla birliktedir Bu nedenle kapsamlı ayırıcı tanı gereklidir ve tedavi uygulamaları, gelişim kusurunun tek veya çift olmasına göre yönlendirilir
DKY Stenozu / Atrezisi
Daralmış veya tamamen oblitere olmuş DKY, canlı doğumların 1/10000 - 20000 oranında görülür Unilateral atrezi, bilateral atreziden 3 kat daha fazla ve sağ tarafta daha yaygın görülür Erkeklerde daha sıktır Eksternal ve orta kulak yapıları, 1 brankial yarık, faringeal boşluk ile 1 ve 2 brankial arktan gelişir DKY ile timpanik kavite anomalileri tipik olarak birlikte oluşur Sıklıkla mikrotia ile birliktedir İç kulak, dış ve orta kulak gelişiminden sonra geliştiğinden dolayı genellikle normaldir Konjenital aural atrezi, ince bir membranöz kanal atrezisinden, timpanik kemiğin total yokluğuna kadar değişen şekillerde görülebilir


Ayrıca travma, yanıklar, laserasyonlar, cerrahi girişimler veya kronik rekürren otitis eksterna sonucunda dış kulak yolunda akkiz stenoz veya atreziler oluşabilir Fibröz doku proliferasyonu ile lümenin komplet obliterasyonu, iletim tipi işitme kaybına neden olur
Dikkat: Doğuştan olan dış kulak stenozlarında daima duyma kaybıyla karakterize orta kulak gelişim kusurları ekarte edilmelidir
DKY atrezileri pratik olarak daima aurikula ve orta kulak gelişim kusurlarıyla birliktedir
Tedavi: Endaural veya postaurikuler insizyonla atretik bölge çıkarılır, ince cilt grefti ile örtülür Bilateral aural atrezilerde cerrahi en geç 6 yaş civarında yapılırken, unilateral atrezilerde genellikle 16 yaşından sonra yapılır Bilateral vakalarda doğumdan sonraki 6 – 12 ay içinde kemik iletimli işitme cihazı takılarak, hastada işitme ve konuşmanın gelişmesi sağlanmalıdır
Francescehetti- (Treacher-Collins) Sendromu
Otozomal dominant, Mikroti, DKY atrezisi, İT- ve/veya sensörinöral tip işitme kaybı gibi kulak bulguları, Göz kapağı kolobomu, alt çene hipoplazisi, antimongoloid göz kapağı aksı, kuş yüzü, hipoplazik elmacık kemiği, makrostomi gibi diğer bulgular
Tedavi: Dış ve orta kulağın bütün diğer gelişim bozuklukları gibi


Preaurikuler Fistül
Temelinde 1 yutak kavsinin uygunsuz kapanması veya kulak tümsekçiğinin yetersiz kaynaşması yatar En sık rastlanan lokalizasyonu yükselen heliks kıvrımının önünde küçük, sıklıkla tekrarlayan bir çukurcuk şeklindedir Fistül yolu dış kulak, parotis, aurikula kıkırdağı, çene köşesi ile devamlı olabilir Orifisin tıkanması ile enfeksiyon ve apse formasyonu meydana gelebilir Tüm brankiyal yarık anomalilerinin %1’ini oluşturur Genellikle bu lezyonlar enfekte olduklarında fark edilirler
İki tip anomali tariflenmiştir;
-Tip 1 anomalisi: 1 brankial yarığın ektoderminden kaynaklanır ve membranöz dış kulak yoluna benzer yapı oluşturur DKY’na açılma olabilir
-Tip 2 anomalisi: Hem 1 brankial yarığın ektodermal, hem de 1 ve 2 brankial arkın mezodermal elementlerinden oluşur Bu lezyonlar, genellikle sternokleidomastoid kasın önünde boynun ön lateralinde lokalizedir
Tedavi: Fistül yolunun metilen mavisiyle boyanmasından sonra eksize edilmesi
Aurikuler Ekler
Sıklıkla preaurikuler Tragus önünde bulunan deri kıvrımı, genellikle kıkırdak çekirdek bulunur Başka gelişim anomalileriyle kombine bulunabilir (Kistik böbrek)
Tedavi: Cerrahi eksizyon
Darwin Tümseği
Heliks üst kenarında kıkırdaksı kalınlaşma
Tedavi: Gerekli değildir
Kepçe Kulak
Antiheliksin konjenital olarak oluşmaması sonucunda gelişen heliks ile mastoid kemik arasındaki mesafenin 2 cm’den fazla olduğu bir durumdur (Apostasis Otum) Dış kulağın en sık görülen oluşum kusuru, sıklıkla bilateral, seyrek olmaksızın tek taraflıdır
Tedavi: Cerrahi (Antiheliks plastisi), çocuklarda genel, erişkinlerde lokal anesteziyle uygulanır Optimal operasyon zamanı, okul öncesi 5-6 yaşlardır Minör aurikula defektleri rekonstrüktif yöntemlerle düzeltilirken, major aurikula defektlerinde protez kullanımı daha etkilidir Komplikasyonlar; kanama, bazen kulak hematomuyla beraber ve perikondrit ve kıkırdak nekrozu tehlikesi, retroaurikuler keloid oluşumu, yetersiz kozmetik sonuçtur
Değişik Anomaliler
Stahl kulağı: Yukarı doğru aşırı sivri aurikula heliks ve antiheliks arasında anormal katlanma vardır
Makroti: Çok büyük, bunun dışında şekli normal aurikula, tek veya çift taraflı
Tedavi: Gerekli durumlarda cerrahi düzeltme

Alıntı Yaparak Cevapla

Dış Kulak Hastalıkları 1

Eski 10-10-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Dış Kulak Hastalıkları 1



B- ENFEKSİYÖZ / ENFLAMATUAR HASTALIKLAR
Doç Dr Oğuz BASUTAurikula Erizipeli
Aurikula derisinin ve çevresinin sınırları belirgin kızarıklık, şişlik ve gerginlikle karakterize akut, lokalize, süperfisiyal selülittir Lobül de tutulmuştur Etkilenen cilt belirgin şekilde ilerleyen, iyi sınırlı, hassas, parlak ve kırmızımsıdır Sıklıkla, kırgınlık hissi, ateş vardır Küçük epiderm defektlerinden giren ve derinin lenf yollarıyla yayılan streptokoklar tarafından oluşturulur
Tedavi: Seçilecek ilaç penisilindir (3x12 milyon İÜ penisilin-V PO veya ilerlemiş hastalıkta 3x10 milyon İÜ penisilin-G İV) Ek olarak soğutucu pansuman (alkol) veya antibiyotik içeren merhemlerle kulak bandajı yapılır
Aurikula Perikondriti






Perikondriumun kızarıklık, yumuşak ödem, kuvvetli ağrıyla karakterize bakteriyel enfeksiyonudur Genellikle aurikula yaralanması veya cerrahi travmaya bağlı olarak gelişir Spontan olarak gelişen vakalarda, açık veya gizli diyabet araştırılmalıdır Ağrı ve DKY’da şiddetli kaşıntı şikayeti vardır Aurikulada normal konturların kaybolması, şiddetli ağrı ve lokal sıcaklık artışı olur Şiddetli vakalarda kabuklanma olabilir Ateş ve lenfadenopati ve lökositoz sıktır Etken, sıklıkla stafilokoklar, bazen psödomonas, proteus gibi suşlardır
Tedavi: Antibiyotik ve kortikosteroidli pomatlarla tamponaj, ek olarak geniş spektrumlu sistemik antibiyotikler (sefalosporin veya kinolon) ve sistemik kortikosteroidler (metilprednizolon 4 mg tb, azalan dozlarla, başlangıçta 1x3 tb 3 gün, sonra 1x2 tb 3 gün, sonra 1x1 tb 3 gün) verilebilir Topikal tedavide rivanollü pansuman çok etkilidir Enfeksiyon bölgesel yumuşak doku ve lenfatiklere yayılmışsa, hastaların yatırılarak IV tedavi gerekebilir Eğer medikal tedaviye yanıt alınamıyorsa, cerrahi girişim uygulanır Cerrahide nekrotik dokular eksize edilip, lokal cilt flepleri ile defektler kapatılır Fleplerin altına yerleştirilen irrigasyon drenlerinden günde 3 kez antibiyotikli solüsyonlarla yıkama yapılmalıdır
Dikkat: Perikondritin nükslerinde olası sonuç “pehlivan – güreşçi” kulağıdır (büyümüş, kalınlaşmış, sert balmumu kıvamında kıkırdak iskelet)
Akut Diffüz Otitis Eksterna


Tragusa bası uygulandığında ağrı, ödem, bazen lümenin tam kapanmasıyla (takiben işitme kaybı) ve sıklıkla pürülan sekresyonla karakterize DKY’nun en yaygın enfeksiyonudur Sıcak ve nemli iklimlerde sıklıkla oluşur Genellikle yüzücülerde görüldüğü için yüzücü kulağı, tropikal kulak gibi isimlerle de adlandırılır Olguların %90’ı tek taraflıdır Yüksek çevre ısısı ve nemi, dalmanın arttırdığı cilt maserasyonu, lokal travma (kulak pamukları gibi uygulamalarla) ve bakteriye maruz kalma AOE gelişimine neden olur Diğer faktörler; aşırı terleme, serumen yokluğu, dar veya uzun DKY, alkali pH ve işitme cihazı kullanımıdır Genelde hastalarda yüzme sonrası bir veya iki kulakta kaşıntı başlar Kulakta belirgin hassasiyetle birlikte çok hızlı kulak ağrısı ortaya çıkar Kulak ağrısı, kulak hareketleriyle artan özelliktedir DKY’nu tamamen kapatabilen ödem gelişebilir Bu nedenle genellikle kulak zarını görebilmek için çok küçük bir kulak spekulumu kullanmak gerekir Enflamasyon, DKY’nu kapatacak derecede ödeme yol açarsa, kulakta dolgunluk ve işitme kaybı gelişir Diapozon testleri, orta kulağın etkilenmediğini göstermede hekime yol gösterir
Muayenede DKY ödemle kapanmış olup, oldukça hassastır Eritem izlenmez ve genellikle kulak akıntısı yoktur Tragusun önünde lenfadenopati yaygındır Ağrılı ve büyümüş bir postaurikuler lenf nodu varsa, yanlışlıkla mastoidit tanısı konulmasına neden olabilir Muayenede aurikulanın hareket ettirilmesi veya tragus üzerine bası uygulanması ağrının artmasına neden olur
Etken: Nonspesifik, genellikle bakteriyel (stafilokoklar, proteus, psödomonas), nadiren viral veya mikotik; eksojen deri yaralanmalarıyla kolaylaşır (klorlu veya temiz olmayan banyo suları, tozlu çalışma ortamı, mekanik manipülasyonlar, kulak çubukları, kronik orta kulak sekresyonu), endojen hastalıklar (DM) veya lokal özellikler (DKY eksostozları)


Tedavi: Hafif veya orta şiddetteki AOE, kanaldaki birikintilerin temizlenmesi, antibiyotik, antiseptik veya asidik solüsyonların uygulanması ile tedavi edilebilir Asetik asitin %2’lik solüsyonları, neomisin, gentamisin, polimiksin veya polimiksin-neomisinli ve steroidli damlalar genellikle etkilidir Kloramfenikol veya siprofloksasin gibi antibiyotik tozları, yüksek antibiyotik konsantrasyonu sağladıklarından dolayı önerilmektedir DKY’nun steril bir aspiratörle sekresyon ve debrislerden temizlenmesi, ileri ödemde alkol (%70) ve/veya antibiyotik- ve kortizon içerikli pomatlar emdirilmiş gazlar yerleştirilir Aurikula veya bölgesel lenf nodlarının katılması durumunda sistemik antibiyotikler tedaviye eklenmelidir DKY enfeksiyonlarında en iyi lokal tedavi preparatı, borik asit ve oksijenli su karışımından oluşan damlalar olsa da ödem çözücü etkisi nedeniyle %85’luk Alüminyum asetat solüsyonu sıkça kullanılmaktadır Gerekirse bunlar kulak tamponları üzerine 3-5 gün damlatılarak kulak temizlenir Hasta damlaları ödem kaybolduktan sonra 10 gün daha kullanmaya devam etmeli ve en az 6 hafta kulağını sudan korumalıdır
Oral antibiyotikler nadiren gerekir Fakat otitis eksterna ile birlikteyse, lokal ya da sistemik yayılım mevcutsa kullanılmalıdır
Hasta toksik bir durumda, özellikle kulak kanalında granülasyon dokusu ve şiddetli ağrı varlığında, oral antibiyoterapiye yanıt alınamıyorsa parenteral antibiyotikler kullanılmalıdır Oral veya parenteral antibiyotikler psödomonas ve stafilokoklara etkili olmalıdır Sefalosporinler, penisilinaz dirençli penisilinler ve florokinolonlar kullanılabilir
Dikkat: Ödemin çözülmesinden sonra (birkaç gün sonra) dikkatli kulak mikroskopisi uygulanarak orta kulak kökenli bir sekresyon (KSOM, kolesteatom) nedeniyle eşlik eden bir DKY iltihabı olup olmadığı araştırılmalı, ekarte edilmelidir
Akut Lokalize Otitis Eksterna - DKY Furonkülü
DKY’ndaki bir kıl kökü veya serüminöz bezde, tragusa basmakla ağrı, kulak yolu derisi ödemi, sıklıkla retroaurikuler bölgeye veya tragusa yayılan şişmeyle; bölgesel lenfadenitle karakterize enfeksiyonudur Lezyonlar, genellikle DKY 1/3 dış kısmında ve meatusun üst bölümünde lokalizedirler Apopilosebasöz glandların obstrükte olması sonucu meydana gelir Birkaç kıl folikülünü etkileyen geniş lezyonlar halinde ise karbonkül adını alır Kulak kanalı ağrılıdır Saat 12 civarındaki hassasiyet hariç DKY normal görünümdedir Bu alan üzerine kulak spekulumu ile basınç oluşturulunca çok fazla hassasiyet gösterir Lokalize kızarıklık, daha sonra apse oluşumunu gösteren sarı renkli odak halini alır
Etken: DKY deri eklerinin stafilokoksik enfeksiyonu
Tedavi: Apse oluşumu durumunda insizyon, bunun dışında alkol ve/veya antibiyotik ve kortizonlu pomat emdirilmiş gaz yerleştirilir
Malign Otitis Eksterna (Necroticans)
Özellikle diyabetiklerde, yaşlı hastalarda sıradan bir otitis eksterna zemininde gelişebilen progresif, ağır nekrotizan enfeksiyondur Buna karşın, özellikle HIV enfeksiyonuna sahip olanlar olmak üzere tüm immün suprese ve diyabetik olmayanlarda da görülebilir
Etken: Paeruginosa’nın kıkırdak DKY’nun kemiğe birleşimindeki doku aralıklarından girmesi sonucu iltihabın fossa retromandibularis’in derinliklerine, kafa tabanı boyunca foramen jugulare’ye dek (petroz kemik osteomiyeliti) yayılması Nadiren SAureus, mukor veya aspergillus da etken olarak görülebilir
Klinik / Bulgular: Kulak yolu tabanında granülasyonlu iltihap, pis kokulu sekresyon, kafa çiftleri felçleri (VII, sonraları diğer bazal kafa çiftleri), kuvvetli inatçı ağrı Yumuşak doku, kıkırdak ve kemiği işgal eden bu hastalık 7, 10 ve 11 kraniyal sinirlerde paralizi yapabilir Sinsi başlangıçlı olup, genelde öncesinde minör travma hikayesi vardır
Tanı: Otoskopi, kültür, gerekirse biyopsi (maligniteyi ekarte etmek gerekebilir), Schüller grafisi, gerekli durumlarda yüksek rezolüsyonlu temporal kemik BT’den faydalanılır
Tedavi: Hasta hospitalize edilir Cerrahi debridman, kombine yüksek doz anti-psödomonal etkili antibiyotikler 4-6 hafta süre ile IV yolla uygulamak gereklidir Hiperbarik oksijen tedavisi, anaerob ortamı azaltmada yardımcı olur Topikal olarak gentamisin ve asetik asit preparatları damla olarak kullanılabilir Tedaviye ilk yanıt , ağrıdaki azalmadır Tedaviye enfeksiyon tamamen ortadan kalkıncaya kadar devam edilmelidir Mortalite, fasiyal paralizili vakalarda %67, diğer kraniyal sinir tutulumu olan vakalarda %80 olarak bildirilmektedir
Dikkat: Malign otitis eksterna, sinüs trombozu, menenjit gibi hayatı tehdit eden komplikasyonlara neden olabilir
Herpes Zoster Otikus(Ramsay Hunt Sendromu)


Kulak çevresinde multipl herpes bülleri, sıklıkla kombine işitme kaybı ve denge bozuklukları ile seyreden, varisella zoster virüs (VZV)’ün neden olduğu viral bir enfeksiyondur Herpes zoster otikus, daha önce geçirilmiş su çiçeği enfeksiyonundan sonra duyusal ganglionlarda kalan virüsün reaktivasyonu sonucu herpes zoster tablosu oluşur Bir dermatom boyunca veya birden fazla kraniyal sinirde enfeksiyona yol açabilir Tutulum, ağrı ve yanma hissi ile başlar Genellikle ağrının başlangıcından 1-4 gün sonra ve sıklıkla konka ve DKY postero-lateral bölümünde, daha az sıklıkla yüz, boyun, damak ve yüzde veziküler döküntüler ortaya çıkar Döküntüler, kırmızı, veziküllü ve kabuklanmalar gösterebilen papüller olarak başlar Rezolüsyon 10-14 gün içerisinde oluşur V, IX ve X kraniyal sinirler ile servikal II, III ve IV’den kaynaklanan servikal pleksusu içeren tüm lifler tutulabilir Bu semptomlara birkaç gün başağrısı, halsizlik ve ateş eşlik edebilir
Tedavi: Oral steroidler; postherpetik nöralji insidansını azalttığı ve fasiyal sinir iyileşmesini arttırdığı için asiklovir ile beraber kullanılması önerilmiştir Steroidler 10-14 gün süreyle giderek azalan dozlarla verilir Asiklovir, famsiklovir, valasiklovir gibi antiviral ilaçlar erken dönemde verilirse yararlıdır Asiklovir, 5-10 mg/kg, günde 3 kez, 7 gün süreyle verilir
DKY MikozuOtomikoz


DKY’nun gevşek, pamuk benzeri, rengi beyaz-sarıdan yeşil-siyaha dek değişen, ince, yerinden kolay kaldırılabilir dokuyla karakterize mikotik enfeksiyonudur Mantarlar, ya primer patojendir ya da bakteriyel enfeksiyonlar üzerine eklenmiştir Mantarlar, otitis eksternalı olguların yaklaşık %10’unda tespit edilir En yaygın mantarlar, A Niger (%80-90), A Flavus, A Fumigatus ve Candida Albikans’dır Otomikoz, DKY florasını değiştiren uzayan bakteriyel otitis eksterna sonucudur Bu yüzden sıklıkla S Aureus, psödomonas ve proteus türleri ile birlikte mikst enfeksiyonlar şeklindedir Mantarlar, özellikle aşırı nem veya sıcaklığın varlığında nadir olarak primer patojen olurlar
Enfeksiyon sıklıkla asemptomatiktir Genellikle kulakta kaşıntı ve kulakta dolgunluk hissi şikayeti vardır Kaşıntı, epidermiste sıyrık oluşturacak tarzda şiddetlidir
Fizik muayenede, kırmızı, bazen ödemli ve hassas, DKY derininde beyaz, siyah gri veya kahverengi döküntülü bir görünüm izlenir Otoskopide, fungal hifler ve pigmentler, altta uzanan epitelde eritem izlenir
Tedavi: Tedavide epitel ve mantar döküntüleri temizlenir Topikal antifungal damlalar ve alkol-borik veya alkol-asetat damlalar damlatılır Topikal antifungal ilaçlar spesifik ve nonspesifik olarak ikiye ayrılır Nonspesifik antifungal ilaçlar, borik asit, alüminyum-sülfat-kalsiyum asetat, %2 jansiyen viole, Castellani boyası (aseton, fenol, alkol, fuksin, resorsinol) gibi asidifiye edici ve dehidrate edici ajanları içerir Keratolitik ajanlar, enfekte epidermisin deskuamasyonunu teşvik ederek mantar enfeksiyonlarını tedavi edebilir
Spesifik antifungal tedavi krem, solüsyon ve tozlardan oluşmaktadır Mikonazol, tolsiklat ve ketokonazol gibi antifungaller kullanılır Kulak zarı perfore ise %1’lik tolnaftat solüsyonu kullanılır Topikal tedaviye 7 gün kadar devam edilir Kulağa su kaçırılmasından sakınılır
Enfeksiyon, asemptomatik olarak devam ettiğinden, hasta tedavi süresinin bitiminde yeniden değerlendirilmelidir Eğer enfeksiyon devam ediyorsa, bazı bakterilere karşı antibakteriyel etkiye sahip olan %1’lik klotrimazol solüsyonu kullanılabilir Ketokonazol ve flukonazol gibi sistemik antifungaller de gerekebilir
DKY Ekzeması
İntermittant akut eksaserbasyonlarla (yaş büller, püstüller) karakterize, kronik dönemde atrofik, kuru, pullanan DKY derisi; kronik kaşıntı ile seyreden lokalize cilt reaksiyonudur Tanı, anamnez ve tipik olarak lezyonların eritemli, ödemli, vezikül veya eksudasyon gösterebilen kaşıntılı lezyonlar ile konur
Etken: DKY’nun asidik korunma örtüsünün aşırı temizlenmesi, kimyasallar nedeniyle zedelenmesi; alerjik yapı Şampuan, saç spreyi, parfüm, kulak tıkacı, küpeler alerjiye neden olabilir
Tedavi: DKY’nun su ve kimyasallarla temasından kaçınılmalı (şampuan, sabun, saç spreyine de dikkat); akut dönemde aletler yardımıyla dış kulak temizliği ve kortizon ve antibiyotikli pomatlar, kronik dönemde asit koruma örtüsünün asit pH’lı pomatlarla yeniden oluşturulmasına çalışılır Günde 3-4 kez, 3-5 günlük topikal tedavi genellikle yeterlidir Ciddi alerjik reaksiyonlarda, sistemik steroid ve antihistaminiklere gereksinim olabilir
Chondrodermatitis helicis nodularis circumsripta
Tek, mısır-karabiber tanesi boyutlarında, çok ağrılı ancak bunun dışında zararsız nodül, genellikle heliksin üst serbest kenarında, sıklıkla 40 yaşlarındaki erkeklerde görülür
Tedavi: Eksizyon AT: Bazal hücreli tümör, yassı epitel hücreli karsinom, cornu cutaneum, gut tofüsü, bası ülseri

Alıntı Yaparak Cevapla

Dış Kulak Hastalıkları 1

Eski 10-10-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Dış Kulak Hastalıkları 1



C- TRAVMATİK HASTALIKLAR
Doç Dr Oğuz BASUTAurikula laserasyonları(yırtılma ve ısırılma yaralanmaları)
Yara kenarları temizlenir ve serbest kıkırdak parçaları temizlenerek primer dikilir Tam yırtılmış büyük aurikula parçaları da primer operatif tedaviyle iyileştirebilir Aurikula zengin bir kan desteğine sahip olması nedeniyle, kolaylıkla enfekte olmaz ve cerrahi prensiplere uygun tedavi edilirse iyi sonuçlar elde edilebilir Geniş yaralanmalarda en önemli prensip, tüm canlı dokuların korunmasıdır Basit laserasyonlar, antiseptik solüsyonlarla silinir, nekrotik kıkırdak ve cilt kenarları konservatif olarak debride edilir Perikondrium ve cilt ayrı ayrı sütüre edilir Kıkırdak sütüre edilmez Sütür işlemine en periferden başlanır Aurikulada kopma varsa, kopan parça temizlenir ve rekonstrüksiyon yapılana kadar buzlu SF içinde tutulur Antikoagülanlar ve profilaktik antibiyotikler başarıyı arttırabilir
Othematom / Otserom


Künt travma sonrası veya idiopatik olarak aurikulanın ön yüzünde subperikondral hematom- serom oluşumu ile karakterizedir Aurikula ön yüzünde mavimsi renkte, oldukça ağrılı şişlik oluşur Araya giren kan nedeniyle perikondrium yükselmesi sonucu kıkırdak beslenemeyeceğinden kıkırdak nekrozu meydana gelebilir Uygun tedavi verilmezse pıhtının organize olması, kalsifikasyonu ve kıkırdak nekrozu ile aurikula ince hatlı görünümünü kaybeder Kalın, kaba ve büzüşmüş bir şekil alarak karnabahar kulak adını alır
Tedavi: Retroaurikuler kesi ile bir kıkırdak pencere oluşturulur ve hematom dikkatle boşaltılır Daha sonra aurikula sıkı bandajlarla sarılarak bir hafta tutulur, böylelikle hematomun yeniden gelişimi önlenir Uygun antibiyoterapi yapılır
KO: Hematomun perikondritle beraber enfeksiyonu ve kıkırdak dokunun erimesi aurikula deformitelerine neden olabilir (halka kulak)
Aurikulanın Donmaları
Isı 10 derecenin altında ise duyusal sinir iletimi bloke olur
1Derece: başlangıçta solukluk ve hipoestezi, daha sonra aurikulada hiperemi ve şişme, ağrı
2Derece: bül oluşumu
3Derece: nekrotik demarkasyon
Tedavi: Tedavide, 38-42 derecede nemli-pamuklu sargı bezleri ile donmuş alan yeniden ısıtılır Yüzeyel enfeksiyonlarda %05’lik gümüş nitrat solüsyonları uygulanır Genellikle pansuman yapılmamaktadır 1 derece donuklarda steril, gerekliyse steroid içeren pomatlarla kulak kapatılır 2 ve 3 derece donuklarda ek olarak dolaşımı güçlendirici infüzyon tedavisi, (%10 dekstran 40, 500 ml + 1 amp pentoksifilin 300 mg/gün IV, gerekli durumlarda süperenfeksiyon profilaksisi için antibiyotikler) Donmuş alanın karla ovulması ve radyan ısı uygulanması kontrendikedir Eğer aurikulada nekroz gelişirse, nekroz sınırları tam olarak belirene dek cerrahi girişim bekletilmelidir Gangrenöz bölümlerde enfeksiyon olması durumunda erken cerrahi girişim bekletilmelidir
Aurikulanın Yanıkları / Kimyasal Yaralanmaları
1Derece: Deride kızarıklık
2Derece: Bül oluşumu
3Derece: Nekroz oluşumu
Yanıklar, genel yanık tedavi prensipleri ile tedavi edilirler Süpüratif perikondriti önlemek için profilaktik antibiyotik verilir Meatal stenozu önlemek amacıyla meatal stent uygulanır
Özel Durumlar: DKY’nun ve kulak zarında yaralar oluşur ve geç dönemde tedaviye dirençli kulak zarı perforasyonu ve DKY stenozları gelişebilir

Alıntı Yaparak Cevapla

Dış Kulak Hastalıkları 1

Eski 10-10-2012   #4
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Dış Kulak Hastalıkları 1



D- DIŞ KULAK YOLU YABANCI CİSİMLERİ
Doç Dr Oğuz BASUTÇocuklarda oyuncaklar (boncuk, misket, küçük taşlar vb), erişkinlerde sıklıkla unutulmuş pamuk artıkları görülebilen yabancı cisimlerdir Büyük çocuklarda, kulak ağrısı ve kulak irritasyonu yaparken, küçük çocuklarda kulak ağrısı, kulak akıntısı ve öksürük yapabilir Canlı böcekler, DKY’na girerek yoğun irritasyon ve gürültüye neden olurlar Kanal tamamen tıkanmışsa, işitme kaybı ve çınlama da meydana gelebilir
Tedavi: Yabancı cisim mikroskopi altında çengelli bir alet yardımıyla uzaklaştırılır Penset kesinlikle kullanılmalıdır, kayma ve daha içeri kaçma tehlikesi vardır Çocuklarda sıklıkla kısa süreli bir narkoz gerekebilir Canlı YC’ler, DKY içine topikal anestezik solüsyonlar, immersiyon yağı, gliserin veya alkollü solüsyonların doldurulmasıyla öldürüldükten sonra yıkamayla alınır Bitkisel YC’ler, şişme eğiliminde olduklarından kulak lavajı yapılmamalıdır DKY şişmişse, postaurikuler insizyonla DKY arka duvarı yoluyla YC çıkarılır Keskin uçlu YC’ler ve uygunsuz girişimler, DKY laserasyonu ve kulak zarı perforasyonuna neden olabilir







Alıntı Yaparak Cevapla

Dış Kulak Hastalıkları 1

Eski 10-10-2012   #5
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Dış Kulak Hastalıkları 1



Benign Tümörler
Aterom: Genellikle retro- veya infraaurikuler yerleşimli yağ bezi retansiyon kistler, sıklıkla tekrarlayan enfeksiyona eğilimlidirler ve bu nedenle iltihapsiz dönemde kist duvarıyla beraber çıkarılmalıdırlar
Nedbe koloidleri eksize edilerek defekt serbest fleple kapatılır ve tekrarlamanın önlenmesi için hiyalüronidaz ve triamsinolonla infiltre edilir
Hemanjiyom / lenfanjiyom yayılım ve lokalizasyonlarına göre ekstirpe edilebilirler veya lazer cerrahisi uygulanır
Diğer iyi huylu tümörler (dermoid, fibrom, papillom, keratoakantom, lipom, nevüsler) eksize edilirler
Prekanseröz lezyonlar
Senil keratoz ve Morbus Bowen malign tümörler gibi değerlendirilmeli ve radikal cerrahi ile uzaklaştırılmalıdır
Malign Tümörler
Kulağı tutan primer malign tümörlerin %80-85’i aurikuladan, %10-15’i dış kulak kanalından, %5-10’u orta kulaktan ve petröz apeksten kaynaklanır Aurikulanın ve dış kulak kanalının malign tümörleri, klinikleri ve prognozları açısından farklılık göstermektedir Yakın bölgeler olarak parotis bezi, temporomandibüler eklem, preaurikuler ve retroaurikuler bölgenin maligniteleri aurikula, dış kulak yolu veya derin bölgelere infiltre olabilir Temporal kemik yapıları metastatik tümörler tarafından da tutulabilir Göğüs, böbrek, akciğer ve prostattan kaynaklanan tümör metastazları görülmüştür
Dış kulağın malign tümörlerinin büyük bir kısmı skuamöz hücreli karsinomdur Bu tümörü bazal hücreli karsinom izler Ender olarak adenokarsinom, silendirom, melanom görülmektedir
Bazal hücreli karsinom: Aurikulada yerleşim, baş boyun bazal hücreli karsinomlarının %15’ini oluşturur Altmış yaş üstündeki kişilerde, özellikle de erkeklerde fazla görülür Sınırları belirgin, yüzeyel ve yavaş büyüyen tümörlerdir, sıklıkla yüzeylerinde ülserasyon (rodent ülser) oluşur, atrofik merkezli yuvarlak görünümleri tipiktir, metastaz çok nadirdir
Tedavi: Geniş eksizyon; intraoperatif frozen-section sonucuna göre yapılır, bazı durumlarda ikinci bir rezeksiyon ve sonra plastik rekonstrüksiyon uygulanır
Yassı epitel hücreli karsinom: Aurikulanın skuamöz hücreli karsinomu DKY yerleşimine göre 6 kat fazladır Daha çok yaşlı (65-70 yaş) erkeklerde görülür ve özellikle helikste yerleşmiştir Sınırları belirgin değildir, kısmen eksofitiktirler ve hızlı büyürler, sıklıkla ülsere olurlar ve eşlik eden perikondrit vardır Bölgesel lenf nodu metastazı %20’dir DKY’nun skuamöz hücreli karsinomu nadirdir Erken belirtiler olarak kanama, seröz akıntı, ağrı görülebilir Bu belirtilerle eksternal otiti taklit eder Tedaviye rağmen ağrı devam ediyorsa maligniteden kuşkulanmak gerekir
Tedavi: Geniş eksizyon, kesi sınırlı frozen-section ile kontrol edilmelidir, ek olarak boyun diseksiyonu uygulanır ve post-op ışınlama yapılır Plastik rekonstrüksiyon veya epitez uygulamaları yapılır
Malign melanom: Enderdir ve aurikulanın malign tümörleri içindeki payı %4’tür Orta yaştaki erkeklerde daha fazla görülür En çok helikste (%40-60), daha az olmak üzere lobül, tragus ve konkada oluşur Genellikle koyu pigmente neoplazilerdir, bazen ülseredirler, hızlı büyürler Bölgesel lenf nodu metastazı ve hematojen uzak metastaz çok sıktır Beş yıllık sağkalım %24-49 arasındadır
Tedavi: Geniş eksizyon biyopsiyle tanı doğrulaması yapılmaksızın uygulanmalıdır Boyun diseksiyonu endikasyonu primer tümörün derin yayılımı ve lenf nodu tutulumuna bağlıdır

Alıntı Yaparak Cevapla

Dış Kulak Hastalıkları 1

Eski 10-10-2012   #6
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Dış Kulak Hastalıkları 1



Cerumen Obturans (Buşon)
Tıkayıcı serümen tıkaçları kural olarak DKY’nun kendini temizlemeye yönelik prosesleri düzenli mekanik temizleme girişimleriyle bozulursa oluşur
Yani: Kulak temizleme çubukları kullanılmamalıdır
Klinik: Kulakta sıklıkla banyo veya duş sonrası ani basınç hissi, işitme azalması, ağrı sadece sert ve uzun süre kalan tıkaçlarda
Otoskopi: DKY’nu tıkayan sarı-kahverengi kitle, kulak zarı görülmez






Tedavi: Küret, aspiratör veya vücut sıcaklığında suyla yıkama yoluyla mekanik uzaklaştırma Çok sertleşmiş tıkaçlarda kulak damlaları veya H2O2 çözeltisi ile yumuşatmak gerekir
Dikkat: Kulak zarı perforasyonu şüphesi varsa, suyla yıkama kontrendikedir


DKY Eksostozları
Sıklıkla periostal uyarıyla başlayan (soğuk su, yüzme, uzun süreli irritasyon) apozisyonel kemik büyümesi sonucu DKY giderek daralır
Klinik: Artan stenoz sonucu su birikimi, buşona veya tekrarlayan DKY enfeksiyonlarına eğilim artar
Tedavi: Klinik belirti veriyorsa cerrahi olarak çıkartılır

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.