Akşam Serüvenleri |
10-09-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Akşam SerüvenleriAKŞAM SERÜVENLERİ Bir seferden döneriz seninle bazı akşamlar Gün bulutları açık mora boyadıktan az sonra Bile bile karanlığın bizi kalın örtülerle örteceğini Son ışıklara dalarız koşa koşa gene de Sürgününüm izini sürerim her yerde seve seve Alacakaranlıkta hem özlemlin hem öksüzün olmak için Kapanmaya hazırımdır kat kat kendi üstüme Yağmurdan güneşten poyrazdan uzun yollardan Biz şimdi gurbetimize çıkıyoruz vakit tamam Çanlarla türkülerle davullarla ayrılmak uzak bize Yüzüme vuran sıcaklığınla çocuk dudaklarınla Sen giderken ellerimde ellerinden ayrılmanın öfkesi Varlığında yeniden kurulur eksiksiz bir sıla Seni her düşünmemde benzersiz bir yurt özlemi Bana düşen gelişini aralıksız beklemek Beklerken bakışında eriyip gitmek yavaşça Beklerken sonsuz bir ormanı yürümek saçlarında Benim tutkum ölümüm serüvenim bu işte Afsar Timuçin |
Akşam Serüvenleri |
10-09-2012 | #2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Akşam SerüvenleriAKŞAM TÜRKÜLERİ Beyaz bir gün üstüme kapanıyor Yeşilini süze süze ormanların Ah deniz dipleri neredesiniz Derin deniz dipleri Gözleri kadar güzel sevdalımın Uzayan gölgelere uzanıyorum Üstümde hırçın bir mavi Yeni bir zamana başlar gibiyim Batan günün ölgün kırmızısında Usulca koyuluyor akşam türküleri Gün bir kosuda dağıldı gitti İnsan olursa olsun diyemiyor Dokunduğum ne varsa kayıyor ellerimden Ben bir şey olmamış gibi Ölümsüz bir tutkuya davranıyorum Nasıl olsa geceye daha çok var Yasalarına sıkı sıkıya bağlı güneş Ufka doğru süzülüyor olsa da Her sevince yeniden başlıyorum Afşar Timuçin |
Akşam Serüvenleri |
10-09-2012 | #3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Akşam SerüvenleriAKŞAMIN ANISI Yorgun bir günden kalan Avuçların uyudu avucumda Saçların yüzümde omuzumda Bana neler anlattı Yüreğinin atışlarını duydum İçimde içimin derininde Yol bitmesin istedim uzasın Alabildiğine dalsın karanlığa Beklediğimiz oldu çatıldı İki cana bir beden Ya da bir başka deyişle varoldu Bir bedende iki can Bir iki silkindi deniz uzakta Ay ikimize el salladı İrili ufaklı bütün yıldızlar Işık yolladı sevincimize Ne olup bittiğini Bizi görenler anlayamadı Aşkın benzersiz güzelliğinde Zaten kimse anlayamaz kimseyi Afsar Timuçin |
Akşam Serüvenleri |
10-09-2012 | #4 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Akşam SerüvenleriBARDAKTAN BOŞANIRCASINA Çocuklar gibi koşmak boydan boya Ufukları görünmeyen düzlüğü Soluk soluğa şimdi Üstümüze söken şafak Biz böyle ayakta öleceğiz besbelli Deniz gibi durmadan bir kıyıya çarparak Her zaman bir yeşili, bir moru arındırarak Biz böyle yaşayacağız Sevişerek, savaşarak Umarak, inanarak Bardaktan boşanırcasına Bir yağmurdur bizim için yaşamak AFŞAR TİMUÇİN |
Akşam Serüvenleri |
10-09-2012 | #5 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Akşam SerüvenleriBEKLERKEN Sevdiğimin kulaklarımda sesi Bembeyaz bir gül demeti Kim bilir kaç yüzyılın gülşeninden Duvar gibi kalınlaşırken bekleyişler Birden bütün katılığın dağılması Ve sesini duyuşum bir yerlerden Kim bilir kaç yüzyılın gülşeninden Ağır bir duyguyla birarada Onsuz da olunur gibi gelirken bana Gittikçe basan sis artan duman Ve kilitlenmesi zaman zaman İçimde bir ağırlığın aşk adına Nasılsın nereden çıktın Gerçekten bana mı geldin Sen miydin o olmasa da olur gibi görünen Şimdi yosun gözlerin gözlerimde Binbir türlü rüzgarla rüzgarlanır Kim bilir kaç dünyanın denizinden Afşar Timuçin |
Akşam Serüvenleri |
10-09-2012 | #6 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Akşam SerüvenleriBEN KİMİM Ben kimim yaramaz bir çocuk Sessizliğiyle kendine gizlenen Bugün bile simyacılar iyi kötü Bir şeyler bulup çıkarmak isterken Ben kimim zamanın kıyısında direnen Uçaklar uzaklara kanat vururken Ben kimim kırılıp kalmış Eski bir tekne gibi Ben kimim çocuk düşlerinden Anlaşılmaz ülkülere uzanmış Ben kimim bilemiyorum Açlığıyla olmadık sevgilerin Bir küçücük bakışta oyalanan Ben kimim olur olmaz zamanlarda Kendine ve her şeye ağlayan Afsar Timuçin |
Akşam Serüvenleri |
10-09-2012 | #7 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Akşam SerüvenleriBENİ RÜZGARA VERME Öfkeli bir deniz gibi Üstünden atma beni Yazdığın gibi silme Yumlama parçalama Ne yapsam kırılmaz diye İtme koca dağlardan Gidip gelip ağlatma Bu bensiz yapamaz de İçinin derinlerine sakla Gösterme kimseye beni Gönlünde tut bırakma Kuşlara parçalatma Çöllere koyup dönme Gözden çıkarma beni Tam her şeyimi aydınlatırken Yeter bu kadar deyip sönme Bir gidip bir gelip Çocuk gibi oyalama Korkutma yıldırma beni Beni sakın bırakma Afsar Timuçin |
Akşam Serüvenleri |
10-09-2012 | #8 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Akşam SerüvenleriBİR SEVDA TÜRKÜSÜ Akşam soğan kavrulan evlerde Yoksul bir çorbayı ateşe koymadan önce Son geleni bekler gibi seni beklemek Bir yudum alır gibi bir kadeh buzlu rakıdan Çocuk annesine güvenir gibi Sonu belirsiz bir yolculuğa çıkar gibi Hiçbir şey olmuyormuş gibi sevmek seni Hiçbir yalanda hiçbir kandırmada payı olmamak Hiçbir kaygının peşinde küçültmemek kendini Bir yaz sabahında balkondan nasıl bakarsa Dışarıya salınmamış çocuklar Biraz özlemle ve biraz sevinçle Nasıl bakarsa o çocuklar sokağa Senin yolunu hiç yılmadan gözlemek Benim için ölümsüzlükle birdir Hep yüzünde kalmalı bu gülüş Bu seni çağlara direnecek bir yontuya Döndüren bu sevinç pırıltısı hep kalmalı yüzünde Hep bu kadar büyük ve bu kadar güzel olmalısın Bu kadar ölümsüz ve bu kadar olağan Afsar Timuçin |
Akşam Serüvenleri |
10-09-2012 | #9 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Akşam SerüvenleriBİR TUTKUNUN TÜRKÜSÜ Neden onu görünce Karışıyor ellerin birbirine Onu görünce neden Kendini bırakıp gidiyorsun giderken Bırakıp gidiyorsun ve sende Sevinç gibi bir acı koyuluyor Öyle durup kalıyorsun gecende Onu görünce sende neden Bin tohum ekiliyor birdenbire Birdenbire nice ürün kaldırılıyor Onu görünce neden hızlanıyor Suların akışı kendi kendine O gidince neden baska birisin Adın başka susuşun başka sesin başka O gidince hiç kimse değilsin Tükenmiş bir rüzgârsın ağaçta Afşar Timuçin |
Akşam Serüvenleri |
10-09-2012 | #10 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Akşam SerüvenleriCEYLANLARIN AŞK TÜRKÜSÜ Yeni bir tutkuyu kaldırmaz o Yeni bir aşk öldürür ceylanı O sevdimi çocuklar gibi sever Sen olsan ateşe verirsin tarlanı Çiçeklerini yerle bir edersin O bir duvar dibinde yatar sessizce Düş gibi görür inen akşamı Kelebekler yanaklarından öper O sevdimi rüzgar gibi sever Sen olsan yere çalarsın şapkanı Yeni bir tutkuyu kaldıramaz o Yazık olur küçücük saçlarına Doyamadan gider derenin Işık beyazı çakıl taşlarına O sevdi mi yüreği bakakalır Sen olsan yeniler giyip gezersin Belki bir günde harcarsın paranı O yemeden içmeden kesilir Sevdiğini bir üzse bin üzülür Sen olsan üzersin sevdiğini O günde bin kere ipe çekilir Afşar Timuçin |
Akşam Serüvenleri |
10-09-2012 | #11 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Akşam SerüvenleriDEĞİŞİM Çocuk ders çalışıyor görünüşte Sayfaları yavaş yavaş çeviriyor Çocuk deniz çalışıyor gerçekte Gözlerini ufuklara dikiyor Durup durup adını anıyor Aşkın sözlüğünü ezberlemekte Bütün nöbetçilerle yarışıyor Gözleriyle gelişini beklemekte Biz şimdi aşk öğrenelim İnsan dersi sonra da öğreniyor Yüzyıllık kitaplarda bilgi kendi malımız Haritadan şehirler kaçmıyor ya Sevinmek yaşarlığa dokunmaktır Atlı gibi dört nala içimizden gidiyor Bazen her şey yanılmakta bile Sevişmek gene en az yanılmaktır Afşar Timuçin |
Akşam Serüvenleri |
10-09-2012 | #12 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Akşam SerüvenleriDERİNLEŞEN AKŞAMLAR Bir sigara yaktım durup düşündüm Neyim var neyim yok döküverdim önüme Yeniden gözden geçirdim kendimi Kendime yabancı düştüm gene Nasıl da sert davranmıştım kendime Şimdi daha iyi anlıyorum Ben sokakların kural bilmez çocuğu Bir baskası olabilir miydim hiç Kendi yerime Biraz da anılarla oyalansam YaşanmıŞ ve bitirilmiş olanı Nedense bir türlü sevemiyorum Yeniden yaşamayı düşünmüyorum En güzel sevinçlerimi bile Her zaman kendime dar geliyorum Ne zaman derinlerime dönsem Yeni bir sayfa açılıyor önüme Ne zaman yeni bir şeyleri özlesem Neden bilmem Kaskatı bir karanlık yerleşiyor içime Afsar Timuçin |
|