Leke / Mustafa Öztürk |
10-09-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Leke / Mustafa ÖztürkNamus lekesi değil alnımda gördüğünüz Vurulmuşum, vurulmuşum düşmüşüm güpe gündüz Şakağımdaki kansa o benim gülüşümdür Namert Yaşamaktansa mertçe ölüşümdür Şaşırmayın korkmayın ey yiğitler Bakın etrafımızı sarıyor kızıl itler Zaten korkaklığın faydası yoktur ecele Yaşamak hakkındır lakin istiklalinde bile İkrama zaman yok merasime ne hacet Daha size düşen çok vazifeler Böyle sürüp giderse bu eşkiya kanunu Müebbed felakettir memleketin sonu Sana selam gönderdi kırk yiğidiyle Kürşad Senden haber bekliyor yüz milyon imdat,imdat Hala tevekküldemi kararlısın yoksa Sükut neyi halleder yaran, oyuk oyuksa Tevekkül Allahadır zulme katlanılmaz Ya istiklal ya ölüm bunun ortası olmaz Namus lekesi değil alnımdaki bu leke Asırlardır çıkamazken karşıma tek teke Müttefikler echel, Realistler yalancı Hayret dünkü yabancı, bugün bu handa hancı Farkına yeni vardım suçluymuşum ben meğer Otağımda cellatlar kaçmak neyi halleder Ne papyon kıravatlıyım ne rugan pabuçluyum Ben halishane Türküm bunun için suçluyum Suçluyum hainleri gözünden tanırım ben Bir intizar çıkıyor toprağın kalbinden O ses diyor ki bana hey oğul yazıklar olsun sana Mezarımı çiğneyen mahluklara baksana Baktım düşmüş, gafiller hainlerin peşine Benim bozkurt yurdunda çakalların işi ne Namus lekesi değil kurşun yarasıdır o, Asrın adaletine bir yüz karasıdır o Bakar körler, mazlumla zalimi bir tutsunlar mümkün mü ki vicdanları böylece avunsunlar Tarafsızlık namına surreti haktan çıkıp Bir milleti mazisi istikbaliyle yıkıp Arzı endam etsinler mütebessim mutandan Sonra da sulh severiz deyiversinler yalan Yalanlar ne söyleseler beşerriyet namına Hanumanlar yıkılır ba şeriyat namına Sokaklardan okullara, okullardan minareye Bu kıvalcım sıçrarken, bekçiler uyur niye Kimdir bu uyuyanlar niçin,uyuyor uyuyor Beş kıta bir birinr dokunur, zaman zaman Fırlamış ok yayından hedefini bulur Son kale son akında ancak böyle kurtulur Gök bayrak, Al bayrağa çizerken birden ufuk Bu çizilen hedefe yürürken çoluk çocuk İnsan denmez gözyaşı döküpte ter dökmeyene İnsan denmez yerlerde sürünene İnsan denmez bir yol için köpekleşene İnsan denmez yidilenden daha çok yedene İnsan denmez sesinden ürküp dev görünene İnsan denmez hedefi görüpte diz çökmeyene Ben şuheda nesliyim başkaya varmaz dilim Belki madurum ama; asla meyis değilim Bu nefes bu bedeni bırakıp gitmişsede, Ruhum at koşturacak o büyük hengamede Asi cinayetlerle küllenir asıl yara Can çıkar göz yaşarır, alır yürür bu sara Namus lekesi değil, artık bilinmeli bu Gerçek leke bellidir kökten silinmeli bu Bir isyan cinnet gibi kırk yıllık kabus, Karşımda tomsunlular, Yunan gibi, Rus gibi Ey! Gönüllü bayraklar, Ey! devşirme dölleri İleri biraz daha, biraz daha ileri İhanet oyununda peşrev çekenler birkez Bilsinlerki bu toprak hainleri hiç sevmez Tutup başlarından taşlarla ezeceğiz Atalarımız bize böyle fermen buyurdu Ey! ecdat sevgisiyle taşan kahraman ordu O hainler veremez hükmünü bu celsenin Bozkurtlar hazır olun hüküm sırası sizin Mustafa ÖZTÜRK |
|