|
|
Konu Araçları |
bedduasıayasofya, fatih, mehmedin, sultan, vakfiyesinden |
Fatih Sultan Mehmedin Bedduası(Ayasofya Vakfiyesinden) |
06-08-2009 | #1 |
|
Fatih Sultan Mehmedin Bedduası(Ayasofya Vakfiyesinden)Fatihin istanbulu alır almaz ilk cuma namazını ayasofyada eda ettiğini ve Ayasofyayı ne kadar sevdiğini tüm dünya bilir Sultan fatihin ileri görüşlü olmasından olcakki sanki ilerde bu camiye saldırılar olacağını sezmişcesine büyük bir beddua içeren beddua yazmıştır ve gün gelmiş fatihin gözbebeği ayasofyaya zalimler tarafından kilit vurulmuş camilikten çıkarılmışve malesef müze olmuştur SÖZÜ FATİH SULTAN MEHMEDE BIRAKALIM AYASOFYA VAKFİYESİ 1 HAZİRAN 1453 “İşte bu benim Ayasofya Vakfiyem, dolayısıyla kim bu Ayasofya’yı camiye dönüştüren vakfiyemi değiştirirse, bir maddesini tebdil ederse onu iptal veya tedile koşarsa, fasit veya fasık bir teville veya herhangi bir dalavereyle Ayasofya Camisi’nin vakıf hükmünü yürürlükten kaldırmaya kastederlerse, aslını değiştirir, füruuna itiraz eder ve bunları yapanlara yol gösterirlerse ve hatta yardım ederlerse ve kanunsuz olarak onda tasarruf yapmaya kalkarlar, camilikten çıkarırlar ve sahte evrak düzenleyerek, mütevellilik hakkı gibi şeyler ister yahut onu kendi batıl defterlerine kaydederler veya yalandan kendi hesaplarına geçirirlerse ifade ediyorum ki huzurunuzda, en büyük haram işlemiş ve günahları kazanmış olurlar Bu sebeple, bu vakfiyeyi kim değiştirirse, Allah’ın, Peygamber’in, meleklerin, bütün yöneticilerin ve dahi bütün Müslümanların ebediyen LANETİ ONUN VE ONLARIN ÜZERİNE OLSUN, azapları hafiflemesin onların, haşr gününde yüzlerine bakılmasın Kim bunları işittikten sonra hala bu değiştirme işine devam ederse, günahı onu değiştirene ait olacaktır Allah’ın azabı onlaradır Allah işitendir, bilendir 1 haziran 1453 fatih sultan mehmed han acaba peygamber efendimizin ne güzel asker ne güzel komutan dediği fatihin ettiği bu beddua yüzünden mi 85 yıldır türkiye belini doğrultamadı en ilginç iddia, Ayasofya’yı müzeye çeviren 24 Kasım 1934 tarihli kararnamedeki ‘Mustafa Kemal Atatürk’ imzasının taklit edildiğiydi Bu kişilere göre Mustafa Kemal gibi ‘hukuka saygılı’ biri, ancak 27 Kasım 1934'te çıkacak olan Soyadı Kanunu’ndan üç gün önce, imzasını ‘Atatürk’ diye atmazdı Üstelik Atatürk’ün ilk harfi küçük harfle yazılmıştı Bu Mustafa Kemal’in tabiatına uygun bir davranış değildi Ayrıca kararnamenin birinci sayfası ile ikinci sayfalarının farklı müdürlüklere ait antetli kağıtlara yazılmış, 24 Kasım 1934’te düzenlenen başka iki kararname 1613 ve 1614 sayılı iken aynı günlü bu kararname 1589 sayılı idi Bu gariplikler kararnamenin sahteliğine karine idi Bütün bu gariplikler doğruydu ancak iddia sahiplerinin göz ardı ettiği basit gerçek şuydu: Ayasofya’nın müze yapılması sırasında Mustafa Kemal hem bedenen hem zihnen sapasağlam ayaktaydı, hatta açılış töreninde hâzır ve nâzırdı! Üstelik daha sonra Ayasofya’nın müze olması şerefine açılan deftere bir güzel de yazı yazmıştı! Bu cami tam 481 sene secde izi taşıyan alınlara secdegâh olduktan sonra, hâlâ tartışmalı, 14111934 tarihli bir bakanlar kurulu kararıyla müzeye çevrilip namaza kapatılıyor O gün Ayasofya, bu milletin yüreğinde derin bir hüzne, acıya ve tekrar hasrete dönüşüyor Bu münasebetle Osmanlı Devleti’nin kuruluş amacı Bizans’ın fethi, fethin dayanağı, Peygamber-i Âlişan Efendimiz’in fethe ilişkin müjdesi, (Ahmed bin Hanbel’in, Müsned’inde de yer alan; [c4, s335] meşhur hadis-i şerif) müjdenin yüreği ise Ayasofya’dır Ayasofyasız İstanbul, İstanbulsuz Türkiye olmaz! Ayasofya’yı sıradan bir mabet olmaktan çıkarıp sembolleştiren saik, Peygamber müjdesi şehrin yüreğini teşkil etmesidir Bu kimliği ile Ayasofya, Osmanlı Asırlarında çok önemsenmiş, o kadar ki, Ayasofya İmamına saray protokolünde yer verilmiştir ALLAHÜ TEALA TEKRAR AYASOFYANIN CAMİYE ÇEVRİLİŞİNİ BİZLERE GÖSTERSİN (amin) SELAM VE DUA İLE |
Cevap : Fatih Sultan Mehmedin Atatürke Bedduası(Ayasofya Vakfiyesinden) |
06-08-2009 | #2 |
1907merve
|
Cevap : Fatih Sultan Mehmedin Atatürke Bedduası(Ayasofya Vakfiyesinden)Amin canım inşallah Paylaşım için teşekkürler
__________________
|
Cevap : Fatih Sultan Mehmedin Atatürke Bedduası(Ayasofya Vakfiyesinden) |
06-09-2009 | #3 |
|
Cevap : Fatih Sultan Mehmedin Atatürke Bedduası(Ayasofya Vakfiyesinden)Türkiyenin 85 yıldır beli doğrulmadıysa bu içindeki sizin gibi vatan hainleri yüzündendirGidin bak arabistanda mis gibi şeriat varGidin orda yaşayın yaTÜRKİYE CUMHURİYETİYLE sorununuz varsa burdan defolup gidinOrasıda zamanında osmanlı toprağıydı gidin oraya yaBurdada daha fazla böyle şeyler yazıp şrhitlerimizin kemiklerini sızlatmayınYETER!!!Bundan sonra saçma bir cevap gelirse küfretmeye başlıcam artıkSıkıyorsa dinime laf et!!Bende osmanlı çocuğuydum taa ki bu saçma yazıyı okuyana kadarİnsanları dinden ve imandan soğutan sizin gibi örümceklerdirÇekin elinizi Türkiyeden ve İslamdanGidin başka ülkelerin canına okuyun!!! |
Cevap : Fatih Sultan Mehmedin Atatürke Bedduası(Ayasofya Vakfiyesinden) |
06-09-2009 | #4 |
Verus_TR
|
Cevap : Fatih Sultan Mehmedin Atatürke Bedduası(Ayasofya Vakfiyesinden) |
Cevap : Fatih Sultan Mehmedin Atatürke Bedduası(Ayasofya Vakfiyesinden) |
06-09-2009 | #5 |
delishhhh
|
Cevap : Fatih Sultan Mehmedin Atatürke Bedduası(Ayasofya Vakfiyesinden)çok saçma ve sırf amacı saptırmak için yazılmış bir yazı illa bulaşılacak ya Atatürk'e Fatih Sultan Mehmet kullanılmış şimdide |
Cevap : Fatih Sultan Mehmedin Atatürke Bedduası(Ayasofya Vakfiyesinden) |
06-09-2009 | #6 | |
|
Cevap : Fatih Sultan Mehmedin Atatürke Bedduası(Ayasofya Vakfiyesinden)Alıntı:
Şeriatı küçümsemenizi anlamış değilim basite aldığınız şeyler Allah'ın kurallarıdır Nerede yaşıyacağımıda sze sormuycam heralde Türkiye tek senin değil veya tek sen değilsin Osmanlı torunlarıSadece gerçekleri görmek istemeyen bir körsün Zaten cahiliyetin evrdiği bir tavırmıdır nedir anlamadım ya küfür edesiniz ya da hakaret çünkü başka yapabileceğiniz bişey yok elinizde Bide dinime laf etmeyin demişsiniz ne kadar çelişiyorsunuz kendinizleHemen bir insanın lafıyla soğuyabiliyor hemen dini savunmaya geçebiliyorsunuz anlamadım Bak kardeşim Asofya İstanbul fethinin simgesidir kalbidir ayasofyasız istanbul, istanbulsuz da türkiye olmazBizi Türkiyeden atmaya kadar geliyorsunuz örümcek kafalıyız diye bu peki sana mantıklı geliyor mu?Onuda geç dinime laf etme demişsin peki bu laf dine sığar mı? Tam bağımsız türkiye diyorsak eğr Ayasofyanın tekrar ibadete açılması gerek İşte insanoğlu gerçekleri söyledik diye hemen örümcek kafalı dedi susturmaya çalıştı ama benim iin 1 insan bile değişse ve gerçekleri görse yeter ve bunu benimsetebilmek için asla vazgeçmiycemEğer sen beğenmiyorsan [çekip gidebilirsin] |
|
Cevap : Fatih Sultan Mehmedin Atatürke Bedduası(Ayasofya Vakfiyesinden) |
06-09-2009 | #7 |
|
Cevap : Fatih Sultan Mehmedin Atatürke Bedduası(Ayasofya Vakfiyesinden) |
Cevap : Fatih Sultan Mehmedin Atatürke Bedduası(Ayasofya Vakfiyesinden) |
06-09-2009 | #8 |
VANDETTA
|
Cevap : Fatih Sultan Mehmedin Atatürke Bedduası(Ayasofya Vakfiyesinden)Ayasofya vakfiyesinde gerçekten bu şekilde Fatih Sultan Mehmed'in sözleri geçiyorsa,olayı fazla derine indirmeden konuyu değerlendirmek lazım,sonuçta Sultan Mehmed'in hizmet ettiği değerler bellidir ve bu sayede dünya hakimiyeti Osmanlı'nın olmuştur,bugün kü gibi,Türkiye'nin dünyanın hakimiyeti altına girip her ülkenin Türkiye'de söz sahibi olduğu gibi değil,buda TC'den önce Osmanlı zamanı ve günümüz arasındaki farkı,her iki sistemin birbirine olan üstünlüğünü ve hangisinin gerçekten Türk'ü yükselttiğini gösteriyor Şimdi bir kaç arkadaşın ne diyeceğini biliyorum o yüzden belirtmek lazım ki; Hiç kimse TC'nin temel kavramlarına söz etmiyor,olayı bu noktaya vardırmak isteyecek arkadaşların dikkatine sunulur,yanisi biraz sakin olmakta fayda var
__________________
Milliyetçilik,faşizmin millete yutturulabilir halidir,aksini iddia edenler kendi milliyetçiliğini
savunanlara saygı duysunlar! Tek çare;Din birliğidir |
Cevap : Fatih Sultan Mehmedin Atatürke Bedduası(Ayasofya Vakfiyesinden) |
06-09-2009 | #9 |
KRDNZ
|
Cevap : Fatih Sultan Mehmedin Atatürke Bedduası(Ayasofya Vakfiyesinden)Ayasofya Vakfiyesi FÂTİH’İN MAHKEMESİ Hızır Bey, İstanbul kadısı ve belediye başkanı iken, bir Hıristiyan mîmâr geldi Fâtih Sultan Mehmet Hân'dan şikâyetçi olduğunu söyledi Hızır Bey, mîmârı dinledi Fâtih, bugünkü Ayasofya Câmii’nden daha yüksek kubbeye ve daha üstün mîmârî husûsiyetlere sâhip bir câmi yaptırmak istemiş ve o mîmâr da bu işe tâlip olmuştu Ama Müslümanların, Ayasofya'dan daha üstün bir esere sâhip olmalarına gönlü râzı olmamıştı Mısır'dan bin bir zahmetle getirilmiş olan sütûnların yüksekliklerini kısa tutmuş ve kubbenin yüksekliği de Ayasofya'dan alçak olmuştu Sultan, sütûnların kasıtlı olarak küçültüldüğünü anlayıp çok hiddetlendi Muhâkeme edilmeden mîmârın eli kesildi Hızır Bey, konuyu araştırdı Şâhitlerle berâber Pâdişahı da mahkemeye çağırdı Fâtih, mahkeme salonuna girince, başköşeye oturmak istedi Kadı, hiç çekinmeden, "Oturma begüm! Hasmınla yüzleşmek üzere, mahkeme huzûrunda ayakta dur!" dedi Sultan derhâl söylenen yere geçti Mahkemenin Pâdişahı Hızır Bey'di Onun şahsında, İslâmiyet’in âdil hükümleri karşısında bulunmaktaydı Kadı: "Sen bu zimmînin elini kestirdin mi?” deyip söze başladı Mahkeme neticesinde; "Sen, Murat oğlu Mehmet! Mahkeme edilmeden bu zimmînin elini kestirdiğin için kısas olunacaksın! Senin elin de onunki gibi kesilecek Eğer Hıristiyan mîmârı râzı edebilirsen, ölünceye kadar onun ve âilesinin geçimini temin etmek karşılığında elini kesilmekten kurtarabilirsin!" dedi Herkesle birlikte Pâdişah da tam bir sükûnet içerisinde kararı dinledi Hıristiyan mîmâr, bu ulvî karar karşısında daha fazla dayanamadı Ağlayarak Pâdişahın ellerine kapandı Mîmâr, âilesiyle birlikte Müslüman olmakla şereflendi Mahkeme yeri boşaldıktan sonra Kadı Hızır bey ve Sultan Fatih yalnız kalınca Sultan;"Eğer padişahlığımdan korkup haksız bir karar verseydin billahi kılıcımla kelleni kesecektim" der Hızır bey de kürsünün altında sakladığı topuzu çıkarır;"Hünkarım sizde padişahlığınızdan gururlanıp şeriat mahkemesinin kararını dinlemeseydiniz billahi bu topuzla başınızı ezerdim" der FÂTİH SULTAN MEHMED HÂN Fâtih Sultan Mehmed Hân, çok cesur ve çok zekî olduğu kadar, çok mükemmel yetişmiş bir hükümdardır Yunan, Latin, İtalyan, Fransız, Arab, Fars ve İbranî dillerini de çok iyi biliyordu Avrupa ilim ve tekniğini çok iyi tâkip ediyordu İyi bir eğitim görerek zamanın bütün ilimlerini öğrendi Astronomi, matematik, askerlik, târih, coğrafya bilgisi çoktu Kelâm ve matematikte devrinin otoritelerindendi Avnî mahlasıyla şiirler de yazdı Fâtih Sultan Mehmed Hân, İstanbul'un fethini, 6 Nisan-29 Mayıs arasında 53 gün süren muhasaradan sonra gerçekleştirmiş ve ordusuna şöyle seslenmiştir: "Ey kahraman mücâhidler! Allahü teâlâya hamdolsun İşte bundan böyle Kostantiniyye fâtihlerisiniz Hazret-i Peygamberin sena buyurduğu şerefli askerler sizlersiniz Gazânız mübârek olsun! Çocukları, din adamlarını, sizinle harp etmeyen kimseleri ve kadınları sakın öldürmeyin!" Mübarek bir kumandan olduğu Efendimiz (sas)'in hadisiyle sabit olan İstanbul fatihi koca Sultan Muhammed Han'a bir açıkgöz dilenci gelip elini açar: - Allah için yardım edin kardeşinize! der Koca Fatih şöyle bir bakar dilenciye Sormadan edemez: - Nereden kardeşin oluyormuşum, söyler misin? Dilencinin cevabı çoktan hazır: - Hepimiz Âdem Aleyhisselam'ın evladı değil miyiz? Babamız anamız aynı değil midir? Fatih başını sallar: - Doğru söyledin der, aksini iddia etmek mümkün değildir Hemen elini kaftanının cebine sokar, çıkardığı bir altını dilenciye uzatır Dilenci verileni az bularak söylenir: - Ben senin kardeşin olayım da bunca servetin sahibi olan sen, kardeşini bir altınla savasın, olur mu? Fatih bu defa anlayacağı dilden cevap verir: - Sen der verilene şükrederek uzaklaş buradan Yoksa Âdem'den olan diğer kardeşlerin de gelecek olursa sana bu kadarı da düşmez FATİH’İN VAKFİYESİ “İşte bu benim Ayasofya Vakfiyem, dolayısıyla kim bu Ayasofya’yı camiye dönüştüren vakfiyemi değiştirirse, bir maddesini tebdil ederse onu iptal veya tedile koşarsa, fasit veya fasık bir teville veya herhangi bir dalavereyle Ayasofya Camisi’nin vakıf hükmünü yürürlükten kaldırmaya kastederlerse, aslını değiştirir, füruuna itiraz eder ve bunları yapanlara yol gösterirlerse ve hatta yardım ederlerse ve kanunsuz olarak onda tasarruf yapmaya kalkarlar, camilikten çıkarırlar ve sahte evrak düzenleyerek, mütevellilik hakkı gibi şeyler ister yahut onu kendi batıl defterlerine kaydederler veya yalandan kendi hesaplarına geçirirlerse ifade ediyorum ki huzurunuzda, en büyük haram işlemiş ve günahları kazanmış olurlar Bu sebeple, bu vakfiyeyi kim değiştirirse, Allah’ın, Peygamber’in, meleklerin, bütün yöneticilerin ve dahi bütün Müslümanların ebediyen LANETİ ONUN VE ONLARIN ÜZERİNE OLSUN, azapları hafiflemesin onların, haşr gününde yüzlerine bakılmasın Kim bunları işittikten sonra hala bu değiştirme işine devam ederse, günahı onu değiştirene ait olacaktır Allah’ın azabı onlaradır Allah işitendir, bilendir AYASOFYA Hani nerede? Gönüllerden kubbelere, Kubbelerden gönüllere Gürül gürül akan Kur'an sesleri? Kur'an sesleri dindirilmiş, Müslümanlar sindirilmiş! Allah-Muhammed-Hülafa-i raşidinin İsimleri kubbelerden yerlere indirilmiş! Mabedimin göğsüne uzanan namahrem eli, Kimin elidir?! Söyle Ayasofya, söyle Seni puthane yapan hangi delidir?! OSMAN YÜKSEL SERDENGEÇTİ Ayasofya camidir, çünkü
Yıllardır milleti yüreğinden yaralayan “Ayasofya”ya ilişkin tarihi gerçekler ortaya çıkıyor Araştırmacı İsmail Kandemir, yeni yayınladığı “Ulu Mabed Ayasofya” isimli eserinde, Ayasofya’nın cami olduğunu belgeliyor ANAYASA MAHKEMESİ’NE GÖRE KANUNSUZ Kararname ‘yok’ hükmünde Ayasofya’nın müzeye çevrilmesini sağladığı iddia edilen kararnameyle ilgili değerlendirmelerin yer aldığı kitapta, kararnamenin “yok hükmünde” olduğu belirtildi Kitapta, Anayasa Mahkemesi’nin 30 Ocak 1969’da verdiği kararında, “kanun çıkarmak suretiyle de olsa devletin hazineye ait olmayan mallara müdahale etmesinin imkânı yoktur” içtihadının yer aldığı, Ayasofya’da ise kanun bile değil, bir kararnameyle Fatih Sultan Mehmed’in vakıf malına el konulduğu anlatıldı Yine Anayasa Mahkemesi’nin 28 Mayıs 1963 tarihli bir kararı olduğu belirtilen kitapta, bu kararda da hükümetlerin kararname ile neler yapabileceklerinin sayıldığı ve Ayasofya Camii’nin müzeye çevrilmesinde kullanılan yönteme benzer bir hükmün yer almadığı ifade edildi YARGITAY’IN İÇTİHADI Geçerliliği yok Kandemir’in kitabında Yargıtay’ın 30 Mart 1949 tarihli bir İctihad-ı Tevhid kararına da yer verildi Kararda, “Kararların, hükümetin karar ve kararnamelerinin mevcut kanuna uyması, sarih, kanuna uygun hareket edilmemesi halinde geçerliliği yoktur” denildiği belirtilerek, bu nedenle var olduğu iddia edilen kararnamenin, yasal dayanaktan yoksun olduğu için “keen’lem yekün” (yok hükmünde) olduğu vurgulandı Sahte imzalı kararname “Ulu Mabed Ayasofya” kitabının en çarpıcı bölümlerinden birisini ise var olduğu iddia edilen Ayasofya Kararnamesi’ndeki Mustafa Kemal Atatürk’ün imzasının sahte olduğuna ilişkin değerlendirme oluşturdu Kandemir, soyadı kullanımı ile ilgili kanunun 27 Kasım 1934 tarihinde yürürlüğe girdiğini, oysa Ayasofya ile ilgili varolduğu iddia edilen Bakanlar Kurulu kararnamesinin ise 24 Kasım 1934 tarihli olduğunu, Mustafa Kemal’in ancak 27 Kasım’dan sonra imzasında “Atatürk” soyadını kullandığını, bundan önceki tarihlerde çok sayıda belgenin bir tekinde bile bu imzaya rastlanmadığını dile getirdi EMNİYET: “İMZA, ATATÜRK’ÜNKÜNE BENZEMİYOR” Bu gelişmeler üzerine yazar tarafından Emniyet Genel Müdürlüğü’ne, Atatürk’ün varolduğu iddia edilen Ayasofya Kararnamesi’ndeki imzasının sahte olup olmadığının belirlenmesine yönelik talepte bulunulduğu da belirtilen kitapta, Genel Müdürlük’ten 3 Ocak 1997 tarihinde gelen cevapta, imzanın sahte olabileceğine ilişkin şüpheler dile getirildi Yazıda, şöyle denildi: “İlgi dilekçeniz ekinde fotokopisi bulunan 24 Kasım ve 2/1589 sayılı Bakanlar Kurulu kararnamesinde Reisicumhur adına atılı bulunan imzanın, yine dilekçeniz ekinde sunulan Atatürk’ün örnek imzalarına biçimsel açıdan fark gösterdiği ilk bakışta belirlenebilmektedir Şöyle ki, sözkonusu imzanın inşaı sırasında, Atatürk’ün tarafınızca sunulan ve tarafımızca bilinen imzalarının farklı olarak ‘A’ harfinin de kullanıldığı, ‘K’ harflerinin şekillendiriliş biçimleri ile ‘T’ harfleri kuşaklarının konumu itibariyle de farklılıklar bulunduğu görülmektedir” BAŞBAKANLIK: O KARAR, RESMİ GAZETE’DE YOK Devletin kayıtlarında görülmüyor Bu durumun, kararnamenin sahteliği iddialarını güçlendirdiği ifade edilen kitapta ayrıca, Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğü’nün 14 Haziran 1995 tarihinde, kitabın yazarı İsmail Kandemir’e gönderdiği, “İlgili dilekçeniz üzerine yapılan incelemede; 24111934 tarihli ve 2/1589 sayılı Bakanlar Kurulu kararının (Ayasofya Kararnamesi) Resmi Gazete’de yayınlanmadığı tespit edilmiştir” ifadelerinin yer aldığı yazıya da yer verildi Kitapta, var olduğu iddia edilen kararnamenin yalnız Resmi Gazete’de değil, Sicilli Kavanin, Düstur ve Kanunlarımız gibi devletin resmi diğer kayıtlarında da yer almadığı da anlatıldı VAKIFLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ: İbadete açılmalı “Ulu Mabed Ayasofya” isimli kitapta, Ayasofya ile ilgili olarak yaygın kanının aksine devletin resmi görüşünün de cami olarak kullanılması yönünde olduğu da ortaya çıkartıldı Sözkonusu görüş, TBMM arşivlerinde de yerini aldı Buna göre, dönemin Demokratik Parti Diyarbakır Milletvekili Hasan Değer, 12 Mayıs 1975 tarihinde Başbakan Süleyman Demirel’in cevaplandırması talebiyle TBMM Başkanlığı’na bir soru önergesi verdi Değer önergesinde, Ayasofya’nın bu haliyle neye hizmet ettiğini, halka ibadet hakkından yararlandırılmasının neden düşünülmediğini, Ayasofya’da ibadet imkânının sağlanması ve minarelerinden beş vakit Ezan-ı Şerif’in okunması ve cami olarak kullanılmasıyla sırf ve sadece bir mekanın aslına rücu etmesinin sağlanarak Türk halkının özleminin giderilmesinde yarar görülüp görülmeyeceğinin cevaplandırılmasını istedi Başbakanlık tarafından cevaplandırılmak üzere Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne gönderilen önergeye Başbakan Süleyman Demirel adına verilen 31 Eylül 1975 tarihli cevapta ise devletin Ayasofya’ya yaklaşımına ilişkin tarihi önemde değerlendirmelerde bulunuldu Resmi yazıda Vakıflar Genel Müdürü Rıfat Tandoğan imzasıyla şu ifadeler yer aldı: EZAN-I ŞERİF OKUNMALI “Ayasofya müze olarak kullanılmaktadır, hiçbir ihtiyaca cevap vermemektedir Müzeye çevrilmesi hususundaki Bakanlar Kurulu kararnamesinin mer’i mevzuat muvacehesinde hükümsüz olduğu ifade edilmektedir Ayasofya’da günde 5 vakit Ezan-ı Şerif okunmasının ve tekrar ibadete açılması ile halkın gerçek özleminin giderilmesinde yarar görmekteyiz () Ayasofya tapuda halen Vakıflar Genel Müdürlüğü adına kayıtlı bulunmaktadır” ¥ TACEDDİN URAL- ANKARA |
Cevap : Fatih Sultan Mehmedin Atatürke Bedduası(Ayasofya Vakfiyesinden) |
06-09-2009 | #10 | |
delishhhh
|
Cevap : Fatih Sultan Mehmedin Atatürke Bedduası(Ayasofya Vakfiyesinden)Alıntı:
tam bağımsız Türkiye için ayasofyanın ibadete açılması lazım demişsiniz türkiyede bağımsız olmak tek bu yoldan geçiyorsa kimse durmasın hepimiz seslerimizi çıkaralım ülkemizi hemen düze çıkaralım ayrıca bağımsız türkiye diyorsunuz şeriati savunuyorsunuz hele ki eğer bir bayansanız bunun savunulacak bir tarafı olmadığını görmeniz lazım bu yönetim şeklinde erkekler etkilenmiyorlar ama kadınlar yalnız bile çıkamaz duruma geliyor dışarı neymiş nikah düşmeyen biri ile sokağa çıkmak gerekiyormuş bırakın herkes dinini istediği gibi yaşasın ben baş örtü takmak istemiyorsam bunu devletin yönetimin zorlaması ile taktıktan sonra bana sevabı değil günahı olur dinde zorlama yoktur |
|
Cevap : Fatih Sultan Mehmedin Atatürke Bedduası(Ayasofya Vakfiyesinden) |
06-09-2009 | #11 |
Gözyaşı
|
Cevap : Fatih Sultan Mehmedin Atatürke Bedduası(Ayasofya Vakfiyesinden)Bırakın ya insanlar internette iyice saçmaladılar bunlara kim inanır bi yalan iyi hadi gidip tutuklasınlar fatih sultan mehmedi bırakın ya tarihimizle dalga geçiyorlar şimdide niye anlamıyorsunuz bari kemiklerini sızlatmayın böyle yalanlara türk milleti türk olan kanmaz
__________________
|
Cevap : Fatih Sultan Mehmedin Atatürke Bedduası(Ayasofya Vakfiyesinden) |
06-09-2009 | #12 | |
TiFus
|
Cevap : Fatih Sultan Mehmedin Atatürke Bedduası(Ayasofya Vakfiyesinden)Alıntı:
haklısın ilk yorumunada katılıyorum delishhh türkçe öğretmenimisin hitabetin çok güzel Temel Hitabet 9* Sende =) |
|
Cevap : Fatih Sultan Mehmedin Atatürke Bedduası(Ayasofya Vakfiyesinden) |
06-09-2009 | #13 |
|
Cevap : Fatih Sultan Mehmedin Atatürke Bedduası(Ayasofya Vakfiyesinden)sudenaz ben seni tanımıyorum ama hiç öyle bir çabamda yokBen sizin ne mal olduğunuzu biliyorum Allaha şükürÖzellikle de senin zihniyetindekileriSenin gibi örümcek kafalılar sıçtıkları boku bile bir nedenden Atatürke bağlarlarOndan sonra kendilerini hakim görüp milletin bilgisini ölçmeye çalışırlarKendi zihniyetlerinden olmayanı dışlarlarBak en diyecem sanaEğer Türkiyenin bağımsızlığı Ayasofyaya bağlıysa hemen orayı çevirelim ibadethaneyeSonrada dünyanın Süper Gücü olalım haBeni kendince küçümsemeye çalışırken kendin daha küçülüyosun |
Cevap : Fatih Sultan Mehmedin Atatürke Bedduası(Ayasofya Vakfiyesinden) |
06-10-2009 | #14 | |
delishhhh
|
Cevap : Fatih Sultan Mehmedin Atatürke Bedduası(Ayasofya Vakfiyesinden)Alıntı:
ama en önemlisi tam bir kitap kurduyum sıradan ev hanımları gibi kadın programları izlemek yerine kitap okumayı tercih ediyorum belki ondan kaynaklanıyor olabilir |
|
Cevap : Fatih Sultan Mehmedin Atatürke Bedduası(Ayasofya Vakfiyesinden) |
06-10-2009 | #15 | |
delishhhh
|
Cevap : Fatih Sultan Mehmedin Atatürke Bedduası(Ayasofya Vakfiyesinden)Alıntı:
burada her konu tartışılır ama her zaman saygı çerçevesindedir saygınızı çoktan kaybetmişsiniz siz umarım sevgili site yöneticileri kayıtsız kalmayacaktır bu tarz mesajlarınıza |
|
|