![]() |
Osmanlı Devleti -Tarihi - Osmanlı Devleti Özet |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Osmanlı Devleti -Tarihi - Osmanlı Devleti ÖzetOsmanlı Devleti-Tarihi- Osmanlı Devleti Özet Osmanlı Devleti -Tarihi - Osmanlı Devleti Özet Osmanlı Devletinin Doğuşu Anadolu Türklüğünü yeniden birliğe kavuşturan, yayılmasını ve güçlenmesini sağlayan Osmanlıların ortaya çıkışı meselesi, Batı Anadolu'nun uç bölgesinde yeni bir Türkiye'nin doğuşu ile sıkı sıkıya bağlıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Diğer taraftan Moğollar, Orta Asya Türklüğünü ve medeniyetini imha ederken, istilânın dehşeti karşısında, onların kılıcından kurtulan büyük göçebe kitleleri, şehirli âlim, tâcir, edebiyatçı ve sanatkârlar da Anadolu'ya sığınıyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ertuğrul Gazi, tahminen doksan yaşında olduğu halde, 1288'de vefat ettiğinde, Osmanlı Beyliği; Karacadağ, Söğüt, Domaniç ve çevresinde 4800 kilometrekarelik mütevazı bir toprak parçasına sahipti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Orhan Gazi devrinde Bizans'a karşı kazanılan Pelekanon Muharebesi'nden sonra İznik fethedildi (1330) ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ertuğrul Gazi'nin, oğlu Osman Gazi'ye bıraktığı 4800 kilometrekarelik beylik, 43 yıl içinde, üç mislinden daha fazla büyüyerek 16000 kilometrekareye ulaştı ![]() ![]() ![]() ![]() Gerçekten de, bir aşiretten, cihangir bir imparatorluğa giden yolda, neler yapıldığı incelenecek olursa, devletin temelleri ve şaşırtıcı yükselişi daha iyi anlaşılır ![]() ![]() Bu hızlı yükselişin sebepleri şöyle sıralanabilir: 1 ![]() ![]() ![]() 2 ![]() ![]() 3 ![]() ![]() ![]() 4 ![]() ![]() ![]() 5 ![]() ![]() ![]() ![]() 6 ![]() ![]() ![]() ![]() 7 ![]() ![]() ![]() 8 ![]() ![]() ![]() ![]() 9 ![]() ![]() Osmanlı Beyliği, daha kurulduğu andan itibaren askerî, adlî ve malî teşkilatla işe başladı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() " ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu duygu, bütün Türklere şamildir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sonuç olarak Osmanlı Devleti, kavimler, dinler ve mezhepler arasında, sağlam bir âhenk, halk kitleleri arasında hiçbir fark ve tezada izin vermemekle, dünya tarihinde milletlerarası en kudretli ve cihanşümûl bir siyasî varlık teşkil etti ![]() ![]() Osman Gazi'nin, bütün Osmanlı sultanlarının bir anayasa olarak kabul ettikleri ve uyguladıkları, vasiyetnamesinin özü şu şekildedir: "Allah ü teâlânın emirlerine muhalif bir iş eylemeyesin! Bilmediğini âlimlerden sorup anlayasın ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Osmanlı Devleti -Tarihi - Osmanlı Devleti Özet |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Osmanlı Devleti -Tarihi - Osmanlı Devleti Özetİmparatorluğa Doğru Sultan Murad Hüdâvendigâr'ın şehid olması üzerine, cesareti ve savaş ânında olağanüstü hızlı hareketi yüzünden "Yıldırım" lâkabıyla anılan, oğlu Bayezid Han tahta çıktı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yıldırım Bayezid'in Ankara Savaşı'nda esir düşmesi ve çok geçmeden de esaret hayatına dayanamayarak, kederinden vefat etmesi üzerine (Mart 1403), şehzadeleri arasında taht kavgaları başladı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kahramanlığı yanında bir gönül adamı olan Sultan II ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ayrıca Gazi ve âdil olan Sultan II ![]() ![]() ![]() 1402-1413 yılları arasında şehzadeler arası saltanat mücadelelerinin hüküm sürdüğü Fetret Devri bir yana, Sultan Yıldırım Bayezid'in tahta çıkmasından, Sultan II ![]() ![]() 1 ![]() ![]() ![]() Nitekim, babasıyla birlikte Rumeli ve Anadolu'daki bütün savaşlara katılan Yıldırım Bayezid için, Batılı tarihçiler; "Yıldırım Bayezid, bütün tarihin en büyük kumandanlarından biridir" (Benoist) ve "Yıldırım'ın dünya hakimiyetine doğru gittiğini görüyoruz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yıldırım Bayezid Hanın, Ankara Savaşı sırasında vaziyetin kötüye gittiği bir sırada, Timur kuvvetleri üzerine kasırga gibi atılan bir birliğe gözü takılır ve yanındakilere; "Kimdir bu gelenler?" diye sorar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Gerçekten de, Bayezid'in 14 yaşındaki en küçük oğlu Şehzade Çelebi Mehmed, Amasya'da saltanatını ilan edecek ve ağabeylerine karşı giriştiği mücadeleyi kazanıp Osmanlı birliğini sağlayacak ve oğluna güçlü bir devlet bırakacaktır ![]() ![]() ![]() ![]() Sultan Çelebi Mehmed'in ölümü ile, henüz 18 yaşında Osmanlı tahtına çıkan oğlu II ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Görüldüğü üzere yükselme dönemlerinde Osmanlı şehzadeleri, 13-14 yaşlarına geldiklerinde, bir imparatorluğu idare edecek her türlü bilgi ve kabiliyete sahip bulunuyorlardı ![]() 2 ![]() ![]() ![]() Osmanlı İmparatorluğunun kudret kaynaklarından en önemlisi hiç şüphesiz, merkeziyetçi bir devlet oluşu idi ![]() ![]() ![]() ![]() Türk tarihinde ilk defa olarak, Osmanlıların, merkeziyetçi bir devlet sistemiyle meydana çıkması, büyük bir siyasi inkılap oldu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ancak, Birinci Murad Anadolu'da meşgulken, Rumeli kuvvetlerinin başında bulunan Şehzade Savcı, babasına karşı tehlikeli bir harekete girişti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Padişahlar ve âlimler gibi, halk da, nizam-ı âlem düşüncesi, din ve devletin bekası kaygısı ile, zaruret halinde kardeş katlini tasvip ediyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yine, Cem Sultan'ın ülkeyi paylaşma teklifine karşı İkinci Bayezid'in; "Bu kişver-i Rûm bir Ser-i Pûşîde-i arus-i pür nâmustur ki, iki dâmâd hutbesinde tâb götürmez" (Osmanlı Devleti öyle namuslu bir gelindir ki, iki damadın talebine tahammül edemez) cevabı, Osmanlıların nizâm-ı âlem mefkûresine bağlılıklarını göstermektedir ![]() ![]() 3 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Osmanlı Devleti -Tarihi - Osmanlı Devleti Özet |
![]() |
![]() |
#3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Osmanlı Devleti -Tarihi - Osmanlı Devleti ÖzetCihan Hakimiyeti Dönemi (1451-1566) Diğer taraftan köylüler arasında, timar sisteminin meydana getirdiği huzur ve âhengi, şehirde sınaî, ticarî ve iktisadî faaliyetleri düzenleyen esnaf teşekkülleri sağlıyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "İstanbul muhakkak fethedilecektir ![]() ![]() Peygamber efendimizin 800 küsur sene önce verdiği müjde, 29 Mayıs 1453 günü gerçekleşti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Dünyada tek bir din, tek bir devlet, tek bir padişah ve İstanbul da cihânın payitahtı olmalıdır" diyen Fatih Sultan Mehmed, bundan sonra cihan hakimiyeti projesini gerçekleştirmek üzere, sistemli bir teşebbüse girişti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Fatih Sultan Mehmed'in yerine geçen, oğlu II ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Henüz beş yaşındayken, dedesi Fatih Sultan Mehmed'in huzuruna çıkarılan, istikbalin Yavuz'u, büyük bir edep ve hürmet içinde padişahın elini öpmüştü ![]() ![]() ![]() Yavuz Sultan Selim, Osmanlı tahtına geçince (1512), ilk seferini Anadolu'yu ve hattâ devleti tehdit eden Şah İsmail üzerine yaptı ![]() ![]() ![]() ![]() Din ve devletin saldırıya uğraması sebebiyle İstanbul, Halep, Şam ve Kahire'deki din adamlarının fetvası üzerine İran seferine çıkan Yavuz Sultan Selim, yine mülhid Safevilerle işbirliği yapmaları dolayısıyla, bu defa da Mısır seferine çıktı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Çıktığı iki seferden birinde Safevîleri felç eden, diğerinde ise Mısır Memlûklarını ortadan kaldıran Yavuz Sultan Selim'in iki hedefi daha vardı ![]() ![]() ![]() ![]() 1520 yılı Temmuzunda, Avrupa seferine çıkan cihangir padişah, yakalanmış olduğu şirpençe hastalığından kurtulamayarak Çorlu civarında vefat etti ![]() ![]() ![]() Gerçekten o bir ikindi güneşi gibi çabuk, sekiz sene içinde bu dünyadan göçüp gitti, ama muazzam gölgesi, Kırım'dan Hicaz'a, Tebriz'den Dalmaçya sahillerine kadar uzanıyordu ![]() Yavuz Sultan Selim'in vefatı üzerine, hayattaki tek oğlu Süleyman, Osmanlı tahtına oturdu (1520) ![]() ![]() ![]() Kanunî Sultan Süleyman, bizzat ordusunun başında çıktığı on üç büyük sefer sonunda, babasından devraldığı 6 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Zigetvar Kalesi'nin fethi sırasında, 6-7 Eylül 1566'da, bu büyük cihan padişahının ölümüyle, Osmanlı-Türk tarihinde bir devir kapanıyordu ![]() ![]() ![]() Kanunî devrinin parlaklığı, yalnız, fetihlerinin azametine münhasır değildir ![]() ![]() ![]() Kültür hareketleri, bu devirde ziyadesiyle canlıydı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Osmanlı Devletinin, bir cihan imparatorluğu durumuna gelmesine ve yüzyıllarca dünya siyasetinde baş rolü oynamasına sebep olan maddî ve manevî kaynaklar nelerdi? 1 ![]() ![]() İtalyan Longosto, Fatih hakkında; "İnce yüzlü, uzunca boylu, hürmetten fazla korku telkin eder, seyrek güler, şiddetli bir öğrenme arzusuna sahip ve âlicenaptır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ömrü devlet ve milleti için savaşmakla geçen Fatih, Trabzon Seferine giderken, Zigana dağlarını yaya geçmek zorunda kalmış ve bu sırada büyük güçlük ve sıkıntılarla karşılaşmıştı ![]() ![]() Fatih Sultan Mehmed'in sadece, dünyanın incisi olan İstanbul'u Türk milletine hediye etmesi, bu milletin ona minnettar olması için yeter ![]() Sultan II ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yavuz Sultan Selim Han ise, cihan hakimiyeti davasında çok kudretli bir simadır ![]() ![]() İki büyük meydan savaşıyla Memlûk Devletini ortadan kaldıran, mübarek makamlara hizmetle şereflenen ve 'Müslümanların halifesi' unvanını alan Yavuz Sultan Selim, 25 Temmuz 1518 günü İstanbul'a ulaşmıştı ![]() ![]() ![]() ![]() Her bakımdan büyük bir îtina ile büyütülen Şehzade Süleyman, 25 yaşını geçerken Osmanlı tahtına oturduğunda, dünyanın en güçlü ordu ve donanması, en düzenli devlet teşkilatı, zengin ülkeler, muntazam maliye ve kabiliyetli bir millet emrinde idi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 2 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Fatih Sultan Mehmed devrinde İstanbul'un ilim merkezi yapılması için başlatılan çalışmalar; Bayezid Han, Yavuz Sultan Selim ve Kanunî Sultan Süleyman devirlerinde de devam etti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kanunî Sultan Süleyman da âlimlere çok saygı gösterir, her birine hallerine göre izzet ve ikramlarda bulunurdu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 3 ![]() ![]() "Bizde (Fransız ordusunda) 10 kişi, Türklerde 1000 kişinin yapacağından fazla gürültü yapar ![]() "Mâhir bir kumandan, Türk askeriyle dünyayı kutuptan kutba kadar katedebilir ![]() "Seleflerinin gayretleri sayesinde, Sultan Süleyman öyle bir orduyu emri altında bulunduruyordu ki, kuruluşu ve silahları bakımından bu ordu, dünyanın bütün diğer ordularından dört asır ilerideydi ![]() ![]() ![]() ![]() "Kudretli Türk ordusu, bir tek emirle, tek vücut ve iyi kurulmuş bir makine halinde harekete geçiyordu ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Osmanlı Devleti -Tarihi - Osmanlı Devleti Özet |
![]() |
![]() |
#4 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Osmanlı Devleti -Tarihi - Osmanlı Devleti ÖzetDuraklama Dönemi (1566-1699) "Türklerin mevcut sistemini kendi sistemimizle mukayese edince, istikbalin başımıza getireceği felaketleri düşünüyor, titriyor ve âkıbetimizden korkuyorum ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 5 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kanunî Sultan Süleyman'ın ölümü ile, muhteşem padişahlar ve onların hamleleri sona ermekle birlikte, devletin henüz karalarda üstünlüğü, iç denizlerde hakimiyeti ve sosyal düzeni bütün kudretiyle yaşamakta idi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Diğer taraftan, II ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Osmanlı Devletinin, İkinci Selim devrinde uğradığı ikinci başarısızlık İnebahtı'da oldu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() II ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Duraklamanın diğer sebepleri şu şekilde sıralanmıştır: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 2 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 3 ![]() ![]() ![]() ![]() Bütün bu olumsuzlukların başlangıcına rağmen padişahlar, cihan hakimiyeti davalarına samimiyetle bağlı bulunuyorlardı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Osmanlı Türkleri, 17 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Nitekim III ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() IV ![]() ![]() ![]() ![]() IV ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Nihayet, Fazıl Ahmed Paşa'dan sonra Osmanlı sadâret makamına gelen Merzifonlu Kara Mustafa Paşa, 1683 yılında Viyana'yı kuşattı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Avrupa'da şok etkisi yapan Viyana kuşatmasının ilk iki aylık süresi içinde Türkler, şehrin bir çok dış tabyalarını ele geçirdiler ![]() ![]() ![]() Türk tarihi için bir dönüm noktası olan Don-Volga kanal projesinde olduğu gibi bu defa da en büyük ihanetlerden biri, yine bir Kırım hanı olan Murad Giray tarafından işlendi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Osmanlı Devleti -Tarihi - Osmanlı Devleti Özet |
![]() |
![]() |
#5 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Osmanlı Devleti -Tarihi - Osmanlı Devleti ÖzetGerileme ve Çöküş (1699-1923) - I Böylece Tuna'yı geçip Türk kuşatma kuvvetlerinin üzerine doğru gelen Haçlı ordusuna, bu defa da, Viyana kuşatmasının aleyhinde olan ve bu sebeple sadrazamla arası açık bulunan Budin Beylerbeyi İbrahim Paşa yol verdi ve kendisi askerini toplayıp Budin'e çekildi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Nitekim ertesi yıl, Venedik de kutsal ittifaka katıldı ve böylece Osmanlı kuvvetleri, Avusturya, Lehistan, Rusya ve Venedik olmak üzere dört cephede çarpışmak zorunda kaldı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Karlofça Antlaşmasının imzalanmasından sonra Osmanlı Devleti, bilhassa sınırların kuvvetlendirilmesi, idarî, malî ve iktisadî durumun ıslahı, ordu ve donanmanın yeniden düzene konulması ile uğraştı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bütün olumsuz şartlara rağmen fevkalade dikkat ve ihtimamla yetiştirilen Osmanlı şehzadeleri, tahta çıktıkları zaman, devleti içine düştüğü bunalımlı durumdan kurtarmak ve eski haşmetli devrine ulaştırmak için azami gayret sarfediyorlardı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Karlofça Antlaşmasından sonra Osmanlı tahtına üst üste, devletin içine düştüğü durumu gören ve kurtarmak için çareler arayan padişahlar çıktı ise de, bunların önlerinde her zaman iki büyük engel oluştu: Bunlardan birincisi, Türk ordusunun esasını teşkil eden yeniçerilerin modern askerî bilgi ve tekniğe kapalı ve uzak kalmaları, hattâ eski düzen ve ananelerini de terk ederek, askerlikle ilgilerini kesmeleriydi ![]() ![]() ![]() Bir başka husus, yeniliklere değer veren ve ilme açık bu padişahların yanında kendilerine yardımcı olacak değerli devlet adamları yoktu ![]() Nitekim, Batının askerî tekniği Türkiye'ye girerken, 1768'de başlayan ve 1774'de sona eren Rus Harbi, Türk ordusunun (yeniçeri kuvvetleri) mukavemet edemediğini ve perişanlığını bütün dünyaya gösterdi ![]() ![]() ![]() ![]() Yeniçeri ordusunun bozulması ve savaşların aleyhte gelişmesi, III ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Türklerin ve genel olarak İslâm dünyasının, Avrupa'ya ilk önemli yaklaşma ve ve onun medeniyetinden ciddî faydalanma teşebbüsü, Sultan III ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kurduğu cihanşümul nizamı ile tarihte müstesna bir mevkie sahip olan Osmanlı İmparatorluğu, başa geçen padişahların çalışmalarına rağmen, yeniçeri askerinin bozulması, idarenin sarsılması, ağır mağlubiyetler ve isyanlar dolayısıyla artık kendi nizamını koruyamaz hâle geldi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bütün bu olumsuzluklara rağmen, III ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yeniçeri ocağının kaldırılmasından sonra toplanan divanda Asâkir-i Mansure-i Muhammediye adıyla yeni bir askerî sınıfın teşkiline karar verildi (1826) ![]() Sultan II ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ülke düşmanlarının, Sultan Abdülmecid Han'ı yenilikçi diye överek örtbas etmek istedikleri bu hatâ, padişahın, İngilizlerin tatlı dil ve vaadlerine aldanarak, İskoç masonlarının yetiştirdikleri cahil devlet adamlarını işbaşına getirmesi ve bunların devleti içeriden yıkmak siyasetlerini hemen anlayamamasıdır ![]() Sultan II ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İkinci kez Hariciye Nazırlığına tayin edildiği 1837 tarihinden 17 Aralık 1858'de ölümüne kadar 21 yıl süreyle devlete fiilen yön vermiş olan Mustafa Reşid Paşa, arkasında bir çok gâileler ve ülkede sosyal sarsıntıya yol açan ve bugün hâlâ devam eden şeklî Avrupalılığın temelini atan insan olarak tarihe geçti ![]() ![]() ![]() ![]() Bu cemiyetin açtığı ihanet yolu üzerinde, o devletin ekmeğini yiyip semiren nice vezirler, sadrazamlar, seraskerler, ordu kumandanları, subaylar ve hattâ ulemâ takımı yürüyecektir ![]() ![]() Sultan Abdülmecid vefat ettikten sonra, 1861 yılında Abdülaziz Han tahta oturdu ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Osmanlı Devleti -Tarihi - Osmanlı Devleti Özet |
![]() |
![]() |
#6 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Osmanlı Devleti -Tarihi - Osmanlı Devleti ÖzetGerileme ve Çöküş (1699-1923) - II Sultan Abdülaziz Han, öncelikle ordu ve donanmanın güçlendirilmesine canla-başla çalıştı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 1867 yılında, bir buçuk ay süren Avrupa gezisine çıktığı sırada Viyana'dan Budin'e uzanan yol üzerinde gittiği her yerde eski tebaası olan ve Avusturya zulmünden bıkan Macarlar, Sultan Abdülaziz'i çılgınca alkışlarla karşılarken, içerideki hâinler bu büyük Türk hakanının öldürülmesi için tertipler hazırlıyorlardı ![]() Sultan Abdülaziz Hanı tahttan indirmek isteyen şebekenin başında, dünya bankeri Lord Rodchild ve Mısır'da hidiv olamamasının sebebini Abdülaziz Han'da gören Mustafa Fazıl Paşa geliyordu ![]() ![]() ![]() ![]() Nihayet 1876 yılı Mayıs ayında Hüseyin Avni Paşa liderliğinde toplanan ihanet şebekesinin kurmayları, veliahd şehzade Murad'ı tahta çıkarmak üzere anlaştılar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Böylece tahttan indirilen Abdülaziz Han, özellikle Hüseyin Avni Paşanın bitip tükenmez kini yüzünden çok kötü muâmelelere mâruz kaldı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sultan Abdülaziz Han, Türk tarihinin önemli devlet adamlarından biridir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hüseyin Avni Paşa, Sultan Abdülaziz ortadan kaldırıldıktan sonra, daha yüksek mevkilere çıkmanın hesapları içindeyken, kolağası (yüzbaşı) ve Sultanın kayınbiraderi Çerkes Hasan Bey tarafından katledildi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sultan Abdülhamid Han'ın 33 yıllık saltanat süresi üç devrede incelenebilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Berlin Antlaşmasının imzalanmasından sonra Sultan Abdülhamid'in saltanatındaki ikinci devre, yani devleti şahsî ve bizzat idaresi başladı ![]() ![]() Böylece, 93 Harbi sonunda Osmanlı İmparatorluğu ve onun idaresini bilfiil üzerine almış bulunan II ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 30 yıl müddetle Sultan Abdülhamid Hanın karşı karşıya bulunduğu meseleler ve bunlara karşı aldığı tedbirler ise şu şekildedir: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 2 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() II ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 3 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ayrıca İstanbul'da basılan binlerce kitap ve broşür, Rus idaresi altındaki Türk ülkelerine gönderiliyor, böylece her tarafta Türkler ortak bir kültür kaynağından besleniyorlardı ![]() Sultan Abdülhamid Han'ın bu politikası sayesinde İstanbul, İslâm dünyasının kalbi durumuna geldi ![]() ![]() 4 ![]() ![]() ![]() ![]() 5 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Osmanlı Devleti -Tarihi - Osmanlı Devleti Özet |
![]() |
![]() |
#7 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Osmanlı Devleti -Tarihi - Osmanlı Devleti ÖzetGerileme ve Çöküş (1699-1923) - III Abdülhamid Han, ayrıca Yahudilerin el altından ve gizli faaliyetlerine karşı da harekete geçti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu defa Ermeniler de, padişahı ortadan kaldırmadıkça Ermenistan'ı kuramayacaklarını düşündüler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 7 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Türkiye'de padişaha karşı olmak, âdeta aydın olmanın bir gereği gibi görülmeye başlandı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Neticede II ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İttihatçılar, silah zoru ile iktidara geldikleri için, yeni meclisin kurulmasında da çetecilik metodlarını kullandılar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Daha sonra, Yahudi Emmanuel Karasu, Ermeni Aram, Arnavut Toptanî ve Gürcü Ahmed Hikmet Paşa, Padişaha giderek; "Millet sizi istemiyor" dediler ![]() ![]() Tarihimizin en büyük lekelerinden biri olan bu hadise, aynı zamanda Türk Milletine yapılan en büyük hakaretlerden biriydi ![]() II ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() II ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Osmanlı Devletinin son parlak dönemini yaşatan bu büyük devlet ve siyaset adamı, devrinde dünyanın dört büyük gücünden biri olan ve yedi milyon küsur kilometrekareden fazla olan ülke toprağını, İttihatçılara teslim ederken: "Türkiye'yi on sene idare edebilirlerse, bir asır idare ettik diye sevinsinler" demiş ve muhtemel neticeyi daha o anda işaret etmiştir ![]() Nitekim bu tarihten itibaren ülkemiz, büyük felaketlerle karşı karşıya kaldı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() I ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İttihatçılar ise, I ![]() ![]() ![]() Devlet-i Âliyye-i Osmaniyye, yani "Yüce Osmanlı Devleti", 1920 yılında Sevr Antlaşması ve İstanbul'un işgaliyle, siyasî bakımdan sona erdi ![]() ![]() Bugün Birleşmiş Milletler teşkilatının yapmak istediği, fakat başarılı olamadığı dünya devleti fikrini, Osmanlı İmparatorluğu, altı asra yakın bir süre devam ettirdi ![]() ![]() ![]() ![]() Bu muazzam imparatorluğun tarih sahnesinden çekilmesiyle, bünyesinden, irili ufaklı 24 devlet doğdu ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Osmanlı Devleti -Tarihi - Osmanlı Devleti Özet |
![]() |
![]() |
#8 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Osmanlı Devleti -Tarihi - Osmanlı Devleti ÖzetDevlet Teşkilâtı, Kültür ve Medeniyet - I Devlet teşkilatı, merkez ve eyalet olmak üzere ikiye ayrılırdı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Eyalet Teşkilatı: Devlet teşkilatında en büyük idarî bölüm eyaletlerdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Siyasi ve Hukukî İdare: Osmanlı Devletinde esas itibariyle İslam Hukuku uygulanırdı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Osmanlı hukuk düzeni içerisinde idare, maliye, ceza ve benzeri konularla ilgili alanlarda, padişahın emir ve fermanlarında bulunan değişik meselelerle ilgili kanunnameler vardı ![]() ![]() ![]() Büyük ve uzun ömürlü devletler, üstün adaletle ayakta dururlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Osmanlılarda bir ücret karşılığı vazife gören devlet memurları vardı, bir de şehirlerde oturan esnaf ve tüccarlar, köylerde oturan ve devletin temelini teşkil eden, çoğu üretici, köylüler verdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Şehirlerin dışında kalan ve köylerde yaşayan kalabalık halk topluluğu, daha çok tarım, hayvancılık ve değişik toprak işçilikleriyle uğraşırdı ![]() ![]() ![]() Osmanlı Devletinde kuruluşundan itibaren, devlet idaresinde, yürütme ve yargılama gücü ayrı olarak düşünülüp uygulandı ![]() ![]() ![]() Saray Teşkilatı: Osmanlı Devletinin kuruluşundan sonra, saray teşkilatı da diğer kurumlar gibi gelişme gösterdi ![]() ![]() ![]() Bu saraylar, padişahların hem ikamet ettikleri yer ve hem de bütün devlet işlerinin görüşülüp karar verildiği en yüksek devlet dairesiydi ![]() Osmanlı Devletinde saray teşkilatı üç kısımdan meydana gelmekteydi: 1) Bîrun denilen dış bölüm, 2) Enderûn denilen iç kısım, 3) Harem-i hümayun ![]() Sarayın Bîrûn adı verilen kısmı sarayın dışı, yani Babüs'saâde haricindeki teşkilatıdır ![]() ![]() ![]() ![]() Enderûn: Sarayın bu bölümü, yüksek dereceli devlet memuru yetiştiren bir okul ve eğitim yeriydi ![]() ![]() Küçük yaştaki, devşirme denilen çocuklar, saraya alınmadan, sivil Müslüman Türk ailelerin yanında büyük bir itina ile yetiştirilirlerdi ![]() ![]() ![]() Osmanlı sarayı, hem devletin en yüksek idare organı, hem de en yüksek yöneticilerini yetiştiren bir müessese idi ![]() ![]() Harem-i hümayun: Padişahın aile efradının; padişah kadınlarının, padişahın kız ve erkek çocukları ile harem ağalarının ve muhasiplerinin oturduğu yerdi ![]() ![]() ![]() Osmanlı sarayının harem bölümü, hanedan mensuplarının özel aile hayatlarını yaşadıkları yerdi ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Osmanlı Devleti -Tarihi - Osmanlı Devleti Özet |
![]() |
![]() |
#9 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Osmanlı Devleti -Tarihi - Osmanlı Devleti ÖzetDevlet Teşkilâtı, Kültür ve Medeniyet - II Ordu: Osmanlı ordusu, kuruluşundan 20 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Maliye: Osmanlı Devletinin gelir ve giderlerine 1838 yılına kadar defterdar, bu tarihten sonra ise maliye nazırı ve teşkilatı bakardı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İslam hukukuna göre alınan vergiler; Uşr (aşar, öşür), haraç ve cizyedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Haraç; zor ile alınıp da, gayrimüslim vatandaşlara bırakılan veya sulh (anlaşma) ile alınıp, onların olan topraktan alınan beşte bir, üçte bir veya yarıya kadar olabilen toprak mahsullerinden alınan vergidir ![]() ![]() Örfî vergilere avârız vergileri de denirdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İktisadî Hayat, Sanayi ve Ticaret: Bunlar, devlet ve özel sektörce yapılırdı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ticaret hanları, toptancı tüccarın hem yazıhane, hem depo olarak kullandığı iş hanlarıydı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Toprak İdaresi: Osmanlılarda beş türlü toprak vardı: 1) Mülk; milletin mülkü olan topraklar olup, pek azı haraçlı, çoğu öşürlü idi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Osmanlılarda fetih veya sulh yoluyla hakim oldukları yeni ülkelerin arazisini tespit etmek için tahrir yapılırdı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sosyal Hayat: Osmanlılarda sınıfsız toplum hayatı vardı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sosyal Müesseseler: Bunlar herkesin faydalanabildiği, çoğu hayır kurumlarıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Eğitim ve Öğretim: Her seviyede eğitim ve öğretim yapılırdı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Edebiyat: Yedi yüz yıla yakın ayakta kalan ve uzun süre dünyanın en büyük devleti olan Osmanlı Devleti; pek çok şâir ve edebiyatçı yetiştirdi ![]() ![]() ![]() Güzel Sanatlar: Mîmarî, çinicilik, minyatür, hat gibi sahalarda muhteşem ve nadide eserler verildi ![]() ![]() ![]() Ahlâk: Ülkede herkes ahlâk kurallarına ve örfe uymak zorundaydı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|