Roma’da Siyasal Düşünüş |
05-26-2009 | #1 |
Şengül Şirin
|
Roma’da Siyasal DüşünüşRoma’da Siyasal Düşünüş a Polybios Polybios, karma anayasa ile ilgili görüşlerini, bir devletin içten dıştan gelecek yıkımlarla iki yoldan çökebileceğini söyleyerek başlatır Bunlardan, dıştan gelecek yıkımların bir yasası yoktu, içten gelebilecek yıkımların bir yasası vardır; yönetimlerin dolaşımı yasasını bilirsek olacakları önceden kestirebiliriz Demirin doğal bir biçimde pasa döüşmesi gibi, her anayasanın içinde doğal olarak onu içten içe kemirecek bir kötülük mutlaka vardır Genel olarak söylenirse, bozulmanın nedeni, artan refah sonucunda, vatandaşların devlet görevlerine geçtiklerinde kendilerini doğru ölçüyü aşan tutkulara kaptırmalarıdır Özel olarak açıklamak gerekirse, bozulmaların nedeni monarşinin özünde mutlakçılığın, aristokrasinin özünde oligarşinin, demokrasinin özünde de yasa tanımayan bir vahşet ve şiddet eğiliminin bulunmasıdır Polybios’a göre bozulma, evrensel ve kesin bir yasadır Dolayısıyla hiç bir devlet yönetim biçimi kendini ondan tümüyle kurtaramaz Ama bir yönetim biçimi vardır ki, bozulmayı önleyemese bile, çöküşü geciktirebilir Bu karma anayasa, karma yönetim biçimidir Bozulma yöneticilerin kendilerini ölçüyü aşan tutkulara kaptırmalarından doğuyorsa, siyasal güç birbirlerine bu fırsaı vermeyecek, birbirlerini denetleyecek biçimde çeşitli kurumlara ya da kişilere dağıtılırsa, bozulma azaltılabilir Polybios bu sonucu kafasından değil, tarihten çıkarmıştır Tarihin en kararlı yönetimi olan Sparta yönetiminin kurumlarını incelemiştir Ona göre Spartalılar, anayasayı hazırlarken, siyasal gücü çift kral, yaşlılar meclisi ve halk arasında bölüştürmüştür Romalılar ise bunu, akıl yoluyla değil, tarihlerinde uzun savaşımlar sonucunda gerçekleştirerekSparta anayasasına benzer bir anayasaya sahip olmuşlardır Roma anayasasında da egemenlik, siyasal güç, konsüller, Senato ve halk arasında paylaştırılmıştır Bu karma anayasa monarşik öğeyi konsüller, aristokratik öğeyi Senato, demokratik öğeyi halk temsil eder Polybios Roma’nın karma anayasasının bozulmaya en az elverişli bir anayasa olmakla birlikte, onun da genel bozulma yasasından kurtulamıyacağını söyler Bozulmanın başlamasına yola açana etmenlerle ilgili olarak Polybios, halkın ağır basması eğilimine karşı duyduğu tasaları dile getirir Karma anayasanın bozulması eğillimlerinin yavaşlatılması için, bütün kötülüklerin kaynağı olan “halkı kışkırtma” tutumundan kaçınılmasını ve Roma’nın fetihlerini sürdürmesini öğütler Polybios’un önemli siyasal düşüncelerinden birisi de, siyasal ideoloji olarak dinin işlevi konusundadır Roma devletini birarada tutan başlıca öğenin tanrılara karşı duyulan korku olduğunu söyleyen Polybios sıradan halkın bu yolla denetlenbileceğini söyleyerek, tanrılara inanaların değil, asıl buna inanmanın aptallık olacağını söyleyenlerin aptalca düşündüklerini belirtip, dinin işlevini açıklamış olur b Cicero Cicero yönetim biçimlerinin özürlerini sayarken, demokrasinin özürünün, sıradan her vatandaşa siyasal haklar tanındığı için, bu yönetimin eşitlik anlayışınının, siyasal hakların herkesin yeteneğine göre dağıtılması gerektiği doğru eşitlik anlayığına uymayışı olduğunu söyler Demokrasilerde bireyin yaşamanın ve servetinin halkın elinde olduğunu belirtir Sonra “en engin denizin, en kudretli alevin bile küstah halk yığınından dah kolay zaptedilebileceğini” söyler Giderek tüm iktidar kitlede olursa, o topluma devlet bile denemeyeğini söylemekten kendini alamaz Demokrasinin bozulmuş biçiminin ise yığının tiranlığı olacağını öne sürer Karma olmayan yönetimlerin hem iyi , hem kötü yanlarının bulunduğu söyleyip, hiçbirinin yetkin bir yönetim biçimi olarak görmeyen Cicero, bunların iyi yanlarını bir araya toplayacak yetkin bir yönetimi araştırmaya kalkışır “Böylece ben, monarkların uyruklarına karşı duydukları sevgiden dolayı krallığı, akıl vermedeki bilgelikten dolayı aristokrasiyi, özgürlüünden dolayı demokrasi yeğliyorum…Bir kez, bir kamu devletinde, egemen ve monark niteliğinde bir öğre olmamalıdır İkincisi, bazı yetkiler aristokrasiye ayrılmalıdır Üçüncüsü, belli bir takım konular kara ver yargılama için halka bırakılmalıdır” “Emperyalizm” sözcüğünü kullanmamakla birlikte, Cicero Roma emperyalizmi kuramının temellerini atmıştır Roma’nın eyaletlerinin Roma tarafından yönetilmelerinin buralarda yaşayanlar için yararlı olabileciğini, yararlı ise bu yönetimin adalete uygun sayılacağını ileri sürmüştür Rına yönetimi bu eyaletlerde yasaları çiğneyenleri önleyip, yasaların çiğnenmesine olanak vermediği için, yasaları egemen kılarak barışı ve düzeni sağlamaktadır Roma yönetimi altına girmeyen ülkelerde ise durum gittikçe kötüleşmektedir Bunlar Roma’nın yönetimi altına giseler kendileri için ne iyi olur Bu düşünce yolunda ileride, Roma yönetiminin barış ve düzen getireceği görüşüyle “Pax Roma” (Roma Barışı ) kavramına ulaşacaktır
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
|