Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
rönesans

Rönesans:

Eski 05-19-2009   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

Rönesans:



Rönesans:




(Fransızca renaissance, İtalyanca rinascita “yeniden doğuş”),Avrupa tarihinde, 14 yy sonuyla 15 ve 16 yy kapsayan ve en belirgin özelliği Eski Yunan ve Roma kültürünün canlandırılması olan dönem Aynı zamanda bir keşifler ve serüven çağı olan Rönesans boyunca, astronomide Ptolemaios sisteminin yerini Kopernik sistemi almış, kağıt, matbaa, pusula ve barut gibi yeni ürün ya da teknolojiler yaygın uygulama alanı bulmuştur

“Ortaçağ” kavramını 15 yy bilginleri, bilginleri, Eski Yunan ve Roma dünyasının yıkılmasıyla bu dünyanın kendi yüzyıllarında yeniden keşfedilmesi arasındaki (“ortadaki”) dönemi belirtmek amacıyla ortaya atmışlardı Ama Rönesans’ın kökleri ortaçağın sonlarında, 12yy başlayan bir dizi siyasal,toplumsal ve düşünsel dönüşümde yatıyordu Bu gelişmelerin başında Rönesans’ın anayurdu sayılan İtalyan kentlerinin gelişmesi geliyordu Bu kentlerde soylular, tüccarlar, rantiyeler ve zanaatçılar bir arada yaşayıp çalışıyor, aynı milislerde çarpışıyor,evlilik yoluyla ilişki kuruyor,özellikle Kilise’nin otoritesine karşı ortaklaşa direniyordu Ortak bir düşmana karşı siyasal bir eylem birliği bu kentlerin halklarında bir topluluk bilinci ve yurttaş bağlılığı yaratmaya başlamıştı Kentsel bütünleşme hem kent toplumu içinde yeni iktidar organlarının oluşmasına, hem de kentler arasında, çevrelerindeki alanlara sahip olma mücadelesinin doğmasına yol açtı

Daha 13 yy İtalyan kentlerine özgü bir halk egemenliği kavaramı gelişti İvedi kararların gerektiği durumlarda bir parlamento toplantıya çağırılıyordu Ama 14 yy bu kentlerden bazıları kent içindeki iktidar kavgaları nedeniyle demokratik yönetim tarzından uzaklaşarak tek adam yönetimine yönelmeye başladı; yüzyıl sonuna gelindiğinde signoria yaygın yönetim biçimi oluşmuştu Bu nedenle bir yandan feodalizmin kurumsal yapısı yıkılırken, bir yandan da feodalizme özgü değerler yeni biçimler altında canlanıyor, böylece Rönesans Döneminin karakteristik devlet anlayışı ortaya çıkıyordu

Sonunda kent devleti, daha önce tek tek yurttaşların bir araya gelmesiyle sağlanan işlevlerin çoğunu üstlendi; bireyler artık hiçbir aracı olmaksızın doğrudan devletle karşı karşıyaydı, Rönesans insanı hem bir birey olarak kendisinin, hem de yetki alanı içindeki herkes için bir baba, bir anne ve aile olan devletin varlığının bilincindeydi Öte yandan kent topluluğu içinde okuryazarlığın artması ve bir yeni edebiyat beğenisinin gelişmesi daha önce yalnızca din adamlarının elinde olan kültür tekeline son verdi Yeni meslekler, din adamı olmayanlar arasında okuryazarlığın artmasının ve uzmanlaşmanın bir yansımasıydı

Hümanizm Rönesans’ın dünya görüşünün ilk dışavurumu Hümanizm olarak bilinen düşünce akımıydı Hümanizm, ortaçağın düşünce yaşamına egemen olan ve Skolastik felsefeyi yaratan bilgin din adamlarınca değil, kilise dışındaki kültür adamlarınca başlatıldı Dante ve Petrarca’nın öncülük ettiği bu akımın başlıca temsilcileri Gionozo Manetti, Leonardo Bruni, Marsilio Ficino, Pico della Mirandola, Lorenzo Valla ve Coluccio Salutati’ydi 1453’te İstanbul’un Osmanlılar tarafından fethedilmesi pek çok Doğulu araştırmacının Batı’ya kaçarak önemli kitaplar ve el yazmaları ile Yunan araştırmacılık geleneğini Rönesans’ın ana yurduna taşımalarını sağladı

Hümanizmin en belirgin özelliği, bütün dışavurumlarıyla ve kazanımlarıyla insanı kendine konu edinmesiydi İkinci olarak Hümanizm, bütün felsefe ve ilahiyat okullarının taşıdığı doğruluk öğesini birbiriyle bağdaştırmayı amaçlıyordu İnsanın, ilk günahının kefaretini ödeyecek biçimde yaşamasını en soylu eylem olarak gören ortaçağ anlayışının tersine Hümanistler yaratıcılık ve doğaya üstün gelme mücadelesine ağırlık veriyorlardı Son olarak Hümanizm yitik insan tininin ve bilgeliğinin yeniden doğmasına umut bağlamıştı; bunun yolu da ilkçağın Yunan ve Roma uygarlıkları ile onların değerlerini yeniden keşfedip benimsemekten geçiyordu Ama bunu gerçekleştirmeye çalışırken Hümanistler yeni bir düşünsel bakışın doğmasına ve yepyeni bilgi dallarının gelişmesine katkıda bulundular

Rönesans Döneminde “yeniden bulunan” ilkçağ düşünürlerinin çoğu gerçekte ortaçağda biliniyor, kitapları raflarda duruyordu Rönesans’tan önce ilkçağı canlandırma akımları yaşanmış, 12 Yy Aristoteles’in bugün bilinen bütün yapıtları derlenmişti Rönesans’ın gerçek etkisi insanı dinsel iktidarın dayattığı zihinsel kalıplardan özgürleştirmek, özgür araştırma ve eleştiriyi esinlendirmek, insan düşüncesinin ve yaratıcılığının taşıdığı olanaklara güveni pekiştirmek oldu

Rönesans’ın siyasal düşüncesi ise Niccolo Machiavelli’nin II Principe adlı yapıtında en olgun anlatımını buldu Siyasette devletin çıkarlarının belirleyeceğini savunduğu bu ünlü yapıtta ideal örnek olarak Cesare Borgia’yı seçen Machiavelli, siyasal davranış yasalarını da Roma örneğine dayandırıyordu Machiavelli’ye göre devlet yönetimi zamandışı yasalara bağlı bir sanattı ve tıpkı hukuk felsefesi ve hekimlik gibi ortak Hıristiyan ettiğinin kısıtlanmalarından kurtulmalıydı

Hümanist dünya görüşü ve onun doğurduğu Rönesans, İtalya’dan kuzeye
doğru Avrupa’nın her köşesine ulaştı Okuryazarlığın ve klasik metinlerin büyük bir hızla yayılmasına olanak veren matbaa bu gelişmeyi daha da çabuklaştırdı Hümanistlerin sağladığı düşünsel atılım Hıristiyanlıkta Reform hareketinin kıvılcımını yaktı ama Reform gerçekte Rönesans’ın laik değerlerine karşı bir tepki niteliği taşıyordu 16 yy sonuna gelindiğinde Reform ve Karşı Reform hareketleri arsındaki mücadele Avrupa’nın düşünsel yaşamına damgasını vurmuştu

İtalya’da Hümanistler Latince’nin yanı sıra çok sayıda yerel lehçede yapıtlar verdiler Edebiyatta yerel dillerin önem kazanması, bunların zamanla ulusal diller olarak gelişmesine, hem ilk çağın bilim ve sanat yapıtlarının, hem de Kitabı Mukaddes’in yerel dillere çevrilmesine yol açtı Bu gelişmede okuryazarlığın bir ayrıcalık olmaktan çıkmasına büyük katkıda bulundu

15 yy başlarında Hümanist eğitimin merkezi İtalya’ydı Ama aynı yüzyılın sonlarına doğru Londra, Paris, Anvers, daha kuzeydeki Avrupa kentlerinin de kendi başlarına bire merkez durumuna geldi Ulusal dillerin güçlenmesi çeşitli ülkelerde edebiyat alanında önemli yapıtların üretilmesine ortam hazırladı

Bilim Ortaçağ’ın evren ve doğa anlayışı, Aristoteles’in fiziği, Gelanos’un tıp bilgisi, Ptolemaios’un astronomisi ve Hıristiyan ilahiyatının bir karışımıydı Bu anlayışın yerine yeni bir bilimsel dünya görüşünün geçmesini sağlayan bilim adamlarından yalnızca Kopernik Rönesans Döneminde yaşadı Ama Rönesans, eski Yunan ve Roma’nın bilim ve felsefe yapıtlarını yaygınlaştırıp tanıtarak bu bilimsel devrimin düşünce alanındaki ön koşullarını hazırladı Örneğin yaklaşık 2000 yıldır yer’in merkez sayıldığı astronomide,ilk çağın Güneş merkezi kuramları ilk kez Rönesans Döneminde tartışılmaya başladı Hümanistler aritmetik ve geometriyi de beşeri bilimler arasına kattılar, mekanın düzenlenmesinde geometri kurallarını uygulayan ressam ve mimarlar perspektif kurallarını saptadılar Bu dönemde tüm üniversitelerde cebir en gözde bilim dallarından biri idi Teknik adamlar 15 ve 16 yy kuramsal bilimlerden çok toplumsal çevreyi değiştiren başarılar elde ettiler En büyük teknik ilerleme matbaanın geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması oldu Bu gelişme iletişim tarihinde neredeyse yazının geliştirilmesine eş değerde bir devrim yarattı

Resim ve Heykel Rönesans’ın en önemli sonuçlarından biride güzel sanatlar alanındaki ilerlemelerdi Dinsel bağnazlıkların kırıldığı ve yeni görüşlerin öne çıktığı dönemde gerek resim, gerekse heykel sanatında gerçekçi bir bakış açısı egemen oldu İnsan ideal güzellik kavramı içinde ideal oranlarında ele alındı Dinsel konuların işlenişinde bile gerçeğe yakınlık yeğlendi

Roma’da etkinlik göstermeye başlamadan önce ilk yapıtlarını Floransa’da gerçekleştiren Leonardo da Vinci, bu dönem resimleriyle Yüksek Rönesans’ın habercisiydi Leonardo yaptığı anatomik çalışmalarla insanı en doğru biçimde betimlemenin yollarını aradı Bu dönemde amaç uyum ve denge idi Ayrıca hareket de önem kazanmıştı

Perspektif kurallarının saptanması heykel sanatını da etkiledi Heykelciler mekan içinde yer alan bir heykelin ya da bir yüzeydeki kabartmaların görünüşünde ortaya çıkacak biçim bozulmalarından daha dramatik bir etki elde etmek için perspektif kurallarını kullandılar Vasari, Rönesans heykelini Nicola Pisano ile başlatsa da pek çok sanat tarihçisi bugün ilk Rönesans heykelcisi olarak Donatello’yu kabul eder Donatello yalnızca klasik öğeleri kullanmakla kalmayıp, Antik çağ ruhunu yapıtlarına yansıttı

Mimarlık Mimarlık alanında da Rönesans, antik çağın yeniden doğuşu oldu Ama bu dönem yapıtları antik örneklerin kopyaları değil, 15 yy anlayışı ve dünya görüşü doğrultusunda yorumlarıydı Rönesans mimarlığın ilk temsilcisi, yarım kalmış bir Gotik Dönem yapısı olan Floransa Katedrali’nin kubbesini tamamlayan F Brunellesci sayılır Rönesans sanatının yönlenişinde temel dayanak noktalarından birini oluşturan Perspektifin kurallarını ortaya koyan ilk kurallardan biri de, ressam Masaccio ve mimar alberti ile birlikte Brunellaschi’ydi Perspektif sayesinde mimarlar tasarladıkları yapının daha bitmeden, hatta yapımına bile başlanmadan nasıl görünebileceğini çizerek ifade edebiliyorlardı Bu da mimarlığı taşçılık ya da marangozluk gibi bir el işçiliği olmaktan çıkartarak ileri bir tasarım sanatı düzeyine getirdi Yeni mimarlık anlayışının kuramlarını oluşturup yetiştirenler ise Alberti, Filarete vb ondan sonraki kuşağın sanatçıları oldu

Rönesans Döneminde daha pek çok tasarımda kullanıldı ve yapıda uygulandı Bunun nedeni merkezi şemanın, insanı yaşamın merkezine yerleştiren Rönesans düşünce biçimini ve dünya görüşünü mimarlıkta yansıtmasıydı Gerçekten de böyle merkezi planlı bir yapının ortasında durulduğunda her şeyin o merkeze yönelik olarak düzenlendiği bakış herhangi başka bir yöne çekecek hiçbir yapı aksının bulunmadığı hemen algılanıyordu Aslında böyle bir merkezin özel konumu iç mekanın hangi noktasında durulursa durulsun, kolaylıkla kavranabiliyordu

Aynı dönemde ve izleyen yıllarda mimarlık çeşitli kişisel yönelişlerin getirdiği çok zengin bir ifade olanağına ulaştı Bu tutumun en iyi örnekleri A Palladio’nun Rönesans’ın klasik Hümanizm çizgisi üzerindeki son kuramcı mimardı Çağdaşları Michelangelo’dan da Venedik temsilcileri Sansavino ile Sanmicheli’den de etkilenmişti Bütün bu etkilerin izleri, ilk büyük yapısı olan Vicenza’daki belediye binasında açıkça görülür Palladio, Bazilika adıyla bilinen onararak büyük ölçüde değiştirdiği bu eski yapıda içeriye çektiği büyük balkonlarla cephede bir ışık-gölge karşıtlığı, bir hareket yaratmış, böylece Rönesans’ın sakin, durağan mimarlığından, baroğun hareketli düzenlenmesine doğru ilk adımı atanlardan biri olmuştu Onun klasik mimarlık öğelerini gittikçe daha fazla uyguladığı yapıları Rönesans’ı son bir kez daha doruk noktasına ulaştırdı

____________

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Rönesans:

Eski 10-07-2009   #2
Şengül Şirin
Varsayılan

Cevap : Rönesans:



RÖNESANS






Leonardo Da Vinci

XV yüzyılın sonlarıyla XVI yüzyılın ilk yarısında önce İtalya'da başlayan ve ardından Fransa, Almanya, İngiltere ve diğer Avrupa ülkelerinde görülen edebiyat, güzel sanatlar (resim, mimarlık, heykeltraşlık vb), bilim ve teknik alanında görülen gelişmelere Rönesans adı verilir



Rönesans'ın Nedenleri

1 Matbaanın bulunması ve bu sayede yeni buluş ve düşüncelerin her tarafa kolayca yayılması,
2 Büyük Coğrafî Keşifler sayesinde Avrupa'nın zenginleşmesi ve Avrupa'da sanattan ve edebiyattan zevk alan zengin ve üstün bir sınıfın ortaya çıkması,
3 XV ve XVI yüzyıllarda pek çok dahî insanların yetişmesi ve bunların çalışmalarını birleştirmeleri,
4 Orta Çağ'dan beri gelişmekte olan güzel sanatların XV ve XVI yüzyıllarda Avrupa'da olgunlaşması etkili olmuştur

Rönesans'ın İtalya'da Başlamasının Nedenleri

a İtalya'nın coğrafî önemi: İtalya'nın, coğrafî konumu nedeniyle doğu ve batı ülkeleri arasında aracı olması ve doğunun ürünlerini batıya taşıyan başlıca devlet olması İtalya'yı ekonomik yönden zenginleştirirken kültürel bakımdan da geliştirmiştir
b Ekonomik durumun iyiliği: Özellikle Haçlı Seferleri'nden sonra Akdeniz ticareti İtalyan prensliklerinin eline geçmişti Doğudan İpek ve Baharat yollarıyla gelen mallar, İtalyan prensliklerince batıya taşınıyordu
Bu durum İtalya'nın diğer Avrupa ülkelerinden daha önce zenginleşmesini sağlamıştır
c İtalya'nın tarihsel önemi: İtalya tarihsel önemi itibariyle eski Yunan, Roma ve Hellen medeniyetinin merkezi durumundaydı Nitekim özellikle sanat ve düşüncede Rönesans, öncelikle bu eserlerin incelenmesiyle başlamıştır
Özellikle Dante, Makyavel, Leonardo da Vinci, Rafael, Mikelanj ve Petrark Rönesans'ın İtalya'daki öncülüğünü yaptılar

İtalya 'da Rönesans Hareketleri :

1 Edebiyat Alanında: İtalya'da Rönesans hareketleri, Hümanizma ile başlamıştır (Antikite edebiyatının incelenmesidir) Yunanca, Latince ve İbranice metinler, Eflatun, Napoli, Yeni,Roma Akademilerinde incelenmiştir Hümanizmanın öncüleri , Dante, Petrark, Bokaçius' dur ( XIVyy)
XV ve XVI yyda, Makyavel, Gişarden, Ariyosto ve Tosso, Hümanizmanın önde gelen isimleridir

2 Güzel Sanatlar Alanında :
a Resim : Anatomi Biliminin gelişmesi, perspektifin incelenmesi, insan vücuduna ve güzelliğe değer verilmesiyle resimde Rönesans doğmuştur İtalya'da zamanla üç resim okulu oluşmuştur Venedik Okulu , daha çok, manzara resmi yapmışlardır ( Paysagiste) en önemli temsilcisi Tisiyen' dir Floransa Okulu , İnsan vücuduna, perspektif ve Anatomi'ye değer vermişlerdir Temsilcilerinden Ciyoto, İtalyan resmini, Bizans etkisinden kurtarmış ve resimde Rönesans'ın doğmasını sağlamıştır Önemli temsilcileri, Leonardo da Vinci , Mikel Anj ( Mikelancelo ) dır Roma Okulu , Dini konuları işlemişlerdirEn önemli temsilcisi Rafeal ( Rafeal Sanzino ) dir

b Mimarlık , Rönesans devrinin mimarları, ortaçağ mimarisi olan Gotik tarzını terk etmişler ve yeni bir mimari üslup oluşturmuşlardır En önemli temsilcileri Bramant ve Mikel Anj dır

c Heykeltıraşlık : Antik dönem heykellerinin incelenmesi ve kopya edilmesiyle heykeltıraşlık gelişmiştir En önemli temsilcileri , Donatello, Giberti, Mikel Anj dır

Rönesans Hareketlerinin Diğer Avrupa Ülkelerine Yayılması :

İtalya' da başlayan Hümanizma ve Rönesans hareketleri, İtalya'nın Din ve Kültür merkezi oluşundan ve İtalya'nın Fransa,İspanya ve Almanya arasında paylaşılamaması nedeniyle çıkan İtalya Savaşlarının etkisiyle, batı Avrupa'ya yayılmıştır

Fransa'da Rönesans : Kralların etkisi ve çalışmalarıyla başlamıştır Önemli temsilcileri , Rable ( Rabelais ), Ronsar ( Ronsard ), Montaigne Hümanizmada Piyer Lesko, Jan Bülan mimaride, Jan Gojon heykeltıraşlıkta, Fransuva Klue resimde

İngiltere' de : En önemli temsilcisi, Hamlet-Otello-Romeo ve Jülyet'in yazarı Şekspir ( Shakespeare) dir

İspanya' da : Don Kişot 'un yazarı Cervantes

Hollanda' da : Ressam Rambrand

Almanya'da : Erasmus, Röklen, Alber Dürer,

Rönesans'ın Sonuçları

o Orta Çağ'ın skolastik kilise düşüncesi yıkılırken yerine serbest ve bilimsel düşünce doğdu
o Hristiyanlığın sanat ve düşünce üzerindeki baskısı sona erdi
o Bilim sanat ve edebiyatta pek çok yeni eserler verildi
o Reform hareketine zemin hazırlandı
o Avrupa'da bilimsel gelişmelerin önü açıldı





__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla

Rönesans-Yeniden Doğuş-(Renaissance)

Eski 11-16-2009   #3
Şengül Şirin
Varsayılan

Rönesans-Yeniden Doğuş-(Renaissance)



Rönesans-Yeniden Doğuş-(Renaissance)


Rönesans, "yeniden doğuş" (renaissance) anlamına gelen Fransızca bir sözcüktür Avrupa tarihinde 14 yüzyılın sonuyla 15 ve 16 yüzyılları kapsayan dönemi tanımlamakta kullanılır Eski Yunan ve Roma kültürünün canlandığı, düşüncede, edebiyatta, resimde, heykelde, mimarlıkta büyük değişikliklerin olduğu bu dönemde sanki her şey yeniden doğmuş gibiydi İşte bu tarihsel değişim dönemine Rönesans denmesi bu yüzdendir Rönesans'la Eski Yunan ve Roma uygarlıkları arasında kalan dönem ise "ortaçağ" olarak adlandırılır {bak Ortaçağ) Rönesans dönemindeki gelişmeler, insanın evreni, evrendeki konumunu algılayışını ve yaşama bakışını büyük ölçüde etkilemiş ve değiştirmiştir



Rönesans düşüncesinin doğmasına katkıda bulunan en önemli olaylardan biri İtalyan şair ve düşünürFrancesco Petrarca (1304-74) öncülüğünde gelişen Hümanizm Akımı'dır {bak Hümanizm; Petrarca Francesco) 1453'te Os-manlılar'ın Konstantinopolis'i (bugün İstanbul) alması üzerine Avrupa'ya kaçan bilginler, Eski Yunanca ve Latince önemli kitaplarla elyazmalarını birlikte götürdüler

Bu kitaplarla elyazmaları, Eski Yunan ve Roma kültürüne duyulan ilginin canlanmasına; insanı temel alan, akıl yoluyla iyiye, güzele ve doğruya ulaşılabileceğini savunan hümanist (insancıl) dünya görüşünün doğmasına yol açtı Petrarca klasik elyazmalarıyla ilgili araştırmalar yaptı Eski Yunan ve Roma uygarlıkları' ile Hıristiyanlık arasında bir süreklilik olduğunu göstermeye çalıştı

Ortaçağın sonlarına doğru Avrupa'nın siyasal yapısında önemli değişiklikler olmaya başladı Hıristiyan Avrupa'nın önderliğini ele geçirmek isteyen Kutsal Roma-Germen İmparatorluğu, papalar ile 11 yüzyılın ortalarından 13 yüzyıla kadar süren uzun bir mücadeleye girişmişti Gerek papalar ile imparatorlar, gerek papa olmaya aday din adamları arasındaki çıkar ve yetki çatışmaları, Avrupa' da dinsel birliğin simgesi olan papalık kurumunu zayıflattı Ortaçağ boyunca yaşamın her alanında söz sahibi olan kilisenin gücü giderek azaldı 15 yüzyılın ortalarında en güçlü dönemini yaşayan Kutsal Roma-Germen İmparatorluğu, 16 yüzyılda dinsel uyuşmazlıklar yüzünden sarsıldı Avrupa'da siyasal güç krallıkların eline geçti Ulusal bilincin uyanmaya başladığı Fransa ve İngiltere gibi ülkelerde halk giderek Hıristiyanlık' tan çok kendi ülkesine bağlılığı önemser oldu

Coğrafi keşifler ve ticaretin gelişmesi sayesinde zenginleşen tüccarlar, kiliseye karşı kralların yanında yer aldılar Kilisenin katı Öğretisinden bağımsız, özgür düşüncenin savunulduğu Rönesans dönemi, 16 yüzyılda başlayan dinsel reform hareketinin gerçekleşmesi için de gereken ön koşullan sağlamış oldu {bak Reform)
Rönesans ile birlikte gelişen yeni düşüncelerin yayılması yeni buluş ve keşiflerle hız kazandı Matbaa kitapların çoğalmasını, yeni bilgi ve düşüncelerin okuyabilen herkese daha ucuz ve kolay yoldan ulaşmasını sağladı Pusulanın verdiği güvenceyle uzak denizlere yelken açıldı

Portekizliler ve İspanyollar Yenidünya'yı keşfettiler Afrika'yı dolaşarak Hindistan'a vardılar (bak Keşifler) Yaygın olarak kullanılmaya başlanan barut ise ülkelerin kendine güvenini artırdı Ne var ki, bu yüzden savaşlar eskisine göre daha yıkıcı ve korkunç oldu (bak PATLAYICILAR) Sömürgelerden elde ettikleri kaynaklarla ve ticaretle zenginlikleri artan soylu aileler, dönemin yetenekli yazarlarının ve sanatçılarının yapıtlarını satın almaya, onları korumaya ve desteklemeye başladılar

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Rönesans:

Eski 11-16-2009   #4
Şengül Şirin
Varsayılan

Cevap : Rönesans:




RÖNESANS
Rönesans


Rönesans, XV ve XVIX yüzyıllarda edebiyat, sanat ve ilim alanında Avrupa'da görülen kalkınma ve gelişme hareketleridir Bu da İlkçağ bilgilerinin incelenmesi ve yenilenmesiyle mümkün olmuştur Rönesans, insanların Ortaçağın cehalet ve taassubundan kurtularak tabiata dönmeleri ve hakikatleri anlayarak düşüncelerini değiştirmeleridir Rönesans'ın parolası tabiata dönüştür Fakat Rönesans denince daha ziyade yeni bir sanatın gelişmesi mânası anlaşılır
Rönesans kelime mânasıyla yeniden doğuş demektir Yalnız îlkçağdaki Yunan ve Roma medeniyetlerinin Ortaçağda ölmüş olduğu kabul edilemez Ortaçağlarda da Avrupa'da bir edebiyat ve sanat vardır Rönesans daha ziyade bir uyanıştır
Diğer taraftan eski Yunan ve Roma medeniyetlerinin (Antikite) sanat, edebiyat ve ilim eserleri incelenmiş ve onlardan faydalanılmış olmakla beraber, bunlar, körükörüne kopya edilmemiştir Rönesans eserleri ayrı bir özellik gösterir Bu bakımdan Rönesans Antikite'ye dönüş de demek değildir

RÖNESANSIN SEBEPLERİ


Eski Yunan ve Roma edebiyat, felsefe, ilim ve sanat eserlerinin incelenmesi, bu eserlerin üniversitelerde okutulması;
Matbaanın icadı ve kâğıdın bol miktarda yapılması sayesinde yeni buluş ve düşüncelerin kolayca herkes tarafından öğrenilmesi;
Coğrafya keşifleri sonunda Avrupada edebiyat ve sanat eserlerinden zevk alan bir sınıfın meydana gelmesi;
Bu zamanda Avrupa'da şair, edip ve sanatkârları koruyan ve kendilerine Mesen denilen kimselerin bulunması;
Türklerin İstanbul'u zaptetmeleri üzerine bir kısım Yunan bilginleri İtalya'ya gitmişlerdi Bunlar o zaman Avrupa'da unutulmuş olan eski Yunancayı İtalyanlara öğreterek klâsik eserlerin okunmasına ve bu sayede Rönesans Ve Hümanizmanın gelişmesine yardım etmiş olmalarıdır

RÖNESANS'IN İTALYA'DA OLUŞUNUN SEBEPLERİ


Tarihî Sebep: İtalya Büyük Roma İmparatorluğunun ve medeniyetinin merkezi olduğu için burada İlkçağın birçok sanat eserleri bulunmakta idi Romalılar Yunan sanat eserlerinin birer kopyalarını memleketlerinde yapmışlardı Eski Yunan ve Roma sanatının izlerini en çok burada bulmak mümkündü Kazılarla yüksek değerde olan eski eserler ve anıt*lar meydana çıkarılmıştı İtalya Antikite eserleri bakımın dan diğer Avrupa ülkelerinden çok daha üstün bir durumda idi

İtalya'nın coğrafî durumu:İtalya'nın Akdeniz'in tam ortasında bulunması, İtalyanlara her bakımdan çok önemli imkânlar sağ*lamıştır İtalyanlar İlkçağda ve Orta*çağda Akdeniz medeniyetleriyle yakından temas etmek fırsatını bulmuşlardır

İslâm medeniyetinin tesiri: Coğrafî durum, İtalyanlara İslâm medeniyetiyle sıkı bir temas temin etmek imkânını vermiştir İslamların İspanya ve Sicilya'da açtıkları medreselere Avrupalılar da devam ederlerdi Araplar, eski Yunan edebiyat ve felsefe eserlerini kendi dillerine tercüme etmişler ve bunun üzerinde incelemeler yapmışlardı Avrupalılar ilk defa Antikite eserlerini Araplardan öğrenmiş oldular

Ekonomik sebep: Bu zamanda Akdeniz ticaretini ellerine geçiren İtalyan şehirleri çok zenginleşmişlerdi Diğer taraftan Roma'da bulunan Papalığa Avrupa'nın dört bir tarafından servet geliyordu İtalya'da refah artmıştı Sanat ve fikir adamları korunuyordu
Siyasî sebep: İtalya parçalanmış bir durumda olmakla beraber Kuzey İtalya halkının geniş ölçüde siyasî haklan ve hürriyetleri vardı

İTALYADA RÖNESANS HAREKETLERİ

Edebiyatta Rönesans (Hümanizma): İlkçağların Yu*nan ve Lâtin edebiyat ve dillerinin bilginleri demek olan Hüma*nistler, XV ve XVI yüzyıllarda bu klâsik edebiyat eserlerini inceleyerek ve açıklamalar yaparak yayınlarda bu*lundular Matbaanın icadı onların çalışmalarını kolaylaştırdı Daha önce el ile yazıyorlardı Papaların ve prenslerin yardımlarıyla akademiler ku*ruldu Hümanizmanın ilk merkezi Floransa'dır Yunanca ve Lâtincenin öğrenilmesi ve bu dillerle yazılı eserlerin incelenmesi neticesinde Antiki*teyi daha iyi tanımak merakı uyandı İbranice öğrenildi; arkeolojiye de önem verildi Yunan ediplerinden Tusidit (Thucydide), Sofokles (Sophocles), Demosten (Demosthens), Platon, Lâtin ediplerinden Çiçeron ve Virjil'in eserleri yayınlandı

İlk defa Yunanca ve Lâtince yazan Hümanistler XVI yüzyıldan iti*baren İtalyanca da yazmaya başladılar Makyavel (Machiavel) ve Gişarden (Guichardin) tarihî eserler meydana getirdiler Makyavel Prens adli: kitabiyle ün kazandı Ayrıca Floransa tarihini yazdıGişarden, İtalya tarihi adlı eseriyle modern tarihçiliğin babası oldu Yine konularını tarihten alan Ariosto ve Tasso eserlerini nazım olarak ve -destan şeklinde yazdılar

GÜZEL SANATLARDA RÖNESANS

Güzel sanatlarda Rönesans, İlkçağın eserlerini incelemekle gelişti Ortaçağın mukaddes tipleri, zarafetsiz ve mânâsız simaları bir tarafa bırakıldı Sanat yeni bir şekil ve ruha kavuştu Roma, Milano ve Venedik güzel sanatların ünlü merkezleri oldu Papa Jülyüs ve Leon sanatkârları korudular Resim ve heykeltraşlık mimarlıkla birlikte yürüdü Güzel sanatların bu üç şubesi birbirini tamamladı

Mimarlık:
Rönesans mimarları Ortaçağın Gotik tarzından kendilerini kurtardılar Ölçü, sadelik, tabiilik ve insanı düşündüren bir büyüklük Rönesans mimarî eserlerinin başlıca vasfı oldu Ünlü mimarlar Bruneleşi (Brunelleschi), Bramant ve Mikelânj'dır
Bruneleşi cesaretle kilisenin üstüne ağır bir mermer kubbe kondurdu Sen Piyer kilisesini henüz bitirmiş olan Mikelânj'a nereye gömülmek istersiniz diye sorulunca: «Bruneleşi'nin eserini ebediyen seyir edebileceğim bir yere» cevabını vermiştir Mikelânj ressam ve aynı zamanda heykeltraştı Bramant'ın başladığı Sen Piyer kilisesini tamamlamıştır büyük ressam Rafael de mimardı

Heykeltraşlık: İlk defa Yunan heykellerini ve tabiatı taklit etmekle işe başlayan Rönesans heykeltraşları, konularını genel olarak Ortaçağda olduğu gibi yine dinden aldılar En önemlileri Donatello, Giberti ve Mikelânj'dır Mikelânj çok büyük bir heykeltraştır En ünlü eserleri Musa'nın heykeli, Esirler, Zafer, Mukaddes Aile, Gece ve Gündüz, Alaca Karanlık ve Şafak'tır

Resim: Resimde Rönesans tabiat sevgisiyle başlamıştır İnsan vücudunun güzelliğine önem verilmesi, perspektif (eşyanın uzaklık, yakınlık ve durumunun yarattığı farklar) ve anatominin incelenmesi, fresk'in bulunması, resimde rönesansı meydana getirmiştir
İtalya'nın büyük ressamlarının birincisi Floransa resim okulunun kurucusu olan Giotto'dur Giotto XIV yüzyılda yaşamıştır Tabiat incelemelerine önem veren realist bir ressamdır

XV yüzyılın ünlü ressamı Botticelli'dir İtalya'da resim XVI yüzyılda Leonardo da Vinci, Rafael ve Mikelânj ile en parlak devrine erişmiştir Yaşadıkları zamanın kat kat ilerisinde bulunan bu büyük ressamlar ölmez şaheserler bırakmışlardır Resimde şekil kadar duygu ve ifadeye de yer vermişlerdir Bunu temin için boyayı yerinde kullanmaya, gölge ve ziya oyunlarından faydalanmaya çalışmışlardır

RÖNESANS'IN AVRUPA'YA YAYILMASI

İtalya'da gelişen Rönesans XVI yüzyılda diğer Avrupa memleketlerine de yayılmaya başladı Fakat her milletin ayrı özellikleri olduğundan Rönesans, İtalya dışında daha başka şekilde gelişmiştir
Rönesans'ın İtalya dışına yayılma sebepleri:
aAkdeniz ticaretini ellerine geçiren İtalyanlar komşu milletlerle yakından temaslarda bulunuyorlardı Bunlar, gittikleri yerlere Rönesans düşünüş ve duyuşunu da birlikte götürdüler

bRoma'da oturan Papayı ziyarete gelen birçok kimseler, İtalya şehirlerinde gelişen Rönesans hareketlerini de gördüler ve incelediler
cÖğrenimlerini yapmak üzere İtalya'ya gelen Fransız, İngiliz ve Alman öğrencileri Rönesansı kavramış olarak memleketlerine döndüler
dBu zamanda İtalya harbleri oluyordu (Bak Par 157) Ordularıyla İtalya'ya giren Fransa kiralı ve Almanya İmparatoru burada Rönesans'ın tesiri altında kaldılar Dönüşlerinde birçok sanat adamlarını ve Rönesans eserlerini birlikte götürdüler İşte bu sebeplerden Rönesans diğer Avrupa memleketlerinde de gelişmeye başladı

FRANSA'DA RÖNESANS

Fransa'da Rönesans'ın gelişmesi kolay olmadı, İtalyan Rönesansının tesiri yabancı malı gibi sayıldı Fakat kral ve prensler Rönesansa taraftar oldular I Fransuva, antikite metinlerinin üniversitede okutulmasını istedi II Hanri yazarları ve sanatkârları korudu
Fransa'da hümanizm, Kollej do Frans-m kurulmasıyla vücut buldu (1530) Fransız hümanistleri antikite'nin din, hukuk ve lisan metinlerine de önem verdiler İtal*yan hümanistleri gibi, metinlerin yalnız yayınlanmasıyla yetin*meyip, onları, düzelt*tiler ve tamamladılar

Fransız mimarları geniş ölçüde İtalyan eserlerinden faydalandılar; fakat Fransız mimarlığının millî karakteri olan kulelere ve geniş çatılara da yer verdiler, kiliseden ziyade şato ve saray yaptılar Ünlü Fransız mimarları Piyer Lesko ve Jan Bülan'dır Piyer Lesko Paris'teki Luvr sarayını, Jan Bulan da Tuileri sarayını yapmışlardır

ALMANYA'DA RÖNESANS


Almanya'da Rönesans hümanizma ile başladı Dinî inanış, Almanyada İtalya ve Fransa'dan çok kuvvetli idi Alman hümanistleri da*ha ziyade antikitenin dinî metinlerim incelediler ve bunun neticesinde katolik kilisesinin o zamanki inanç sisteminden ayrıldılar Alman hümaistlerinin en büyükleri Erasmus, Röklen ve Luter'dir
Erasmus'un amacı hakikî hıristiyanlığı meydana çıkarmaktı Eserlerini Lâtince ve Yunanca yazdı Resimde İtalyan tesiri pek görülmedi Alber Burer bu devrin ünlü Alman ressamıdır

İNGİLTERE VE İSPANYA'DA RÖNESANS


İngiltere'de Rönesans edebiyatta gelişti Şekspir, antikite eserlerini incelemekle ve onlardan ilham almakla beraber, konularını daha çok millî tarihten seçti ve ölmez eserler meydana getirdi Piyeslerinde geniş bilgi, kelime bolluğu ve tazelik vardır Bugün dahi çeşitli milletlerin tiyatro sahnelerinde eserleri oynanmaktadır 33 eser yazmıştır En meşhurları Hamlet, Otello, Romeo Juliyet ve Sezar'dır Şekspir, İngiliz ve dünya Rönesansının en büyük siması olmuştur
İspanya'da rönesansı Servantes ve Velazkez geliştirmişlerdir Servantes, Don Kişot adlı eseriyle büyük bir şöhret kazanmıştır Ressam olan Velazkez, Meryem ve portre resimleriyle ün kazanmıştır

BİLGİDE RÖNESANS

XVI yüzyılda ilimde de rönesans oldu Matematik re astrono*mide büyük ilerlemeler görüldü: Polonyalı Kopernik (Corpernic) dünya*nın güneş etrafında döndüğünü gösterdi
Kadavra üzerinde deneme yapılmaya başlandı Kanın küçük devri bulundu İlim, iskolastik düşünceden kurtulmaya ve deney metodu ile ha*kiki şeklini almaya başladı


RÖNESANS SANATI


Ortaçağ sanat dünyası içinde tohumu atılan ve çeşitli ekenlerle büyüyen yeni dünya görüşü, birden ortaya çıkmamış daha önceki bölümlerde anlattığımız sosyal, ekonomik, bilimsel ve teknik gelişmeleri içeren olayların sonucunda oluşmuştu Ayrıca dönemin düşünce yapısı sanata etki eden önemli unsurdu Sanat hareketleri de bu toplumsal gelişime paralel olarak belirip, gelişmiştir

Yeni dünya görüşünün bir özelliği, insanın kendi dünyevi güçlerini anlamasıdır Bilindiği gibi ortaçağda halk, sanatçılar, bilim ve din adamları kilisenin inancına paralel bir tanrı görüşüne sahipti Ancak daha gotik dönemde bile ortaçağda kilise ile aynı görüşü paylaşmayan insanların ortaya çıktığını biliyoruz İşte bu farklılaşma dinin insanın akıl terazisinde ölçülüp değerlendirildiğini göstermektedir Bu hareket gittikçe büyümüş ve insanın kendi eleştirisine de önem vermesi ile sonuçlanmıştı Bu eleştiri ortaçağ anlayışını da yargılayacak ve dinin Rönesans çağında zayıflamasına neden olacaktı Başta Hıristiyanlığı eleştiren bazı felsefe okullarının ve bazı filozof kralların ortaya çıkması ile ve diğer etkiler ile din kurumu dünyevi ilişkilerinden gittikçe uzaklaşmıştır
Bunun mimaride yansıması olarak daha erken zamanlarda Gotik dönemde Roman kilisesinde tanrıyı temsil eden apsid tarafındaki kulelerin, kralı temsil eden batı tarafındaki kulelerden daha alçak yapılarak belirdiğine tanık olunmuştu

Bramante, Roma Monterio'da StPietro Kilisesi 1502

Bu yeni görüşleri yansıtan biçimlemeler, insanın kendi yorum ve düşüncelerine dogmalardan daha fazla önem verdiğini göstermektedir Bu yeni görüş ortaçağın gotik katedrali karşısında, Rönesans’ın merkezi planlı yapısıyla da biçimlenmiş olmaktadır Bu farkı en iyi 1400 yıllarında Regensburg’da yapılan ve tanrıya doğru sonsuzluğa yükselir şekilde inşa edilmek istenen Dom ile yüzyıl sonra 1502 de mimar Bramante tarafından Roma’da yapılan StPietro Kilisesi arasında görülür St Pietro kilisesinin kubbesi bir yarım küre iken ön cephesinde yarım daire planlara yer veriliyordu
Çember ve küre antikçağda mutluluk sembolü olarak kabul ediliyordu Ortaçağ öbür dünyadaki kurtuluşa, Rönesans ise dünyevi yetkinliğe ve bu dünyadaki kurtuluşa önem veriyordu Ortaçağ dogmalarının yerini yeni çağda bilgi, dünyevi güzellik, kişisel başarı, mal, mülk alıyordu Ortaçağda eserini altına imza atamayan sanatçı, bu çağda artık kendi yaratış gücüne inandığından eserin altına imzasını atacaktı

Rönesans’ta Mimari



Geç Gotik, Orta Avrupa’da 15 Yüzyılda eserlerini vermeye başladığında İtalya’da Floransa’da erken Rönesans’ın ürünleri görülmeye başlamıştı İtalyanlar Gotiği bir barbar sanatı olarak kabul ettikleri için önce Floransa’da bir karşı sanat hareketi başlamış ve Roma 1500’li yıllardan başlayarak bu yeni anlayışı en üst düzeye çıkarmıştı
Rönesans mimarisinin kurucusu olarak Florensa’lı Flippo Bruneleschi kabul edilir Kırk yaşına kadar heykelci olan sanatçının ilk eseri Floransa Domudur
Burada kaburgalı kubbe yapısında Gotik etkisi görülür Sanatçının 1421 de yaptığı
St Lorenzo kilisesinde Gotik etki tamamen kaybolmuştur Bu kilise daha sonra Michelangelo’nun yapacağı Medici ailesinin mezar kilisesi için de bir örnek teşkil edecektir
Bruneleschi ilk eserlerinde Roman ve ilk Hıristiyanlık eserlerinden yararlanarak biçimlendirmişti Daha sonra ise antik kaynaklara yönelmişti
Bu hareketin ikinci temsilcisi Leon Battista Alberti idi Şair, kompozitör, hukukçu ve sporcu olan sanatçı Bologna üniversitesini bitirip papaz olmuştu Ancak sanat, matematik, felsefe ve yapı sanatı üzerine yazılar yazmıştı Mimar Alberti, Hıristiyan kutsal yapısı ile Roman yapısını birleştirme yolunu tutmuştu
Bu sentezini Rimini’de SFransesco kilisesinde uygulamak istemiş ancak eser yarım kalmıştı Alberti’nin bir diğer yapısı da Mantua’da ki SAndrea kilisesi idi
Bu yapı uzun bir salon ve iki yanda birbirlerinden ayrılmış şapelle nişlerin yer aldığı bölmelerden ibaretti Rönesans’ta tekrardan görmeye başladığımız merkezi yapı heyecanını Bizans’tan alıyordu Gotik sanata olan düşmanlık Bizans sanatına yakınlık sağlıyordu

Flippo Brunelleschi, Capelle Pazzi'nin içi, 1430 dolayları
Çapraz geminin kesiştiği yeri de bir kubbe kapatıyordu Uzun salonu ise taştan bir tonoz örtüyordu Bu yapı Gotik’den ayrılıyordu Gotik’te her yöneliş derine ve yukarı doğru hareket halinde olduğu halde, burada mekan hareketi, yerinde duran bir etkide idi Gotik’te duvarlar, ayaklar, ve tonozlar silme ve kaburgalarla hareket eden ve bir yöne yönelen etki içersinde düzenlenmişlerdi Rönesans, kaburgayı ve kaburgalı haç tonozu, dinamik etkileri nedeniyle ret ediyordu Bunun yerine klasik tonoz ile kubbeyi ele alıyordu Çünkü bu unsurlarda hareket özelliği bulunmuyordu Çatı örtüsü için eski Roma’nın saray ve hamamları örnek alınmıştı Buradaki formlar Rönesans sanatçısına daha ağır başlı sakin ve ölçülü geliyordu Bu yapılarda insan yeniden ana ölçü birimi olmuştur Ve bu şekilde sanatçı gotikte mantıklı olmayan oranlar ve dini düşünce ile ilişkisini tamamen keser



Leon Battista Alberti, San Andrea kilisesi, Mantua 1472
Bu klasik anlayışta Floransa dışında yalnız Alberti yapılar inşa eder Kuzey İtalya’da 16 Yüzyıla kadar karışık bir üslup hakim olur Bu karışık üslup geç Gotik ile antik unsurları birleştirmeye çalışır Yukarı İtalya’da klasik üsluba dönüş, bir fresk ressamı olan Donato Bramante ile başlar (1444-1514) Milano’da Santa Maria Grazia kilisesini yapan sanatçı daha sonra merkezi planlı yapıların en güzel örneği olan St Pietro klisesini gerçekleştirmişti Bramante’nin daha sonraki görevi Papaların Avignon’dan dönmesini takiben yaşadıkları yer olan Vatikan’ın yeniden düzenlenmesi idi

Venedik'te Dukalık Sarayı
Rönesan’ın dini ve sivil yapıları aynı unsur ve özellikleri göstermektedir Sivil mimarinin en önemli sonucu Palazzo yani sarayların kazanılması idi Yeniçağ, kral ve prensler için şato yerine sarayları uygun görüyordu Bu yapılarda toplum içinde kendini kabul ettirmiş, tüccar, bankacı zihniyeti olan kral oturuyor, kudreti ve hümanist kültürü ile çevresindekilerden üstün olduğu kabul ediliyordu Plazzo’da Helenistik sütunları ile avlu önemli bir unsurdu Muhteşem bir temsil gücü olması gereken yapının, özellikle cephesi gösterişli idi Konsollu frizler ve rustik tarzı yer, yer heroik etki yaratıyordu


Mimar APaladio
Villa Rotando'nun ön cephesi
Sivil mimari alanında, klasik üslupta en çok eser veren sanatçılar Venedik okulundan Jacopo Sansovino (1486-1570) ve Vicenza'lı Andrea Paladio’dur (1518-1580)
Mimar Paladio, Sasovino’ya nazaran daha klasik üsluba yakın olup Vicenza’da bir bazilika, bir tiyatro, bir saray inşa ederek yeni mimarinin temellerini atarken bu şehri de bir sanat merkezi haline getiriyordu Bir çok büyük yapıyı gerçekleştiren Paladio, Kuzey İtalya’da sayıları 20 kadar olan villa yapmıştır Paladio eserlerindeki tutarlılık ve sadelikten kaynaklanan başarısı nedeniyle ileri dönemlerde yapıtlarından en çok esinlenen mimar olacaktır
Rönesans yapı anlayışının kısa bir zaman içinde son bulması ve bizzat klasik dönem sanatçılarından Michelangelo tarafından Barok’a yöneltilmesi dikkat çekicidir
Rönesans mimarisi 16 Yüzyıla gelindiğinde yerini Barok mimariye bırakmıştır Bu dönemden sonra Avrupa’da yapılarda görülen Rönesans etkisi bir süslemeden öteye gitmemiştir

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Rönesans:

Eski 05-28-2010   #5
Şengül Şirin
Varsayılan

Cevap : Rönesans:



RÖNESANS

Tanım: XV ve Xvl yüzyıllarda İtalya’da başlayan ve Avrupa’da
yayılan edebiyat ile güzel sanatlar alanındaki gelişmelere denir
Rönesans, yeniden doğuş anlamındadır
Nedenleri
Ø Ø Haçlı seferleri sonucunda İslam dünyasındaki bilimin,
Avrupalılar tarafından öğrenilmesi
Ø Ø Eski Yunan kültürünün öğrenilmesi
Ø Ø Kağıdın çoğalması, matbaanın yaygınlaşması sonucu
halkın külytür seviyesinin yükselmesi
Ø Ø Coğrafi keşifler sonucu santtan hoşlanan zengin bir
sınıfın doğması
Ø Ø İstanbul’un fethi sonucu bilim adamlarının Avrupa’ya
gitmesi

RÖNESANS’IN İTALYA’DA BAŞLAMASININ NEDENLERİ


Ø Ø İtalya’nın coğrafi konumu nedeniyle Mısır, Yunan ve
İslam kültürüyle ilişki içerisinde bulunması
Ø Ø İstanbul’un fethi sonucu esik Yunanca’yı bilen bilim
adamlarının İtalya’ya göç etmesi
Ø Ø Hristiyanlığın dini merkezinin burada bulunması
Ø Ø İtalyan şehir devletlerinin denizcilik faaliyetleri
sonucu zenginleşmeleri
Ø Ø İtalya’da siyasal birliğinin bulunması

RÖNESANSIN SONUÇLARI

Ø Ø Bilim, sanat ve edebiyat alanında yeni görüşler çıktı
Ø Ø Skolastik düşünce yıkıldı Yerini pozitif düşünce
aldı
Ø Ø Kiliseye olan inanç azaldı
Ø Ø Soylularla halk arasında çatışma arttı
Ø Ø İtalya’da hümanizma doğdu

Hümanizma: Eski Roma ve Yunan uygarlıklarının incelenmesi olayıdır
Hümanistler; insan ve doğa sevgisini ön plana çıkardılar

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.